Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çirkin Kral, imajını değiştirebilmek için Türk sinemasının en güzelfilmlerine imza attu Sean Connery üstün oyunculuk yeteneğiyle James Bond olmaktan kurtulmayı başardu Ve sinema, tiplerini yaratü ADEM AYAKTA B azı oyuncularperdede belirdiğinde, izleyici olacaklan tahmin eder. Hatta, filmi çoğu zaman bu beklentiy le ızlemeye hazırlanır ve beklediği olmayınca, düş kınklığınauğrar. Arnold Schwarzenegger ve Bruce Willis kahramanlık etmeli, Cüneyt Arkın kınp dökmeli, Marilyn Monroe akıllan baştan almalı, Erol Taş ve Ernest Borgnine hertürlü alçakhğı yapmahdır... Sinema endüstrisinin uyguladığı "tiplemeyöntemi" böylegerektirir. Sanatını ciddiye alan oyuncuları için en kötü durutn, her halde bir tiplemenin içine hapis olmaktır. Günümüzde, ticari sinemada bile her türlü rolü üstlenip, başanylayorumlayan oyuncular var, ama bunlann sayısı fazla değil. Çoğunluk, sadece kendilerine, daha doğrusu tiplerine uygun görülen rolüalabiliyor. Tipleme, 194O'lı yıllann Hollyvvood'undatartışılmazbiruygulamaydı. Dahasonra birazgevşediyse de, hep devatn ettı. Hatırlayalım. O yıllarda Humphrey Bogart, James Cagney, E.G. Robinson vb. çoğunlukla sert adamlan oynamak zorunda kalmıştı. Aynı dönemde Barbara Stanwyck, Gloria Grahame, Veronica Lake gibi oyuncular beyazperdede hemen sadece baştan çıkancı veya felaket getirici kadınlan canlandırabilmişti. Yeşilçam'ın da tiplemecilikte Hollyvvood'dan gen kalmadığım bıliyoruz. Ayhan Işık ve Cüneyt Arkm hep aynı tipleri canlandırdı. "Çirkin Kral" olarak ünlenen Yılmaz Güney de belli bir süre bu tipi oynamak zorunda kaldı. Yeşilçam filmlerindekiminne yapacağı, bir oyuncuya "Tecavüzcü Coşkun " lakabını verdirecek kadar bell iy di... Başlangıçta, Sergey Eisenstein'ın "Po temkin Zırhlısı" (1925) filminden "Korkunçivan"a (1943 1946) kadar çoğu yapıtında, tiplemeye başvurduğu görülür. Seçtıği oyuncununfizikselözellikleri, canlandırdığı karakteri yansıtacak biçimde oluyordu. örneğin "PotemkinZırhh"sında, askerleri kurtlu et yemeğe zorlayan subaylann ve ete "yenebilir" diyen gemi doktorunun yüzündenalçaklıkakar... Sessiz film döneminde, her şey göruntüye dayandığından, tipleme biraz da kaçınılmaz bir yoldu. Hatta, TRT'nin birkaç kez sunduğu "Dr Caligari'nin Muayenehanesi" (Das Cabinett des DrCaligari, 19; 9) filmini izleyenlerin dikkatini çekmiş olmalr Sadece insanların fiziği değil, dekorlardabirkarakter, bir ruh hali yansıtıyordu. Tipin ve dekorunböylebirşeylen 'dışavurması', 1920'li yılların Alman dışavurumcu filmleriyle sınırlı kalmadı. Dış görünüşün ıyilik ve kötülükgibi değerlcri yansıtması, bugün de popüler sinemanın en belirgin özellikleri arasındayeralıyor. Işlnf yapan ücrotll etomanlar... Bir tıp, başlangıçta, oyuncuya ün ve servetkazandırabilir. Ama, daha sonra sanatını geliştirmesini de engelleyebilir. Hele bu tip, yapımcılar tarafından dayatılırsa... 194O'lı yıllarda Warner Bros ve Olivia de Havilland arasında geçen birhukuk savaşını kısaca anımsamakta yarar var. Warner Bros, uzunca bir süredir kontrat altında tuttuğu De Havilland'a hep sıradan roller öneriyordu. Şirket, 7 yıllık kontratın süresi bitene kadar bunda ısrar etti ve süre dolmasına rağmen, yeterince fılmde rol almadığı gerekçesiyle, oyuncuyu serbest bırakmaya yanaşmadı. Ama, mahkeme oyuncudan yana karar verdi. Bu karar, bir şirketın bir oyuncuyu 7 yıldan fazla kontrat altında tutması Tipleme, 194O'lı yıllann Hollywood'unda tartışılmaz bir uygulamaydı. Yeşilçam da tiplemecilikte Hollywood'dan geri kalmadı. Aptal sanşm rollerinden bir türlü sıynlamayan Marilyn Monroe, Yeşilçam'ın vazgeçilmez "Çirkin Kral"ı Yılmaz Güney ve James Bond kimliğiyle kavga eden Sean Connery...