Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET DERGİ AYSUN ÖZ lev Yurter anlatıyor: ' 0 an her şeyin bittiğini düşündüm. tlk aklıma gelen 3 yaşındaki oğlum oldu. Odaya kapanıp saatlerce ağladım. Çok zor günlerdi. Gerçekleri ve oğlumun geleceğıni düşününce kabullenmek zorunda kaldım. Bundan sonrası eşımin de desteğiyle daha kolay oldu. O da benim gıbı şoke olmuştur mutlaka, ama hiçbir şey belli etmedi. Beki Hasan'ı dinliyoruz: Aslında yanlış birdavranışbu. Birşeylerinarkasınasaklanmak ve hislerini göstermemek doğru bir şey değil. Hüznü ve mutluluğubirlikte yaşamak gerek. Alev Yurter: Evethaklısınız. Aslında ona çokkızıyorum. Hasta olduğum zaman 'Senin bir şeyin yok, hastal ığı kendin yaratıyorsun' diyor. Işte bu, daha da sinirli yapıyorbeni. Fatma Çelik kanşıyorsöze: "Sorunlardan kaçmadığımız zaman kocalanmız kaçıyor. Zannedıyorlar ki öyle davrandıkları zaman biz daha mutlu olacağız. Onlar dahaklı. Nasıl davranacaklannı bilmiyorlar. Türkiye'de en büyük eksiklik hastanın, eşinin ve çocuklannın ameliyata psikoloj ik olarak hazırlanmaması. Hepsi birden sinirli, üzgün bir sesle onaylıyor:Evet,oyok... Bu konuşmalar "TMC'de geçiyor. Yani, 'Tek Memeliler Cemiyeti'nde. "TMC", onlann kendilerine taktıklan bir isim. Grup, meme kanseri olup ameliyat geçirmiş kadınlardan oluşuyor. Belirli günlerde birbirlerinin evınde toplanarak hastalıklannın getirdiği sorunlan konuşuyorlar. Toplantılannı da birçeşitterapi olarak tanımlıyorlar. Zamanla onlar için vazgeçilmez bir alışkanlık haline gelen bu toplantılan grubun üyesi Beki Hasan düzenlemiş. Beki, aynı hastalığı geçirmiş olduklan için kimseye anlatamayacaklan şey leri birbirlerine anlatüklannı çünkü kendilerini ancak birbirlerinin anlayacağını söylüyor. Gruptan Şükran Dora sıtemkârca," Bazı arkadaşlar hastalığını saklıyor ve pay laşmıyor" diyerek söze giriyor. Hastalıkla ilk tanışmasını Beki şöyle anlatıyor: "Altı sene önceydi. O aralar çok sağhklıydım. Ne elime bir sertlik geldi ne de bir ağrı sızı hissettim. Sadece kırk yaşını aşmış hanımlann senede bir defa mamografi çektirmesi gerektiğini bihyordum. Bir mamografi çektirdim, bayağı ilerlemiş bir vaziyette olduğu için hemen ameliyat denildi. öğrendiğimde şoke olmuştum. Babaannem de kanserden öldüğü için sonuçlannın ne olduğunu çok iyi biliyordum. Hastalığın getirdiği bütun moral bozuklugu ve fıziksel ağırlığı kendimde hissettim." Şükran Dora da aynı şoku yaşamış: "Ben sağlıkpersoneli olduğum içinraporu okuduğumda kanser teşhisı konduğunu anladım. O kadar kötü oldum ki dilim damağımayapıştı.bacaklanmtitremeyebaşladı. Her şey yolunda giderken birdenbire kanser tanısı konması beni allak bullak etti. Panik oldum. Bir an önce ameliyat olsam da kafamdan atsam diye düşündüm. Ameliyat oluncaya kadar geçen bir hafta çok zordu. O alınınca her şey bitecek gibi geliyor insana." On beş yıl önce meme kanserine yakalanıp ameliyat olan Fatoş Duman ise eşinin ameliyat sonrası yaklaşımını anlatıyor: " Eşim duygulannı pek belli eden bir insan değildi. Ameliyat olduktan sonra uzun bir süre yanıma gelmedi. Merak ediyordum niye gelmiyor diye. Meğer dışanda dolaşır ağlarmış. Benim hırçınhareketlerimekarşıno hep sessiz kaldı, hiç üstüme gelmedi." Kocalarının desteği onlar açısından çok A Tek Memeliler Cemiyeti Beki Hasan "tsyun etmek işimi kolaylaştırmıyor" diyor. Fatma Çelik şimdi mini etek giyiyor.