Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bir klasik roman tutkunu. YAZI: YASEMİN YAZICI FOTOĞRAF: SENEM ÖZTÜRK E debiyat dünyamızda pek çok tartışmagibi, siyasal roman üstüne yapılan tartışma da ne yazık ki derinlikler kazanamadan mınldanmalara dönüşüp, sustu.Oysasonyıllardanicelolarak artan yapıt sayısının, düşünsel bağlamda birekololuşturamadığı dabirgerçck. Bunda edebiyatsiyaset politika ilişkilerinin payı nedir? Hernicel birikim zamanla niteliğe dönüşüyorsa, edebiyatın yarınına ilişkin öngörülernelerdir? Siyasal roman mı yoksapolitik roman mı sözkonusu? rılı'.hiyıitm f!,(lintl yıı?;nıiıdu tltırültniij ala reytoplum sorunlarınadeğiniyordu. Kendisini günlük güneşlik bir günde ziyaret ettim. Yoldaş kedi Nina ile birlikte karşıladılar. Sonra pencerclcrini sonbahar dallan sarmış, aydınlık, h,uzur veren salonlarında konuk ettiler. Yeni bitirdiğim romanının taze duygularını taşıyordum. Sanki odaların birinden romanın kahramanı Ülkü de çıkıp gelecek gıbiydi. "Ülkü yok mu"diye sordum bu yüzdcn. Oya Baydar bir an duraksadı. "Henüz burada ama yakında gidecek" dedi. Güldük. Ardından konuşmaya başladık... tabii hep romandan söz etmedık; ama, her şeyi dc aktarmak olmaz. Konuştuklarımızdan dergiye kalanlara gelince... Onceki romanlarınızda da duyarlılığınızdan ve bunu ifade etmenizdeki sanıimiyetinizden çok etkilenmiştim. Roman bittiğinde bile canlı kalıyor kahramanlarınız. Yabancı bir kcnte uyuşturucu nıadde bağımlısı genç gibi ya da neredeyse birer kişilik haline gelen o kediler... Yazarken, ya/dıklarınızdan siz de bu kadar etkileniyor musunuz? Etkılcndiğim şeyleri yazıyorum zaten. Etkilcndiğım, derin izlerbırakan olaylan, kişi nında, ardı arkası kesılmez sorularbirbirini sıkıştınyorken, tartışmalar hâlâ düşünce laraflarının iktidarkarşı iktidar kamplarına doğru sürüklenen bir itış kakışla son buluyor. Halbuki, son yıllarda yazılan siyasal atmosferde geçen romanlarda iktidar sorunsalı önemseniyor, irdeleniyor... çünküküreselleşme karşıtı düşüncelerin başatsorunsah: tktidarbiçimlen. Siyasal roman varmıdıryokmudur tartışmalarının ertesınde Oya Baydar'ın son romanı, Sicak Küllcri Kaldı (Can Yayınlan) yayımlandı. Tamtımı yapılırken "siyasal" ama "roman" diye bir ön açıklamayla sunuldu. Oysa önceki romanlarında da bcnzer bi Qya Baydar SICAKKÜLLERİ KALDI Sıeak Külleri Kaldı romanı üzerine konuştuğumuz Oya Baydar şöyle diyor: "îster şehit olsun, ister ölü ele geçirilsin, Doğu'da ölenler hep gençlerdi. Türkiye'de çocuklann, gençlerin yazgısı aslında benim romanlanmdan daha hüzünlü." leri, duygulan, anları, renkleri, kokulan... Yazarken kendim de etkileniyorum yazdıklanmdan. Yazdıklarımın duygu yükü bu yüzden ağır oluyor. Hatta bazen fazla ağır oluyor sanırım. Aynı duyguları paylaşan okurlar acısından mesele yok, ama daha gcnişbirokurkitlesiaçısındanbakarsanızsizin sevdiğinız, paylaştığınız duyarhlık itici bile gelebilir. Edebi anlatım yönünden de tehlikeli sınırlarda gezindiğimin farkındayım. Duygu yüklüveşiirselüsluplayazmak, her zaman tuzaklarla doludur. Bıçak sırtında dolaşırsınız. Tökezlerseniz, sulu gözlü, yapay ve vıcık vıcık bir üsluba düşmek işten bile değildir. Bu tuzağa düşmeden yazmaya çabalıyorum (ialibahcnsı/.ııılcoriak duyguları paylaşan okıırlarınıy.danım.Benceyaıdıklannız duygusallığa düşmeyea, duyarlı nıetinler... Peki, ilk romanınız "Allah Çocuklan l)nuttu"yu yazdığınızda lisesonsınıftaydınız. Aslında insanlann eğilimlerinin az çok ortaya çıktığı bir yaş. Ancak daha sonra politik bir kimlikle dönemin sosyalistgazetelerindeeylemcibir yazarolarak tanıyoruz sizi. O günlerde edebiyatla aranıznasıldı? Lise son sınıfta yazdığım roman "Allah Çocukları Unuttu"değildi. Hürriyetgazetesine el yazısıyla yazdığım sarı defterlerdc götürdüğüm romanın adı Umut Yolu'ydu galiba.Gazete, I 'lSyaşındabirkızınyaz