06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 ARALIK 2000. SAYI767 yaşayanlar bu grubun üyeleri (2534 yaş grubu yılda ortalama 113 kez). Bu durum, cinselliğin bir bakıma tüm ilişkinin barometresi sayılmasından, aynı zamanda da, gençlikkavramınıncinsellikleözdeşleştirilmesinden ve yanplatonik ilişkılerin yaşlılara özgü bir şey olarak değerlendirilmesinden kaynaklanıyor. Yedi yıh aşkın bir süredirbirlikte olduğu erkek arkadaşıyla "çok ender" seviştiklerini belirten 31 yaşındaki Karen, "Korkunç bir klişe bu. Renksiz, kupkuru, cinsellikten uzak yıllanmış bir ilişki. On yıl önce, günün birinde sevişmek ıstemeyeccğim aklıma bile gelmezdi" diyor. Karen, ilişkinin ilk evresine özgü o coşku ve tutkuyu yeniden keşfetme konusunda Michael' ın da en az kendisi gibi ılgisiz oldugunu düşünüyor ve "Bunu tartışmak pek kolay değil, ama konuyu ne zaman açacak olsam, Michael öyle bir sorunu olmadığını söylüyor. Aslında, her şeyden elimizi eteğimizi çektiğimiz söylenemez. Aramızda sıcak ve sevecen bir ilişki var. Birbirimize karşı kayıtsız da değilız, yalnızca çok ender sevişiyoruz, o kadar. îkimiz de bunu pek sorun ctmiyoruz, ama kuramlarbeni tedirgin ediyor. Çünkükuramagöre,temeldeyanhş bir çiftiz" diye ekliyor. Cinsel ruhbilimuzmanı Janice Hillner'e göre, ilişkinin cinsellikten yoksun olması mutlaka kökü çok derinlerde yatan bir şeylerin göstergesi değil. Hillner, "Bu durum, ancak tedirginlik yarattığı sürece bir sorun yaratabilir. Birkaç ayda bir sevişmek, her gün sevişmek denli normal. Arada bir sevişmek yalnızca o ıki kişi arasında bir çekişme yarattığı zaman soruna dönüşür" diyor. Hillner cinselliğin kaçınılmaz olarak ilişkinin süreci içinde değişıme uğradığma, o renkli ve coşku dolu ilk günlerin bir olasılıkla gelecekle ilgili yanlış bir izlenime yol açtığına dikkat çekiyor. "Yeni tanıştığınız bir insanla birlikte olmanın coşkusu, tutkusu ve yoğunluğu o kişinin daha yakından tamnmasıyla gıderek sönüp yok olmaya mahkumdur. Söz gelimi, flört etme yalnızca kendilerini istedikleri biçimde yansıtan iki yabancı için geçerlıdir. Böylece ilişki birkaç ay sürer ve sonunda o ilk coşkudan eser kalmaz. Bu da çok doğal bir şey." tlişkiler konusunda uzman, danışman ruhbilimci ve terapist Petruska Clarkson da cinsel yaşamın inişe geçmesinin daha derinde yatan bir şeylerin ilk bel ı • si sayılabılmesine karşın, gerçekte böy'. hir durumun söz konusu bile olmayaca L 11, dahası böyle bir tavrın kimi sakı ncaları da beraberinde getireceğinı dile getiriyor ve "Böylesı bir görüş yalnızca cinsellik yönü ağır basan kötü bir ilişkinin sürdürülmeye değer olduğu izlenimini yaratır," diyor. Clarkson, özellikleerkeklerincinselliğiduygusallıkla kanştırdıklanna dikkat çekiyor ve "Bana gelen erkeklerin çoğu, 'Eşimin neden yakındığını bir türlü anlayamıyorum. Harika bir cinsel yaşamımız var,' dıyorlar," diye ekliyor. Yine de, platonik ya daneredeyseplatonik ilişkiler son derece doğal olmakla birlikte, bu tür ilişkılerin altında yatan başka nedenlerolabilir. Kitle iletişimaraçlan sürekli olarak cinselliğı körüklemeye çalışıyorlar. Kadın dergileri haberlerde cinsellik konusuna en az birkaç kez değinilmesi gerektiğinibelirleyenbirpolitikaizliyorlarve okuru cinsel yaşamında bir değişiklik "olmaması" gerektiğine, değişikliğin işlerin yolunda gitmediğinin bir göstergesi olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Tüm bunlar insanlarda belli bir baskı ve kaygıya ve cinsellikten el etek çekmenin yaşamla olan tüm bağlann kesilmesiyle özdeş olduğu ızlenimine yol açıyor. Üç yıh aşkın bir süredir erkek arkadaşı Tim ile sevişmediğini söyleyen 29 yaşındakiradyoaraştırmacısı Jane, "Cinsellikle ilgili araştırmalan okuduğumda ya da "Sex andthe Cıty" dizısmi ızledığımde utançtan yerin dibine geçiyorum. tçimde korkunç bir gizi taşıyormuşum gibi bir duygu bu. Neden yapmam gerektiği gibi, Tim' i iç gıcıklayıcı iç çamaşırlan giyerek ve her bir yanıma kokular sürerek baştan çıkartmaya çahşmıyorum? Bu konuyu zaman zaman dostlanmla tartışıyorum, ama her seferinde o garip cinsel kabadayılık duvanna tosluyorum. Görünüşe bakılırsa, tümü de bir yığın ilişkiyi aynı anda sürdürüyor. Böyle olunca da, tartışmaya açtığım konuyu evirip çevirmek zorunda kalıyorum ve onlara, 'Aramızda cinsel 1 ik yok diyorsam da, bu hiç yok demek değil,' diyorum. Oysa, anlatmaya çalıştığım şey tam da bu," diyor. Jane konuyu Tim ile tartışmanın da en az dostlanyla tartışmak denli güç olduğunu söylüyor. "Gün geliyor bu konuyu ona açmak istiyorum, ama ikimiz de bu konuda konuşmamaya öylesine alışmışızkı, ağzımı açacak olursam oyunbozanlık ettiğim duygusuna kapıhyorum." Öte yandan 34 yaşındaki Lynn, kocası Anton ile arasındaki platonik ilişkiye ayak uyduramamaktan yakıruyor. "Eskiden beni ben yapan cinsel dürtülerimdi. Cinsellikten hoşlanıyordum ve cinsellik bende özgürlük duygusu yaratıyordu. Şimdi ise bu ılgimi yitirdim ve Anton ile aramızdakı cinsellik hemen hemen yok oldu. Onun karşısında, kişiliğimin en can alıcı birparçasını yitirmışim gibi bir duyguya kapıhyorum." Çiftlerin cinselhğe sırt çevirmelerine yol açan ne? Büyük bir çoğunluk içın bunun nedeni aileye bir çocuğun katıhnası. Yaşam biçiminin değişmesi ve uykusuzluk gibi etmenlerin yanı sıra, kadının ilişki sırasında sancı çekmesi, yeniden gebe kalma korkusu ve doğum sonrası bedeniyle barışık olmaması da etkili olabiliyor. Peki, ya çocuksuz çiftler? Yaygın bir görüşe göre, çalışan çiftlerde cinsel arzu işin yarattığı yorgunluk ve gerginlikten ötürü yok oluyor. Gelgelelim, cinsel sorunlar konusunda uzman olan Dr. Sidney Crumb bu tür etmenlerin yalnızca bir gerekçe olarak öne sürüldüğüne inanıyor ve "Gerçekten de günde 12 saat çahşmak zorunda mısınız?" diyor. Crumb ilişkilerde cinsel sorunlar yaşanmasının en önemli nedenlerinden birinin, kadının sürekli evrilen rolünden kaynaklandığına inanıyor. "Çok sayıda erkek, bugün bile, cinsel ilişkiyi kadının başlatmasından tedirgin oluyor ve çoğu, eşlerinin kendilerinden fazla para kazanmalannı bir türlü sindiremiyor." Belki de, bu konuda artık çok şey biliyoruz. Belki de sorun, 21. yüzyılda cinselliğin siyasal ve bilimsel verilerle tıka basa dolu olmasından ve bu yüzden en ufak cinsel soruna bile kuşkuyla yaklaşmamızdan kaynaklanıyor. Yararlı olmakla birlikte, cinsellikle ilgili araştırmalar ve raporlarbedenimize yaklaşım biçimimizi de etkiliyorlar. Bir zamanlar yalnızca hoşlandığımız, ancak üzerinde pek kafa yormadığımız şey ler kurcalanıyor. Bir zamanlar ipleyapmaktan hoşlandığınız şeyler, bir yığın davranış örnekleri ve ruhsal durumla bağlantı kurularak,sadomazoşızm olarak değerlendiriliyor. En ufak bir tökezleme bizi bir ıç hesaplaşmaya sürüklüyor. Belki de, ilişkiye bağh duygusal olaylar zincirinin kaçınılmaz bir etmen oluşturduğu uzun süreli bir ilişkide, tüm bunlar fazlasıyla içinden çıkılmaz oluyor.^ Türkçesi.RİTA URGAN Resimler Ertuğrul Ateş'in Bilim Sanat Galerisi için Gülseli Inal tarafından hazırlanan kataloğundanalındı. DERGIDEN Merhaba, Hapistekiler neden açlık grevi ya da ölüm orucuyapar? Seslerini ve dertlerini duyurmak için. Ama Türkiye hapishanelerinde o kadar çok mahkum var, o kadar çok açlık grevi ve ölüm orucu yapıhyor ki herkese artık olağan geliyor. Bu konuda en duyarlı olanlar bile ölüm oruçları başladı mı yüreklerinde duyduklan cız sesini eskisi kadar duymaz oldular. Taa ki ölüm orucuna yatanların ölüme çok yaklaştığı günlere dek... Bu hafta ölüm oruçları yine ölümlere gebe. Toplum vicdanı zamanında harekete geçmezse kimileri için çoksevgili olan insanlaryok olup gidecek. Acaba dünyanın kaç ülkesinde ölüm oruçları yapıhyor? Hangi ülkelerin gençleri ölüm oruçlannda ölüp yitip gidiyor? Bizdeki yargı sisteminin tuhaflığı Manisalı Çocuklar 'ın yaşadıklarından da belli değil mi? Yıllardır tefrika gibi izlediğimiz "Manisalı Çocuklar Davası" bu hafta sonuçlandı. Üstelik beraatla... Yargınınbu denli ağır işlediği bir ülkede ölüm orucundan medet umanlara mı şaşmak lazım ummayanlara mı? Neyse ki çocuklar cezaevinde yaşamlannı yitirmeden dışardaki çoğunluğa katılma hakkını elde ettiler. Ne dersiniz... Bugün ölüm orucunda olanların yüzde 90 'ı örneğin Fransa yurttaşı olsaydılar hapishaneyi ve açlık grevini bilir miydiler? Yaşam ile ölüm arasındaki sınır küreselleşmeden pek de nasibini almıyor galiba... lyi bir hafta dileğiyle... CUMHURİYETDERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VEYAYINCILIKAŞ ADINABERİNNADİ1SORUMLU MUDÜR: FİKRETİLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)51205051REKLAM: MEDYAC KAPAK ÇALIŞMASI: NAZAN TACER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle