Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ 1945 yılı sonunda "Görüşler" adlı derginin ilk sayısı çıktı. "Görüşler"in çıkışı bir bomba gibi patladı. İlk sayısı kapısıldı. Bir gün içinde elimizde tek dergi kalmadı. Dergide "Zincirli Hürriyct" başlığı alltında tek şef ve tek parti sisteminin demokratikhak ve özgürlüklerimizi nasıl zincire vurduğu, kuvvetli yazılar ve resimlerle ortaya dökülüyordu. Birinci sayfada da Celâl Bayar, Adnan Menderes ve Köprülü Fuat' ın yazılannı sağladığımızı ilan ediyorduk. "Görüşler" halkın y ıllardan beri baskı al tında boğulan özgürlük ihtiyacına cevap verdiği için çok geniş bir ilgi uyandırdı. Halk, bu dergide söylemek isteyip de söyleyemediklerini bulmuştu. Fakat derginin çıkışı hükümeti, özellikle Inönü ile Saracoğlu'nu kızdırmıştı. Tanıdık biri geldi. Ertesi gün bazı üniversiteli gençlerin matbaa önünde gösteriyapacaklarını haberverdi. Bazı taşkınlıklar olması ıhtimaline karşı da tedbirli bulunmamızı salık verdi. Demek, iktidar kanun yoluyla yapamadığı işi, gençleri kışkırtarak yapmak istiyordu. Hemen Vali Lütfi Kırdar'atelefonu açtım. Bu haberi verdim, hükümetçe tedbir alınmasınıricaettim. Vali, "Biliyorum ve gereken tedbirleri aldım, merak etme" dedı. Her vakit olan gösterilerden biri olacak diye ben de olaya fazla önem vermemiştim. Ertesi gün sabah gazetelerini açtım. "Tanin" gazetesinde Hüseyin Cahit Yalçın'ın "Kalkın ey ehli vatan" başlığı ile halkı bize karşı kışkırtan biryazısı vardı. "Tan" gazetesini ve Tancılan komünistlikle suçluyor ve halkı matbaamızı y ıkmaya çağınyordu. Demek ki, bu sabah yapılacak gösteri önceden hükümet tarafından hazırlanmıştı ve Hüseyin Cahit'e de böyle bir yazı yazması için emirverilmişti. Bu durum açık olmakla beraberjjjözlerime inanamadım. Hüseyin Cahit beni sever vebeğenirgörünürdü. Her karşı laşmamızda bana iltifat etmekten gcri kalmazdı. Daha bir gece önce kendisiy le bir suvarede buluşmuştuk. Bana türlü dıller dökmüştü. Demek bana böylece güler yüz gösterdiği anda, halkı kışkırtan yazısını matbaaya vererek bu davete gelmişti. tkıyüzlülüğün ve ahlak düşkünlüğünün bu derecesıne hâlâ şaşarım. O sabah erkenden üniversiteli gençlerden biri evime telefon ederek, bir kısım gençlerin Zekeriya Sertel Türkiye'den ayrıldığında orta yaşlarmı sürüyordu. Döndüğiindeyaşh bir gazeteciydi. Solundakiyeğeni Gündüz Vassaf. "Tan" matbaasını basmaya hazırlandığmı bildirdi, matbaaya inmememı salık verdı. Tekrar telefonla valıye haber verdim, ne tedbir aldığını sordum. Merak etme, dedi. Matbaanın etrafinı polis kuvvetleriyle kuşattım.Tehlikeyok. 4 Aralık 1945 gününün sabahı üniversiteli faşıst gençler ellerinde önceden hazırladıklan baltalar, balyozlar ve kırmızı mürekkep şişeleriyle matbaaya saldırdılar. Orada bekleyen polisler olupbitene seyirci kaldılar. men olması, yolsuzluklann, aşın kârlann Görevlerini yapmaya kalkmadılar. Gösteri22 Ağustos 1945 tarihli Tan gazetesinde, mayacağını ileri sürüyor, seçime gidilmesini öneriyor. Zekeriya Sertel, başkayaalann önlenmesı, Türk milletinin bütün devlet me ciler, baltalarla matbaa kapısım kınp içeri Zekeriya Sertel, şöyle yazıyordu: "Türkida da vatandaşın hesap sorma hakkını savukanizmasını kontrol altına alması için muha girdiler. Makınelen balyozlarla kırdılar. Biye 'nin daha geniş bir dcmokrasiye geçmesi nanın camlannı ındirdıler. tçindeki eşyayı nuyor. 1 Aralık 1945tarihindeçıkanbıryazı lefete geçmiştır. Kökü halkın içinde olan bu gerektiğinde Cumhurbaşkanından en basit kınp döktüler. Ellerine ne geçtiyse yakıp sında, "Dün bcş paraları yokken, büyük ser muhalefetin,Meclis'tevebasındakitemsilvatandaşa kadar herkes berabcrdi... Bunun için anayasaya ve uluslararası taahhütlerimi vetler yapmış kimselerle halk önünde hesap cılerı sayıca sınırlı olduğu halde, muvafaka yıktılar. Sonra ellerinde kırmızı boyaşişeleriyle "Sertel'ler ncrede?" naralanyla bizi laşmak istıyoruz"diyordu. Sabiha Sertel ıse ze uymayan mevzuatı (yasalan) değiştirtın (ıktidann) bunu boğmak için sarf cttiği aramayakoyuldular.Anıaçlan,bizıçınlçıpmek, fer'i kanunlardadeğişikükleryaparak "Muvafakatın Feryadı" başlıklı yazısında gayret sınırsızdır." lak soyup üzenmize kırmızı boya dökmek ve şöyle diyordu: "Şimdi Türk basınında ikı gavatandaşlara demokratık haklannı kullanBu ıkı gazetecı, işte bu yazılanndan ötürü sonra önlenne katıp sokaklarda "işte kızılnıak olanağını vermek gcrekır." Z. Sertel, bu zete gerçek anlamdabir özgürlük vc dcmok hapse vc mahkemeye düşmüş, sonra da südeğışiklikleri hükümetın ve BMM 'nin yapa rasınin gerç ekleşmcsı, halkın kaderine egc ren baskılar sonucu yurdu terk etmek zorun lar" diye gezdırmektı. Bütün bunlarpolisin 4 Aralık'ta, bundan 55 yıl önco Tan gazetesinin battalı balyozlu demokrasi düşmanları tarafından yıkılmasım bir demokrasi töreniyle anımsayıp anacağız. Tan gazetesl fasist bir kalabalık tarafından tuzla buz edilmlş, yazarlan Sabiha ve Zekeriya Sertel tutuklanıp mahkemeye verllmişlerdi. Bu yazıyı Sertel'lerin kitaplarından derledik. dakalmışlardı. O günden bugüne Turkiye 'nin siyasal yaşamında pek çok sular aktı. Demokrasi savaşında pek çok kurbanlar verildi, işkenceler çekildi.Hâlâdaçekiliyor,ancak demokrasi ağacı bir türlü meyve vermiyor. Zekeriya Sertel'in anıiarından Yok edilen gazete: Tan