Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Osman Akgün 'ün ağabeyi Ercan Akgün. p * leşmişlerdi. Osman, ailenin en küçüğüydü. Kocasinan Lisesi'nibitirmiş, Açık öğretım Fakültesı'ndc okumayabaşlamıştı.Folklorvetiyatroylailgiliydi.semttekiilk ve ortaokul öğrencilerine kurs veriyordu... Ailenin solculukla teması yetmişli yıllann sonunda başlamı ştı, ortanca oğul Ercan DevYol'akatılmış, 12 Eylül'ücezaevinde karşılamış, bir ytl sonra salıverilince de siyasetin dışındabirhayatageçmişti. Osman ıse ağabeyinin izindeydi, TtKB 'le (Türkiye thtilalciKomünistlerBirliği)bağlantıkurmuştu. Ağabey Ercan Akgün o günleri şöyle anlatıyordu: " O da benden aşılanmıştı. Defalarca söyledim, önce kendini geliştir, kimliğini oluştur, dedim. Bir de silahlı eylemlere katılmamasını istedim... Bunlann dışında onu durdurmaya çalışmadım, zaten kimse de durduramazdı... Olaylann içine ne derece gırdiğininfarkındadeğildım,gözümüzüaçüğımızda da o yakalandı..." Osman ailesinden aynlmış, sevgilisiyle birlikte kendine bir ev kurmuştu. 21 Şubat 1991 'de Zeytinburnu'nda silahlı bir çatışmada yakalandı, kolundan vekaraciğerinden yaralıydı. Hastaneye kaldınldı. Ilk açlık grevini tedavi edılmemesıni protesto içın yaptı. Ailesi hastaneye sokulmadı... Ağabey Ercan, Osman' ın evine gitti, polis pusudaydı gözaltına alındı, arkasından bu kez Ercan 'ı merak eden kim varsa eve geldi ve şubeye götüruldü, anne, kızkardeş, eş, çocuklar: "Sonradan öğrendim, o yaralı haliyle iki saat ekip otosunda dolaştınp ölmesini beklemişler. O zaman Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'dı, ayağıyla kardeşime dokunup, 'yaşayacak bu, götürün hastaneye' de miş..." Osman'ın tedavisi on beş gün sürdü, DGM'ye çıkanldı ve tutuklandı. Bayrampaşa Cezaevi 'ne gönderildi. Ilk açlık grevine, onon beş gün sürey le, birkaç yıl sonra katıldı. Sevgilisi ile evlendi, bir süre sonra da boşandı. Bir süre sonra mahkeme sonuçlandı, Osman sekiz buçuk yıl hapis cezasına çarptınldı. Ama o şimdi ölüm orucundaydı: "Bu kez ölüm orucundan vazgeçmesini istedik ama dinlemeyeceğini biliyorduk. Annem ve ablam da birşeyler söy ledi ama o vazgeçmedi. Vazgeçemezdi de, o kendine görebir sırufsavaşının içindeydi ve onagöre davranmakzorundaydı. Cezaevlerindekilerin kendilerini savunabilecekleri başka bir alternatifleri, bir silahlan da yoktur ki." Osman ve diğerlcri ne istiyorlardı da, ölümü göze almışlardı? "Ziyaretçilerine insan gibi davranılmasını, gelen yiyeceklerin içeri alınmasını istiyorlardı, yani haklı sebepleri vardı. Istedikleri verilmezse ölümü göze alacaklan ta başından belliydi. ölüme güle oynaya gittiler. Bu bir siyasi kararhlıktı, bir kere taviz verdiler mi arkasının gcleceğini, baskılann artacağını biliyorlardı." O 69 günde 12 kişinin ölmesi engellenebilir miydi? "Evet" diye yanıtlıyor Ercan Akgün "Eğerçocuklann seslerini duysalardı, işçiler, memurlar, toplum ayaklansaydı ölmezlerdi. Şimdi bugünlerede gelinmezdi... Eğeryaşasaydı Osman şimdi dışanda olacaktı, aynı davadan yargılanan arkadaşı dışanda şimdi..." Baba Akgün, oğlunun öldüğü gün astım bronşitkrizi nedeniyle Süreyyapaşa Hastanesi'ndeydi, oğlunun ölümünü hissetmiş, sorduğunda duyduğu "Hayır, gayet iyi" sözünc inanmamıştı. Üç ay sonra o da yaşamını yitirecekti. Anne gözyaşlanna boğulacak, iki erkek kardeşinin peşisıra görüşmeci ve hak arayan bir tutuklu yakını olmasını öğrenen abla Akgün, evine çekilecekti... "lşte" diyor Ercan Akgün "Yine ölüm oruçlan var, yinc gençler ölecek, cezaevlerindeki uygulamalar değişmedikçe, cezaevlerinde insan gibi davranılmadıkça bu böylc sürecek... Anlamıyorum, bu adamlar cezaevindeneyapıyor,sendenneistiyordabu kadarbaskı yapıyorsun? Insanlan tamamen kişiliksizleştirmeye çalışıyorlar, çocuklan da bunun ıçın zorluyorlar"... Osman'ın ölümünden, Kocasinan Mezarl ığı' na gömülmesinden sonrası ? Ercan Akgün tek kelimeyle cevap veriyor: "Perişanlık..."<İ( beratguncikan9turk.net BAŞKENT GUNLERİ Başkent gündeminden... MtŞERREF HEKİMOĞLU ost söyleşilerinde ilginç konular 1 geliyor gündeme. Soygunlar, vurgunlar, eski günler, eski dostlar, eski politikacılar ve yeniler... İlginç resimler oluşuyor, siyahbeyaz tablolar, örneğin Fuat Sfrmen'in Meclis başkanlığına adaylığını anımsıyor eski bir CHP'li. Olayı ben de anımsıyoum, dahası seçim günü Meclıs'teyim. Ilk turda yeterli oyu almayınca adaylıktan çekiliyor sayın Sirmen. Eski bir DP'Iİ de başka istifalar anımsıyor. örneğin Sağlık Bakanı Ekrem Hayri Üstündağ'ın ıstıfasını. DP'nin kalesi Izmir'in milletvekili. SonraAvni Başman'ın Milli Eğitim Bakanhğı'ndan ayrılmasını, bir deKazım Taşkenf in davranışını gündeme getirıyor eski DP'lıler. İlginç bir rastlantı yakından tanığım o ıstifalara. Hayat degisinde çalışırken Ankara'ya geldim, bakanlar bakan eşleri, yabancı sefieler, sanatçılar, Diplomat dostlanm da benzer tartışmalar sonra da Cumhurbaşkanı Bayar ile getiriyor gündeme. Avrupa Biriiği'nin röportajlaryaptım. Ekrem Hayri Üstündağ Dönem Başkanlığı konusunda ilginç Menderes kabinesının Sağlık Bakanı. yorumlar var. Biliyorsunuz Dönem Saygın bir kişı, Demokrat Pati'nin Ege Başkanlığı önümüzdeki günlerde Isveç'e kalesini oluşturanladan biri. Telefon ettim, geçiyor. Isveç'in Ankara Elçisi Henrik buluşmak isteğimı söyledim, bir gün Liljegrön de emekliliğe karşın göev sonrası için söz vedı bana. Belli saatte Sağlık Bakanlığı'na gittim, sayın Üstündağ çok zarif biçimde karşıladı beni. Bakanlıktan ayrıldığını söyledi sonra. özür dilemek için buradayım, dedi. Beni çok etkileyen bir olay bu. Merak ettim, istifa nedenini sordum sayın Üstündağ'a. Masasındaki dosyalan gösterdi. Neredeyse Büyükelçi Oktay Aksoy, Benkü Aksoy, Kerem Aksoy tavana ulaşacak. ünlü ressam Fahrünnisa Zeid ile birlikte... Türkiye'nin sağlık sorunlannı içeren dosyalar. yapıyor ülkemizde. Stockholm Kaç gündür bunlan görüşmek istiyor, Büyükelçimiz Oktay Aksoy da geçen olanak bulamıyorum. Görevimi hafta Ankara'ya dönmuş bulunuyor yapamazsam burada oturamam, diyor Avrupa Bırlığı Dönem Başkanlığı sayın Üstündağ. nedeniyle uygulanan polttikayı Kazım Taşkent'ın istifası da ilginç bir olay. yadırgayanlar da var ama, dönüş olayı Sanayi ya da işletmeler komisyonunun Isveç'in başkanlığından değil, Dışişleri toplantısında birkaç gün üst üste boş Bakanı Ismail Cem'in uyguladığı koltuklarla karşılaşınca istifayı basıyor. kurallardan kaynaklanıyor Bu kurala göıe Devlet yaşamına yakıştıramıyor ılgısızliği. dış görevde dört yılı dolduranlar merkeze Bir süre sonra da milletvekilliğinden aynldı dönüyor. Büyükelçi Oktay Aksoy'un galiba. dönüşü de kronometrik neıdeysel Dört yıl sonra aynı günde, aynı saatte Avni Başman da benzer nedenlerie gerçekleşiyor. Başkentteki dostlan da aynldı koltuğundan. 50. yılda her şey çok sevinçle kucaklıyor onlan. Stockhom'un değişti, istifa olayı da çok az yer aldı soğuğundan sonra sıcak yuvaya dönmek siyasal yaşamda. Tersine istifayı güzel bir olay elbet. gerektiren olaylar, yolsuzluklar, başansızlıklar, dışlanmalar da sessizce İlginç rastlantı aynı günlerde Isveç'in Türk geçıştırilıyor, seçeneksizliğe sığınarak asıllı sefiresi Nil Liljegrön de boy verdi görevde kalıyor bakanlar, başbakanlarl TV'de. Her zamankı gibi şık ve güzel, Çizgileri tersyüz olsa da aldırmıyorlar! ilginç bir resim de çizdi ama neden bu Meslek dalında uzun yıllar yaşayınca nasıl program diye soruyor izleyiciler. Güzel bir bir yolda, nereye vardığımızı daha iyi görüntünün ötesinde ne var? görüyor insan. Yitık dostlanm adına seviniyorum çoğu Yazımı Selim Kuneralp'e başarı kez. İyi ki dünyamızda değiller, iyi ki dileklerimle sona ediriyorum. Avaıpa bunlan görmüyor, yaşamıyorlar. Birliği'nin Dönem Başkanlığını üstlenen Büyükelçi Turgut Menemencioğlu'ndan ülkede göreve başlıyor bugün. Güç bir da söz ettık geçen akşam Eşı, kotıyucu görev ama bu alanda uzmanlığı, birikimi meleğı güzel bakıyor, sağlık soıunlanna var. Aynca Türk diplomatlar için kolay güzel direniyor. Belli olaylan da çok iyi görev var mı bugün? Her yerde yalnızlar. anımsıyor. Örneğin VVashington Elçiliği Dahası ülkedekiler de yalnrz değil m i ? ^ döneminde yaşanan bir istifa olayını. Cünety Arcayürek'ın patlattığı ünlü Johnson mektubuyla ilgilı tepkiler olaylar çınlıyor kulağımda.lsmet Paşa'nın "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de o dünyadaki yerini alır" sözleri... Sonra başbakan olarak VVashington'a gidişi. Olayın bu bölümünü önce Turgut Menemencioğlu'ndan, sonra Inönü'nün özel doktoru Prof. Zafer Paykoç'tan dinledim. Beyaz Saray'a gideceği sabah Ankara'dan bir haber ulaşıyor Paşa'ya. Koalisyon ortağı Ekrem Alican istifa ediyor. Inönü de koltuğunu yıtıen bir başbakan konumuna giriyor Beyaz Saray yolunda. Bak şunlara, bir gün daha beklemıyorlar diye belirtiyor tepkisini. Devlet yaşamında belli bir düzeye ulaşanlar açısından şık olmayan bir olay. ama yaşanıyor Yaşayanlar için değil, yaşatanlar açısından da ilginç kuşkusuz. ölüm oruçlarında bir başka 45. gün. Yıt 1987, Yer Bayrampaşa CezaevL..