04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURlYET DERGİ 1964 yılında yapılan bir açık oturumda Türkiye'nin nereye gittiği tartışılmış AP Genel Başkan adaylanndan Demirel kalkınmanın şahsi teşebbüs ve yabancı sennaye ile başanlabileceğini savunmuştu. Avcıoğlu'na göre ise kalkınma ancak Demirel' in savunduğu sınıflara karşı gerçekleşebilirdi. Sen haklıymışsm Doğan Hoca GÖKHAN ATILGAN * 1 964 yılınm Kasım ayının ortalannda, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakultesi 'nin büyuk salonu tıklım tıklım doluydu. Salonu dolduran meraklı kalabahk, dönemin ünlü isimlerinin katıldığı bir açık oturumu ızlemek üzere oradaydı. Konuşmacılar, eski Ticaret Bakanlanndan AP Mılletvckilı Ihsan Gürsan, CHP Grup Başkan Vekıli Profesör Fethi Çelikbaş, CHP Milletvekili Şefik Inan, Devlet Planlama Teşkilatı eski Müsteşan ve Sosyalist Kültür Derneği Genel Başkanı Osman Nuri Torun, o dönemlerde bütün siyasi akımlann, partilenn ve kuruluşlann yanıt aradığı bir soru hakkındaki düşüncelerini ifadeediyorlardı: Türkiye nasıl kalkınabilir? Açık oturuma katılan iki kışi daha vardı ki, tartışma ve çekişme esas olarak bunlar arasında cereyan cdıyordu. Bunlardan bırisi AP'nin genel başkan adaylanndan Süleyman Demirel, diğeri Yön dergisinin "sahibi ve mesul müdürü" Doğan Avcıoğlu idi. Süleyman Demirel, biryıl kadarönce, 22 Mart 1963'te, Celal Bayar'ın sağlık nedenleriyle Kayseri Cezaevi'nden salıverilmesi dolayısıyla meydana gelen gösteriler sırasında AP Genel Merkezi'nin de saldınya uğra. ması üzerine, partinin Genel Idare Kurulu üyeliğinden istifa cderek ortadan kaybolmuştu. AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala ölünce ise onun koltuğuna oturmaya namzet olarak, ABD'nin, büyük sermayenin ve bir kısım basınm desteğinıalarakyenidenpolitikaalanınadönmüştü. Doğan Avcıoğlu ise 27 Mayıs'tan önce çalıştığı Akis, Kim gibı dergilerde ve netimini eleştirmeyebaşlamıştı. Eleştinlen yalnızca "hürriyet ve demokrasi" talepleriyle sınırlı bir çerçevede kalmamış, hürriyetsizliğin ve dcmokrasiden yoksunluğun bir "rcj im meselesi" olduğuna dair görüşlerinin ipuçlannı da bu yayınlarda vermeye çalışmıştı. 27 Mayıs'tan sonra, tsmet lnönü'nün kontenjanından girdığı Kurucu Mec zaman zaman yazdığı Forum 'da DP yö Doğan Avcıoğlu, 4 Kasım 1983 te yaşamını yitirdl lis'tc bu görüşlerini sınamış ve bütün kararlara "red" oyu vcrmişti. 27 Mayıs' ın ardından izlediği y ol, kendi sözleriyle şöyleydi:"... CHP ileri gelenlerinin tekliflerine rağmen son seçimlerde (1961) aday olmayı kesin şekilde reddetmiştir. Yetkililerin, memuriyet tekliflerini de, sosyalist bir dergi çıkaracağını söyleyerekkabul etmemiş ve Yön'ü çıkartmaya başlamıştır" (Avcıoğlu, 1963). Bahscdilen açık oturumda, bundan sonra nasıl bir "yön" takip ediürse Türkiye'nin kalkınacağına dair tartışma, esas olarak işte bu isimler arasında cereyan ediyordu. Yön'ün27Kasıml964tarihli87'nci sayısınınortasayfalanndaki kayıtlara göre, ilk konuşmacı olan Süleyman Demirel, "bir cihad işi" olan kalkınmanın şahsi teşebbüs ve yabancı sennaye ile başanlabileceğini savunuyordu. Demirel'i, Türkiye'nin ogünkü verilerine ve geçmiş deneyimlerine dayanarak eleştiren Doğan Avcıoğlu ise, Türkiye 'dekı yatınmcı olmayan özel teşebbüsün, toprak ağalanyla ve eşrafla ittifak halinde olduğunu, bu sınıfın kalkınmanın öncüsü olmak gibı bir misyona, birehlıycte sahıp bulunmadığını savunuyordu. Avcıoğlu'na göre, Türkiye'nin kalkınması ancak bu sınıflara karşı, bu sınıflann düzeninin dışmda gerçekleştinlebilirdi. Bu açık oturumda zuhur eden tartışmalar, o yıllardan günümüze kadar uzanantcmel mesclenin bütün içeriğini özetleyen bir nıtclik taşıyordu: Türkiye nasıl kalkınabilirdi? Teşebbüsü şahsiye ve yabancı sermayeye mi, yoksa devlctçiliğe vc iç imkanlara dayanarak mı? Kapitalist mi yoksa kapitalist olmayan biryolizleyerekmi? Sonuçta, herkes kendi yönünü buldu. Demirel, Kasım 1964'te gerçekleşen AP Ikinci Kongresi'nde genel başkanlığagetirildi. lOEkim 1965 seçımlerinde ise Isparta milletvekili seçilerek Türkiye Cumhuriyeti'nin 13'üncüve en genç genel başkanı oldu. O günden sonra zaman zaman şapkasını alıp gitse de, savunduğu düzenin daima en merkezi noktalannda yeraldı. Ünlü sloganı "Büyük ve Müreffeh Türkiye" hiçbir zaman söylemındeneksikolmadı. Büyük Türkiye adlı kitabında Türkiye Cumhuriyeti 'nin başbakanı olarak "cihad"ın hedeflerini ilan cderken kendinden emindi: "10 sene sonra dünyanın 10'uncu ülkesi olacağız. 2000 yılında Türkiye'nin durumu çok daha iyi olacak. 2000 yıh Türkiyesi Federal Almany a' nin bugünkü seviycsine ulaşacaktır. ... Gayri Safi Milli Hasıla rakamlan ile Türkiye 52'nci sıradadır. 2000 yılında fert başına düşen milli gelir... 5 bin dolar olacaktır" (Demirel, 1977:56).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle