04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 CUMHURİYET DERGt Evler hasarlıysa yıkdmalı... DUYGU YAZICI armara'nın depremselliği bilim çevreleri arasında farklı yorumlanıyor. Deniz dibindeki bilimsel araştırmalarise sürüyor. Kuzey Anadolu Fay hattınuı bir kerede kırılıp Istanbul'u yerle bir cdeceği iddiası hâlâ tartışılıyor. Fransız bilim adamı Le Pichon'un bu varsayırru lstanbullulann korkulu rüyası. Mannara bir kerede kınlacak ve Istanbul yerle bir olacak diyen bilim adamlan, tarihçi Carolin Finkel ile deprem mühendisliği profesörü Ambraseys'in ortak çalışmasım esas ahyorlar. (Seismicity of Turkey and Adjacent Areas A Historical Review 15001800). Tarihe bakıldığında Istanbul'u yerinden sarsan iki büyük deprem göriiyoruz. 1509 ve 1766. Le Pichon özellikle 1509 depreminde Marmara'dan geçen fayın bir uçtan bir uca kırıldığını savunuyor. Cumhuriyet Dergı herkesın kafasını kanştıran sorulan tartışmaya açtı. Ve öncelikle şu soruyu sordu: Her iki depremı tek tek ele almak yerine daha önccki depremlerle birlikte dcğerlendırmck gerekmiyor mu? 1509 ve 1766 depremlen öncesi lstanbul'da hasar yaratmış daha küçük deprcmler de var. Tarihçi Carolınc Finkel, Jcoloji Mühcndisleri Odası lstanbul Şubesi Başkanı Oğuz Gündoğdu vc Türkiye Mımarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci sorulanmızı yanitlıyor... Oğuz G: Geçmişte bir sürü şey abartılı değerlendirilmış. Dcğerlendirmcler teyit olduğu sürece anlamlıdır. Tek bir araştırmacının yazdığına ise kuşkulu bakmak gerekir. Günümüzc gelindiğinde lstanbul'u en çok korkutan Le Pichon'un tek parça kınlacak yaklaşımıdır. Bu yaklaşımı Celal Şengör ve Tuncay Taymaz dcsteklemışlerdir. Zaten bu fayın ceşitli parçalardan tek fay haline geldiği bılinen bir şey. Ama bir defada kınlacak sözü, 7.7 şiddeti nerden çıkıyor? 1509 depreminden sonra Ambraseys ile Finkel'in yazdıklarından, tarihscl deprem yayınlanndan çıkıyor. Orada deniyor ki deniz dalgalan surlan aştı. Tsunami yani. Ama surlar o sırada dcnızin kenannda. Suyun bunları aşması çok normal. Surlan aştı deyince geriye dönüp büyüklük hesabı yapıyoruz. 1509 depremini yeniden gözden geçirmek gerekir. Depremin Kahire'den duyulduğu söyleniyor. Büyük depremler dünyanın her tarafında duyulur. Giden elastiki dalgalar her yerde hissedilir. Bu da büyük bir deprem. Hissedilmesi çok normal. 1894 depremi ise kesin Adalar'ın önünde bir deprem. Bütün etkiler bunu gösteriyor. Nedir bu etkiler; Ambarlı'da üç km yank oluştuğunu, Abdülhamit tarafından çağnlan Atina Rasathanesi Müdürü Eginitis gözlemlerine göre yazıyor. Bırçok aynntıyı içeren rapor. Üç kilometrelik yarık olmaz, muhtemelen eski faylann harekete geçtiği düşünülebilir. Arar gemisiyle yapılan çalışmalarda Adalar'ın güneydoğusuna, Tuzla'ya kadar fayı izleyebildik. Batıya doğru gittiğimizde fayı net olarak izleycmedik. 1894 depremiz çok büyük bir deprem değil, 6.57 dolayında büyüklüge sahip olduğu söylenebilir. Ancak lstanbul'a çok yakın olduğu için etkileri fazla oldu. Oktay E.: Bayındırlık Bakanlığı'nın 1942 tarihli bir kitabı var. Bu kıtapta gösterilen Kuzey Anadolu Fayı haritası Fransız gemisınin Marmara'da yaptığı araştırmanın ardından gazetclerde yayımlanan haritayla yüzde doksan aynı. Bu enteresan değil mi? Oğuz G: Enteresan fakat görmem lazım. Bu haritada yeni olan şey bu faym Marmara'nın ortasından çeşitli parçalar halinde geçtiğinin anlaşılması. Hemen hemen bütün araştırmacılar biraz farkhhkla bunda birleşiyor. Bu fay Marmara'ya girdığınde Kuzey Anadolu fayının genel karakteristiğini kaybedıyor. Erzincan'dan bu tarafa çok düzenli geliyor. Yalnız Marmara'ya geldiğinde düzensizleşiyor. Benzetme yaparsak nereye gideceğini bilmıyor bu fay. Oktay E: Demek ki 1940'lardan bu yana bu fayın varlığı ve Marmara'ya girdiği biliniyor. Bu ne demektir? 55 yıldır T.C. bu fayı biliyor. Türkiye jeofizik açısından ne yapıyor? 55 yıl bu fayın kaç parçaya aynldığını anlamaya yetmedi mi? Oğuz G: Jeofizik araştırmalar açısından Carolin Finkel, Oktay Ekinci ve Oğuz Gündoğdu yaşanmış depremleri ve izlenen politikalan tartıştılar. Tarihi İstanbul depremleri gravürlerde de anlatıhvor. Türkiye 'nin sismik yapısını araştıran tarihçi Caroline Finkel, Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Gündoğdu ve Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, depremden 14 ay sonra bilim çevrelerinin ve devletin yaklaşımını masaya yatırdılar. Tarihi verilerin ihtiyatla ele alınması noktasında buluştular.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle