06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 EKİM 2000. SAYI 759 yeşil alandı. Gökkafes' in yerine önce Açıkhava Tiyatrosu' nu koymuştum. Sonra deniz görmüyor diye şimdiki yerine ahp, orayı ben yaptım. Dolmabahçe'ye inen yolu, merdivenlerine kadar planlayıp ben yaptım. AmaGökkafes'eakılerdiremiyorum. Bu çalışmaları yaparken şimdilerde çok güncel olan deprem kaygınız var mıydı? SultanHamitdöneminde, 1894'te deprem yaş ıyor 1 stanbul. O zaman Istanbul 'da 4katın üstünde bina yapılmayacak diye yönetmelik çıkıyor. Biz bu tarihsel gerçeğe dayanarak planlama yaptık. Boğaz'ın iki yakasında; tepelerde 2 kat, kıyılarda en fazla 3 kata izin verdik. Ancak Boğaz deyince Bebek'ten sonrasını anladılar. Bebek'ten merkeze olan bölgeyi şehir gibi düşündüler. Oysabu siluet tartışmasında bütün tstanbul'u bir siluet gibi düşünmek lazun. Prost, îstanbul'un siluetini camilerin belirlediğini ortaya koydu. Camiler, 40 kodunda (denizden40metreyükseklikte)yapılmıştı. Bu camiler, genellikle Bizans kiliselerinin yerine yapılmışlardı. Birçoğunun temelinde bu ibadethanelerin taşı, mertneri vardır. Osmanlı, şehircilikte Bizans'm yüzlerceyıllıkgeleneğinigeliştirmişti. Yani Îstanbul'un siluetibinlerceyılhk bir birikimin sonucunda oluşmuştu. Biz bunu muhafaza etmek için özellikle de tarihi yanmadada hiçbir binanın camilerin yüksekliğini aşmaması gerekliliğini ortaya koyduk. Buna göre de 3 kattan fazla inşaat izni vermedik. Ama aradan geçen yıllarda sonuç ortada. Nâzım planı yaparken neleri düşünmüştünüz? Nâzım planda her şey tek tek düşünülerek yerine konur. Bir okul, bir meydan, bir heykel, bir yol nereye konur, düşünülür. Şehir 'zone' dediğimiz bölgelere bölünür. Okullan öğrencilerin en kolay gideceği şekilde düşünmek lazım. îş merkezi ve ikamet merkezınin aynlması lazım. Mesela Nişantaşı'nı örnek alalım. Buralan meskendi, yavaş yavaş mesken ve işyeri kanştı ve dejenere oldu. Şehir böyle böyle dejenereoldu. Bununnedeni projeyi yapanlardeğil, yaptıranlardır, yani beledıyelerdir. Bütün tekstili Nişantaşı'na getirdiler. Buyanlıştır. Mesela şimdi bir belediye başkanı ben binalan zorla boyatacağım diyor. Bu gülünctür. Mesele eğitimdir. Siz insanlan eğitirseniz, o zaten kendi boyar. Prost'un özelliği, daha önce Müslüman ülkelerde çalışması. Bu ülkelerin tarihlerine saygı duyan bir şehir planlaması yapmasıdır. Atatürk onu dünyaca ünlü pek çok şehirci arasından bu nedenle seçti. Prost, lstanbul 'da da camilerin kentin siluetini temsil ettiğini söylüyor ve bütön planı buna göre yapıyordu. Mesela Süleymaniye Camii'nin altmda bir Alman tarafindan yapılanbeş kath Botanik Enstitüsü vardı. Onun üç katını kestirdi. Bir kanun çıkararak yaptı bunu. Yalnızca arsa istimlaİri değil, kat istimlaki de yapılacaktı buna göre. tstanbul nasıl bu hale geldi? Ben bir ara Menderes' e fahri olarak yardım ettim. Çok kibar bir adamdı, ama lstanbul onun yüzünden bu hale geldi. Benden Prost'uyenidenTürkiye'ye getirmemi istedi. Hiç unutmuyorum, 14 Mayıs'tı ve Demokrat Parti'nin kuruluş yıldönümüydü. Bursa'da buluştuk. Toplantıdan çıktık, yağmuryağıyordu, Prost'un pardösüsünükoşarak bahçeye kadar getirdi. Bu kadar kibar bir adamdı, ama sonradanyapüklanna akılerdircmedim. "tstanbul Nasıl Kurtulur" başhklı bir seminer verdiniz, bu konuda bize kısa bir özet verebilir misiniz? Hazırladığım raporun özeti 22 sayfa, LEVENT... Aron Angel'in 1949 yılında Levent'teki Emlak Bankası konutlan için yaptığı planlama, biraz ütopik gibi görünse de o günden bugüne ulaşan bir perspektifi ve şehlrciliğin ne demek olduğunu anlatıyor. Hayata geçmeyen ve bugün yerinde Emlak Bankası binalan yükselen bu yer hakkındaki projeyi Angel şöyle anlatıyor: O sıralar Prost Paris'teydi. Seçimler yaklaşıyordu ve Belediye Meclısi son kez toplanacaktı. Lütfi Kırdar'ın isteği ile bir hafta uyumadan projeyi hazırladım. Levent'e yüksek binalar koydum. Ama prensip olarak bunlann hiçbiri Boğaz'dan ikiüç kattan fazla görünmüyordu. Amaç binalann çatısından Boğaz'ı görmekti. Genelde 1213 kath binalardı. Bazı yerlerde 1820 kata ulaşanlar olacaktı. Yüksek binalan oyuk yerlere koymuştum. Bütün apartmanJar zeminden 6.5 metre yükseklığindeki kolonlara oturuyordu. Buralarda yalnızca giriş ve asansörler vardı. Kalan yerier ve binalann çevresi yeşil alandı. Garajlar bahçele'rin altına yapılacaktı. Birinci katta marketler ve alışveriş dükkanlan, orta kata kreş, en üst kata da toplantı salonlan ve lokantalar. Her bina bir kooperatif gibi ışleyecekti. Yukanda yemek yiyenler Boğaz'ı görecekti. Daireler ise ikiüç odalıydı. Küçücük birer mutfak koymuştum. Çünkü evlerde yapılan yemekler, küçük çocuklan istemedikleri şeylerı yemeğe mecbur ediyor. Bu onlan baskı altına alıyor. Yemek için anne bir telefon edecek, üst kattaki lokantadan her türiü yemek monşarj ile (küçük asansör) eve gelecek. Böylece kadınlar da daha özgür olacak ve sosyalleşebilecekti. Kadınlann erkeklerle eşit bir sosyal duruma gelmesinde, kadının özgürleşmesinde katkısı olacaktı. Çamaşır için de alt katlarda çamaşımaneler düşünmüştüm. Bir torbaya kiıiileri koyuyorsunuz, ütülü olarak geliyor. Prost projeyi onayladı, Lütfi Kırdar da çok beğendi. Belediye Meclisi ertesi gün projeyi reddettı. Gerekçeleri örf ve âdetlere aykırı olmasıydı. Bu binalara her şey toplu olarak gelecekti. Yani ucuz olacaktı (Not: Yılı tekrar hatırlatalım; 1949). 4 DERGI'DEN Merhaba, Doğu da bir ilimiz... Yedi harfli. Bilmecelerimizde en sık çıkan sorulardan birini kullandık kapak başhğımızda. Yazıyı yazan Ender Özkahraman 'ın.başhğıydı bu. Daha iyisini bulamayız deyip değiştirmedik. Ender Özkahraman 'dan yazı dışında bir de Hakkâri çizimleri bekliyorduk. Sürpriz olarak çizim yerine fotoğraflarla geldi» Çünkü babası Hakkâri 'nin tek fotoğrafçısıydı ve birbirinden ilginç fotoğraflarını, kullanmamız için bize veriyordu. Fotoğraflar o kadar güzeldi ki... Cice Bibi'nin (Cice Hala) portresini kapağımıza koyduk. (tki sene önce öldüğü için o, bu fotoğrafımn bir dergiye kapak olduğunu neyazık ki göremeyecek.) Durup dururken bu Hakkâri muhabbeti de nereden çıktı diyeceksiniz. tstanbul dan Hakkâri 'yi uzanan bir şenlik var önümüzde. Düzenleyicisi de Vecdi Sayar. Neden Hakkâri, derseniz, cevabı hazır. Memurların sürülmekten en çok korktukları kent olan Hakkâri 'nin sürgünlerinden biri de Vecdi Sayar. Ne zamandan beri niyet ettiği kültür etkinliğini sonunda gerçekleştiriyor. ama çok kısa ve ana başlıklarla vermek gerekirse şöyle sıralayabilirim: 0 Bütün Türkiy e' nın nüfus planlaması yapması lazım. # Buna bağlı olarak tstanbul'a göçü durdurmak lazım. Istanbul 6 milyon kişiyi banndırdığı zaman dünyanın bir numaralı kenti olur. Ancak göç polisiye tedbirlerle durmaz. Îstanbul'un 100150 kilometreetrafında uydu sanayi kentleri kurmak gere kir. Bu, gecekondudaki insanlann oraya gitmesini de sağlayacaktır. # Eğıtımveşehircihkbilinciaşılamak gerekli. # Rüşveti yok etmek çok önem taşıyor. # Sanayi kent dışına çıkmalı. Istanbul bir ticaret, sanat ve bilim kenti haline gelmeli. # Limankent dışına, Pendik'in ilerisine taşınmah. ^ *** Dünyanın 157 ülkesinden kadınlar 2000yılmm 8 Mart'ından, buyana yürüyor. Şiddetin ve savaşın mağduru olmamak için... 2000 Yılı Dünya Kadın Yürüyüşü adı verilen bu dev eylemi sizlere daha önce dergimizde tanıtmıştık. Yürüyüş sırası bu hafta Türkiye 'de. Türkiye Koordinasyonu 'nca yapılan planlarda bir aksaklık olmadıysa yürüyüşçü kadınlar bugün Ankara 'da olacaklar. Miting ise saat 10'da (büyük olasıhkla Tandoğan da). lyi bir hafta dileğiyle... CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VEYAYINCILIKAŞADINA BERİN NADİ • SORUMLU MUDÜR: FİKRETİLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞI CAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)5120505 IREKLAM: MEDYAC KAPAK FOTOĞRAFI: ENVER ÖZKAHRAMAN Mühendis, mimar ve şehirci Aron Angel, M. A. Aybar ve C. S. Tarancı 'nın da arkadaşu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle