Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Baharda Sat Gölleri (buzul gölleri)... "kimlerden" olduğundur. Hakkari'de yaşıyor olmak, Hakkarililer için her zaman minnetle hissedilcn bir aidiyet duygusu, her zaman şükredilen bir' alın yazısı 'dır. Ama sakın ola ki bunda şoven bir yan aramayın; bu küçük ve puslu şehre olan bağlüık bir yalnızlık ve uzaİdık duygusunu da beraberinde yaratmıştır. Ve yıllardan beri işte bu duygulardan hareketle, şehirlerini meşhur etmeye çahşan Hakkarililer; şehre gelen her yabancıya olağanüstü bir ilgi ve misafirperverlik gösterdi... Gelen her devlet adamına bozuk bir Türkçe'yle ifade edilen sorunlar, şikâyetler... Yolyok, suyok, elektrikyok, köprüyok, okul yok'lardan sonra sıra var olanların gösteriminde; Evet! Hakkari benim için hep şehrin tek fotoğrafçısı olan babamın şehre gelen devlet adamlarına, başbakanlara gösterdiği dialann çerçevesıyle çevrili kaldı. Bu dialarda Hakkari'yi ayrıcalıklı ve benzersiz kılan binlerce kare vardı; Sat gölleri, Cilo'lar, Susın, Beybun, Binefş ve Asminlerin kuşattığı Berçelan yaylası vardı. Hollanda 'dan botanikçilerin gelip soğanını ülkelerine kacırdıkları dünyada eşi benzeri bulunmayanters lale vardı. Ertesi yıl adam malzemeleriyle geldi ve üç binmetreyükseğeçıkıpkırmızısını dabulup göturdü..." Ve sonra o kelebeğin diası ve diğerleri. Hakkari'nin doğal güzellikleri, tarihçcsibirbiranlatılıyorvebubenzersiz şehrin makus talihini geriye çevirmek için çareler aranıyordu... Hakkari, karlar altından başını çıkaramayan bir dağ çiçeği gibi yardım istiyor ve söz ahyordu. Ancak o söz hiçbir zaman gerçekleşmedi ve Hakkari, uzerinde dolaşan kara bulutlarla başbaşa bırakıldı. Kelebekler, böcekler, çiçekler, gölleryalnızhğına terkedildi ve Hakkarililer, akşam 8'den sonra sokağa çıkma yasağıyla yaşamaya başladılar. Hakkâri yakınlarındaki Anitos Köyü... 1985 'ten bu yana, bu ye buna benzer bir dolu yasak, kısıtlama, zorunlu göç, kan, gözyaşı, açlık, yoksulluk, şiddet, terörgibi insanın yureğini burkan durumlura maruz kalan Hakkari, Türkiye'de artık akıllara Yuksekova denilince "çete"nin, Şemdinli denilince "operasyon"un, Çukurca denilince "mayın"ın ve Hakkari denilince "çöplerden yiyecek toplayan çocuklann" geldiği bir başka cehennemikliminegirmişti. 'Sonuyok' denilen çatışma ortamı artık yavaş yavaş sona eriyor. Dağlanndaki karın hiç erimediği bu küçücük şehir, yine 15 yıl öncesine, yani o insana neredeyse rahatsızlık veren sessizliğine, huzurlu gecelerine kavuşmak istiyor. Ve Hakkari, daha sevimli haberlerle görünüyor medyada. Şehre ilk defa kurulan trafik lambaları, kapalı yüzme havuzu, konserier, gösteriler, imza gönleri ve şimdilerde de başını; yine Hakkari' ye bir sürgün olarak gönderilen Vecdi Sayar'ın çektiği bir dizi aydımnorganizeettiğibirşenlik! Buşenlik 14 18 Ekim tarihleri arasında yapılacak. Istanbul Saydam Günleri kapsamında ise bir başka şenliklstanbullulanbekliyor: Babamın yani Hakkarili fotoğraf sanatçısı Enverözkahraman'uı Hakkari'ye ait dia gösterisini 15 Ekim'de Italyan Kültür Merkezi'nde (Tepebaşı) saat: 16 ve 18 'de izleyebilirsiniz. Aynı gösteri, 16 Ekim Pazartesi günü IFS AK'ta saat 18 ve 20'de tekrarlanacak. Çocukluğum ve ilk gençliğim bu güzel şehirde; Hakkari'de geçti. Hakkari'den 1987'de aynlıp Güzel Sanatlar okumak için Istanbul'a gelene değin kendimi; dolayısıyla da bir Hakkariliyi bir eskimo kadar dünyaya uzakhissederdim. Istanbul 'dahissettiğim ise yine bir uzaklık ve yalnızlık hissi. Asıl anlatmak istediğim; tum bu hislerden ziyade haritalannayıruncılığıydı. Kalınvebüyükpuntolarla belirtilmediği halde binlerce güzel ve özellikli şehrin varlığına dikkat çekmekti. Kişiliksiz ve kimliksiz onca şehrin arasından kimliği ve güzellikleriyle sıynlan Hakkari'yi, çok büyük ölçekli bir harita da göster ISTANBUL • HAKKÂRİ SANAT KOPRUSU (1417 EKİM) 812 Ekim arası Istanbul'daki Hakkari etkinliklerinden elde edilecek gelir IstanbulHakkari Sanat Köprüsü projesine bağışlanacak. Şenliğin Hakkari ayağı için 1417 Ekimde 60 sanatçı ve yazar Hakkari'ye gidiyor. Konserier. Bulutsuzluk Özlemi, Onur Akın, Yasemin GöksuMazlum Çimen, Moğollar, Anatolia, Ferhat Tunç. Filmler: "Hoşçakal Yann" / Reis Çelik, "Hakkari'de Bir Mevsim" / Erden Kiral, "Güle Güle" / Zeki ökten, "Bekçi" / Ali özgentürk, "Tabutta Rövaşata" / Derviş Zaim, "Umut" / Yılmaz Güney. Tiyatro oyunlan: "Inadına Yaşamak" / A.S.T., "Yunus Emre" / Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları. Plastik sanatlar sergisi: Alaattin Aksoy / Mustafa Altıntaş / Koray Ariş / Mustafa Ata / Tomur Atagök / Arzu Başaran / Kezban Arca Batıbeki / Bedri Baykam / Mehmet Güleryüz / Balkan Naci Islimyeli / Gülsün Karamustafa / Bahar Kocaman / Komet / Murat Morova / Hüseyin özinal / Yusuf Taktak / Yusuf Tonkuş / Fatma Tülin / ömer Uluç / Utku Variık. Karikatür sergisi: Behiç Ak / Oguz Aral / Tülay Batur / Rewhat Arslan / Latif Demirci / Ismail Gülgeç / Cemal Karabaş / Musa Kart / Piyale Madra / Kamıl Masaracı / Eflatun Nuri / Meral Onat / Tan Oral / Ferit öngören / Arslan Özdemir / Ender Özkahraman / Metin Peker / Semih Poroy / Turhan Selçuk / Haslet Soyöz / Metin Üstündağ. 4 Enderbirkelebek KenanEvren'e, Bülend Ulusu'ya, Turgut özal'a, Demirel'e, Ecevit'e yaptığı bu dia gösterilerinde babamın o serzeniş dolu sesiyle anlattığı bir olayı hep hatırlanm: "Bir kelebek: ClaterusClibritisadında... Dünya literaturüne girmiş. 1970' li yıllarda bir Alman bilim adamı bunu Cilo'larda bulur ve Hakkari 'den alıp götürür. Kendi soyadıyla literatüre geçirir onu. ömrü alü gün, siyah, pul pul minnacık bir şey! Adama dedim ki 'bunun kırmızısı da var, ben fotoğrafinı çektim!' mekti benim istediğim; Düşükvoltajhlam« balannaydınlatamadığı Dallas Mahallesi'nı ve karm kokusunun duyulduğu Berçelar yaylalarını, başdöndürücü viraj lannı, küçüt kuyruklu tilkilerini ve Depin köprüsünü ve c köprüde bekleyen Deli Nasır'ı haritadar göstermek çok zor. "Hiçbir şey çok zor değil dir" diyenlerdenseniz, o zaman "Hakkari 'y< hoşgeldiniz!"^