03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 TEMMUZ 1999. SAYI 693 13 PAZARIN PENCERESİNDEN Jivkov'un savunması SELÇUK EREZ *tğ. odor Jivkov kimdi? Soydaşlarımıza Ş göre, "Haini bidin!" Niçin? Çünkü • * yönettiği Bulgaristan'da yaşayan 5 Türklere, 1985'ten sonra ağır baskılar ve "asimilasyon politikası" uygulamıştı: Bu baskılar, özellikle Türklerin adlarını değiştirmeye zorlanmaları, soydaşlarımızdan üç yüz bin kadarının Türkiye'ye göç etmesine yol açmıştı. Jivkov, 1944 yılına yani Bulgar Komünist Partisi'nin Rus Kızıl Ordusu'nun desteğiyle iktidara yerieşmesine kadar Komünist Partisi'nin yasadışı dalı "Çevdar" grubunun üyesi olarak çalışmış, 1954'te ise Komünist Partisi'nin sekreteri olmuştu. 1962'de başbakan, 1971 yılında da devlet başkanı görevlerini üstlenen Jivkov, 1989'da reformcular tarafından görevinden alınmış sonra Türklere uyguladığı baskılar, kendine karşı gelenleri attırdığı toplama kampları, zimmetine para geçirmek gibi suçlaıia itham edilerek tutuklanmış, 1992'de 7 yıl hapse mahkum edilmiş, bunun üzerine temyiz mahkemesine başvurup serbest bırakıldığı 1977 yılına kadar torununun evinde göz hapsinde kalabilmesını sağlamıştı. 1998'de ölmüş olan Jivkov'un iktidardan düşürüldükten sonra yargılanması, çağımızın ünlü ingiliz yazarlarından Jullan Barnes'ın "The Porcupine" (Picador Yayınları, Löndra 1993) romancığına (novella) konu edinilmiştir. Bu novella, ilk Önce, Jivkov'un duruşmalarından hemeo sonra Bulgaristan'da yayımlanmıştı. Barnes, bu romancıkta, halkın televizyon aracılığıyla yansıtılacak duruşmaları izleyerek, geçmişle bağlantılarından arınmaya çalışacaklarını, savcının, görevini, yeni rejimde iyi bir yere varabilmek için yararlanılabilecek bir araç olarak aglıladığını, romancılıkta Jivkov'u temsil eden Petkanov'un duruşmaları, tarihe seslenecegı bir zemin olarak kullanmak istediğini yansıtır. Pethanov (yani Jivkov), kendine biçilmiş kaftanı giymemeye, uygun görülen "katil" rolünden başkasını oynamaya kararlıdır: Yolsuzlukla itham edildiğinde, "Ben gereksinmeleri fazla olmayan basit bir insanım ve dümen elimdeyken kendim için fazla bir şey istemedim" der, "Ne Isviçre bankalarında para biriktirdim ne de kendilerini seçilmeden önce sıradan vatandaşlar gibi tanıtan, ama iktidardan ayrıldıklannda yüklerini tutmuş birer zengine dönüşen ABO cumhurbaşkanlanna benzerim.. Eşim hiçbir zaman Paris modasına uygun gıyinmemiştir..." deyiverir. Bir ara savcıya seslenerek, "Size bir tarihte, akıllı bir insanın bana söylediklerini aktarmak isterim.." der, "Bir Devlet Radyo Senfoni Orkestrası konserinden sonra tanıştırdıkları genç bir kemancı, bana 'Halk sizden boyle yüksek şeyler değil sucuk istiyor!' demişti.. Biz bu halka hem yüksek şeyler verdik, hem de sucuk; ama bakın bugün sız onlara sucuk bile sağlayamıyorsunuz!" Savcı yanıtlar: Biz hurriyetı ve gerçeğl verdik.. Petkov, idam edilmemesi için yaltaklanan, yakaran bir sanık degildir. Şöyle cevap verir: Siz kadınlara, mutfaklarından çıkıp parlamento binasına kadar yürüyerek size gerçeğı söyleme hürriyetini sağlıyorsunuz; onlar da size dükkânlarda yiyecek hiçbir şey kalmadıgını söylüyorlar! Duruşmanın başka bir evresinde Petkanov (yani Jivkov) savcıyı mutlu etmeye çalışmaz ve şöyle konuşur: Bugün nereye baksam eski yoldaşlarımı görüyorum; bir zamanlar partiye bağlılık yeminleri edip parti desteğiyle iş bulan, sosyalizm tarafından beslenen ve giydirilenler, bugün birdenbire kişisel çıkarları için bir zamanlar asla sosyalist ya da komünist olmadıklarını söylüyorlar.. Ben de, yaşamımı, bu ülkenin işçileri ve köylüleri için harcamış olma suçunu işlediğimi itiraf ediyonjm!" Sonuç ne olur? Bames, bunu yaşlı bir komünist kadınla toaınları arasında geçen konuşmalarla yansıtır. Zaman koşulları öyle değiştirmiştir ki torunları ve arkadaşlan, bu yaşlı kadının odasındaki Lenin resmine bakıp biraz da kadını kızdırmak için sorarlar, "Babaanne, bu senin ilk kocan mı?" Günü gelince torunları verirler haberi: "Babaanne, onu suçlu buldular! (Lenin'i kastederek) Senin sevgilini de.." öyleyse seviniyorsunuzdurl Tabii. Ben de şimdi size acıyorum! Neden? Tanrı, bir görmeze görebilmeyi öğrenmesinin yolunu açmaya.. Bu duruşmalarda çeşitli kötülüklerle itham edilen bir lider mahkum edilmiştir. Ithamlar yerinde midir? Evet bıze göre insanlık suçu işlemiş biridir ama bu alandaki suçluluğu yanında, inkârı güç bir niteliği de vardır; gerçek bir lider gibi davranabilmiştir Jivkov: Mahkemenin aslında bir yargı yeri olduğu kadar bir de tarihle hesaplaşma platformu olduğunu da kavrayabilmiş, bu alanda istediği sonuca ulaşmıştır.. Mahkum olduğunda da, cezasını çektiğinde de bu niteliğiyle anımsanacağını algılayarak SUyon akropolünde Selçuklu mescidL. •*»>• "î'ıi .vı* toprak kayması oluyorSilyon'da. Amayine de ayakta kalan kalıntılar var. yıları boyuncayürüyerek, Selçuklu dönemiUmanzyapılan çalışma işeyararda, ilkçağın ne ait bir mcscidin yanına geliyoruz. Arada birdöneminetanıklıkctmişSilyongelecek gördüğümüzçatlaklar.hele I995yılındaçökuşaklaradabclgeolarakkalır. ken kocaman bir akropol parçasının acıklı Buaçıklamalardan sonra gelelimakropolhali,tekraryansıakropoldc,yansıaşağıda dekitarihicserlerc. kalmış sarnıçlarla birleşince ek ip olarak çok Si lyon 'un tiyatrosu da, Aspcndos vc Perge üzülüyoruz. Kayıtlara göre Silyon'daki en tiyatrolarıgibitepeyamaçlarınayaslanarak son toprak kayması 1995'inşubatındameyinşaedilmiş. 1884'deyörcye gelen Avusturdanageldi. Aslındadiğerçatlaklardayakın yalı bilim adamı Lanckoronski, yazdığı notzamandabaşkaçökmelerinolacağınıhaber larında tiyatronun çok iyi durumda olduğuveriyor. nu bclirtiyorama ne yazık ki 1969'da meydana gelen büyük bir toprak kaymasıyla çökSelçuklu mescidinin hali yürekler acısı. müş. Bugün tiyatronun sadeDuvarları vc kubbcsi sağlam ce 11 basamağı görülebiliolmasına karşın hıç bakım Sllyon bir zamanlar yor. Ötekilcr, üstten de farkeyapılmadığından üzcrinde dilebileceği gibi akropolün Antalya Alara yabancı otlar bitmis,, içi büdibinde.molozhalinde. yükbaş hay vanların ahırı olaarasındaki "Pamfllya rak kullanılıyor. Silyon'lailTiyatronun çevrcsi dahil, Silyon'un pck çok yerinde Bölgesi"nin yerleşim gili son söylcyeceğimiz sözlcr, geneSclçuklularcayapısarnıç görmek mümkün. Fsmerkezlerindendl. lan iç kale ile palaestra'ya kiden yağmursuları toplanailişkin. 13. YüzyıldaSilyon'a rak şehrin su gercksinimıni Bizans döneminde gelen Selçuklularhem şehrin karşılamakamacıylayapılan samıçlarokadarçokki,say piskoposluk merkezi dışduvarlannıonarmış,hem de akropol üzerine ayrı bir iç mak olası dcğil. Bazıları sarolan Silyon'da Roma, kale inşa etmiş. Kalcnin kunica benziyor, ancak içinde zeybatısındaki uzunca bina yapilananştırmalar, kömür Bizans ve Selçuklu koınuta merkezi diye biliniles.miş tahıl tanclcrınin buyor. Doğusundaysa Hellenislunmasını sağlamış. Bundan yapıları beraber tik döneme ait bazı yapı kadaanlaşılıyorkiorası surnıç görülebiliyor. Hatta lıntılanbulunuyor. değil, kclimcnin tarn anlamıylasilo,yani"granarium". Tiyatronun birazdoğusunda, gcnc catlaklarla tehdit edilen Hellenistikdönemcait evlerle hangi tannya ait olduğu henüz bclirlenememiş bir tapınağın kalıntıları duruyor. Doğuyamaçlarını tcrkcdip, buseferdetepcninkuzcykı Todor Jivkov bütünleyecektir yaşamını. Tarihte yenilmiş, düşürülmüş, hapsedilmiş sonra da yargılanmış olan liderler, cumhurt>aşkanları, krallar az degildir ama çağımızın avukatlarına böyle bir görevi üstlenmek zorunda kaldıklarında yol gösterecek bir yapıt, bir ders kitabı yoktur. Günümüzün pek kaba çizgilerı ve ana hatları üç aşağı beş yukarı birbırini andıran yargılama sistemlerinde böyle bir davayı üstlenmesi gerekecek olan savunmanlarına hertialde 16. Louis'nin yargılanması sırasındaki tutumu ve söylediklerinin tutanağı fazla yardım sağlamaz ama Fransız Devrim Mahkemesi'nde onu savunmuş hukukçuklar olan Françoıs Tronchet ve Guillaume Malesherbes'in adlarının sonradan Paris'te birer caddeye verilmiş oldugunu, bunun da "en gaddar, en alçak" olarak bellenmiş devrim ve devlet düşmanlarının da savunma ve savunulma hakları olduğunun, bunu olumsuz koşullarda gerçekleştirebilenlerin günü geldiğinde saygıyla anılacaklarının anlaşılmasına yol açar. Bu açıdan bakıldığında, bu tür duruşmalar konusunda yeterli literatür yokluğunda kısmen kurgu olsa bile Bames'ın novellası'nın sadece edebiyat açısından değil, aynı zamanda hukuk ve sosyoloji açısından da ilginç olduğu görülür.^ Hellenistik döneme eklersek Silyon birkaç medeniyeti birden barındıran ender kentlerden. ait bazı kalıntıları da Palaestra ise iç kalenın giincyindedarvcuzun bina. 54 metrc uzunluğunda, 7 metre genişliğinde. Hellenistik döneme ait olup, duvar ışçiliğı sayesindc günümüze kadar sağlam kalabilmiş bina bedcn cğitimiçalışmalaniçinkulla
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle