Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16MAYIS 1999. SAYI 686 tişi de getirir bu. Malzemenin tamamen dilini çözdüğüme inandığımda, yeni birmalzeme arayışına girerim. Çünkü bu, kendini tekrarlama tchlikesi de başlıyordemektir." Neden taş dcğil de kâğıt? Ben kâğıdataşsalbiranıtadadönüştürebiliriıngibibirtavır mıbu? "Hayırhiçöyleiddialarlayolaçıkmadım. Taşla,akademideykcnuğraştım,hâlâarada bir de çalışıyorum. Fakat biliyorum ki, bu benim yolum değil. O bambaşka bir arayış çünkü. Taşla çalışmada heykeltıraş dışarıdan içeriye doğru, taşın içinde olanı çıkarmaya çalışır. Bu tür çal ışma benim tarzım olmadı. Yoktan başlayıp, kafamdakini ekleye ekleye bütüne gitmek beni heyecanlandırıyor. Ayncaçalışma tarzı olarak biraz önce dc belirttiğimgibi.yarı yolda fikirdeğiştırip, birbaşka boyuta doğru yol alabilirim. Bunun, kararsızlıkanlamındaanlaşılmasını istenıem. Başından sonu belli olan işlere karşıyım ben. Hkleye ekleye, çalışmaanında farklı düşüncelerigeliştirerek, malzemenin dedirenmeıne kolay lılığını alanıma taşıyarak, daha serbest bir çalışma ortamı sağlıyorum kendime. Aynca kâğıt taşa dönüşüp, izley iciye bu algılamayi yaşatıyorsa bu güzel bir şey... Ama benim ilk amacım mı? Değil... Ben kâğıdı kâğıt olarak bırakmak istemiyorum. Kâğıdı çamur hal ine getirip ağaç tutkalını da devreye sokarak sertleştiriyorunı. Kâğıt çamur halindeyken, bilinen çamur gibi modleedilecek bir malzeme değil. Parmağını basarsan tekrareskihalinedöner. Sertleştiğindeahşap özelliğindeoluyor. Üzerindeistediğimgibi çalışabiliyorum. Iştebubenibüyüledi. Fakat dcdiğin gibi 'taşımsı izlcnimler' verdi. Ama ben bunu taş yapmak için y apmadım". rinde, işe biryerden başlarsın. Tabii öğrenecek çok şey vardırama beş seneyi bitirip 'Sen heykeltıraş oldun' dediklerinde hiçbir şey olmuyorsunashnda! 'Oldun'deselerdeyalan söylüyorlar. Ondan sonra başlıyor heykeltıraşlık. Müthişbiryalnızlıkçekiyorsunbaşlangıçta. İşe nereden başlayacaksın gerçekten çok zor bir dönem! Görmek, gezmek ve herşeyibilmekzorundasın. Işinegeçirgcçirme, politikayı bile bilmek zorundasın. Sonuçta tüm bu gözlemlerini, algılamalannı, bilgilerini birpotadaeriterek, kendi felsefenioluşturmalısın. Yanisöyleyeceksözün,hikâyen olmalı. Ve bu hikâyenin tüm çizgileriy Ie, ayrıntı larıyla sana ait olduguna kimseyi inandıramazsın. Yani ilginç bir yönü olmalı. ..Iştebuiçsel hcsaplaşmalarlavardığın bir nokta sanat. Başlangıçta ve daha sonralan öyIe soyut bir mücadeleye giriyorsun ki bu öldürebilirseni yadabezdirebilir. Sanatçılığın ömür boy u bir kavram olduguna da inanmıyorum." Neden, kendini kanıtlamışsan sanatçı sayılmazmısın? "Bana göre bir dönem sanatçı olabi I irsin fakat bunu devamlı olarak hem kendine hem de izleyicineyeni baştan kanıtlamak zorundasın. Bir dönem sanatçı olmuşsan, bu demekdeğildirki 'ömürboyusanatçısın'. Yaptığın işi tekrarlamaman gerckir. Sonsuz bir süreçbu:(*) arayış içerisindc olman gerekir. Vardığın her Dışımızdaki mekân nesneleri sanyor, yannokta, dığer bir bilinmezinkapısınızorlama sıtıyor, lıdır. Kendini tekrarlayan birsürü sanatçı var. Birağacı var etmek istiyorsan, Onlan kabul edcn izleyici aslında sanat almıIçmekânlakuşatonu, varlığısenin içinde yor, imza alıyor." Olan şumckânla. Sıkı sıkı saronu Birebiranlatımlardankaçanbiryapısı var. Sınırsızdırvcancaksenvazgeçtiğindc Ama çok altı çizilmese dc hcykellerinde meDüzcne girerse gerçek bir ağaca dönüşebikân duygusu var. Kutsal bir mekân gibi... Tapınaklar diyebilır miyiz bunlara? örneğin Seven Steps to Heaven 'da bu duyguya kapıl(1) Nur Tarım'ın lstanbul Galeri Nev'de açılacak dımben... sergısi daha önce de8 Ocak2 Şubat 1999 tarih"Tapınaksal olarak algılaman çok yerindc. leri arasında An kara Galeri Nev'de ızleyıcılerle buHelezonikbirkuruluşuolmamasınarağmcn luştu. o hissi veriyorum ama mabcdi sonunda izle(2) Rilke'nin şiirleri Gaston Bachelard, Mekânın yici tamamlıyor. Benbiröneridebulunuyo Poetıkası, Kesit Yayıncılık'tan alıntılanmıştır. rum bclki ama dayatmacı form peşinde değilim. Formlarımın tek bir dili yoktur. Birkaç dili,aynımalzemelerimdeolduğu gibi (kâğıt, kurşun, ahşap) kullanarak tekrar izleyicinin, başka bir dilc dönüştürebileccği kadar geniş bir form anlayışım var. O yüzden altı çizili anlatımlardan uzakduruyorum. Çünkü sözle heykeli fazla bütünleştirirsem, form konusunda taviz vcrebi leceğimi düşünüyorum. Aslında dil olarak heykel seçilmişse, ağırlığın görsel olması gerektiğine inanıyorum. Ama kurgusal sürecimdc 'kendi mabedlerimi' yaratırken, isterim ki izleyici de 'kendi mabedlerini' yaratsın.Oda gizini.büy üsünü katarak bir forma ulaşsın. Birebir anlatıma varan formlan sevmiyorum. Çünkü benim için form başta kurgulansa da, yarı yolda başka sürprizlerinisunan,değişebilirliği ve iç dinamiği olan birdildir, başka teklifleri de getirir. Ve o teklifleri de getirdiği ıçın başka esere de başladığım bir süreçtir bu. Yaratım aşamasındaki sürccimde, izleyici ileaynı yollardangıdebilırizveyagitmeycbilinz ama ben o süreçte o zıplamaları, o heyecanları, coşkuları birebirbiranlatımın dışında yaşıyorum. Formun bana söyleyeceği şey lcri merak ediyorum." Işte böyle bir süreçte "Kendi tapınağımı kurdum" diyor Tarım. Rölyeflerindekitapların çevrelediği kültürel bir dünyadan ki bu dünyadaiçselliktaşırkâğıdınkişisel,ayrıksı,gizilbüyüsündeoluşanformlarında, Tarım'ın içsel mckânlannayol alıyoruz. Anıtsallaştırılmıştaşsalgörüntülerindokusallığında, formsal dilinin içine sızan erotik öğelcr, varoluşun simgesel işaretlerini taşırken, sanatçının düşünscl, duygusal dünyasında oluşan zaman, bizlerin algılama sürecindeki /.amanı imlıyor. Rilke'nin şiirindcki gibi bir 10 yıl aradan sonra... Amsterdam, Düsseldorf, Rotterdam, Utrecht, Brüksel gibi çeşitli AvrupaşehirlerinJe sergiler açan Tarım, 10 yıllık bir aradan •ionra 7 Mayıs4 Haziran tarihleri arasında Lstanbul Galeri Nev'dedüzenlenecek sergisiyle, Türk izley icileriyle buluşacak (1). Saıatsal çalışmalarınm yanı sıra 15 yıl Hollanla'daözel birakademininheykel bölümünJe öğretim üyesi olarak da çalışan Tarım'a îirsorumdabununlailgili. Yurtdışında saıatını kabul ettirmek zorolmadı mı? Neden /urtdışındayaşamıseçti?"Yaptığınişkonuiunda ne kadar çok şey görebilirsen, hayat )iro kadar kolay aslında. Yaptığın işleri kariilaştırabildiğinölçüdekendineyönverebiirsin. Bu yüzdcn yurtdışında yaşamanın '.orluklarından ziyade kolaylıkları oldudiye>ilirim. Benim mezunolduğumdönemlerle, Türkıye'de heykel denince akla Atatürk )üstü,zaferanıtlarıgeliyordu. Yapılanişleintümübukonularlailgiliydi.Fıgüratififaleye dayalı, altı çizili, birebir anlatımlardı >unlar. Yani benımarzuettiğimbirçalışma'i çok az kişi gerçekleştiriyorduTürkiye'de. Sanatçı olarak kenditni kabul cttirmeme ;elince, sanatçıdan bahsediyorsak bu evrenel birkavram. Yani sanatçının iilkesı yoktur, 'aptığıişbağlamında...ZorluksabuTürki'e'dedeolacaktı." Zorluklardan bahsederken buyanıtın içinle sözü geçmiyor ama Hollanda'dan gelen leykcllerininTürkiye'ningiimrükkapısınlan geçerkcn Tarım' ın çok büy ük zorluklar aşadığını öğrcniyorum. Söyleşi sırasında öz Hollanda'daki sanat derneklerine gelior. Tamamiyle sanalı tcşvik için kurulan bu lernekler, sanatçıdan bireseri ya kiralıyor ya la satın alıyor. Dcrnek aynca bu eseri, isteen sanatseverlere de altı aylığına kiraya veebiliyor. Kiralamasonundaesertckrarsaiatciyaiadeediliyorvcboylecesanatcie.seini kiralayabildiği için, daha ucuza da sata'iliyor. Bankalardaderneklergibi sanatçıya ynı özeni ve kolaylığı gösteriyorlar. Sanalıdan eser almak isteyen müştcriye piyasa oranlarınınçokaltındadüşükfaizleeserkredilendiriliyorvebanka sanatçıya doğrudan ödemeyapıyor. Tarım 15 yıl hocalığı dahaçok maddi nedenlerden ötürü yaptığını söylüyor. Şimdi hocalığı bırakmış, kcndine verilenatölyesinde hükümetin sağladığı bu kolaylıkların da teşvikiylc sürekli üretmenin peşine düşmüş... Peki.akadenıidenmezunolduğundanasıl lıissetmişti kendini, yolunbaşinda zorluklar neydi? "Sudan çıkmış balık gibi hissediyordum kendimi. Çünkü sanat eğitimi öyle garip bir eğitimki... Nebileyim! Tıpokuyupbitirdiğinde, 'Al diplomanı doktor oldun' dedikle