26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AYIS 1999. SAYI 686 i yayınevinc. Rezalet fanudaonadevrettim. Yaptığı diycrck. Müthiş bir soçcvriler çok sağlam çeviric hava estı. Ama Dobjynlerdı. Yaşar Kemal'i çevirmek bir derttir, halk dilinden iledeahbaptık.Odahakunscnin bilmediğı kelımcküstii. Ancak hiç bu lafı leri bulurçıkarır. Münevver, dahaagzımızaalmadık Yaşar'ın 16 kitabını çevirdi, tiüncvver Andaç Avrııbirçok ödüller aldı. Sonra 'ya geldikten sonra da Orhan Pamuk vtvirilerıne çevirilerinisürdürmüş basjladı. Sanırım4taneoldu. lydii? Münevver AndaçMa ilk /İünevverTürkiyc'dcn kakarşılaşmanız nasıl oldu? Avrupa'yageldikten son1950 yılında Nâzım' ın halaNâzım'ın şıırlerını çepisten çıküjinın beşinci giinü meyi sürdürmüştü. ÇiinÇiftehavuzlar'daki cvimize luna hıçbır mani yoktu. O geldiler, kendisiyle ılk karşı/ım Hikmet'in şjirlerine laşmamı? böyle oldu. Daha rair kişiliğine kar^ı hiçbir ııalmadı. Ya$ar Kemal'i diinyaya o tanıttı. sonra y ıne birkaç kere görü^tük, ama asıl dostluğumuz 4credeyaptınızçahşmaParis'e geldikten sonra basjladı. 'aris'tebizimevdeçalıştık. Müncvverbize Paris yıllarına geçmeden... Münevver . yakında, birsokak ritcdeküçiik birstüdAndaç'ın Polonya'ya kaçışı nasıl gerçekleşlakalıyordu. Asıl evı orası dcğıl. Gözame ti? ıtı için gelmis.ti,fakaHızun süre kaldı.Saat Nâzım Rusya'ya kaçtıktan sonra, Münevbuçuktan,yedi buçuğa kadar hergünçalıver oğluMehnıet'lelstanbul'dakaldı veoniki orduk. Biraydabitiıdik.Mucizc. Amanayılboyuncakapısındadörtpolisnöbetbekletirçalışma! Tartiijiyorduk. Çokolumlubir di.Ncrcyegitselerpolislcrdearkalanndangeı^maidi. Ikimizdeçokmemnunkaldıkçaliyordu. Nasıl olsa bu adam bir gün oğlunu na tarzımızdan. Üstelik de Nâzım olduğu görmek isteyecektir diye düşünüyorlaıdı. ıçalış.makonusu, müthişbircoşkuylaçalıMünevver pasaportalabılmekiçinAnkara'ya .>rduk. bakanlarla konuşmayagitti amaolmadı. Sonunda Nâzım ltalyan arkadaşlannın yardıvyrıldığımız zatnan adeta sarlıoş. gibi olumıylaonları Polonya'yakaçırttı. Yalova'yataduk. Zaten Nâzım'm siirleri beni sarhoş. tile gittiklerinde, bir gün evdcn dcniz motoyor. Birtakımba^kasıkıntılarımvardıosıruy la gezmeye gidiyoruz diye çıkıyorlar. Moır, ilaç gibi gelmiijti Nâzım. torkıyıda bir ıkıturattıktan sonra denizeaçılıeviriler yıllar sonra gerçek sahibini yor, Yunanistan açıklannda kayalaıa çarpıyor, muşoldu... Yunanlılar Münevver'i ve Mehmet'i deniz'mtölojilerdehepDobjynsky istniyleçıkden topluyorlar, ancak bir süre Atina'da kal;tı bu tercümeler. Ama ş.imdi hepsi geri dıktan sonıa Polonya'yagelebiliyorlar. Polonıdı. Münevvcr'in eski yaptıkları da ycniı çevrilmiş, oldu. Dobjynsky tabii hıçbir şey ya'da Münevver çok saygı görüyor, kendısine hemen Varş.ova l Jnivcrsitesi 'nin Türkoloji böeıncyecek. Bunlar hep ycni tercümeler. lümünde hocalık veriliyor. nev vcr, biraz savaşçıdır. "Desin bakalım" Polonya'dan sonra Paris'egcçişi... ordu. Zatenbirşeyyapmaz.öylebiradam Paris'egelişi birazsancılı olmuştu. Çünkü :ıl. Zannediyorumki çok iyi oldu. Yanlısjar Polonya'dayaşamaktaydı.Münevver68'dcn dı. Söylemediği ş,eyleri söyletmişti Nâsonra geldi Paris'e. Münevver'in lafı öylesine ı'a. evekadargirmiştikişahsenbirdostluğıımuz îitabın bir de sizin tarafınızdan ya/.ılmış geliş.memişkendeohayatımızdaydı.Sanki40 sö/.ü var... yıllık bir dost gibi karşıladıkonugeldiğinde. vet, kıtap Nâ7im kımdir diyc beniın bir Başlangıçta biraz şaşkın birhaldeydi. Çok kösözümleçıktı.Gallimardbasmcabambaş.tüydü. Oğlunun da gelmesi gerekiyordu. 16•>irçevreyedehitapedecek,sadecesolcu17 yaşındaydı. En zor yasjar.. tş konusunda sade Nâzım mcraklılanna değil. Dehşet .onsöz değil, ama Nâzım serüvenini toplu elimizden geleni yaptık, çeviriler falan bulduk. Evvela maddi hayatını düzenledi. Sık sık KitaptabirdeFransa'nınenünlüyazarlabizegcliyordu,sohbetediyorduk. Öncenorlanve Nâzım Hikmet'indostlarındanbiri n Claude Roy 'un önsözü yer al lyor. Claude malbirahbaplıktesisedilmişti.Hiçbirzaman kişisel konularını anlatan bir kadın değildi. /daneyazıkkikitabınyayımlanmasından Abidin'içokseverdi.Mehmetdeöyle. Abidin c aramızdan aynldı. onu benden çok tanıyordu. Nurullah Berk' in iirlikte hazırladığınız bu antoloji Frankarısı olduğu dönemden. okııru tarafından nasıl karşılandı? Paris'teoturmai/niiçin yaptığı bir evlilemenherkitapçıdarastlıyorum.Oklukça likten sözedilir... ük ilgi gördügünü düşünüyorum. Kıtap ) sayfa. Adı "Nazım Hıkmet Karanlığa Bir arkadaşının tanıdığı çok yaşlı yalnız bir YağıyorveDiğerŞiirler".(NâzımHikmetBeyaz Rus'la Mösyö Volkof'la ile onun aracıeıge dans la nuit et autres lığı üzerinebirevlihkyaptı. ınes) Antolojidc lOO'ün Çünkü Polonya pasaportuyinde şiiri ve destanlarınla Fransa'da yaşamak kolay NAZIM İ1IKMK bölümleryeralıyor. değildi. Mösyö Volkof'un lünevverHanım'ınbir yaşı epeyce ilerlemişti. Pa1! neigc dans la nuit iir boyu peşini bırakris'tekalabilmesi ancak böyyan çevirmenlik tutkule sağlam bir statüye geçmelagelirsek... siyle mümkün olabilirdi. lünevvcr'inacilparakaBöylece oğlunu da getirebilmaya ihtiyacı vardı. Ben di. Evliliğin bunun ötesinde ) sırada Fransızca'ya Yabir başka cephesi ise yoktu. Kemal'in Ince Mcmct vc Ölmcden önce uzun bir süre a Direk'ini çevinniijtim. felçli kaldı ve hastanede yatllimard Yayınevi biitün tı. Münevver de onunla mes,ıplannı çcvirrmek istiyorgul oluyordu. lyi bir insandı böylece bu işi Münevver peder vaziyetinde....ve ev•rine aldı. Bir de Adalet lendiklerinden ikı yıl sonra vanlığı'ndan yeminli teröldü. aan olmamı istediler, anDaha sonra Bul var Raspabenimvaktim yoktu, buil'ataijindılar. Oranınözellı 11 Orhan Pamuk: O kadar akıllıydı ki, ondan korkardım... Münevver Hanım benim hayatta biriki kere bana hatıralarından, tanıdığım en akıllı kadınlardan biriydi. O Polonya'dan ya da Istanbul'dan söz kadar akıllıydı ki ondan korkardım. etmişti. Yazarlar, kitaplarını çok yakından Münevver Hanım'ın geçmişini, onun için yazılan şiirleri, hakkında anlatılanların okuyan akıllı okurlardan korkarlar. 1984 yılında, otuz ikı yaşımdayken, bazılarını kitaplardan, sagdan soldan işittıklerımden biliyordum, ama bu Fransa'daki Gallimard Yayınevi'nden bir konuları onunla bir kere bile mektup aldım, Sessiz Ev'i yayımlamak konuşmadık. istıyorlardı. Dunyanın en lyi yayınevlerınden bırı Gallimard'a beni o Bana çeviri sırasında beliren soruları zamanlar tanışmadığım iki kadının Yaşar sıraladığı uzun mektuplar yollardı. Bazen günlerce bu soruları cevaplardım. Kemal'in eşi Tilda Kemal ile Nâzım Çok güzel, kararlı, zeki ve ne yaptığını Hikmet'in eşi Münevver Andaç'ın tavsiye ertiğini bir yıl sonra öğrendım. 1986'da, Amerıka'dan Istanbul'a dönerken, Paris'te Münevver Hanım'la tanıştım. Raspail Bulvarı üzerindeki apartman dairesindeki o ilk buluşmamız, daha sonrakiler gibi birbirine benzer. önce hep Münevver Hanım'ın çevirmekte olduğu kitabımın sorunlarından söz ederdik. "Şununla ne demek ıstediniz?" gibi sorular sorardı. Sessiz Ev'de içinde kefalların gezindiği bostan kuyusu nasıl bir kuyuydu, Kara Kıtap'takı kenar mahalledeki eski devrimcinin evini anlatırken birinci kat derken zemin katı mı "Münevver Hanım çok güzel, kararlı, zeki bir insandı." kastetmıştım, onun üstünü mü, çok iyi bilen biriydi. Kendimi hatırlamaya çalışırdım. Benim biraz kızarıp bozardığım, onun da onun yanında çok acemi ve toy hisseder, bu yüzden de olduğumdan kaşlarını çatıp sorularına cevap aradığı daha beceriksiz davranırdım. ilk fasıldan sonra benim asıl hoşuma Paris'teyken birlikte gittiğimiz giden şeyi yapar, kitaplardan, filmlerden bahsederdik. Kitapları, fllmleri gerçek bir kahvelerde lokantalarda Münevver Hanım'ın keyifli olduğunu ikincı hayata çevirebilmiş mutlu hatırlıyorum. kişilerdendi. Sonra bazen onun sorması Paris'e her gelişimde gıttiğım Gallimard uzerine Türkiye'den ve o sırada gidip Yayınevi'nde kiminle ne konuşacağımı gelmekte oldugum Amerika'dan bazen bana söyler, gerekli gereksiz bahsederdim. Münevver Hanım yeni endışelendiğımi görünce gülümserdi. yazarları, yeni kitapları, bu türden yeni "Merak etmeyin Orhan Bey, merak heyecanları ve konuları merak eder, ben etmeyin..."^ de severek onları anlatırdım. O zaman ği aile apartman ı gibi olmasıydı; ressam M übin Orhon ve Komet ile Sinan Bıçakçt da oradaoturuyorlardı. Mehmet'ingenişbirarkadas, çcvresı vardı. Raspail'dakievküçük geldi ve Montrouge'a taşındılar. Bir ara Mehmet Brötanya'yagitti, sonra Fransa'nıngüneyinde Menerbes köyünde iki katlı birbağevi tuttularveorayaycrleştiler. Nasıl bir kişilikyapısına sahipti? Öncelikle çok güzel bir hanımdı. tstanbul'dahukukeğitiınigörmü!>tü. AnnesiFran sızdı.Fransızdiliniçokiyikullanmasınakarşın Münevver'e Fransızlık değil de Boğaziçi hanımefendiliği yakışıyordu. lstanbullu bir Boğaziçi hanımefendisiydi o. Çok cesurbir insandı, yalıdan çıkıpda 12 yıl Kuşdili'nde polislerin önünde nöbet tuttuğu evde oturmak.dile kolay... Çok çahi)kandı,dinlenmek nedir bilmezdi, gece gündüz daktilonun başında hep çaiıştı. Nâ/ımla ilgili konuşmak için bütün dünya ayağına geliyordu, ama hiçbirisiy le görüşmeyi kabul etmedi.^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle