23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

7MART1999. SAYI676 gerçeklesjen spiral anlatımın içindeki minik bir kadın kafasına rastlıyoruz, bilyadan biraz büyük... Metalplakadolambaçlı,kıvrılakıvnla giden bir yolun göndermelerini de içine alarak,kaideninüzerindeyükselirkenhafif birivmeyledü/eliyor."Bueserevliliğinden sonraki dönemde mi gerçekleşti" diye soruyorum. "Evet" diyor. "Yanlış anlaşılmasın kadının özgurlüğünün evlilik dışında gerçekleşecegıne inananlardan değilim. özgürlük kafada ve hayata olan yaklaşımınızın içindedir. Feminizmc tabii kı ınanıyorum, katılıyorum. Ama özel anlamda evliligin banagöre olrnadığını anladım." ortamdı. Çünkü bana görc şiirin dünyası, sözcüklerin taşıdığı anlamlardan çok ötede yeralanbirdünyadır.." Belki algılamanında ötesindcbirnoktabu: Hissediş...Neydibu hissediş? "Hepimizin içimizde yaşadığımız sözle anlatılmayan anlar vardır. örneğin bunu bir güneşin doğuşunda, batışında veya bir yaz denizini seyredişimizde, rüzgârın hafif bir dokunmasıy la içimizde yaşadığımız aydınlanmalarda yaşadığımız anlar. Hayatınbasmasından, dayatmalarından kurtulduğumuz küçücükan'lardırbunlar. Buan'lan hissedişimizi çoğaltabiliriz; birtohumun toprağı patlatarakdünyayagelmesi.bircenininanne karnında geçirdiği sürece bakışımız, denizin dibindeki deniz kestanelerinin, midyelerinin, şeytan minarelerinin sahile vurduğunda onaolanbakışımızdakiminiciksevınçdalgalan... Denizin dalgalarıylaörtüşenbizim sevincincimiz.. Işte heykellerimi yaparken böyle bir a'nı ve süreci yaşarken galiba o an'largiriyorformlanma..." Sözün ötesine vuran bu an Marda formlannın dilinin çözülüşüne tanık oluyoruz. Yoksa dilin tükenişinin vardığı o noktada, formun varsıl sesinin yükseleceği o an'mı bu? Bir yaratının kendini ifade edeceği alanın içinde sesini bulmasıyla, sessizliğin arasındaki o iç ışığın formun düzlcmine girişinin öyküsü belki de.. Bence hepsinin üzerinde bir konuşma anı bu. Sanatçının formla girdiği diyaloglarbiran'ın saptaması gibi görünsede.öykülerininçoğaltılmasınıizleyiciye bırakıyorlar;fırtınalıbirdenizindalgalarını betimleyen mctal bir formun düzleminde, hayatın çalkantı lanna gelgitlerine, gökyüzünde uçan bir kuşun, gözle izlenemeyecek hızdaki kanatlarının vuruşunun anlık saptamasında özgürlüğc (•), varoluşa, midyelerde, deniz kabuklannda, deniz kestanelerindeki zamanın belirsizliği sonsuzluğa, kara kutularda sınırlandırılarak vurgulanmış zaman sürecinin, ana rahmindegeçirdiğimizbilinmez dönemde, yaratıcımızın bilincine değip de, bilincimizin uyanmadığı süreç incecikbirbağla(çelık telle) hayata değdiğındc, doğumun da ölümün de sürecinin başladığı an'a işaret ediyor. Formlannin yalınlığı, statik dengesi, detaylardayakalanançizgiselaynntılarlazenginlcştirilmişbukcz. Kafalaryok artık formlarının içinde; bilyalarvar. Oyunbazbilyalar... Doğuşu simgeleyen tohumsal imgelerini de içine katarak, aynı hayat gibi iç içe geçmişbiroyununparçası... Yıllarönceoynanmış bir oyunun bugün geldiği nokta bu belki Söyleşimizoşiirkokulueveuzanıyor. Işılar 7 yaşında. Ankara'da Anafartalar Caddesi'ndeki evlerinin pencerelcri, oturdukları apartmana bitişik sinemanın damına açılıyor. Sinemanın düz damı, teras olarak algıladıkları geniş bir oyun alanı Pınar'la Işılar için.Pencereden atlayıp damda oynamak serbest, serbest olmasına ama yasak olan bir şey var: "Çatının izolasyonu için dökülen zifte dokunmak". Damın bir başka konuklan daha var; ley lekler.. Damın çatısına, ak leyleklerinnöbetleşebıraktığıyumurtalar...Çıkan yavrular. Kendileri gibi bir ailcninorada yaşadığınınsevincini geçiriyoronlara.. Leylek geldi;yaz..leyleklergitti;sonbahar...K.ürailesinin içindeki adları "Bizimkiler" Uzun gagalan, bacaklarıyla La Fontain Masallan'ndanfirlamışgibiler. Güneşli bir günde yine Pınar'la oyuna dalmışlar. Ziftlenn kalın siyahçizgileriniseksekoynamadakullanıyorlar. Birden burunlanna duman kokusu geliyor. Çatının bacasına doğru yöneliyor gözleri. Doğdudoğacakdiyebaktıklan leyleğin yuvasındaki yumurtaların çatır çatır yandığını görüyorlar. Yaz ortasında baca temizliğindc çıkan yangının ateşinden çok, çığlıklan yanan, kavrulan yumurtalara.. O gün mü, daha sonraki gün mü hatırlamıyor şimdi. Güneşte eriyen ziftleri elleriyle kazıyıp, damın birkenanna çöküp, minicik parmaklanyla bir leylek figürü yapıyor." öylesine benzedi ki leyleğe, gidip anneme gösterme arzusu duydum. Leylek figürümü arkamda saklayarak, anneme yaklaştp 'size bir şey göstereceğim amakızmayacaksınız' dedim. Kalbimkütkütatıyor.Yaziftiellediğim için kızarlarsa diye.." Korkusu boş çıkıyor. Bütün ailenin ellerindedolaşıyorzıfttcn leylek. "Işılar heykeltıraş olacak herhalde" deniyor. O günden sonra kil.çamuralınıyorona. "Sanatımda dikkatettiğim tek şey, bilinçaltımın sözcüklere dökülmeden işime dökülmesidir..." diyor. Bilinçaltının, bilincc dcğdiği şey nedir sizce? Bir an, bir karşılaşma değıl mi? Belki de bir iç ses, ışık.. Dünyadatümnesneler belki de herşey"sessizdir"aslında..Formlanndilinde olduğu gibi.. Bir karşılaşmanınuyandırdığı dil, önce içimizde uyanır sonra söze dönüşür. Ve bütün karşılaşmalar an'a işaret eder. Doğumda,ölümdcbirandcğilmidir? Gizcmiveşiirselliği içinde barındıran... Evet, zifte çekinmcden dokunmak ge Parisyılları... FranMzHükümeti'nindavetlisi olarak gittiğiParis'te4yılkalıyorIşılarKür. Birsüre Ecole Normal de BeauxArts'a devam ediyorburslu öğrenci olarak. Sonra bırakıyor okulu. Nedcn?"Banabirşeyveremeyeceğini gördüm. Akadertii'nintekranndan başka birşeydeğildi.Birarayışkaosdönemiyaşadım ve heykeli tamamen bırakarak ama sergilenen, yapılan her şeyi izleyerek bir yaşam sürdürdüm Paris'te. Buaradaoradaanimasyon, çizgi fılm atölyelerini gezdim. Çok ilgimiçekti ve Türkiye'ye dönüpbununla uğraşmaya karar verdim." Heykeli birinciliklebitiriyorsun.Burskazanıyorsun vc heykel i bı rakıyorsun ve çok da heykelle ilgisi olmayan, hiç bilmediğin bir işeyöneliyorsun? de. Hangi oyunmu? Heykeltıraşolmasının ilk sinyalini aldığı o gün yine çocukluk dönemine rasthyor. Pınar Kür'ün "Ley lekler" şiiriyle kendini kanıtladığı günlere... Işılar Kür'ün de ablasıylapaylaştığı bir şey bu. Londra ve New York'taki ilk, orta ve lise öğrenimi yıllarında mı karar vcrmişti hey "Doğru, belki bu heykelle bir hesaplaşmaydi ama uzun sürdü. 10 yıl bıraktım heykel yapmayı. Neden mi? Sanatın nedeni yok ki! Yanibenim için öylc.Öyle bir tavıriçinJeydimki, formlarlaanlatamazdım istediklerimi.anlatımcı birçizgiyeyaklaşmıştım ve mimasyon, çizgi filmden büyük keyif alıyordum. Amacım"politiksöylemi"olanişleryapmaktı. Eğersponsorbulabilseydim, Jevam da edebilirdirn belki ama para çok zorlayıcıbirşey. Ayrıcaekipışiydi.Butürtıkanmalarla yürütüyordum işi. Birgünsenaryo çalışmalarıyla ilgili çizimler yaparken l Bu bir heykel olabilır!" dedim. Ve içimde müthiş bir arzu duydum, onu gerçekleştirmek için. Sanırım yalnız çalışmayı da özleniştim." 10 yıllık aradan sonra heykel y ine hiç beklemediğibirandagözkırpmıştıona. Kadını, kadının toplum içindeki yerini, kadınerkek ;şitliğini sorgulayan zincirlerden, dikenli tellerden bambaşkabirdünyabekliyordu Işılar Kür'ü. Alabildiğinedoğa vardı artık salatsal söyleminde. Teknolojik bir ürün olan tnodern çağın mucizesi işlenmiş metaller tekrar doğaya nasıl dönebel irdi ki... Bu parajoksal yanı sanyordu belki de onu... Aynı ço:ukluğundasözcüklerinötedünyasınışiirle kavrarken rengarenkboyaların üzerindehissettiğigibi... "Bugünheykellerimdesoyutanlatımısejişimin ve buna yakınlığımın en büyük nedeni çocukluğumda yaşadığım o mükemmel keltraşolmaya? Heykelinşehirmimarisine girdiği bu kentler mi çelmişti onun aklını? "Evct, bunlardan etkilcndim. Ama heykeltıraş olma arzusu, çocukluğumda başladı benim. Pınar gibi bende bir"leylek"le onaylattımailemeheykeltıraşlığımı..."Leylekle mi? (*) Işılar Kür'ün bu heykeli Kadıkoy Meydanı'nda bulunmaktadır. tgılar Kür ve Pınar Kiir çocukluklannda... /şılar Kür, tsmet Kür ve Ressam Hudi Bara dostlarıyla Akademi 'nin önündeki nhtımda...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle