Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7MARM999. SAYI676 göndcrdi: Davamızı üstlcn. Oysa hiçbirinde avukatm ücretini karşılayaeak para yoktu. Durumu kcndilerini görmcye gelcn Adil'e anlattı, sıkıla sıkıla. Adil "Çıkınca" dedi "Çalışır, ödersiniz..." Mahkemedc yaptığı savunmada tutuklamalan hükümetin bir "tertibi" olarak tanımlayan Adil tertibin altındaneleryattığınıda anlattı: "Geri bıraktırılmış uluslardan biri, ABD 'dcn yardım istemiş. Amerika da sormuş, senin memleketinde komünist sorunu var mı? O ulusıın yöncticisi saf saf'yok' demiş. ABD 'öylcyse ben de sana yardım yapamam' demiş. Fukaraneyapsın,yardıma çok ihtiyacı var, gitmiş Fransa'dan ödünç komünist istemiş de ancak yardımı bu sayedc alabilmiş. Şimdi bizimdurumumuzdaaynenbu acıklıdurumadöndü..." Mahkemeninkararıtahliyeydi. Mobilya işinc devam etti Anadol, işleri yavas yavaşaeılmaya,ckonomik durumu düzelmcyebaşlıyordu. I954'te açılan Adalct Sarayı'nındoğramaişjerinialdı, Anadol, kendisiyle aynı adı taşıyan tortınu Zihni'yle... işsiz olan parti arkadaşlarını kuruldu. Adil, daha duruşmalar sürerkcn etrafında topladı. Birgün, birarkadaşı Dr. evinin banyosunda ölü bulundu, beyin kanaHikmetKıvıleımlı'nınkendisinigörmekisması geçirmişti... Yeni avukatları Mehmet tediği haberıni verdi. Vatan Partısi'ni kurmaAli Aybar'dı. Yirmi iki aylık tutukluluktan ya soyunan Kıvılcımh, Anadol'u yanında sonra çıkanldılar mahkcmeye. Işkcnccnin görmek istiyordu. Anadol, bu teklifi geri çcsoldurduğu Zehra Kosova kendini tutamıvirmedi, partinin Merkcz Yönetim Kuruyor,ağlıyordu: lu'na seçildi. Milletvekili adayı olduğunu ise "Bana yapı lan bu kanunsuz hareketin sagazetedeki haberlerdcnüğrcndi. Kazlıecşhiplerini protestoediyorum..." me'deyapılanseçimmitingındcazsayıdainTahliyeedildiler...NiğdeAksaray'dakısa san vardı. Kürsüyeçıkan Ksat Adil,"Neredesürelibirsinemaeılıkgirişimindebulunduksiniz be arkadaşlar, neredesiniz? Istanbul' un tan sonra lstanbul'a döndü Anadol. Sekiz cn kalabalık sanayiinin bulunduğu bu ış mcryıldan fazla hapis yatmasına rağmen siyasi kezinde hepiniz bu kadar mısınız?" diye mücadeleMnden vazgeçmedi. Anılarını da azarlayarak konuşurken hem ağlıyor, hem içeren yedi kitabı yayımlandı, "Ben" dedi ağlatıyordu. Vatan Partisi seçimleri Istan"Sınıfımıyazdım..."l)okuztorunuoldıı,bibul'da526oylakapattı... rıkendıadını taşıyan... Sınıfımıyazdım... Zihni Anadol 18 Nisan seçimlerine Emek Partisi'nden milletvekili adayı olarak katılıBir gecc sabaha karşı götürüldü Anadol, Sansaryan Han'ın oıı yedi nuınaralı hücresi yor. Birileri kıbleye, apolcte ya da koltuğa yüzsürerkenohâlâ"komünizm"diyor: ne. Duyduğuçığlıklarakendisesikatıldısor"Neredeyseyüzelliyıloluyor, Marksyaguda. Harbiye AskeriC'e/aevı'ndebuluştu lanlanmadı. Küba'yı yıkamadılar. SosyaVatan Partililcr. Avukatlıklarını yine Hsat lizmden başka geleeck yoktur ve o muhakAdil üstlendi ama iktidaronudarahatbırakkakgelecek..."^ madı. Akıl hastası eşinin üzerinden komplo BAŞKENT GUNLERI Sonuç değil davranış biçimi önemli... MÜŞERREF HEKİMOĞLU B aşkent galenlerinde güzel sergıler var ama siyasal tablolar daha çok yer alıyor söyleşilerde. Seçim öncesi yaşanan olaylarda ilginç portreler oluşuyor. Güzel çizgilerini yitiriyor, çirkin çizgilerle gerçeğini yansıtıyor kimi politikacılar. Yalnız kişiler değil kuruluşlar da yeniden biçimlenıyor. Benim çevremde sosyal demokratlar çoğunlukta, her daldan, her kuşaktan onlarca kişiyle konuşuyorum hergün. Üniversite öğrencileri, ilkokul, lise öğretmenleri, yüksek okulda öğretim üyeleri, emekli ve görevlı buyükelçiler, çıçeğı burnunda diplomatlar, doktorlar, mımarlar, sanatçılar ya da ev kadınlan, ülke sorunlarını bilen, yaşayan, siyasal kışi ve kuruluşlara belli düşünceler, beklentilerle bakan kışıler. Konuşurken çiçekler açıyor düşüncemde. Eleştirileri de güzel tomurcuklar oluşturuyor. güvencede görmeyince istifayı basıp başka partilerden çağrı bekleyenlerı de çirkin buluyor başkentlıler. Bir gün öncesine kadar A partısinde, bir gün sonra B partısinde, üstelik önemli bir göreve aday. böylesine hızla kimlik değiştirenlere nasıl güvenilir, diye soruyorlar. Başkent söyleşilerinde "parti olmak" diye bir kavram da çok yer alıyor son günlerde. Konuşurken yeni sorular gelıyor gündeme. Bu adaylarla kaç hükümet çıkarır bu partiler? Kaç başbakan, kaç bakan, kaç gölge bakanı var bu partilerin? Nerde devlet başkanı aday lan, nerde mecils başkanı adayları? Nerde komısyon başkanları? Başta Adalet Ağaoğlu, Can Yücel, ÖDP adayları arasında yer alanlar nedeniyle de güzel olaylar yaşadım dost çevremde. Sonuç değil davranış biçimi, nerde olduğunu saptamak önemli, dıyor kimı dostlanm. Özgürlük ve barış yolunda öncülüğün güzelliğıni konuşuyorlar. Sevgili Adalet Ağaoğlu da hâlâ rahat yürüyemıyor ama umutlu bir adım atıyor özgürlük ve demokrasi yolunda. Başkent günlerınde 196O'lı yıllara da dönüyorum kimi zaman. TlP'ın katıldığı ılk Zihni Anadol torunuylu hirlikte... Ecevit'i çok beğeniyorum ama Tansu Çiller'ı kurtarmasını hoş göremiyorum, dıyor birı. Bir başkası Zekeriya Temizel olayını eleştınyor. Bu bir ödün, diyor. Şık biçimde, Ecevit'e yaraşır biçimde zarif çizgilerle gündeme geldi ama özü değışmiyor. Ecevit'i şık bir polıtikacı diye tanımlıyorlar. Doğrusu Zekeriya Temizel de şık bir polıtikacı, ödünlere yol açmasına karşın ödünsüz bir izlemle ayrıldı görevinden. Son konuşmasının satır aralarında güzel göndermeler de var. CHP'de yaşanan olaylara da ilginç 1960'lıyıllardan bir anı... TİP Milletvekili Rıza Kuas, Suphi yorumlar yapıyor Karaman, Mehmet Ali Aybar ve Polonya elçisi Gebert başkentlıler seçimleri anımsıyorum. Akşam'da CHP'nın gücünü belirtiyorlar her şeyden çalışıyorum o zaman. O zaman Türk önce. Yanlış politikanın faturası ödenir, basınında başka bir konumu var Akşam'ın. yanlışlar duzelır, partı yeniden güçlenir, Ikinci sayfadaki köşemde mutlu ve dıyorlar. Ancak belli partililere uygulanan umutluyum. Seçimlere doğru Mehmet Ali politikayı çirkin buluyorlar. O partililerden Aybar çağırdı, yönetim kurulunda biri Fikri Sağlar. Ötekıler de Oya Araslı, oybirliğiyle alınan bir karaıia aday Blrgen Keleş ve Yaşar Seyman. Listedeki olduğumu bildırdi. Elbet onurlandım. yerlerını beğenmedıklerı soylenıyor ama Kazanma şansı yok ama o önemli değil. gerçeğı yansıtmıyor galıba! Prof. Oya TlP'e parlamento yolunu açmak önemli. Araslı ne diyor bakın: Yaşamımda en güzel olaylardan biri bu Benı rahatsız eden adaylık sıram değil, Adaylardan birı de ODTÜ oğretım merkez adaylıklarının belırlenmesinde üyelerinden bir fizikçi, Burhan Cahit Ünal. kadınlara karşı takınılan tavırdır. Bu tavrın Bırlikte kolları sıvadık, Çatalca köylerinı karşısında tutumumu belgeleyebilmek için dolaştık günlerce, gecelerce. Kahvelerde adaylıktan çekilmeyı uygun gördüm. Partı konuştuk, TlP'e önyargıyla bakanlar üyeliğinden istifa etmiş değilim, böyle bir kuşkuyla karşıladı ama hava ısındı niyetım de yoktur. konuşarak. Umutla soluklanarak ayrıldık Atatürk ılkeleri, devrimleri doğrultusunda kahvelerden. Parlamentoda TlP'lı çalışmayı amaçlayan bir partinin, mılletvekılleri selamladığım gün de büyük mılletvekılıne yaraşır bir davranış diye mutluluk duydum. yorumlanıyor bu sözler. Güzel günler onlar. Kışıler değil, kurumlar Fıkrı Sağlar'ın konuşması da çok olumlu önemli. Herşey başka bir düzeyde, herkes yankılar yaptı benım çevremde. Kimı gerçek yerinde. Düş değil gerçek bunlar. dostlanm da, teşekkürü bılmiyorlar diye Anılanyla da onurlanıyor insan. Tum yorumladı yönetıcılerin davranışını. yozlaşmaya karşın gerçeğini yaşamak Başka yorumlar da var. Elbıse değiştırir umudu da solmuyor. ^ gıbi partı değıştirenler, geleceğini