Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7MART1999. SAY1676 tası bitiyor. Japonca ögrenmek istiyorsanız,ilkkur60milyon, ikinci vc üçüncii kurlar ise 50'şermilyon lira. Şimdiye kadarikiyüzeyakınöğrenci mezun etmişlcr. Yukiro Hanım kimi zaman mezun olanların da aradan zaman geçtikten sonra tekrar kursa devam ettiklerini söylüyor. Esidenbirtek YildızTeknik'tc verilen Japonca kurslarını şjmdi f'arklı amaçlarla birçok yerde görmek olası. Istanbul Ticaret Odası Anadolu Ticaret Meslek Lisesi'nde Japonca ders olarak veriliyor. Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitcsi 'nde Japonca öğretmenlcriyetişliriliyor. BunlarındışındaMuharrem Bey'in kursu gibi özel kurslar da faaliyet gösteriyor. HADOSAN'ınkigibı Akiko Demirci 'nin Türkiye'ye gelişinin nedeni evlilik. (Halı Dokuma Sanayi). Bu kurum, kendi elemanlarını yctiştirmek için açtığı kursa dıçardan da öğrenci alıyor. Türkiye'de Japonca'ya ilgi nasıl artıyorsa Japonya'dadaTürkçe'yeilgiartıyormuş. Akiko Demirci: "Ben Türkçe'yi ögrenmek içinoradabir kursa gidiyordum, bu kursta Ingilizce, Almanca ve Fransızca'nın dışında45dilöğretiyorlardı. Filipince'den sonra en çok rağbet görcn dil Tiirkçe'ydi". Yuriko Yıldırımoğluda yapılanbiraraştırmaya göre, Türkçe'nin dördüncü sırada yer aldığını söylüyor. Japonlar Türkçe'yi kurslardan öğreniyorlar. Japonya'daki Türkçe kurslarında öğrctmenlerin çoğunluğunu uzun yıllar Türkiye'de yaşamışçok iyi Türkçebilen Japonlar oluşturuyor. Japonya'ya yerleş M. Demirci: Japoncayı Latin Alfabesi'yle ögrenmek kolay. mjş Türklerde bu kurslarda öğrctmcnlik yaburs kazanıyor. Geccn yıl bu bursu kazanan pıyor. YaşarTürk, Yuriko Yıldinmoğlu'nun ögrcnHeryıl sınavkazanan iki kiş.i burslaJapon cisi.Üçüncükurda olan Türk'ün Japonca'ya ya'yagönderiliyor. Bunlardan biriJaponFo ilişkin değerlendirmeleri şöyle: "Japonca aniamak ve konuşmak kolay, yazmak ve undation'undüzcnlediğiyazılısınav. Digeri okumakcokzor." ise, "Istanbul Japonca Konuşma Yarışması". Ingilizce, Almanca, Fransızca'dan sonra Japonca kurs veren kuruluşların, Japon Konen çok rağbet edilen diller arasına giren JasolosluğuveJaponFouııdation'unkatkılaponca'ya ilgi hergeçen gün artıyor.^ rıy la düzenlediği bu yarışmada birinci olan 19 PAZARIN PENCERESİNOEN Muskalar... SELÇUK EREZ nadolu'da "sarılık kesme muskası", "siğilleri giderme muskası", "hıçkırık kesme", "öksürük", "mezarlıktan korkmayı önleme", "burun kanaması" ve "deliliği giderme", "düşman şasırtma", "döl alma" muskalarının nasıl hazırlanıp uygulandığını ögrenmek isterseniz Ismet Zeki Eyüboğlu'nun "Anadolu Büyülerl" kitabını (Der Yayınları 1987, Istanbul) okumalısınız. Bunlar arasında kocasının aşırı çapkınlığından ya da sevişgenliğinden bıkan kadınların, adamın bu durumuna son vermek için yazdırdıkları, çorbaya katılarak suyu kocaya içirilen muskalar, ayrıca karısının dırdırından, geçimsizliğinden bıkan ama güzelllği nedeniyle ondan vazgeçemeyen bahtsız kocaların yazdırdıkları muskalar da var. Karısını döven kocaları yumuşatma muskaları doğal olarak var, ay çarpmasını glderecek olanlar da... Ay çarpması neymiş? Aya karşı tüküren, yapılmaması gereken bir işi yapan... bır kimseyi ay çarpar, bir yanında inme indirirmiş. Çaresi? Çarpılan, yüzüne "Elham" okunduktan sonra üzerine "Cin" suresl yazılmış bir kâğıt ocağa atılır, çarpılmışsa dumanını içine çekmesl r söylenirmış. Bu rahatsızlığı, gece, ay ışığmda, çarpılan yerin karşı tarafını mezara bakacak şekilde tutup Evliya mezarına işetme yoluyla da sağıltanlar vardı: O zaman yatır, çarpılmışı bir de ters yönden çarpınca, adam düzelmlş olurmuş. Butün bunları Can Göknil'den öğrendim. Ismet Zeki Eyüboğlu'nun kitabını, muska, tılsım ve büyüler konusunda yazılmış daha nice eserı de onun kitaplığında buldum. Can bunlardan öyle etkilenmiş ki oturmuş herbirıni güzel birer gravüre dönüştürmüş. Bir bölümünü de ahşap üstüne kurşun, akrilik döküp îşlemiş ve altın varakla bezemiş. Can, sonra ışin eskisine merak salmış; Mezopotamya muskalarını incelemiş: Yeryüzüne gelen her insanın kaderi, gökyüzündekı "kader ya da alınyazısı tabletlerinde" yazılıymış. Ancak, "M.ö. 3000 yıllarında, Mezopotamya'da "Kuş Adam Anzu", gökyüzünde asılı duran "Kader tabletlerini" çalmış. Bu durum karşısında, insanlar, kaderlerınde gerçekleşebilecek olumsuzlukları önlemek için muskalar yazmaya başlamıştır. llk muskalar, silindir mühürlere kazınmış resımlerle oluşurmuş. Zamanla bunlara yazı da eklenmiş. Tabil, tanrılar sırası gelince Kuş Adam Anzu'dan "kader tabletlerini" alıp yerlerine asmışlar. Ama muska inancı son bulmayıp devam etmiş. Asur ticaret kolonilerlyle Anadolu'ya bunlar da gelmiş. Islamiyetle bu musaklar, yeniden şekillenmiş ama günümüzün muskalarında hâlâ eskinin izlerine rastlamak olası. Şaşacak bir şey yok; çünkü en azından bir ayı biz hâlâ bir Mezopotamya tanrısının adıyla "Temmuz" olarak anmıyor muyuz? Tammuz (ya da Dumuzi) eski Mezopotamyalıların döl bereketi tanrısıdır. Bugün Türkiye'nin müzelerinde çok sayıda eski Mezopotamya ve eski Mısır kökenli muskalar var: Kuyruğunu yutmaya çalışan Ourobos yılanlılar, horoz kafalı, yılan bacaklı tanrı resimli hematit taşlan, Papirus'dan yapılmış bir kayığa kurulmuş oturan Isis ve Neftis resimliler, Oölyatağını açıp kapama gücüne sahip "Ororiouth" gücünün sembollerıyle donanmışlar. Can Göknil bu antik muskaları da akrlllikle tuallere resmetmiş: "Hastalık muskası", "eş arama muskası", "yel ve sel muskası", "gebelik" ve "ayrılıkları giderme" muskalan, sonra "kahramanlık muskaları" da var eserleri arasında. Peki, bu muskalar isa'dan 3000 belki de daha öncelerı kullanılmaya başlanmış ama tektannlı dinler geldikten sonra da vazgeçilmemiş: neden? Belki de belli formül ve şekillerin belli işlere yaradığı inancı sarsılmamış! Etkin ilaçlar ve sağıtım yolları bilinmezken yararianılan bu muskalardan, kesin etklli ilaçlar bulununca da bunlardan manevi destek umulmuş! Osmanlı padışahlarından Beşincı Murad, A "aklını oynattı!" iddiasıyla tahttan indirilip, Çırağan Sarayı'na kapatılmış, yerine de Abdulhamid geçmişti; eski padişahın akıl hastalığının sürekli bir rahatsızlık olmadığını, sonradan lylleştiğini, en azından zaman zaman iyileştiğini, ancak Abdülhamid'in onu gözaltında bulundurmaktan vazgeçemedlğini, bu durumda Beşinci Murad'ın annesinin, zamanın muskacılarından medet umduğunu blllyoruz: Eldeki belgeler bu vefakâr annenin oğlunu kurtarmak için nasıl çırpınadurduğunu yeterince yansıtır! O halde, belki artık bel ağrısını giderme, bebek koruma muskaları gibi muskalar gereksiz ama henüz kocayı, eşini dövmekten alıkoyacak olan muskaya henüz ihtlyaç varl Insan haklarına, kadın haklarına saygı yurdumuzda yaygınlaştığında, kadına, erkeğin iki adım gerisinde yürümesi gereken ikinci sınıf insan gözüyle bakılmadığında, kadın da bunun bilincine varıp hakkını, hukukunu, saygınlığını korumasını öğrendiğinde bu muskaları da müzeye kaldıracağız. Eski muskaların çoğu amatör işi, antik muskaları çeşitli değerli ya da yarı değerlı taşlara işleyen antik çag sanatçıları arasında mesleginde ilerlemişler tabii ki varmış. Ama bugün sanat değeri olan muska yazan pek yok! Can Göknil'ın akrilik boyalı, altın varaklı muskaları estetik değerferi yanında ya da ötesinde bu alanda da ilginç örnekler oluşturuyorlar. Bunları alıp duvarıma assam, hem hoş bir Yüdız Teknik Üniversitesi'ndeki Japonca kursundan Mithat Seyhan, Nasip Bayramoğlu. resim edinmiş olurum; hem de mesela çocuğuma nazar değmesini engellemiş, evimi de kem gözlerden sakınmış mı olurum? Inanırsan belki de bu da olur! deyip gülüyor Can... 6 nisanda Milll Reassürans ualerisi'nde sergileyeceği bu muska resimleriyle dolu atelyesınde insan boyunda, tahtadan yapılmış, Kuş Adam Anzu yontuları bile var. Nesi eksik? Ege havzasında en popüler kem göz savıcı olan el içinde göz nazarlıkları yok! Aslında Yunanistan'da ve Türkiye'de yaygın göz boncuğu ile Arap ülkelerınde ve Israil'de kullanılan "hamsa" elinin biraraya getirilerek pekiştirilmişi bu! Bir de Italya'da yaygın olarak kullanılan "Mano fico" yani "incirii el" nazarlıkları eksik: Etrüsklerden Romalılara ıntikal etmiş onlardan da günümüze kalmış olan bu çok eski simge, bebek emziren anaların ve bebeklerin, meyve veren ağaçların, süt veren yaratıkların ve erkeklerin döl bereketlerinin kem gözden sakınmasını sağlarmış: genellikle kırmızı mercan taşından ya da gümüşten yapılan bu nazarlığın klasik şeklinde başparmağını, bükülü tutulan işaret parmağıyla orta parmak arasından ileri doğru uzatan bir el yer alır. Güney Italya'nın bu en popüler nazarlığının eksikliğini Can'a neden söylemedlm? Belki muskalara baka baka benim de batıl inançlara saplanmam ve hiç olmazsa biriki eksikliğin bu kadar ilginç ve güzel resme nazar değmesini engeleyebileceğini düşünmemdendir! <4