29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

7ŞUBAT 1999. SAY1672 Önceliklc okuyucu kadroları yok vc bıı nedenlc gönüllülere gereksinmeleri var. Üniversitelere asılan duyurular, tclcvizyon ve radyo yayınlarıyla bu gcreksinmelcrinigidcrmcyeçalüjiyorlar. Gelenlerin sayısı yeterli olmadığı için, seslerde ve sesin niteliğinde seçme yapma lüksünc sahip değiller. Oysa scsin tınısı, düzgün tclaffuz çok çok önemli görmcyenler için. Kadın ya da erkek ayırımı yapmıyorlar. Yeter ki yumuşak olsun, diyorlar. TıpkıDiderot'nun"K.örlerllakkında Mcktup" kitabında yazdığı gibi: "Başkalarında en öncm verdiğişeyler...ncfesintatlılığı, sesin ahengi vc güzcl bir konuşmaidi..." Hernc kadar görmeyenleraçısından, kadınerkek sesinde ayıda hikâye türü kitaplarda sayfa numarası saortayaçıkıyor. Gönüllüokuyuculannyüzde dece bölüm başında söylenir. Tırnak ve paseksenini kadın, daha doğrusu üniversiteli rantezgibi işaretler, sadccebilimsel kitaplargenç kızlaroluşturuyor. Bölüm görevlileri tüm çabalarına karşın, ev kadınlarını harcke da gercktiğindesöy lenir.Tırnak veya parantcziçindekibilgilerokunmayabaşlanırken, tegeçiremernişlcr.Yinedekadınlanerkcklc"tırnak aç!"diyebaşlanır, "tırnağı kapat!" reoranlaçok dahaduyarlıbuluyorlar. diyebitirilir. HamzaGöncüoğlu da bu saptamayı, üniBu kurallara uyularak stüdyo dışında, güversite yıllarında en fazla ve içten yardımı rültüdenarındırılmış herhangibirmckânda kız arkadaşlarından gördüğünü söyleyerek dakitap kasete okunabiliyor. Verilen kitabı onaylıyor."Kadınlarbu gibi durumlarda çok alıpevindeseslendirenler oldukça fazla. dahaduyarlı veyardımahazırlar. Üniversite yaşamımboyuncabenibiranbileyalnızbıSesli kitaplardan en çok yararlananlar ise rakmadılar. Oyleki,onlara"Hamza'nınmeüniversite öğrencilcri, istenen kitaplardan, lekleri"adınıvermişlerdiarkadaşlar." öğrencilerin çoğunluğunun, başta Hukuk olmak üzere, Sosyoloji, I'sikoloji ve Fclsete giGerçektendekitaplarınkasetlereokunduğu stüdyoda, daha çok genç kızlargöze çar bi fakültelerde okudukları tahmin ediliyor. Bölüm tarafından üniversitelere, bünyclepıyor. Yarısını okudukları kitapları kendilerindeki görme özürlü sayısı sorulmuşsa da, rinden sonra gelenlereteslim ederlerkenaralarında konuşuyor, hangi saatte gelecckleri şimdiyedek yeterli yanıtalınamamıs. Gerekünivcrsitcdekilerinvcgcrekscdiğer nibelirtiyorlar. Üniversitelere asılanduyurugörmeözürlülcrin sesli kitaplara ıılaşmalanlarsayesinde.özelliklc Hukuk Fakültesi öğrencilcrinin çabalarıyla hemen tüm hukuk "nınyo!larınagelınce...Tiirkiyc'ninheryerınc postayla gönderıhyor kasetler. Istanbul kitapları kasetlcreokunmuş. Bölüm görevliiçinde de genellikle aynı yöntenı kullanılıleri, "Ağrı Dağı Efsancsi"nden, "Don Kiyor. Olağanüstü geniş vc ulaşım sorunları şot"a; "Küçük Prens"tcn, "Kaşağı"ya binolan, ayrıcagörmeycnlcr için gerckli trafik den fazla kitabın scslcndinldigini belirtirlerişaretlerininbulunmadığıbirkentte,onların ken, hiç kuşkusuz bunun yeterli olmadığının kütüphaneyc gclmeleri çok giiç. Bu nedenle bilincindeler. Bu sayıyı çoğaltınak için okuisteyenlere, istedikleri kitapların kasetleri yucu say ısını artırmak ve donanım eksiklikpostalanıyor. Bölümünsalt bir ses kayıt stüdlerini gidermek gerektiğindcn sözediyorlar. yosu görüntüsünden çıkartılması, daha işDaha okuyucu, daha fazla kasct, kayıt aracı levsel olması için sık sık toplantılardüzenlcvcözelbilgisayar... niyor. Toplantılara hem gönne özürlüler Bağışlar işe yarıyor... hem deokuyuculardavctedilerek,sorunlaU NI SC'Ü taraf ından bağışlanan ve modc nntartışılmasınaolanaksağlanıyor.Özellikle okuyuculara yönclik cleştiri ve öncriler, lineredeyseeskiyenözelbilgisayarlngilizyöneticilcreışıktutuyor. Ayrıcaşiirvcöykü jcolması nedeniylckullanılamıyor. Kasetgünleridüzenlenip,görmeyenlerleyazarlar 'erdc ise, çok eskiler işc yaramıyor. Bunun buluşturuluyor. Düzcnlcnen birkaç toplantıçin olabildiğince az kullamlmış ve tnümnın ilgi gördüğü belirtilirken, bunları daha <ünse60'lıklartercih ediliyor. Borusantarasık yapma ve daha geniş bir görme özürlü fından bağışlanan 2500 kaset, okumaya bir kitleye ulaştırma amaçlanıyor. laylihızvermişsedebualandakiaçlıksürü/or. !>imdiyedckokunmamışbinlercekitap Yönetieilerin.gerçekleşmesizorolsada, ı/c ycni yayınlar, dergiler vs. düşünülürse, yazarların kendi kitaplarını seslendirmeleri <asete olan gereksimin boyutları daha kolay gibi bir düşlerı var. En azından şiir ve öykü ınlaşılır. Buaçlığıngiderilmcsinintckyolu için bunun denenebilcceğine inamyorlar. sebağış. Burada, görmeyenlerirı en hassas oldukları konuda, yani sestc sorun çıkabilcccği, buna HamzaGöncüoğlu iyi birstiidyonun67 karşın kitapla daha yoğun bir ihşkikurulabilindolaramalolduğunubelirtiyorveşunlaleceği düşünülüyor. •ıekliyor: "Şimdi CD'lcrdesesolarakalını/or.bilgisayardançıkarılıpokunabiliyor. DıAynı alanda hizmet vcreıı Ankara, lzmir, jarıdaarlıkbusıstcmegeçildi. Bizdebu.sisÇanakkalcveBoğa/içi'ndckikütüphanclccmcgcçmck istiyortız." rin de aynı .sorunları yaşadıklarım bclirten görevlilcr,gcreksınimlcrınkarşılanması için Kasete kitapokumak bildiğimiz sıradan konscrlcrdüzenlediklerinı ama yeterli geliri )kıırnalarabcn/cmiyor. Kuralları varvcbu sağlayamadıklannısövlüyoılar. uırallaı, kitabı ntürünegörc değışıklıkgöscrıyor. ()rneğın, okıınan kıtap, ıleıs kitabı ya Iştcbunun için "Scndcgün ışığını paylaş" iabilimsellürdcbiı kitapsa, her sayfabaşınsloganıylabi/lerıkatkıdabıılunmayaçağırıJasayfanıımarası bclirtilır. Ycni sayfayagcyorlar. Scsinı/ uygunsa, scsinı/i katın. yok;ildiğitıde, cüıııle bıtmemışse, tamamlansa, çok cski olmayan kasetlehnizle birışık da lıktan sonra sayfa sayısı söylenır. Romanya sizyakınlütfen! ^ BAŞKENT GUNLERİ Çankaya tepesinden Cebel Amman'a... IYUİŞKKREF HEKİMOĞLU &%. iriş çok rahat, kapıda, I '% merdivenlerde uzun kuyruklar " • '* yok, evsahipleri Cumhurbaşkanı ve eşi Nazmiye Demirel rahat selamlıyor konukları, içiçe salonlarda hafif müzik yapıyor çalgıcılar. Pınl pırıl üniformalarıyla komutanlar, yabancı ülkelerin asker ataşeleri, ulusal giysiler ıçınde yabancı diplomatlar, kangalar, sariler içinde Afrikalı, Asyalı kadınlar, başörtülü, sıkmabaşlı Türk konuklar ve her partiden politikacılar, her kesimden üst düzey bürokratlar, bilim adamlarıyla renkli bir mozaik dalgalanıyor salonlarda, gökkuşağı gibi. Köşelerde küçük gruplar, üniformalılann çevrelerinde büyük gruplar. Arada dost yüzler de var ama kimi konukları, kimi bakanları ilk kez görüyorum. Sayın Ecevtt ile de ilk kez karşılaşıyoruz başbakanlığından sonra. Bilkent'teki şiir gecesi nedeniyle dergimizde yayımlanan yazılar için teşekkür etti bana. Yıllar geçiyor, koşullar degışiyor ama belli özellikleri, duyarlığı değişmiyor hiç. Gecenin kadını Rahşan Ecevit, şıklığını konuşuyor herkes, gazeteler de yazı ertesi gün. Birçok kadın gibi o da siyahlar içinde, her zamanki gibi sade çizgileri var. Çarpıcılıktan hiç hoşlanmıyor ama politikada çarpıcı kişiliğinden söz ediliyor. Incecikten, derinlerden tepkisini de, etkısini de belirtiyor, görev ve sorumluluğu doğrultusunda birlikteliği özenle taşıyor, diyor yakından tanıyanlar. El ele uzayan yolculuğun gizemi de burada belki. Çankaya toplantılarında gündemdeki konuları tartışarak geçer saatler. Kimi konular çok sıcak, kimi de hayli soğuk, alacakaranlıgı yaşıyor, aydınlığı arıyor herkes. Havada burukluk var. Köşkten ayrılırken soğuk ısınyor, taşıtlar gelinceye kadar heykel olacağız nerdeyse. Gelecek yıl soruna da bir çözüm bulunacak mı, diye soranlar var. özellikle yabancı elçıler. Kadı önünde çok ilginç konuşmalara da tanık oluyorum. Apo'ya bir gönderme. Sol partiler birleşmeden demokrasi gelişemez, diye bir yargı. ABD Büyükelçisi Paris'ten VVashington'a, Körfez'e, Incirlik'e uzanan bir yorum ya da Kral Hüseyin'e dönük bir varsayım. Ben de Kral Hüseyin'e takıldım düşüncemde. Birkaç sözcük ama neler canlandı gözümdel Nerdeyse delikanlıyken tanıdım Ürdün kralını. Rahmetli Mahmut Dikerdem Amman elçimizdi o zaman. Istanbul'a geldiler, Yeniköy'de Hidiv'in yalısında bir yemekte "Mister King" diye seslendik genç krala. Yıllar sonra Amman Sarayı'nda kahkahalaria anımsadık bu olayı. Uzun bir aradan sonra Yaser Arafat ilk kez geliyor Ürdün'e. Ben de ANKA adına kralla konuşmak için bekliyorum Türk büyükelçiliğinde. Büyükelçimiz, yeğenim Filiz'in eşi Reşat Anm o zaman. 1980'li yıllar, Amman'da çok sevdiğim Fahrünnisa Zeyd de var. Onunla söyleşiler yapıyor, güzel günler yaşıyorum. Prens Hasan ile konuştum bir gün. Akıllı, bilgili kişiliğiyle hayli etkiledi beni. Ancak Kral Hüseyin'in başka rüzgârı var. Güç koşullara karşın sıcak esintisiyle yönetiyor ülkesini. Cumhurbaşkanlığına aday olsa çogunluğun oyuyla seçimi kazanır, diyenleri anımsıyorum. öylesine seviliyor, ama yıllar geçiyor, dünya dönüyor sıcak esintileri soğuk esintiler izliyor, Ürdün'de yaşıyor o esintileri. Kansere yakalanıyor Kral Hüseyin, Amerika'da kalıyor uzun süre. Ülkesıne oradan bakıyor. Vaktiyle verdiği kararlar da değişiyor. Kardeşine değil, oğluna, PrensAbdullahaaçıyor tahtın yolunu. Çankaya Köşkü'nün bahçesinde park ettiği yerden çıkış kapısına 45 dakikada geldi arabamız. Önce iliklerime kadar üşüdüm, ama sonra ısındım. Kral Hüseyin'e dönük duyumlar ve yorumlarla Cebel Amman'a uzandım, zamanı aşıverdim. Fahrünnisa Zeyd ile konuştum sonra. Amman'daki günlerime güzellikler katan ünlü ressamımız kocaman yüreğiyle, sardı, ısıttı beni. ^ l9H0'lerde Amman Saruyı 'nda Kral Hiiseyin ve M. llekimoğlu...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle