29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 CUMHURİYETDERGİ Belli ki hayatında babanın çok öncmli bir rolü var. Dağınık, şurdan burdan anlatıyor, havaya gırdi ama, baba hep belirleyici. Bir ara, eski Türkçe gazete bile sattığını söyledı. bunainanmadım. Askerde paratifo oldum. Hemşire bakmadtbana. Babam geldi, albayaçıktı,hapları öyleyurrum. Babam seferberliktezatürree oldu, korktıı, Anadolu'ya gitti. Atkaraealar'da onunla kaynak suları içerdik. İki sene kaldık, iyi oldu, geldik. Ayı Ahmet derlerdı babama. Okuma yazması yok Mesut Eken'in. Hesabını patrontutuyor. Sattığı gazcteden yüzde 5 alıyor, yevmiyesi 2,53 milyona geliyor İki kızı var. Birisi bekâr, 3ü yaşında filan Dediğine göre güçlüdür o, kendini korumasını bilir, akılhdır. 195051 'de evlenmiş, askerden gelince Hangi mahalledeoturduğunusöylcrmi hiç Aynı askerliğini neredeyaptığmı söylemedi ğigibi... Belkidchayatınınenbüyüksırn... Hanım Ayvalık'tan,Cundalı. Babam kı zı görmcye Bursa gemisiyle gitti, aynı ge miylc geldi. Kızı gctirdi. Genıiye bayral çektilergelingetirdiğiiçin. Babamlagünde 18 saat çalıştım. Sonra ba bam hasta oldu, anne beni kaldırdı, "l ladi dcdi. O sabah işe ben çıktım. Babam öldü... Babası üç defa kalp krizi geçirmiş. lisk balıkçı tcknesıni babası satmış ona; babaföldükten sonra, o da başkasına satıp 12 bin 1 i rayaevalmış. Nasılolduysakardeşinihatırlıyorbirdeı Birlikte gazete satarlar, balığa çıkarlarmı eskitekneyle. Kardeşiağzınapalamutcıva; kaçırmış. Doktora git demiş Mesut, karde; de gıtmcmiş; 510 sene çekmiş, ölmüş. Ve tekkalmış. Palamutcıvasınıduyuncabirden.kulakk rımınucuçelikgihibırayazlası/ladı...Pali mut zokası, kurşundan küçük bir ıstavnt şet • • • lindedir. Kuyruğu da kocaman bir kanc, Konuyudeğiştirmeyeçalışıyorum,aklıhe çok gerilerde. Bugünlere hiç yanaşmıyor. huylanmıştı, güvensizdi. Ne ettimse çözeEveet, işten sonra neyapardın, sinema w medim onu. Arkadaş olmaya niyeti yoktu. Uzaktan, yakından çektiğim fotoğrafları da mıydı o zaman Üsküdar da ? Vardı. Dümbüilü filmlerine kaçardır para etmemi^ti. "Gazeteni al, git." der gibiyBabambilmezdi. Halkevi vardı,taaDoğaı di. Belki yumusar diye, röportaj yapmak için cılar'dan çıkınea karşıda işte. Bülbülder telefonunu istediğimde iyice huylanmıştı. sı'nde bahçeler vardı. Ahrnedıye'deotopa Ne düşündüyse artık, "Ben matbaaya gelikın orada da bahçeler vardı. Zerzevat bahç rim" diye kestirip atmıştı. leri. Biliyordum, bir süre sonra yok olacaktı. Şimdi ne vapıvorsun iş hitince? Bırakıp gıdccckti artık. Ne kadar da eksik Işbitincezerzevat alırevegiderim. Ka kalacaktı iskele meydanı. Songünündeyavaltı yaparım, uyurum. Kalkarım. Kendi kaladımyinekonus.makiçin. Matbaaya geuyur, kendim kalkarım. (,'arşıya inerim, d lirimdeyipatlatmayaçalıştı.Kızmıştımbu laşınm, kızıma giderim gün geçcr. kez: "Nereye geleceksin, anasının dinindc Bir ara şööy le arkasına yaslanıp, "Nam matbaa..." Bu çıkışım hoşuna gitti, tezgâhı Ekin'inabisiyımben"diyorgururla. Diğ birliktciterekgötürdük.girdikbirkahveye. Adım Mesut Hkin. Aslen,doğmabüyü kardesjolmalı. Dalgıç Namık Ekin mi? mc Istanbullu'yum. 71 yaşındayım. 58yıldır Karate falan işte,dalgıç hem. bu ii)i yaparım. Tekaüt olacağım artık. BaPckı bu kadardırhurada hu işiyapıyorsu bamla yapardık bu işi. Onun yanında çalışırhiç olay mohıv oldu mıı unutamadığın? dım. Baba kaldırırdı beni, Cağaloğlu'ndan Olduıştc...BirsenedehapisyattımPa$ aşağıomuzumdaindirirdimga/eteleri.Son Posta, Oece Postası, Ekspres, Akşam mak kapısf nda.kavgadan. Adambenimhanıı küfürübastı, ben de vurdum gözüne. şam... Üzerincfazlagitmiyorum. Artık anladıı En çok hangigazeteyisatardın o vakitler? Üsküdar iskelesinin martılarından biri gı Işte Akşam makşam, Cumhuriyet çok yaşamıştıhayatını.Öyle,işiniyapıpkena sattım. Yani hep burada, Üsküdar iskelesinde mi çekilen,heıgün... Demek simdi tekaüt oluyorsun ? satardın? Yarın... Yaparım sanatımı, tutanm gaî Burada sattım, Cağaloğlu'nda sattım. Babayla satardık. Sabahtan akşama satardık. teyiresimçekersin. Yorulmuştu, "Ben gideyim" dedi, veı SonraGece Postası çıkardı,omuzumda getirirdim. Alman Harbinde gecc 11 'e kadar sa laştık. Az sonra döndü geldi: "Na böyle dı tardık. Son Posta 5 kuruş, 3 kuruşa Son Telg kadar kar altında sattık gazeteleri, öyle bir 1 olmuştu." raf. 40parayagazcte sattık. Farkettim ki bir şeye gönül koymuş. Gı Sonra? Sonra baba paralan verirdi, patrona götü çek gazeteci olduğunu anlatrnaya çalışı> galiba. rürdüm. Bana para vermezdi babam. Ama Ne diyebilirdim ki, "Güle güle Me: yanında çalışırdım. 20 seneçalıştım babamEkin"'dcdim,"Arasıragenegel..."^ Tekaüt Mesut Bey ŞENER ÖZLER ir zamanlar Üsküdar iskelesi cski ahşapbiryapıydı. Denizeçakılmış koca iskele babaları, yanaşan gemilerinhalatlansanldıkçagıcırtılarla ınlcr, ama y ine de sonraki gemileri sabırlabeklcrlerdi. Boncuk gibi koyukopkoyu lacivert iki göz, kafası dazlak ama kabak değil, ince bir tüylekaplıbelki. Sarışınyadakumralolma1ı. Kanlıcanlıbiryiİ7,kırmi7itenli. Aradabir ncşclineşcli,önünündekigazetelerdcnbirinibirdcnhavayakaldırarak"Hadieeaaa!..." diye anlamsi7 bir hay kırışla satıyor. Başı nc kadar da kalabalık. Ilepöyle... Bu sahne, hep aynı ycrde, Üsküdar iskele mcydaııında hersabah yaz, kış, yağmur, çamur, riizgâr, güneş, dol u, tipi, fırtına hiç dcğişmedi.Olayhyıllardabile...Taın32yıldir, buhepböyle. Cicçenlerde, Eylül veya Ekimdi galiba, aaa.. onun ycrinde, aynı tezgâhın başında bir başkası!... CJemiyi filan unuttum,yanaştım gazete tczgâhınm başındaki delikanlıya, korkarak sordum: "Burada birarkadaş vardı, nc oldu ona, başına bir şey mi geldi?.." Ögrcndim ki hastayatıyor. Belinden rahatsı/mış, ama gcnc ışc çıkacakmış. Şaşkınlıgım üzüntüyedönü.ştü; koiay mı bel rahatsızlığını atlatmak. Daha sonra bana göstcrmişti, parmağını kıvırarak: "Na böy le kaynıış belım" Ve o günlerinı anlatmıştı kesik kesık' "Hastaoldum. Yattım. Ayaklanmtutmadı. Korktum. Sonra giincşe çıktım, uzattım ayaklarımı ısıttım. Bööleböölcyürüdüm,iyi oldum." Mesleği babasından devralmış, 14 yaşındanberi bu işi yapıyor. 1925 doğumlu. Doğma büyümc Istanbullu. Tezgâhı, tahtadan, kırıkdökükkocamanbüyükbirrahle. Altları tekerleklı. Elinden geçen ücüncü tezgâhmışbu. Gün ışırken uyanıp başladığı günlük serüvenini saat 10'da noktalıyor. Artan gazeteleri ayınyor, paketliyor, iadeciler gelsin alsın diye ıskelenin bir kcnarına koyuyor. TezgâhınıtıngırmıngıriterekBcykozdoImuşlarının orada bir yere bırakıyor ve ortadan kayboluyor. Sıkıstırdığımbirkahveköşesindcbunlan bana anlatmadan önce, hastalığını atlatıp tczgâhınm başına döndüğü gün onu coşkııylakarşılamıştım:"Arkadaşneoldusanaböyle,geçmişolsun,nasılsın?.."Gözleripurlamış,anlamsızbirşeylermırıldanmıştı. Ama Üsküdar İskelesi'nde gazete satıyordu Mesut Bey. Yetmiş birine girdiğinde tekaüte yazıldı. Okuma yazması yoktu ama elinden geçmeyen gazete kalmadı; Son Posta, Gece Postası, Ekspres, Akşam... Alman harbinde Son Posta beş kuruştu, Son Telgraf ise üç kuruş...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle