28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 nc gırmcm gcrekir. Tam o gürultüpatırtının, bürolann, telefonların, aşkın, arkadaşlığın, güneşlı bir sahilin ve yağmurlu bir cenaze töreninin içindeyken, yani olup bitenin tam kalbine girmek üzereyken birden aslında kcnarda olduğumu hıssederim. Hayal kurmaya başlanm. Kötümsersenız sıkıldığınızı düşünürsünüz, iy imserseniz hayatın eksikliklcrini hayal gücüyle tamamladığınızı düşünebilirsinz. Her iki halde de ıçımzde "odana dön, masana otur" dıyen bir ses vardır. Başkalannın yolunu bılmiyorum, benim gibilerböyle yazar olur. Bunun şiirin değil, düzyazının ve hikâyc romanın yolu olduğunu da seziyorum. Bu da, her gün almam gereken ılacın nıtelikleri konusunda bıraz daha bılgı venyor. Ilacın sıkılığından, hem hayattan hem dc hayal gücünden çok bcslcnmiş olması gerektığinı anhyoruz. Yansını bir ıtırafta bulunmanın zevkı, yansını da doğruyu söylemenin korkusuyla (Arkasından hep bir hayal kınklığı gelirçünkü!) yürüttüğümbumantığın önemli ve ciddi bir sonucu var, ona hcmen gireyim. Yazmanınbir"ilaç" vetesellıolarakırdelendıği kısa bir roman kuramı: Benim gibi romancılar, romanlannın konulannı, biçimlerini bu günlük hayal ıhriyacma göre seçerler. Bir roman pek çok düşünce, heyecan, öfke ve ıstekle yazılır, bunu hepımiz bılıyoruz.(Sevgilimizinhoşunagitmek,budalakomşumuzu küçümsemck, çok sc vdiğimiz bir şeyden bahsetmek, hiç bilmedigimiz bir şeyı bıhyormuş gibi yapma zevki, hatıralan hatırlama ve hatırlamama, sevilme, okunma, ukunamay ıp entelcktücl bulunma, siyaset hırsı, özcl mcraklar, kişisel saplantılar ve bunlar gibi anlaşılmaz ya da saçma pek çok neden gizlice, açıkça yönlendirir bizi.) Bu dürtulerle bahsetmek istediğimizşeyler.yani "yazmak" istediğinizhayaller vardır hep. Roman bu hayallcnn hcpsını anlamlı bir şekilde bırleştıren bir hikâyedir. Ama daha önemlisi: Sürekli canlı ve hazır tuttnak istediğimiz bir hayal dünyasını taşıyan birsepettirde roman. Içlerine girip bir an önce sıkıcı dünyayı unutmamıza yardımcı olacak hayal parçacıklarmı romanlar bırleştınr. " Yaza yaza" bu hayalleri gerüşletir, bu ikinci dünyayı dahageniş, tamam ve ayrıntılı hale getiririz. Onu tanınz ve tanıdıkça aklımızda taşımamız kolaylaşır. Bir romanın ortasındaysam ve iyi bir şekilde yazıyorsam bu ikinci dünyanın hayalleri arasına çok kolay gırebilirim. Romanlar, okunurlarken ve daha çok da yazılırlarken ıçlerine mutlulukla gırdıgımız yeni dünyalardır: Aklımızın kurmak ıstediğı hayalleri kolaylıkla taşısın diye şckillendirmişlerdir. Tıpkı iyi okura vcrdiklcri mutluluk gibi, iyi yazara da günün her saatınde ıçıne kaçıp mutlu olacağı, güvenli, sağlam bir yeni dünya sunarlar. Böyle harika bir âlemı biraz olsun kurabilmişsem, çalışma masama, yazılı kâğıtlanma yaklaşır yaklaşmaz mutlu hıssederim kendımı, gerçek bir keş ya da tıryaki gibi bu bcrbat ve boğucu dünyadan çıkıp ötekı genış ve özgür âleme geçmem an işidir ve çoğu zaman da ne geri dönmek ısterim, ne de gittikçe genişleyen bu ikinci âlemi bitirip romanın sonuna gelmek. Bu duygum, yeni bir kitap yazmakta olduğumu öğrenen ıyı okurun şu temennısiy le örtüşür:" Bu roman uzun olsun lütfen!" Bu sözü, kötü yayımcılann "kısa olsun!" temennilerinden binlerce kere fazla duymakla övünürüm. tnsarun kendi kişisel hazlanna ve mutluluğuna yönelik bir alışkanlığın ürünleri nasıl oluyor da o kadar çok kişının ilgısini çekebilıyor. Benim Adım Kırmızı'yı okuyanlar, romanın sonunda, Şeküre'nin, her şeyi açıklamaya kalkmanın bir çeşit aptallık olduğu yolundaki sözünü hatırlarlar. Bu konuda benim görüşüm de orada annesinin hafif küçümsediği Orhan'adeğil, Şeküre'yeyakındır. Amaizninizlegene bir aptallık yapıp, Orhan gibi davranıp, Orhan'ın ılacı neden başkalannın ilacı olabiliyor hemcn açıklamaya çalışayım: Çünkü oradaysam, bütünüyle romanın içındeysem, yanı telefonun zınltısından, sorulardan, taleplerden, havagazı makbuzlan, zorakı arkadaşlıklar, günlük fakslar ve diğer saçmalıklardan iyıce uzaklaşmışsam, ulasabildiğim özgür ve yerçekimsız cennetin kurallan, çocukluğumun oyunlannı hatırlatır. Sanki her şey basitleşmiş, bu basıtliği içinde, camdan yapıldığı için içlerini gösteren evler, arabalar, gemıler, binalar gibi sırlannı bana söylemeye başlamıştır. lşim bir sezgiyle bu kurallan işitip, dinlcmck; sıkıldıgım ycrde onlan dcğiştirmek; sorumsuzca eğlenmek; tıpkı çocuklar hakkında dendiği gibi, eğlenırken de birşeyler öğrenmektir. Yazarlığın en güzel yanı, eğer yaratıcı yazarsanız bir çocuk gıbı dünyayı unutabilmek, gönlünüzce eğlenebilırken kendınizi sorumsuz hissedebilmek, bıldik dünyanın kurallany la oyuncaklarla oynar gibi oynayabilmek ve bütün bunları yaparken de aklınızın bir köşesıylebuçocuksuvc özgür şcnlığınarkasında daha sonra okuyanlan bütünüyle bağlayacak denn bir sorumluluğun varlığını hissetmektir. Bütün gün oyun oynarsınız ama derınden derine herkesten daha ciddı olduğunuzu da hıssedersınız. Hayatın özünü, doğrudanhğını yalnızca çocuklann yapabı leceğı bir içtenlikle ciddiye almışsınızdır. özgürce kurup oynadığınız oyunun kurallannı kendiniz cesaretle koydukça, okurlann da bu kurallann, dilın, cümlelennızin, hıkâyenın çekimıne kapılıp sızi takıp edeceklerini hissedersiniz. Yazarlık, okura "bunu tam ben de söyleyecektim, ama o kadar çocuksu olamadım" dedirtebilme hünendır. Kadınlar, çocuklar, öğrencıler, bütün baskılara rağmcn entclektüel meraklarını koruyabilenlcr derler bunu. Ama otuz beşini bitirip kcndılcrıni fazla cıddıye alan erkekler dıyemezler. Bu kınk, öfkeli ve zorerkekler bütün bunları kendılennin de söyleyebilcccklcrini, ama para kazanmak için başka işler yapmak zorunda kaldıklannı, vakitlcri olsaydı bu kitabı, hatta şu okuduğunuz satın, açıkçası ondan çok daha iyisını yazabıleceklennı düşünürler. Belkı de haklıdırlar. Ama kendilerini bu şenliksiz hayata iten ilişkilere, sorumluluklara, topluma kızacaklanna, yazarlara kızarlar Bana kızıldıkça, bir çocuk gıbı hissediyorum kendimi; suçlamaların pek çoğunaw OTEKI RENKLER öteki Renkler'de Orhan Pamuk'un yirmi yıldır kaleme aldığı edebı ve kultürel denemelerinı, defteıierinden yaptığı bir seçmeyi, Nışantaşı'nda geçen ve bir çocuğun gözünden anlatılmış Pencereden Bakmak adlı uzun bir hikayesini topladı... Kitapta, Pamuk çocukluğunu, yazar oluşunu, günlük hayatını, kızıyla olan arkadaşlığını anlatıyor, polislye romanlar, DoğuBatı, mılliyetçilik, sinema, Istanbul, Beyoğlu, Üçüncü Dünya edebiyatı, tarihi roman, vs gibi konularda kafa yoruyor. Kitapta Pamuk'un Dostoyevski, Borges, Kundera, VargasUosa, Tanpınar, Oğuz Atay, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Kemal Tahir ve başka yazariar ve kitaplar üzerine yazılan, gezı notları, siyasi yazıları, tek tek romanları hakkında düşüncelerı, kitaplanna nasıl başladığının hikâyesi ve başka pek çok konuda yazılan var. Orhan Pamuk'un "ötekl Renkler" adıyla lletişim Yayınlan'ndan bu hafta çıkacak krtabının önsözunu aktanyoruz. 4( 1 1 1 ÖT E K İ R E N K L ER H 0 R PN ! I * P fi M U K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle