18 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

I9TEMMUZ 1998. SAYI 643 sınaçekildi. Birkaçdakika sonra odanın kapısı vurulmadan açıldı. Karşısında U7unboylu,yakii}iklıbirdelikanlı vardı. Biremirtebliğedergibi,"Tczinizinreddini rektörlüğü işgal ederek protcstoedeceğiz" dedi. DenizGezmiş'leböyletaniş1 tı.l%8 insongünlerindegerçekleştirilen bu ilk üniversite işgali, öğrcnci olaylarının,üniversiteişgal veboykotlarınınyoğunlaştığı sonraki yıllarda "mini işgal" olarak anıldı. Mini işgal Istanbul Üniversitesi 'ndeki akademik hayatının sonu oldu. Asistanlıktan aynlmak zorunda kaldı. Deniz'ibirdahahiçgörmedi,kimilcrinın yakıştırmalannavel2Mart'adoğrugidcn günlerdeDeniz'leraranırkenevinindefalarca basılmasına karşın yolları bir daha hiçkesişmedi. Üniversiteyi,sosyalbilimaraş.tırmalarını seviyordu. Sosyalizmi kurmanın vc doğrubirsolpolitikayapmanınancakbilımle mümkün olduğuna inanıyordu. Kısa bir süre, Amerika'da doktora yapmakta olan eşjnin yanında kaldıktan sonra Ncw York'ta geçen birkaç ay, tutkulu ve fırtınalı ilis.kilerinin dc sonu olacaktı1969 sonbahannda Haccttepe Üniversitesi'nesosyolojiasistanı olarak girdi. "Gece kurt, gündüz insan olduğum Ankara günlcrim"diycanlatıyor. Bir yanda üniversite, dersler, siyasal çalış.malar, öğrcnci forumlannda, mitinglerdc konuşmalar, eylcmler, sabahlara kadar siiren sosyalizm tartış,maları; ötc yanda allak bullak birözelyaşam,gerçekledüşünneredeyse birbirine karıştığı karmakarışık duygular, parçalanmış bir kişilik...O günleri desevinçle, mutlulukla anıyor. Hayır, hiçbir şeyden pişman dcğil. Ne inançlarından, nc aş k ları ndan, dostl uklan ndan, ne de yolundan."Öyleceyaşandıonlar. Doludolu vegüzel yaşandı. Yaşadıklarımın hepsiyle, iy isiy le de kötüsüy le de zenginleştim." Hacenepe günleri de fazla uzun sürme r di. 12 Mart 1971 askerı müdahalesının ardından, bir gün ders vcrmcktc olduğu amfiden altnarak tutuklandı. "Sınan'ların Nurhak'taöldürüldüklerıgündü"diyeanımsıyor. Sonra, gözleribağlıgötürüldüğü bir yerde işkenceli sorgu; gözlerindeki bağı çözdüklerinde karşısında gördüğüikisi sivil,biri subay üniformalı üç kisjden birinın, suratınabirtokat aşkederken söyledıği o söz: " Biz desenibirşeysanmıştık.Karamürselsepeti gibikarıymışsın!" "Bu başıma sık sık gelen bir durum" diyor. "Solcukadın.heledcadı militanaçıkmışsa, boylu boslu, güçlü kuvvctli, sert yüzlü ve tavırlı olmak zorunda sanki. Işin kötüsü, kimi devrimci kızlardaböyle kavrarlardı meseleyi. Oysabenim boyum 1.50; halimtavrım,giyimimkus,amım,üslubum konuşmam da hiç öy le kcskin devrimci olamadı. Işkenceyede fazla dırençli olabileceğimidüşünmezdim,amaadamların bu sözü beni öylesine biledi ki ağ/ıiTidan tek laf almak mümkün olmadı. Zatcn söy lenecek, açıklanacak ne vardı küTambirmastımıyctçağıydı." Yıldırım Bölge Kadınlar Koğııs.u'nda, aralarında TİP (iencl Başkanı BehiccBoran'ındabulundtığukadın siyasal tuluklularla birliktc 1972 başına kadar kaldı. O günleri ncredeyse özlemleanıyor. "Umutveinanç vardı" diyor, "Umut vc inanç bizleri dirençli, ınutlu vc iyi insanlaryapıyordu. Bclkı şimdi cksikliğiniçektiğimi/bu..." sonrasında kurulan ilk sosyalist parti olan TSİP'inkurucularıarasındavebaşkanlık kurulundayeraldı. 1976'da parti yönetimiylearasındaciddi görüs. farklan ortaya çıktı. Baydar, osıralarda birbiri ardına kurulan legal sosyalist partilerin,enternasyonalisthareketin parçası olan gerçek komünistpartisininycrinegeçemeyeceğine, kendilerinionunyerinekoymalannın yanlışolduğunaınanıyor,buanlamdatek partinin TKP olabıleceğini, rekabetin yanlışlığınısavunuyordu. TSİP'ten ayrıldı. önce DİSK, sonra DİSK'e bağh Madenlş. Sendikası'nın sahipliğindckiPolitikagazetesinde,TKP politikalannı yansıtan köijcyazılan yazmaya başladı. "Aslını ararsanız, parti benden hoşnut dcği Idi" diyor." Mesela, partinin o dönemde neredeyse legal dağıtılanillegalyayınlanndakioacayipTürkçeyi kullanmamı istiyorlar, o jargonla yazmadığım için sürekli eleştiriyorlardı. Parti politikaları üzerinde düşünmeye, tartışmaya kalktımz mı 'kafası karısık yoldaş' olarak damgalanıyordunuz." Ikinci eşiyle, Aydın Engin'lede bu dönemde, 1977'deevlendi. Aydın Engin, Polıtika gazetesinin gcnel yayın müdürüydü. Nikâhta, değil davetli, ikinci şahitbile yoktu. Nikâh dairesinde çalışan biri sevabına üstlendi şahitliği. Yanında, içi vişnc 1 ikörlü o en sevdiklerinden beş tane çikolatagetirmişti. Nikâh memuruna,şahitlere ve kendilerine ikram etti. "Çevre baskısı galip geldi, Türkiye'de sol çevreler, heledeo yıllarda, inanılmazderecede ahlakçı ve bireysel hayatlar açısından son derecebağnazdılar" diyor. Bugündcson romanıyla ilgili olarak bazı sol grupçuklardan gelen sövgü düzcyindeki eleştirileri,aynı bağnazkafaya, "Devrimci yemez, içmez, sevişmez, duygulanmaz, düşünmez, sorgulamaz,değişmez"ilkelliğine bağlıyor. Evlenmeklc dc kalmadı, Oya Baydar'dan kimsenin beklemediği . r e d d e d i l i n c e ö^enciler rektörlüğü isgal etmisti. bir şey daha yaptı. I979'un büyük olaylaragebe.karışıklık vebelirsizlikiçindeki Türkiyesi'nde, yaşı 40'a altı ay kalmışken, dığı gün kesilmişti. 1972 Eylülü'ndeyayım1979 Ekim 'indc bir de oğlan çocuk doğurdu. lanmaya başlanan Keınal Bisalman'ın Yeni (,'ocuğun adını Ekim koydular. Bugün de Ortam gazetcsinin hazırlık çalışmalarına ka"20. yüzyıhnengörkemli,enşanlıayaklantıldı. Gazetedehem "işçi vcckonomi sayfası "nı hazırlamaya hem de köşe yazıları yaz masıydı. Büyük ütopyayagötüreceğini sandığımız ilk adımdı" dcdiği Ekim Devrimayabaşladı.Kisazamandagazeteninbaşmi'nin ve "Güne!j yumuşacıktır, bağbozuyazarıkonumunageldi.l2Martdöneminin mudur, yılın en hüzünlü veen güzel ayıdır" baskıcı ortamında, Yeni Ortam ve Baydar'ın dediği Ekımayınınanısına... yazıları.basındaki tek sosyalist ses nitcliğındeydi."BenitaniyanlannneredeyseyarısınSosyalist sistemin çöküşünden sonra dan fazlası Yeni Ortam günlerınden hatırlıI'rankfurt'takisürgünevlerinde, Avrupa'dayor"diyerekşaşkınlığınıdilegetiriyor. ki veya Türkiye'den gelip giden dostlarla sosyalizmin, Ekim Devrimi'nin, SovyetBundan sonraki yaşamını tümüyle sosyalizm ve sol politikabelirlcyccekti. 12 Mart'ta ler'in geleceğinin sürekli ve atcşli biçimde bütün sosyalist partilerkapatılmıs.tı. 12 Mart tartışıldığıgünlerde,ozamanonbiryaşında olanEkim'inyanlarınasokulup.kuşku dolu bir sesle "Peki şimdi benim adım ne olacak" diye sorduğunu, "Adın güzeldir.şanlıdır, umutluduroğlum"diyerek hıçkırahıçkıraağladığını hüzünle, ıçi burkularak hatırlıyor. Eşi, çocuk daha40günlükken, Politika'da çıkan bir yazısı nedeniyle hapse girdi. Sonra tahliyc edildi.ama bir daha tutuklandı. "iş,çocuk,darbeninyaklaşanayaksesleri, siyasal çalkantılar.terör... Hergünbirilcriölüyordu. Yastığimızın altında, kullanmayı bilmediğim ve çok korktuğum şeytan doldurur yabirtabancaylayatıyorduk.Kapıda.sözdekorumakiçinpolisbekliyordu... Adlarımız yakalanan faşist militanların üzcrindebulunanlistelcrdeçıkmıştı." DERGI DEN Merhaba, Bu haftaki kapak konumuz basın özgürlüğü. Fotoğraf'taki gazeteciyi artık hepiniz tanıyorsunuz. Saray Cezaevi 'nc girdiğil6 Haziran 'dan buyana gündemden düşmeyen Ragıp Duran. Sansürün kaldınlışınm üzerinden geçen yıltarın sayısı ise tam tamına doksan. Ama düşünceyi ifade etme özgürlüğü hâlâ başlıca surunlarımızdan biri. Sertel Gazetecilik Vukfı Başkanı Yıldız Sertel in savaş yıllarına ilifkin bir saptamasını aktaralım. Ikinci Dünya Savaşı sırasında Ingilteıe 'de basına sansür konusu tartıştlmış. Sonunda savaşla ilgili haberlere kısülama ve kontrol getirilmesi kararlaştmlmış. Ancak bu sınırlama sadece haberlerle sınırlı tutulup yazarlar özgür bırakılmış. Savaş nedeniyle bazı haberlerin gizlenehilecegi kabul edilirken, tartışma ve düşünce ifade etme özgürlüğüne dokunulmamış. Her görüşten yazarın savaşla ilgili düşüncelerini açıklaması izlenecek politikalara yol göstereceği için imparatorluğun çıkarlanna daha uygun bulunmuf. . Yarım asır önce, dünyanın en büyük savaşmın ortasında alınan bu karar son derece çarpıcı. Türkiye 'de ise devlet temel görevlehnden birinin kendisi gibi düşünmeyeni susturmak olduğunu zannediyor. Ülke sorunlarına çözüm aranırken önce düşünenleri susturacakyasalar hazırlanıyur, uygun cezalar biçiliyor. Tabii, hapishaneler de udam akıllı genis tutuluyar. Devlet gibi düsünmeyi hedef alun yasalar ne ilginçtir ki yargıçlarca takdir hukkı falan gözetilmeden titizlikle uygulanıyor. Acaba devlet kendi düşüncesinin faydalı, kendisininkine benzemeyen düsüncenin zararlı olduğunu nasıl bilcbiliyor? Devlet herhalde bu ortaçağ taktiğiyle kazandığı başarılardan vazgeçemiyor. Sağlanan tek basarı ise çeteleri özgür, düşünenleri hapıste tutmak! Ragıp Duran röportajını devletin daha önce basarıyla içeriye atıp daha sonra başarısız biryasa degişikliği ile çıkartmak zorunda kaldığı gazeteci Isık Yurtçu yaptı. Fotoğrajlar ise Erzade Ertem 'in. önümüzdeki hafta yeni bir dergide bulusmak umuduyla... İpek Çalışlar Not: Mehmet Alı Aybar yazımızdaki grup fotoğraflarından bırinde Uğur Cankoçak olarak tanımladığımız kışi Haldun Taner'mış Düzeltiriz. CUMHURİYETDERGİ İMTİYAZSAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCIUKA.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRU. HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MUDURU. İBRAHİM YILDIZ • SORUMLU MUDÜR. FİKRET İLKİZHYAYINYÖNETMENİ İPEKÇAUŞLARl GÖRSELYÖNETMEN AYNURÇOLAK1 REKLAM MEDYAC KAPAK FOTOĞRAFI. ERZADE ERTEM Yeni Ortam ve ateş böceklerl Tahliyc olduktan sonra gidecek ycri, yapaeak işi kalmamısjtı. llkcşındcnayrılmıştı. Üniversite ileilışkısı tutuklan Notre Dame deSiım hazırlık smıfı, 19.12... 12 yıl sürgün ya da hüzün 1980 yazında, önce Aydın Engin, iki dava arasındaki birtahliye kararından yararlanarak yurtdışına çıktı. Oya1*"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle