08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

19TCMMU7. I99S SAYI64.1 yorıçerdekıler. Özel olarak özleyeceğimbırşeylervardır. Yakla;jik15yıldırmaçagıderimherhafta,koyudemeyeceğimradikalGS taraftarıyım. Gerçı şimdı zaten Dıyarbakır'a götürcccğız, KürtlerGalatasaray'ı istiyormus. diyorlar. Onlann ne istedığı bırtürlü anlaş.ılamadı. Hafta sonları maça gıdcmcınc fedakârlığina katlanacağım. Onun dişında çok sevdiğim bir sürü arkadaşım, meslektaşım var. Onlarla bir süre görüşememek çok scvımlı dcğıl. Meslekı alanda ycni ycni filızlenmeye başlayan, gerçekten çok umut bagladığımGazetececılerMeclısi'nıözleyeceğimi çok iyi biliyorum. Onlar sen hiç merak ctme, gelişmelerı gunü gününc aktarırız dedıler.ÖzellikleBağımsızlletişimAğıçerçevesındebirtakımgclışmelerıızlıyorum.Onlarabelırlıdesteklersunmayıdüşünyordum. Bu da çıkınca olacak. Cumartesı günü, Fransı/ siyası mizahi gazete Canard Enchaın'ı okumasam ararım. 20 25 yıldır Le Monde takip ederım. Onları ıçerdc ya da dışarda takıpetmeninbirfarkıyok Özel olarak yapamayacağımbirşey olduğunusanmıyorum. Önemli olan insanın fikri ve ruhi özgürlüğü. llgilcncn mahkumlarla da Kürt meselesini vemedyameselesinıtartiîjabılirim. Mahkumiyetiniz kesinleşmesi aşamasındayken yurtdışına çıkmayı orada kalmayı düşünmediniz mi? Düşünmedimhayırbırkaçbakımdan. Bu mahkumiyetın doğru olduğuna inanmıyorum. Ben hukuk tahsili yaptım. Belli birhukukanlayışım varodaşu. Bcn içeriğinckarşı olduğum yasalann değıştınlmcsi ıçin meşru yollardan, kampanyalardan, anlatarak, yazı yazarak değib.tirilmesi için mücedele edenm. Bcnım yurttaşlık anlayışım yasa yanlış bile olsa uyma gereğıdir. (,'ok var yurtdışında sürgün yaşamına giden arkadaşım. Bu tcrcihe siyasi otarak, ilke olarak hiçbir itira7im yok Hcrkes kendı tercihini yapıyor. Ben gazeteciyım. Bu çok yerel bırı^. Dillc ilgili değil. Uzun yıllar Ingiltere ve Fransa'da gazetecilik yaptım, orada çok daha fazla olanak var,onlara rağmcn, bence gazetecilik insanın yaşadığı yerde yapılabılıyor. Çünku ben bu ülkenın ınsanlarını biliyorum. Bu ülkenın ızleyicısini ve okurunu biliyorum Uzun yıllar yurtdiijindayaşadığım için orada bir sürgün gazetecı olarak yaşamak beni cezbetmiyor. Belkıdebuyaşta bir yazı yüzündenhapsegırmeksevimhdeğıl,onunutancını başkaları duysunlar. En son Brüksel 'deydim. Önümüzdekı bir ıkı yıl ıçınde tunelin ucunda bir ışık görsem, belkı de belırlı bir süre gıtmeyıgöze alırdım. Amakısa vadede temelmcsclelerkonusundaTürkiye'degerçek çok güçlü bir sorgulama surccınc yeni yeni girıyoruz. Ba/.ı yasal düzenlemeler yapılacağı öne sürülüyor... Bunainanyormusunuz? Demirelgörüşlcrınedenıylehapscatılan yok diyordu, o zaınan siz ıçerdeydınız. Sö>lere, rcsmı sözlere güvenmemek gibi bir tecrübemız var. Ben şımdıkı hükümetın cn üst düzey yöneticileriy le, çes, ıtlı ga/etecı heyetlerıyle görüs.tum. Bu koalısyon ilk iktidara geldığınde neler vaatedılmı:>tı! Ismail Beşikçidahıl herkes serbestbırakılacaktı.Hıçbır gelışme yok. Rn son "312, infazyakma veEşberYağmurderelı"olarakadlandırılan yasatasarısını hükümetın bir ortağı vermış Hükümctbilcbutasarınınarkasındaduramıyor BırtürlüGenel Kurulagetıriptasarıyı tartışamadılar. Benözel olarak başbakanı ya da hükümelı eleşlirecek konumda değilim amasanınmTürkiye'de siyasi partiler iktidara geçtikleri zaman sadece hükümet olabi lıyorlar. Gcrçek anlamda bütün siyasi iktıdarı yönlendıren ve denetleycn başka güçler olması nedeniyle her ıstedıklerını serbestçe yapamıyorlar. Bakın burada hemen şunu söyleyeyım, Gazetecılen Koruma Örgütü'nünGenel Sekreterı WıllıamOrmeTürkıye'deki basın özgürlüğü ile ilgili çalışmalaryapmıştı. BırkaçayönceBaşbakanMcsut Yılmaz'la görüştüğü zaman verdığı sözler vardı.MesutYılmazbusözleri zaman zaman yabancılara veriyor, Türkiyc kamuoyu genellikle bu sözler yabancılara verildiği içinbunlardan haberdarolmuyor. Üçdörtay geçmcsine karşın hiçbir gelişme yok. Bu sözlerin üçüncü dördüncü kczycrine getırilmemesi durumunda iyi niyet sözleri olarak kabul etmek gerekiyor. Geçmişteki tecrübeler de şunu gösteriyor, hükümetten çok kamuoyundaki belli birkıpırdanma, seferber olma dönemlenndc, bazı siyasi partilerin, demokratikkitleörgütlcrinin,meslekkuruluşlarının bir araya gelip hükümete baskı yaptığı dönemlcrde belkı gelışmelerolabilir Ama tek başına hükümetın vaatlerine bakacak olursak umutlu olamayız Anayasa'da, Türk Ceza Kanunu'nda, Terörle Mücadele Yasası'nda, Basın Yasası'nda ve diğer yasalarda köklii değişimlere gidilcbilir mi? Bu konuda daha önce de çalışmalar yapıldı. Ceza Kanunu'nun Meclis'e sevkedildiği malumunuz... Nedüşünüyorsunuz? Toplumun genii} kesımınde radikal bırdeğişiklik talebi zaman zaman gündcmc gelebiliyor. Metinlere ve uygulamaya baktığımızda Türkıye çağın çok gerisınde kalmış gibi. MeselaCumhunyet'ın 75 ıncı yıldonümüne gel iyoruz, hâlâ Onuncu Yıl Marşı egemenkılınmayaçalışılıyor. 1998'deyiz. 33'lerin anlayışı, yaklaşımı var. Ama Tıirkiyc çok değişti. 1933'lerın kalıbıyla, o günün devlet anlayışıyla bu toplum, bu devlet yönetilemez. Herkes krizden sözediyor. Türkiye toplumu dinamik, canlı, çok renklı ama devlet yapısına baktığımız zaman son derece tutucu. Bu devlet yapısı, bu yönetim yapısı içindeancakgöstermelikreformlarolabılır Ben bu reformlara da karşı değilim. Ama o reformların tayın edıcı, i!j bitirici, sonuç getirici birtakım olaylar gibi tanıtılmasına karşıyım. Tabii her şey birgünden bir güne değışmez. Amabuatılanadımlardagerıalınıyor. Mesela 141142 kaldırıldı, ama Terörle Mücadele Yasasıgetirildi.Kapalı devlet, halka karşı devlet, kcndi halkından şüphe eden, süreklionakarşıtedbıralan bir devlet anla* 13 İLK ENGEL '82 ANAYASASI / Av. FİKRET İLKİZ Haber alma hak ve özgürlüğü, ınsanlanmız ıçın yoktur. O zaman acaba "duşunce ve kanaat ozguriuğu" veya duşüncenın "ıfade" bıçımı bakımından yazılı, görsel ve ışıtsel basın ıçın haber verme hak ve özgürlüğü var mıdır? Yanıt basittir... Insanlanmız ıçın olmayan özgürlük bakımından "medya"nın da böyle bir özgurluğu ve hakkı yoktur Bir başka deyışle. yasal duzenleme devlete bu ozguıiuğu sağlayacak görev değil, aksıne; özgurluğu "otorite" olarak kısıtlama, sınırlandırma ve yasaklama yetkısı veriyor 15 yıldır herkes şıkayetçı ama çözüm üretmeye kımse yanaşmıyor.Bılgı, ıletışım, haber alma, düşünce, soz, ıfade ve yayın özguriüklen karşısında demokratıkleşme hedef ve çabalanna aykırı duşen yasalann ılk sırasında Anayasa vardır Anayasa bıçım olarak "ozgurluklerden" yana gözükür. özunde ıse devleti "kutsar", temel hak ve özgüriuklerı venr ama; "otorite"nın sıkı denetımıne bağlar Sınırlar ve kısıtlar.Yasaklayıcıdır Emreder ve cezalandırıcıdır "Duşunce ve kanaat hürnyetı" 82 Anayasası'nın "denetımi" altındadır "Duşunceyı açıklama ve yayma humyetı" hakkındakı 26 madde gerekçesınde ıse kıtle haberleşme araçlarının demokratık devlet yönetımınde önemıne değınilmlş ve serbest kıtle haberleşmesının sağlanması bir anlamda duşunceyı açıklama ozgurluğunun variığı ıçın zorunlu gorulmuştur. Ama radyo, televızyon ve sınema yoluyla yayımlarda "serbestı sıstem" yenne "ızın sıstemı" kabul edılmlştir. "Basın humyetı" başlığı altında düzenlenen 28. madde ıse ünlü "Basın hurdür, sansur edılemez" cümlesıyle başlar Ama 12 Eylul mantığı, maddenın sonrakı fıkralannda 26 ve 27'ncı maddelerdekı "sınırlamalara" atıf yaparak basın özgurlüğunün sınırtandınlmasında bu hükümlenn uygulanacağını yazmayı atlamaz. Yayın "toplatma", zapt ve musadere, sürelı yaytnlann "kapatılması" ve kapatılan süreli yayınlann "devamı nıtelığındekı" her turiü yayının yasaklanması 28 maddeye yerieştırılmış hukumlerdır Kısaca, "Basın hurdür" ama özgürlük "ıstısna"nın ta kendisıdir. "Sansur edılemez" ama sınırlamalar, tedbırler, toplatmalar ve yasaklar "esastır". "Izın verılen duşunce" alanı yaratılmış ve "ızın" sınıriarı dışındakı duşunce açıklamasının yollan yasal mevzuat duvaıiarı ıle kapatılmıştır Yaşanan bu paradoksa; polıtıkacıların ve yasa üretmekle gorevlı yasa yapıcıların konuşmaları eklenır Sıyaseten laf üretenlenn, yasaları doğiştirmek gibi bir kavram sözluklerınde yoktur. Oysa sozluklerd^'demokrası" kelımesı, "yasa"dan önce gelır Sıyasetçı ne demokrasıye, ne de temel ınsan hak ve özgürluklerını koruyan yasa üretmeye yıllardır yanaşmamaktadır Anayasaya göre.'Temel hak ve hurrıyetlerle ılgılı genel ve özel sınırlamalar demokratık toplum düzenının gereklerıne aykırı olamaz ve öngörülduklerı amaç dışında kullanılameız". Ama bu "olçutun" hiçbir kıymetı olmadığını kanıtlamak ıstercesıne 13 maddede ongorulen 9 ayrı sınırlama nedenı "temel hak ve hurrıyetlerın tumu ıçın geçerlı" kılınarak, "çelışkıler" ınsan hak ve özgürlüklerıni kıskıvrak kuşatmıştır Sorunu; Anayasa'dan başlayarak çozmek gerekır. Sonra sırada duşunce ve kanaat özgürluğunu ve ıfadeyı sınırlayıcı, engelleyıcı 200'e yakın yasa var Avrupa Insan Hakları Mahkemesi; düşünce ozgurluğunun, demokratık toplumun temel dayanaklarından bırını oluşturduğunu, bunun sadece olağan karşılanan, zararsız ya da önemsız gorulen goruş ya da duşunceler değil, devlete ve toplumun belırlı bir bölumüne aykırı gelen, onları şok eden, rahatsız eden duşuncelerın açıklanması açısından da geçerlı olduğuna daır bırçok karar vermıştır Mahkeme bu ozgurluğun mutlak olmadığına da ışaret ederek, birtakım sınırlamaların ve yaptırımların "kanunla" getınlebıleceğını kabul eder Kanunsuz yasaklama veya ıfade ozgurluğune mudahaleyı reddeder Hukumetlerın ıfade ozgurluğunu engelleyen tutumlarında "meşru amaç hedefleyıp hedeflemedıklerını" sorgular. Amaçlanan hedefe ulaşmak bakımından hukumetlerın ıfade ozgurluğune mudahalesının "demokratık toplum duzenınde" gereklı olup olmadığını "denetler" Strasbourg organları bakımından Sozleşmenın 10 maddesı ıle ılgılı şıkayetlerde "demokratık toplumda" bu denetım temel sorundur O halde uluslararası antlaşmalarla kabul edılmış "olçutlerın" kabul edılmemesı ıçın hiçbir neden yoktur Artık basın özgurluğu kavramı terkedılmıştır Bılgı, ınsan hakkıdır Satılık mal değıldır Bılgıyı ınsanlara aktaran ve onlann duşünup fıkır uretmelerını sağlayan gazetecttere gerçekten özgurluk verılmeden "demokrası" sorunu çözulemez. Ulkenın yasal "mevzuatı" bir butün olarak değerlendırılmelıdır lleşıtım özgürlüğü kavramına özgurluk verın Yasal mevzuatı özgurluk suzgecınden geçırerek, toplumda "haklar" ve "odevler" dengesıne oturtmadığınız surece özgurluk olmaz. Sadece söz uretmek; demokrası adına gaftır! .4 16 Haıiran'da Gazetectter Meclisi Ragıp içın Suruy duydt. Meclls'in 24 Temmuz kutlamasıyineSaray'da birpiknik alanmdu ^n^ı U. ^ . cL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle