Katalog

5NİSAN 1998. SAYI 628 kafayormayabaşlamış. Yaşadıklarındanolması gerekli birtakımsonuçlarçıkarmıs,. "Sigorta ve devlet hastanelerinde tedavi görcn hastaların durumlarını da düşünmek lazım. Neden oradaki hastalarda iyi şartlar altında tedavi görmesinler. Benbunutamamenbir devlet politikasıolarakgörüyorum. Hasta ile doktoru karşı karşıya getriyorlar. Hasta doktoramuhtaç. Doktorda hastaya bir şeyler verebilmek için çaba sarfediyor. Kanser hastasıyla uğraşmak bir dahiliyedoktorunun hastasıyla uğraşması gibi olmaz. Onkologolabilmek için birçok özveridebulunmani7 lazım. Çünkü karşınızdaki hastanın yakında öleceğini bile bile bu işi yapıyorsunuz." Bu hastalıkla hastaya en büyük gücü veren ctkenin ailesi olduğunu söyleyen Kalkavan, kendisini bu konudaşanslı görüyor. "lişim ve iki çocuğumdan büyük destek vc sevgi gördüm. Amabusevgiyi sizgerçekten anlıyorsunuz. Nasıl olsa öleeek. Son günlerindc iyi davranayım sevgisi vardır. Fakat ailem benim karamsarlığa kapı Idığım durumlardadahi her zaman desteğini sürdürdü. Bırakın beni öleceksem öleyim dediğim durumlarda, hayırgidcceksin.tedavinisürdüreceksin diyerek devamlı yanımda oldular. Ailembanasorumluluğumuhissettirdi." Kimı zaman karabasanlar içindc kalmış. İki kez odasında intiharı bile düşünmüş. Birincisinde, aldığı ilaçlar birçok yan etki yapmış. Vücudundadöküntüleroluşmuş. Saçlantutamtutamdökülüyormuş. Amaherkeste döküldüğü gibi değil de çimen gibi ellerine geliyormuş. "Hşimc bağırarak, bcni çabuk bağla, yoksa kcndimi balkondan aşağıya atacağımdedim. Bir siire sonra kendimegelmişim." Ikinci intihar girişimi ise şöyle gelişmiş. "Kemoterapi sonucu üç gün yatmışım kcndimi bilmiyorum. Yatakodamdabüyük bir ayna vardır. Bir sabah kalktığımda kendimden korktum. Insan hiç kendinden korkarmı? Ağzımyaraolmuş,gözlerimşişmiş, saç, kirpik, kaş kalmamış. Aynada gözüken ben olamam diyerek balkona yöneldim. Tam bu sırada içeride torunumun sesini duyunca bunuyapmayacağımıanladım. lşteaileorada ortaya çıkıyor. Ama nice hastanın ailesi yanlışdavranıyor. I lastayı anlamıyor. Birçok eş sırf bu yüzden ayrılıyor." Kalkavan son olarak şunları söylüyor: "Sağlık scktöründe devlet politikası çok önemli. Lütfenbuişleilgilenenlerbirazeık hastancleri dolaşsınlar F.ksikliklcri tamamlasınlar. Burası hastaya değer verebiliyorsa neden bir sigorta ve devlet hastanesinde de sıcaklıkolmasın. Bunlarçözülüncebiz hasta olarak daha rahat edeceğiz. Bir de kanser gönüllüleri olayına değinınck istiyorum. Bizaynı şeyleri yaşadığımız için kanser hastalarıyla daha rahat iletişim kurabiliyoruz. Bize ulaşsınlar. Çünkü kanser hastası çok dcğişik psikolojideolan hastadır. Tiyatroyu da çok iyi öğrendık. Çünkü, hem kendinizi, hem ailenizi, hem de hayatı oynuyorsunuz. Çünküelinizden kayan sizin hayatınızdır." Mcrkezc gclen hastalar hastal ıklarının durumunagörebellizarnanlardabaşvuruyorlar. Hastalar üç haftada bazen de ayda bir kontrolegeliyorlar. Aynı odada kalan Mustafa Çetinkaya isegırtlakkanseri. Burayayeni gelCF mcsine karşın, odadaki hastalar ^ ^ tarafındançokscviliyor. Esprisini ve güleryüzlülüğünü hiç kaybetmemiş. lilindeki cihazı boğazındaki dcliğe yaklaştırarak konuşmasmı sağlıyor. Çetinkaya hasta olduğunu 1989 yılında öğreıımiş. + "Bu hastalığa çok sigara içe•T ^ ^ rek yakalandım. Burada yaklaşık 2.5 aydan berı tedavi görüyorum. Tedavi sonucum hakkında net bir bilgiye sahip değilim. 10yıldan bcri bu acıyı çekiyorum. Ingiltere'dc şua tedavisi oldum. Fakat 3 yıl sonra hastalığım tckrarladı. Tekrar Ingiltere'ye giderek boğa7imdan tedavi oldum. Bir sürc sonra hastalık akciğere de sıçradı. Anlayacağınız benim hastalığım çok karışık." Çetinkaya, kanserden korkmamak gercktiğini ve moralin her zaman üst düzeyde tutulması gerektiğini söylüyor. "Sıhhatini iyi tutupmoralinibozmadığmsürecetedaviden daha iyi sonuçlaralırsın.Tanrıdoktorlanmıza da güç versin? Onlar da çok çalışıyorlar, ama kanser hastalığmın tedavisi kolay değil" Onlara veda ediyoruz. Gönül, bu tür hastalıklara yakalanmış olanlarla toplumun daha fazlailgilcnmcsiniistiyor. Çünkühastalıklarıyla büyük bir mücadele veren insanların sevgiye, ilgiye ve yardıma okadar çok gereksinmesi varki... 13 25 bin kişi kanser hastalığındanyaşamınıyitirmekte. Yeni olarak da her sene 2030 bin arasında kanser vakasıgörülmekte." Prof. Dr. Taşpınar kanser araştırmalarının maddiolanaklarnedeniylcyeterinccyapılmadığını söylüyor. Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Onkolojı Merkezi Başhekimi Doç. t)r. Metin Aran da bilimsel araştırmaların ve merkezlerin yetersizolduğundanyakınıyor:" Laboratuvardüzeyindc yapılan araştırmalar oldukça zor. Klinik araştırmalar ise iyi düzeyde. Çok iyi eğitilmişdoktorlarımızvar." Doç. Dr. Metin Aran Türkiye'deki kanser ölümlerininküçümsenmeyecekseviyelcrde olduğunu ifadeediyor: "Türkiye'deki öliimlerin ilk nedeni olarak kalp krizi gcl iyor. Önceden, hemen arkasından trafik ölümleri geliyordu. Fakat ahnanönlcmlerletrafiküçüncü sıraya, kanser ise ikinci sıraya yükseldi. Amerika'nın 1996yılındaki kanser araştırmalanndaki harcaması 8.6 milyardolar. Bunu bu ülkede harcayabilirmısiniz? Harcayamazsınız. Bunu harcayamayınca da erken teşhis ile korumayı yapamazsınız." Prof. Dr. Ali Haydar Taşpınar. Kanserle Savaş Vakfı Bu konuları konuşmak üzere Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali HaydarTaşpmar'ınkapısınıçalıyoruz. "Gönüllü kanser savaşçıları olarak üçtürlü gönüllü kanser kuruluşu var. Bunlardan birtancsıTürk Kanser Derneği.Türk Kanser Derneği 1965 yılında kuruldu. Aşağı yukarı her sene 2025 bin hasta üzerinde kanserde erken teşhis yönünde çalışmalar yapıyor. Bunun dışında bizim kurmuş olduğumuz Türkiye Kanserle Savaş Vakfı var. 1977 yılında kurıılarak aynı yıl Bakanlar Kurulu ka hilindebuhizmeti veren neresminedegayn resmi birkuruluşmeveut değil." Prof. Dr. I aşpınar, Türkiye'dc kanserle ilgilibilimselaraştırmalannyeterliolmadığını, bunun sebebinin de ekonomik nedenler olduğunu söylüyor: "Yeterli merkezlermaalesef mcvcut değil. Kanserde önemli olan nokta erken tcşhistir. Kanser crken teşhis cdildığitakdirdc yüzde 100 tedavi edilebilccek bir hastajıktır. Fakat erken teşhis edilemediğinde genelleşebilen bir hastalık. Bu yüzden geç tcşhislerde yapılan bütün tedavilcre rağmen hayatı uzatmaktan ileriye maalcscf gidilcmiyor." Prof. Taşpınar, "Kanserde önemli olan erken teşhis. Kanser erken teşhisle yüzde yüz tedavi edilebilecekbirhastalık,"diyorvebu Nedeni, hamam böceklerl... Halkımızın kanser konusundaki bilgi düzeyininyetersizolduğunusöyleyen Doc. Dr. Metin Aran," Bunda halk yalnız kabahatlı değil. Halkı bukonudabilgilendirmesi gerekenkuruluşlardada kabahat var. Bu konuyla ilgili yapılan bir anket te kanserin nedenleri sorulmuş. Soru sorulan insanların yüzde 7'si neden olarak hamam böeeklerini göstermiş. Diğer kısmı ise doğruya yakın ccvaplar 1 7 Nisan Kanser Haftası. Kanser, erken teşhisle yüzde yüz tedavi edilir bir hastalık. Ama erken teşhis için gerekli taramalara ve eğitime ayrılan para çok kıt. Bilgi düzeyi de geri. Kanserle Savaş Vakfı Kanser Yasası'nın çıkartılmasını istiyor. rarıyla vergiden ınuaf bir kuruluş olarak onaylandı. O tarihten sonra vakfın gelirleri artmaya başladı. Bunun sayesinde dc onkoloji merkezi kurulmuşoldu. 1988 yılında kurulan merke/.de bugün kanserin klasik tedavisi yapıl lyor. Radyoterapi, şua tedavisi, kemoterapi, ilaç tedavisi ve klasik kanserin diğer tedavi leri burada başarıyla yapı 1 ıyor. Kanserle Savaş Vakfı'na başvuranların yüzde 1015 'e varan oranlarda ücretsiz tedavi ediliyor. "Kanscrtedavisiçokpahalı. MemlcR/ kctimizdebutedaviyi yaptırabilcw ? , cekhastasayısıçokfazladcğil. ^* Öyle hastalar var ki, evinde satmadık birşey kalmamış. Satacakbirşeyımkalmadı, yardım edin diye gelenler var. Bir meıne kanserinde sadece kemoterapi 600 milyon lirayı bulmakta. Buyüz " . ' denbizgcrçektenfakıroldu^t gunutespitcttiğimi/hastalara yardım cdcbiliyoruz. Türkiye da Mustafa Çetinkaya, moralini bozmayanlann tedaviden daha çok yararlandığma inanıyor. konudatoplumun toplumunuyarılmasıgerektiğini anlatıyor. Vakıf olarak okullarda, toplu ycrlcrdc, gazctelcr aracılığıyla halka erken teşhısın öncmini anlatıyorlarmış. Vakıf bunun dışındabellibirşikâyetiolmayan kimseleri ücretsiz olarak tarıyor. Özellikle 17 Nısan tarihleri arasındaki Kanser Haftası'nda bu taramalar daha da yoğunlaşıyor. Vakıf Başkanı, bunu Türkiye geneline yaymakıçinbiranönce Türkiye Kanserle Savaş Kanunu'nun çıkarılması gerektiğini vurguluyor. Dünyadaki ölümlcrdc ilk sirayı kalp krizlerininaldığını söyleyen Taşpınar, bunu kanserölümlerinin izlediğini söylüyor. "Türkiye'deki öl ümlcri n nedeni olarak erkeklerde birinci sirayı kalp krizi, kadınlarda ise ıneıne kanserleri alıyor. Bunucrkeklcrdeakciğcrve prostat kanserleri, kadınlarda ise rahim, yumurtalık ve mide kanserleri izliyor. Bunun birçok sebeplcri var. Bunun sebeplerini de aynca izah etmek lazım. Yüzde 95 akciğer kanserininsebebisigaradır. Türkiye'de 100 binın üzerinde kanser hastası var. Senedc 20vermiş. Bunlann yüzde 7'sı kanserin nedeni olarak hamam böeeklerini görüyor. Halkın bilgi düzeyininyetersiz liği ortada." Doç. Dr. Metin Aran son olarak şunları söylüyor: "Hekimlcrkesinliklc katı insanlar değil. Amabiryerde nötrolmak zorundasınız. Her hastayla aynı psikolojik süreci yaşarsanız zaten siz de bir süre sonra psikolojik hasta olursunuz. Çok çok üzücü olan hadiselerde de her şeye rağmen nötrkalıyorsunuz. Ancakbuşekilde hastaya karşı verimliolabilirsiniz. Cîcç teşhis edilmiş hastalarda sadccc yaşamı uzatabiliyorsunuz. Bu bazen aylar oluyor, bazen de 1 2 seneyi geçmiyor." Buradakihastaların.doktorlarınveçalışan diğerınsanlarınortakbirgörüşü var. Buraya yapılan yardımların fazlalaştırılması. Ancak bu saycde durumu iyi olmayan insanların kurtuluşubirparçasağlanmışolacak.^ Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Onkoloji Merkezi Tel:(0212)2788341(5hat) Fax:(0212)2694985 1977