22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6ARALIK 1998. SAYI 663 biliyorsunuz." Deniz Seferoğlu'nun moda gcçmişimiz hakkındakigörüşleri karamsar: "Modayı, Osmanlı döneminde devirlere ayırmaya çalışmak son derece güç, çünkü moda konusunda başvurulabilccek çok az eservar. Padişahlannbiriki kaftanındanbaşka o günün modasıni yansıtan hiçbir şey yok. Avrupa'da ise moda konusunda pek çok eser bulunuyor. ttalya'da müzelere gidildiğinde herdevrin farklı birstili olduğugözlemlenebiliyor. Moda tarihi okutulurkcn Türkiye'denhiçbirörneğerastlanmıyor." Dcniz Seferoğlu'na göre, moda konusunda, milletolarakyaratıcılığımız çok az.hazıra konmayı seviyoruz. Din ncdcniyle sürekli bastınlmışız, resim ve heykel yasaklanmış. Mimarimizde muhteşem eserler veren bir MimarSinanvar. "Bcnyazaylannda Yunanistan'agidiyorum, en küçük, en primitif adasının köyünde bilebirşıklıkvar. İnsanlar, kapılarını güzelceboyuyor.çerçevelerinideğişikbirbiçimde boy uyor, kenarlarına farklı renk boyayla çizgi çekiyor. Bahçelerini çiçeklerle süslüyor, kapılannın önündeki taşların arasıridaki çimentoları beyaza boyuyorlar. Bizde ise böyle değildir. Kapımızın dışındaki hiçbir şey bizi ilgilendirmez." Yaratıcılık konusunda kısır olduğumuza inanıyor: "Beymen Akadcmia'daevaksesuarları yarışması düzenledik. C) kadar az yaratıcılıklakarşılaştıkkiçıkansonuçlarainanamadım. Yanşmaya on beş kişi katılmıştı, katılanların besji lamba y apmıs.lı, diğerbeşi tuzlukgeriyckalanlarisekapikulpuyapmıştı. Aslındabireviçin^uvaletfırçasındantutun da şapka asacağına kadar yapılacak birçok ijcy var." sıkıntısı çekmek istemiyorlar. Korseler giyen, koca koCa şapkalar takan insanlar artık yok. Temponun hızlı olması nedeniyle hareketkabiliyetinikısıtlamayangiysilertercih ediliyor. Bunedenlelycraipliğikırışmadığı, oturulduğundadizyapmadığiiçintercihediliyor." Söyleşimizde ilginç bilgiler alıyoruz. Tekstil teknolojisi doruğa ulaşmış. Elyafla kumaş birbirine kanştırılıp çok değişikkumaşlareldeediliyormuş. Plastiğindentutun da çift taraflısına kadar jarseler olabi Idiğince değişik şeki lde işleniyormuş. "Günümüzde, modadaki cn büyük değişiklik kumaşlarda yapılan yenilikten kayrı tekrarlamamaya çalışıyormuş. "Bcnim için yaptığım malın çok kaliteli olması, dışının kadar içinin de düzgün olması, etiketinin düzgün takılmış olması, astannın düzgün olması çok önemli. Çünkü bu giysilerçokpahalıyasatıhyor.Ayrıca,müşteriye olan saygıdan da kaynaklanıyor. lnsanlann benden aldığı malı uzun süreli kullanmasım istiyorum. Bu sezon alıp sencyc atsın istemiyorum. Hiçbirimizin bu dünyada böyle bir lüksü yok." Seferoğlu, kişilere özel giysiler tasarlamak yerine bir firma için çalışmasının müşteriyle bire bir muhatap olmama kaygısından kaynaklandığını söylüyor. DERGIDEN Merhaba, . * Aynaya bakmak size nasıl bir duygu verir? Lunaparktaki o tuhaf aynalardan birisinin karşısında değilseniz eğer, hep gerçeği görürsünüz sırlı camda. Ayna kimseye ihanet etmez. Yorumsuzdur, Tek bir kez bile ayna size bulandınlmış. yorumlanmış gerçek sunmaya tenezzül etmez. Ayna bir tek masallarda fikrini açıklar. Pamuk Prenses 'in üvey annesi, "söyle bana benden başka güzel var mı?" diye sorduğunda kendini tutamazyamt verir. Ama buyanıt da gerçeğe uygundur. tletişim fakültelerinde de haberin gerçeğin aynası olduğunu savunan dersler okutulur. Gazetelerde karşımıza çıkan yorumlu, kışkırtıcı başlıklar, haberlerin içine serpiştirilmiş yönlendirici bilgiler o zaman nereden peydahlanmıştır? Hergün kafamıza kafamıza vurulan haberler hiç de bu kurala uymazlar. Medyayı yönlendirenler okuru ya da izleyiciyi aptal sanırlar. Haberin nasıl anlaşılması gerektiğini ona dikte ederler. Sabah kalkıp da elimize aldığımız gazete ya da aksam koltuğumuzdan izlediğimiz televizyon işkence aletine dönüşür sonunda. Sıradan bir ayna kadar bile olmayı becermek bu denli zor mudur? , . Bu cinnet durumu medyada çalışan herkesi fevkalade zor durumda ve zan altında bırakıyor. Çünkü, bu mantık kan akıtıyor, insanları ve ulusları birbirine düşman ediyor, linç psikolojisine kaynakhk ediyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 'nin meslek etiği ile gazetecinin hak ve sorumluluklarını belirlemek için başlattığı çalışma bu haftaki kapak konumuz. Semih Poroy medyamn içine düstüğü durumu önce kara kajemiyle sonra da renklendirerek hepimiz için özetledi. Önümüzdeki hafta yeni bir dergide bulusmak umuduyla... tpek Çalıslar Not: Geçen hafta Deniz Gezmiş ve arkadaşlarınınTHKOhareketini '68'liyıllarda kurduğunu yazmışız. Bunu mantıksız bir kalem sürçmesi olarak kabul edin. THKO, 12 Mart öncesi askeri darbeye giden baskı ortamında, 1970'li yılların başındaoluşturulmuştu. CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİGÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCIUKA.Ş.1GENELYAYINYÖNFTMENİ:ORHANERİNÇ1GENELYAYINKOORDİNATÖRÜ: HİKMETÇETİNKAYA1YAZIİŞLERl MÜDÜRÜ: İBRAHİM YILDIZISORUMLU MÜDÜR:FİKRETİLKİZ1YAYINYÖNETMENl: İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNURÇOLAKI REKLAMMEDYAC KAPAK ÇİZİMİ: SEMİH POROY Dünya modasına entegreyiz Bütün bunlararagmen Avı upa'dayaşayıp kendi uygulamalarını yapan vc tanınan modacılarımızoldugunusöylüyor. Bunabirörnekolarak RıfatÖzbek'i gösteriyor. "Rıfat Özbek çok büyük çabalar sonucu ulaştığı noktaya geldi. Avrupa'da bunu başarmak çok zor. Bir stil edinmek zorundasınız, onun edinebileceği en güzel stil Türk motifleriydi. Kütahya scramiklerinin motiflerini baskı halinde kullanıyor. Tabii ki çok güzel ürünlerçıkarıyor." Modadaköklübirgeçmişimizolmamasına karşın dünya modasına yine dc entegre olduğumuzu bclirtiyor. Altmis.li yılların Türkiye'sinde, Tshirt yapan bir firma yokken gençler.pazardanfanilaalarakboyakaynatıp batik denen y öntemle Tshirt yapıyorlarmış. "Ben, lise yıllanmda erkek fanilası alıp boyardım, batik Tshirtler yapardım. Ama bunları yokluktan y apardık. O dönemde bir blue jean sahibi olmak büyük meseleydi. Blucjcani olanlar, özellikle 'Levi's' sahibi olanlarçokhavalıydı." Seferoğlu'na, "Günümüzde modada en etkin ülke hangisi, bir Türk nıodası var mıdır?" diye soruyoruz. "Günümüzde, Fransızmodası, Ingilizmodası, Türk modası diyc bir şey yok. Bütün dünyaya hitap edemeyen bir firmanın 1 2 scneden fazla moda sektöründe kalmasına imkan yok." Insanlann büyük şchirlerde yaşamaya başlamalarıyla birlikte giysi seçmeye ayırdıkları zamanın azaldığını düşünüyor: "lnsanlarda, ıızay filmlerindegördüğümüzüniform stil dencn tck tip giyinme biçiminc doğrubirgidişoluyor. Gardroplarabaktıkça bütün giysilcrin yavuş yavaş birbirine benzemcycbaşladığınıgörüyoru/.. Bunukendimdc dc görüyorum, çevremde de görüyorum. Kendine nc yakışıyorsa onu buluyorsun ve onun ü/.crinegidiyorsun. Hayatşartlarının ağırlaşmasıylaberabcr insanlar bir de giysi Model kartonuna giysi modeli işte böyle çiziliyor. naklanıyor. Onun dışında bir senedenöteki sencyc modayla ilgili dcvrim sayılabilecek birdeğişiklik olmuyor" "Dışkaynaklımodadanetkileniyormusunuz?" diye soruyoruz: "Ürüntasarlarkenyurtdışına yaptığım seyahatlerden çok etkileniyorum. Özellikle Amerika'dan. Bu nedenle Amerika'ya sık sık gitmcye çalışıyorum. Orada müthiş bir yaratıcılık var ama ticaribiryaratıcılık,obeni çok etkiliyor. Bunların dışındabirtakım profesyoncl dergiler varki 2000yılının 2002 yılının çizgi lerinibizlere gösteriyor." Dcniz Seferoğlu, yeni sezon ürünlerini tasarlarkcn gcçmi1} sc/onlarda yapılan hatalaSon olarak da şunları cklcmcden edemiyor: "Türkiye'de insanlar maalesef arkalarından gelenlerden korkuyorlar. Bunu hcr yerde görüyorsunuz. Gençlerden nedense çok korkuyorlar. Bunu çok yanlış buluyorum. Genç olmayanların öğrcncceği çok şey var. Beymen Akademia Yarışmasfnı biz başlattık, ama şu anda durduruldu. O çocuklardan faydalanmak istiyorduk. Daha uzun süreli olmasını isterdim. Yarışmadan sonra aldığımızbirkaçarkadaşımızvaT. Amaokadarlakaldı." GeldiğimizgibiçıkıyoruzBeymen'inmodelhancsinden. Asansörle yavaş yavaş iniyo
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle