03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 HATA SAHIPLERI YANITLADI... Türkçe 6 kitabının yazan Salih Sarıca ile TürUçe 3 kitabını yayımlayan Mutlu Yayıncılık yetkilileri, kitaplanna getirilen eleştirileri yanıtladılar. Salih Sanca, Gülsün özakın ve Muammer Karadaş'ın incelemesiyle ilgili şu açıklamaları yaptı: "Incelemeyi yapan öğretmenler şu hatalan yapmışlar: Bıleşik cümlenin tamlayanı, açıklayıcısı olan ilk kısmını almamışlar, yargı belirten kısmını almışlar. Yerinde anlamı olan bir soru cümlesini almışlar, bağımsız bir soru cümlesi gibi yargılamışlar. Bir paragrafın son cümlesini almışlar, ona yorum getirmeye kalkmışlar. Bu tür yaklaşım, eğer kötü niyetli değilse, daima yanlış sonuçlar verir. Yorumlayanı da, okuyanı da yanıltan çok sakıncah bir yaklaşımdır." Salih Sanca'nın kitabından yapılan alıntılar ve Sanca'nın, bunlarla ilgili açıklamasından bir bölümü şöyle: "Bayrağın ancak kendi milletimizin olduğuna inandıracak bıçımde okuyunuz." (3/S. 10) Öğretmenlerin yorumu: Bayrağımıza sahip çıkacak başka bir ulus daha mı var? Hem, kimi inandıracağız? Neyi "okuyunuz?" Aynca tümcenin nesnesi yok. Şiiri "duygulu, coşkulu, yüksek sesle"; bayrağın ancak kendi milletimizin olduğuna inandıracak biçimde okuyunuz." Görüldüğü gibi, cümlenin ilk kısmı atılmış, ikinci kısmı içın sorular sorulmuştur. Böyle inceleme olur mu? "Bayrağımıza sahip çıkan bir başka ulus daha mı var?" sorusu yöneltilmiş. Konu ile ilgisi olmayan bir soru sorulmuş. "Hem kimi inandıracağız?" denilmiş. Sınıfta öğrenciierin karşısında şiir okuma çalışması yapılıyor. Kimi ınandıracağı, sorusunun cevabı çok açık: Şiiri dinleyenler inandıniacak. "Neyi okuyunuz?" sorusu sorulmuş. Sorunun cevabının "şiiri'olduğu hemen görülmektedir. "Nesnesi eksik" denilmiş. Neyi? Şiiri. Nesnesi var. "...buluşlar özgün düşüncelerin çiçekleridir." Adı geçen cümle, Halide Nusret Zoıiutuna'nın ünlü Gazi adlı şiirinln Dil, Anlatım yönünden incelendiği bölümde yer almaktadır. O bölüm şoyledır: 'Bu şiirde birbirinden güzel, özgün söyleyişler vardır: Altın yıldızlardan bir çelenk, ayın bahçesinden koparılan çiçekler...birbirinden güzel çağrışımlar yaratmaktadır. Böyle özgün söyleyişlere 'buluş' denir. Bir yazıyı, bir şiiri diğerlerinden farkiı ve üstün yapan ögelerden biri de buluşlardır. Bu yüzden buluşlar, özgün düşüncelerin çiçekleridir.' Son cümle, açıklamaların en güzel anlatımıdır, özetidir. Böylesine güzel bir anlatıma nasıl yanlış denebilir? Yoksa, 'buluşlar, özgün düşüncelerin çiçekleridir' demenin yanlış bir tarafı mı vardır? "Çok yazar mı okumalı, az yazar mı?" O söz, kitabımızın 139. sayfasında geçmektedir. Yazarın adı Antoine Albalat, yazının başlığı Okuma, yazının türü Makale, yazının kaynağı Batı Edebiyatından Seçme Metinler, kaynağın yazarian Eva BuckDr. Süheyla Bayrav, Oğretmen Kitapları Dizısi, Mf.V.lst.1955, s.325. Yazar, yazısında "okuma" konusunu irdeliyor ve şöyle diyor: 'Ve şimdi en önemli soruyla karşılaşıyoruz: Çok yazar mı okumalı, yoksa az yazar mı?' Sonra bu soruya açıklık getirmek için şöyle devam ediyor: 'Plinius'a bakılırsa, 'yazarian çok okumalı, fakat çok yazar okumamalı'dır. Bu, şu demektir: 'Yalnız iyi kitapları okuyun.' Böyle bir yazıdan tek bir cümleyi aldınız mı, çıkarılacak anlam kesınlıkle yanlış olur. Oysa, o cümle ile okuma sorunu ortaya konulmuş, sonra okuma ile ilgili görüşler açıklanmıştır. Bunun neresi yanlıştır? Bilimsel mantık, resmi mantık açısından 'facia'diye nitelenecek yönü nedir? Mutlu Yayıncılık yetkilileri ise eleştirilere şu yanıtları verdiler: "Koyu yazılmış olan kelimelere uygun ekler getirerek anlamlı cümleler yapınız" Yazarın 'yapınız' diye geçmesi uygundur. Çünkü; cümle yeniden kurulmayıp, var olan cümleyi kitap üzerinde anlamlı hale getirmek söz konusudur. 'Yapınız' demek uygun olur. "Iki kardeş, bu çeşmeyi yaptıran kişiyle ilgili nasıl bir duygu duydular? Duygu; gözlemlere dayandığından yazarın buradaki anlatımı yerindedir. "Kızılay'a üyeol" Kızılay'ın afiş cümlesinden alınmış. Afiş çalışması ile ilgilidir. "Yüksek sesle dinlenen bir müzik, müzik olmaktan çıkar, gürültüye dönüşür" 'Yüksek sesle müzik dinlemek' öğrenciierin uyarılması gereken, gürültü kirliliği dikkate alınarak yazılmıştır. Aynca iki paragraf bir bütün anlamı ifade etmektedir. "Şiirde geçen 'ambar, millet, eşsiz' kelimelerinın yazılışını yazım kılavuzundan öğreninız." (Cümle, sözcükler zaten doğru yazıldığı için 'öğrenci yazım kılavuzundan neyi öğrenecek?' dıye eleştiriliyor. F.A.) Buradaki amaç yazım kılavuzu ve sözlüğün kullanılmasını öğrenmeyi sağlamaktır. Türkçe Programı'nda ilgili maddeler, 'Kazandırılacak Davranışlar' başlığı adı altında yer almaktadır.^ '^^jj^^gj^^ uranmasına tam hiryıl emck verdıler. Darısı otehı kıtaptarın başına... ilersek..." veya "...anlamadığımız halde <.katledınlemezsek..." ne olacak? ırada satır arasında Kuran'ın Türkçe'ye vrilmemesi savunuluyor. viodern toplumlarda kadın ve erkek eşitlığı 1uğu için çok evlilik yasaktır." (7/27) diğımız kadarıyla "çok evlilik" yasak ğildir; boşanır, yeniden evlenirsıniz. Ancak okeşlilik" yasaktır. MANTIK YANLIŞLARI Başlangıçta mezar anıtlarında Selçuklu nıbetleri devam etmiştır."(4/S.39) 3zar anıtlarında...kümbetler devam etmiş! Parıs'e giderek on sene kadar çalışmış, ınüşünde çok natürmort resimleri ile iınmıştır." natürmort resimleri ile tanınmamış! )k natürmort mu yapmış? )ksa, natürmortlarıyla çok mu tanınmış? >ksa, 'çok natürmort' diye bir resim türü m ü v a r ? ••• «•• • <>•••<>•.: .<>•'&•*!. ı . ı , • LAF SALATASI (SINIFLANDIRILAMAYAN TUHAFLIKLAR) "Guzel konuşan çoktur; fakat kendini vererek dikkatle dinleyenlerin sayısı pek fazla olmasa gerek"(3/S.34) Yaaa?! "Dershanelerin karanlık olmasına rağmen yüreklerinın aydınlık olduğunu daha ilk günlerde yakın arkadaşlanna söylemiştir." (6/S.115) Yorumsuz! "Aılenın ıtibarlı oluşu saygıyı beraberınde getirir"(7/S.34) Ne demezsın! • AYRIMCILIK "Yine Dede Korkut masallannda kız çocuğu olanlara da buyük değer verildiği görülür"(7/S.28) Islamiyetten sonraki Türk Ailesi Türkler, ıslamiyeti kabul ettikten sonra, Islami aıle tipı oluştu. Osmanlılar devnnde de Islam dininin etkisi ile aile anlayışında değışmeler oldu. Ailenin kurulması, boşanma, miras dini hükümlere göre yürütulmeye başlandı. Evlilik, imam ve ıki tanık önünde evlendıklerını bıldirmeleriyle başlardı. Erkek dört kadınla evlenebilirdi. Islamiyet, aileye çok önem vermiştir. Eşlerin bırbırlerine karşı saygı ve sadakatı Islamiyetın en önemli sartlanndan birisidir. Bu aile tıpi, Medeni Kanunun yürürlüğe gırmesı ile, 1926 yılında son buldu." (ı7S.28) Vah vah! Bakın sız şu Cumhuriyetin ettiklenne. Hemen yıkıla! "Baba, herşeyden önce ailesinin geçimini sağlamak, barınmak için bir yuva temın etmek zorundadır. Anne, babanın yardımcısı, hayat arkadaşıdır. Aılenın bakımı, evin düzeninin sağlanması annenin sorumluluğu altındadır." (7/S.32) Dışı kuş, erkek kuş meselesi! Neden yardımcı oluyor?! Baba onun yardımcısı olsa ne olur? Çok bayağı, çok ılkel, çok! Incelenen ders kitapları ve kod numaraları: I.Türk Dıh ve Edebiyatı 1 (MEB) 2.Türk Dılı ve Edebiyatı Kompozisyon 1 (MEB) 3.Türkçe 6 (Salih Sarıca/Mustafa Gündüz) 4.Türk ve Islam Tarihi 3 (Prof. Dr. Oktay Aslanapa) 5,Fen Bilımlerı 2 (Hayrettin Sönmez/Şake Alpay/Elif Pekel) 6.MİIİI Güvenlik Bilgisi (MEB) 7.Vatandaşlık Bilgıleri (Konca Gezer) 8.Dın Kültürü ve Ahlak Bilgisi 5 (Prof. Beyza Rılgin) 9.Türkçe 3 (Nazmi Şentürk) 10.OrtaokullarMatematik1 (MEB) 11 .Edebi Metinler 1 (Dr. Ayşenur Islam/Nermin Örtürk) ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle