28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

II MAYIS 1997. SAY1 581 19 STRABON'DAN ATATURK'E Eski çağın ünlü bilim adamlanndan coğrafyacı Strabon günümüzden "2000 yıl" kadar önce Amasya'da doğduğunda, kentin adı Amaseıa idi ve daha o zamanlarda neredeyse "3000 yıllık" bir yerleşmeydi. Yaşamı boyunca hep Amasya'ya olan "aşkını" dile getiren Strabon, 2000 yıl önceki Amaseia'yı "Benim Kentim" başlıkh uzun betimlemesinde şöyle anlatır: "Içinden Iris Nehri'nin (Yeşilırmak) aktığı geniş ve derin bir vadide kurulmuştur. Insan emeği buraya hem şehir, hem kale karakterini çok iyi bir şekilde sağlamıştır. Her ne kadar Amaseıa şımdı bir eyalet ise de vaktiyle krallara aitti..." Strabon'un "vaktiyle" dediği çağlarda, yani O'nun doğumundan yaklaşık "1800 yıl" önce, l.ö. 1840'larda başlayan Hitlt döneminde güçlü bir yönetim merkezi olmuş, dillere destan Amasya Kalesi'nın ilk sur duvarları da zaten Amasit hükümdarlarından "Kral Amas" zamanında yapılmıştı. Tarih içinde Hititler'in ardından yaklaşık "600 yıl" (l.ö. 1200I.Ö. 585) Frigler, Klmmerler ve Lidyalılar dönemini yaşayan Amasya, ardından 200 yıl Persler'e, 275 yıl da Pontus Krallığı'na "başkentlik" yaptı. l.ö. 25'den I.S. 395'e dek süren Roma dönemini de bütün bir Karadeniz Bölgesi ve Kappadokya'nın "genel yönetim merkezi" olarak geçirdlkten sonra 675 yıllık Bizans egemenliğinde dinsel ve askeri açıdan en güçlü kentler arasında yer aldı. 1071'dekl Malazglrt yengisini izleyen Türk çağlarında ise 1166'dan 1243'e dek Selçuklular ardından 100 yıl kadar da Moğollar ve llhanlılar dönemini yaşayan Amasya, 14. yüzyılda yaklaşık 50 yıl Eratna Beyliği'nın merkezi olduktan sonra Şehzade Bayezid'in alması sonucunda 1389'dan itibaren bir Osmanlı kenti olarak varlığını sürdürdü. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde de Amasya'nın yeri bir başkadır. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktıktan 3 hafta sonra Amasya'ya gelen Mustafa Kemal, 14 gün bu kentte kalarak Türkiye'yi bağımsızlığa kavuşturan büyük mücadelenin ilk önemli belgesini kaleme almıştı. "Vatanın tamamiyeti, milletin istiklali tehlikededir. Hükümet merkezıyemiz Itilaf Devletleri'nin tesir ve murakabesi altında mahzur bulunduğundan, deruhte ettiği mes'uliyetin icabatını ıfa etmemektedır" şeklinde başlayan ünlü "Amasya Tamimi", şöyle devam ediyordu; "milletin istiklalini, yine milletin azmi kararı kurtaracaktır..." Işte böylesine görkemli bir geçmişin uygarlıklar birikimi, bugün önemli bir kesimi varlığını da sürdüren 7 kaleyi, 80 camiyi, 45 medrese ve kıtaplığı, 78 türbeyi, 200 çeşmeyi, bunların tümünden fazla sayıda okulu, sayısız konağı, evlerl ve bahçeleri kente kazandırmış. Üzerinden 6 köprüyle geçilen Kızılırmak, kayalardan kente bakan Kral Mezarları, Kızlar Sarayı, sokaklar, yokuşlar, eski doku ve Yalıboyu evleri de vadiyi oluşturan sarp ve yeşil yamaçlarla birlikte Amasya'nın kimliğini tamamlıyorlar. Tarihin bu eşslz armağanı karşısında, günümüz uygarlığı için de geriye belkl de tek bir görev kalıyor. O da kentin tüm bu değerlerini artık 1000 günden bile daha az bir süre kalan 3. binyıla da taşımak. Geleceğin güzel insanlarına, geçmişin güzel insanlarının yazdıkları mektupları mutlaka ulaştırmak... ^ Amasya ve Yeşilırmak arasındakidostluk, 5000yıldır "güçlenerek"sürüyor... kişiliğinin tüm olanaklarını, bu "şehzadeler kentinin" uygarlık değerlerini korumaya adamışdurumda. Amasya, sadece şehzadcler kenti olarak da anı lmaz. Kentin y ine tarih içindeki hemen tümçağlardaDünya'yanamsalangüzelliği, değişik kaynaklarda ona yakıştırılan duygulu tanımlamalarda sanki bir şiire dönüşür. örneğin;"MedinetüLHükcma"(Akılve hikmetsahiplerininşehri),"Badadü'rRum" (Anadolu bcldelerinin Bağdat'ı), 'Kasru's Selâtin" (Padişah köşklerinin yeri) bu isimlcrden birkaçı. Ankara Mimarlar Odası 'nın 1993 yılındaki "Amasya Günleri" adlı etkinliğini tanıtan kitabın önsözünde Gediz Urak kimi gezi yazılannda yer alan şu tanımlamaları da anımsatıyor: "Doğa vc insanın harikulhade süslediği bir ycr"; "Anadolu'nun Oxford'u"; "ömrümdc gördüğüm en apayrı ve güzel manzaralı yer"... Mimarlar Odası Temsilcisi olmasının ötesinde, 1980'lerden bu yana süren duyarlı çabalanyla kentin sanki "kültürbekçisi"olan mimar Ali Kamil Yalçın'la oluşturduklan güçbirliği ve diyalog ortamı, uygarhğın bir başkagöstergesi. Birçok kentimizde belediye başkanlan "Mimarlar Odası denetiminden" kurtulmak için çareler ararlarken, dahası Oda'yla tüm ilişkilerikopartıpçatışmayabilegirerlerken, Ahmet Çekin'in Amasya'yı koruma kararlannı Ali Kamil Yalçın'labirlikte alıyorolması insanı duygulandınyor. Işte bütün bu gözlemlerle o gün Amasya'dan aynlırken diyoruz ki, bu tarihi kent artık sahipsiz değil. Sizler de bugünlerde yolunuzu düşürürseniz, kimseyle görüşmeden önce Yeşihrmak kıyısındaki köprü başına konulan turizm tanıtma vitrinini inceleyin. Camlı bölmede, YABEP kapsamında hazırlanan "kıyı düzleme projesini" göreceksiniz. Kenti gezdikten sonra da varsa eleştiri ve önerilerinizi Belediyeye, Valiliğe, Turizm Derneği 'ne ya da Mimarlar Odası 'na bildirirseniz, "katılımcı korumacılığa" artık siz de ortak olmuşsuhuz demcktir... ^ Örnokbirlşblrllğl Amasya Belediy ie Başkanı Ahmet Çekin de bütün bu güzellikleri yıllardan bu yana kemirenbetonlaşmayı artık durdurmak için YABEP'e dört elle sanlmış durumda. Bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle