28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 p+ dikeccktanrılarçoktandırbudünyayıterketmişlerdi.Onlannyerinialanlarisebukonularla pck ilgilenmiyorlardı. Flora ağaçtan ağaca koşuyor. Defney i kucaklıyor: "Daphne Thesseliaırmağının tanrısıPenseus'unkızıydı. Apollon bugüzelsu perisini göriincc akl ı başından gittı. Bakireydi. Erkeklerden kaçıyordu. Apollon pcşine düştü." Dönüyor, şimdi meşe ağacının yanında: "Bilirmisiniz meşe ağaçlannda Dryad perileriyaşar. EuridikedebirDryaddı.Ozan Orpheus, onu görene ve akl ı başından gidene kadar kendi halinde bir pericikti. Öy le güzel şarkılarsöylediki Euridikc'nindeaklıni başından aldı.Tannlannizniylebirlikteoldular. Orpheus dünyanın duy up duyacağı en güzcl aşk şarkilannı onun için söyledi. Ta ki o uğursuz gün gelene kadar..." CUMHURİYF.TDERGİ Güneşin kızları... Şimdi bir kavak ağacının yanında, onun fısıltılıkonuşmalarını bizeaçıklıyor:"Biz güneşin kızlarıy ız. erkek kardcşimiz Phaethon hep babamız güneş tanrı Helios' un o gökyüzündepırıltılarladolaşanarabasınısürmeye özcnirdi. Bir gün hiç kimscnin yanına yaklaşmaya cesaret edemediği güneş sarayına girdi vcbabasınınkarşısınaçıktı. 'Senbabam mısın, öylc söylüyorlar' dcdi. Güneş oğlunu yıllardırarayıpsoramamişbirbabaolarakbiraz kızardı mahcup oldu.' Hvet, ben senin babanım' dedi..."Flora dönüyor, dönüyor. Söylencelerbirbirinekarışıyor. "Daphne çok yorulmuştu. Apollon hemen arkasındaydı. Yakalanmasıartıkanmeselesiydi... O gün Euridike'yi bir yılan soktu ve Euridike yeraltı dünyasına gitti. Orpheus onun peşinden öl ümlüleıin girmeye cesaret edemediği karanlık dünyaya girdi... Güneş Hel ios oğlu Phaethon 'u inandırmak için'Dilebendennedilcrsin' dedi. Phaethon bufırsatı kaçirır mı, hemen ccvapladı: "Arabanı sürmek isterim"... Daphne babası ırmağın öniinde diz çöktü, kendisini Apollon'dan kurtarması için yalvarmaya başladı... Orpheus yeraltında Euridike'y i buldu... (iüneş oğlunu vazgeçirmek istedi. Ancak Phaethon diretiyordu... Babası Daphne'ninyakarışlarını duydu... Tannlar Euridike'yi yeryüzüne geri götürmesi içinOrpheus'a izin verdilcr, ancak bir şartları vardı: Orpheus hiç arkasınabakmayacaktı... Phaethonbabasının arabasına kuruldu,gülyüzlüTanrıçaŞafak'ınkapıları açmasıylabirlikte gökyüzünefırladı...Apollon sonundaDaphne'y^kavuşmuştu,kollarıyla onu sardı... Orpheus'un öniinde yeryüzünün ışıklan görünmüştü, içini bir sevinç kapladı ve... Güneş arabasının atları Phaethon'unaccmiolduğunuanlamış.lardı,çılgınca koşmaya başladılar, Phaethon arabanın kontrolünü kaybetti... Daphne yavaş yavaş toprağa kök salmaya başladı... Orpheus sevincıni peşisıra gclen Euridike'yle paylaşmak istedi ve gcri... Güneşin arabası yeryüzüne o kadar yaklaştı ki hertaraf sıcaklıktan tutuştu... Apollon gözleriniaçıncasanldığı sevgilisininbirağaçhalinegeldiğinigördü... Orpheus arkasına döndü, o an scvgilisi karanlık dünyaya doğru gözden y itip gitti... Zeus bir şimşek göndererek Phaethon' u arabadandüşürdü... Apollondefneağacını kutsal ağacı olarak sevdi... Orpheus'un yal varmaları sevgilisini bir daha geri gctirmedi... Alevler içindeki Phaethon bir ırmağa düştü. Superileri ateşi söndürdüler,onuserinlettip gömdüler... Apollon ondan sonra başında hepdefnedallarından birtaçlagezdi... KadınlarOrpheus'uparçalayıp,kafasınıdenize attılar,Orpheus'unbaşıhalâ'Ah! Euridike' diye inliyordu... Güneş oğlunun mezarının başına yas tutsunlar diye kızlarını gönderdi. Tanrı lar onları kavak yaptı lar, sonsuza kadar kardeşlcrine yas tutsunlar diye." Ve Flora Prometheus'tanemanetbirköyrekl ik sapını tutuşturup ardında baharı bırakarak Kale'nin dehli/.lerinde kayboluyor...^ Hitler, Gandhi, Lenin, Clinton ve diğerleri... Demokratlar, diktatörler... Hepsi tarih yapıyor. Kültürlerin içinde başkaldıran temalara el atıyor, yeni ile eskiyi kimliği olan ve yaşamın içinde varolan, süregiden bir anlatımda, söylemde birleştiriyorlar. Liderler yanşmasında, öne geçen her zaman dengeli ve insancıl tasarımlar olmuyor. Kitleyi etkileme açısından en ilginç örnek ise J. F. Kennedy'nin Nixon'u televizyonda altedişi... Sovyet devriminin lideri Lenin. Liderlik sırian tarihin günahlannı temizleme şevkinden büyülenmiştir. Allende'nin hikâyesi halkın komutanı, komutanın daBelisa'yıseçmesi ile de sona erer. Allende'nin bu kısa öyküsü,yönetme olgusunun en etkin unsurlanndan birine parmak basıyor. Kaba kuvvet de belki insanlar üzerinde yaptırım haline gelebiliyor ancak insanlannonayını kazanmak,onlan kendi istekleri ile yönetmek için mutlakaonlanndüşiincelerinc ulaşmak, onları kendi düşüncelerıne inandırmak ve onları bu inandıkları düşünceler ile yönetmek gcrckiyor. Politikacılann, askerlerin ve din adamlarının y üzyıllardır bildiği bu gerçeği, yani hitabet sanatının erdemlerini, son birkaç yıldır sosyal bilim çevreleri de kabul ediyor. Bütün öyküler, anılar, mitler, masal ya da fabller özel etkilerin sosyal aktanm aracı olarak kullanılıyor. Butürhikâyelerinetkileriincelendiğinde, halkın anlatan kişi ileözdeşleştiği,anlatankişi aracı lığıylakızgınlığını.gerginliğini attığı görülüyor. Öyküsöylem sözcüğü bu noktada, liderin halk öniinde içinde dinamizm barındıran kurgu bir söylemigözlerönünesermesi açısından özellikleseçilmişsözcük. Yönetmek, hıkâyeler bularak onlann içlerine kendini oturtma ve aralarındaki bağlantılan kavrama yeteneğini doğuran zihinsel, aynı bağlamda da kültürel bir olgu. Bunlar sansasyonel manşetlcrdeğiller. Dramatik veepik yapılar taşıyorlar. Tarihin içine köprüler atıyor, zamanıkatlıyorhattaatlıyorlar. Ve görülüyor ki, tüm bu gidişgelişler içinde, anlatıcıvedinleciyi kitleler zamanı tamamen gözardı ederek de olsa başrolü oynuyor. Aneak Hder kişilik bu öykü/söylemleresadecearaçolmaklakalmayıponlan yaratıyorda. Anlattıklarınıyaşıyor.anlattıklannaörnckteşkil ediyor. Insanlan dostluğadavet ediyorsa, gidip karşıt gruplarla el sıkışabiliyor. Elbettekarşıtgruplarla elsıkışacağınınbilincindcinsanları dostluğa davet etmiş de olabilir ancak buradaki tutarlılık koşulunun yerine getirilmesi halkın gözünde zaman ve sıra içermiyor. Halk için öneınli olan konuşulan/verilen söze sadık kalınması. Ötc yanda yani verilen sözlerc ya da konuşulanlara bağlı kalınmadığında ise, koşullar yadazorunluluklarhalkıilgilendirmiyor. Sıradan lider dediğimiz tiplerin kıırgusu da sıradan hatta zayıf oluyor. Söylemleri kendi gruplarının Ş ili'li yazar Isabel Allende, oldukça özgün bir kısa öyküsünde, çok yoksul bir ailenin kızı olan Belisa Crepusculario'nun sözciik satarak kazandığı hayatını anlatıyor. Kızın ezberindeki şiir kıtalarının fiyatı 5 Centavo, rüyaların bedeli 7 Centavo, aşk mektuplan ise 9 Centavo 'dur. Düşmanlar için düşünülecek aşağılamavehakaretsözcükleriisel2Centavo'ya kadar alıcıbulur. Belisa, yaşamı, 'komutan' lakabıylaanılan bir savaşçının eline düşünce dramatik bir dönüm noktasınagelir. Komutanınadamlaıı kızıkaçırıpöldüresiyedöver. Ardındandabu şiddetin nedeni komutanın ülkeye Başkan olması isteğıyle gerckçelendirilir. Ancak komutan başkanlık makamına silahların gücüy le değı 1, seçmenlerin oy uy la gelmek istemektedir ve bunun da tek bir yolu vardır: Gerçckbirpolitikacı,gerçekbirlidergibikonuşabilmek. Işte komutan, Belisa'danokonuşmanın sözcüklerini istemektedir... Belisa, oturur ve kadınların duygularına erkeklerin de mantığına işleyecek bir sözciik dizinibirarayagetirir. Sonra da okumaya/ması olmayan bu ilkel adama yazdıklarını okur. Dinleyerekezberlesindiye. Komutan sonraki günlerde halk önündedefalarca aynı konuşmayı tekrarlar. Ve halk, hikâyedeki anlatıcıya göre, bu konuşmadaki önerilerin açıklığından,gerekçelerinşiirselgücünden, De Gaulle, söyleyecek sözü olanlardandu ı fiııyınsı ffünlerdir konuşulan bir isim de Tony Blair. tarihiyleyadaeylemleriylesınırlı kalıyor. Bu kategoriye ait isimler arasında Gerald Ford, Georges Pompidou sayılabilir. Bu insanlann dinleyicileri ile aralarında bir düşünce ilctişimi kurmuş olduklarını iddia etmek kolay değil. Sadece pol itikacı lar arası nda deği I, sanayiiciler arasında da 'sınırlı' isimlere rastlarız. Örneğin General Motors'dan RogerSmith... Yakıngeçmişin lider politikacılarınabaktığımızda ne Margereth Thatcher'in ne Ronald Reagen'in ne de Charles de Gaulle'ün anlatacak çok fazla yeni birşeyi olduğunu göriirüz. Ancak onlarda,çevrelerinintarihi ve gelenekleri içinden o güne kadar ihmal edilmiş ya da unutulmuş konuları ay ıklayıp yeniden canlandırma gibi bir özel yetenek vardır. Yaklaşık aynı tarz sanat alanında neoklasiklerde ya da neoromantiklerde gözlemleniyor. Kalıplaşmış motif ve fornılara yeniden yaşam verıyorlar. Liderlikte cn çok aranan ve seyrek rastlanan olgu ise vizyon yeteneği olarak belirleniyor. Çünkü vizyonu olan tanınmış hikâyelerden sıyrılıp, yenilerini yaratıyor. Yarattıkları ise geleceğinbirerparçasıve yaşamı oluşturuyor. Dünya tarihinde vi/yotı sahibi lider olarak nitelendirilebiiecek neredeysebirclin parmakları kadar azinsanvar. Bunlarpolitik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle