Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET DER' tstunbul Devlet Senfoni Orkestrusı, bünyesindeki kadtn Uyelerin çokluğu ve buşanlarıyla da dikkatleri çekiyuı. Bir darboğaz çıkar çıkmaz ilk elde kültürden vazgeçiliyor. Ödenekler ve maddi olanaklar sürekli kısılıyor. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (ÎDSO) çok ciddi sorunlarla yüz yüze. Çünkü İDSO, sessizce ölüme yatınlmak isteniyor. Sesini dünya bir yana îstanbul'da duyurması bile gitgide zorlaşıyor. Ama bu orkestra susmayacak... Bu orkestra hep çalacak. nik donanımların sağlanması vb. bu sanatın yapılabilmesıiçinzorunluharcamalar. Bugidışlebugıbizorunlugidcrlerinkarşılanması bir yana, bir konserveyagösterınınprogram veafişininbastırılması.hattasanatçılarabir çıçcksunulmasıbilegiderekolanaksızhale gelebilecek. Yabancı mı? Bir ınsan halk müziğinden ya da teksesli Osmanlı saray müziğinden hoşlanabilir. (,'oksesliklasikmüzikkulağına"kargasesi" gıbi gelebilir. Bunlar nihayet kişısel beğeniler. Farklıkos.ullar, farklıkültürleryaşandığı .süreeedevarolacak... Ancakbubeğenilerbir kültüre karşı ideoloj ık ve siyası bir tutum halinedünüştürülürsekonubircyselbeğenilerinötesindetoplumsalboyutlarkazanıyor. Çokseslimüzık, opera ve bale konusundaki tartışmalara ıdeolojik ve siyasi boyut kazandıran anlayışlar, bu sanatların "yabancı" olması ya da "Batı kaynaklı" olması noktasında toplanıyor. Tartışmalara gizlı veyaaçık MüslümanlıkHıristiyanlıkgıbıaynmlarda sokuluyor. Bu anlayışa göre "yabaneı kültürler"Türkiye'yeCumhuriyet'tensonrazorla sokulmuş ve halka zorla benimsetilmek istenmİ!j,halkbenimsemcmiştir. Bubakımdan fedaedilebılir. Yüzde yüz yerlıyadasafbirkültür olabilir mi?Meclıs'te"Getirinhalkoyunlarınıberaberoynayahm"diyebağıranmilletvekılıne, "Hadıoynabakalım"dense,ağırbaijlızeybek müziğinincşliğindedizinıyerevurduğunda, horonunkıvrakhavasıiçındekendindengecip omuzlarını tıtrettıginde ya da "Delilo, Delilo" dıye bağırarak ortalığı lo/ duman içindebıraktığındakiminhavasıylaoynamiij olacak? () milletvekilinin mantığına göre bunlann hepsi "yabancı" değılmı? Yadakulaklarına "bülbül sesi" gıbi gelecek bir ilahı ya da teksesli Osmanlı saray müziği yüzde yüz "ycrh" mı? Bunlar ne kadar yabancıysa ve aynı zamanda yabancı değılse, çoksesli klasik müzik de o kadar yabancı vc aynı zamanda yabancı değil. Yabancı, çünkü hepsi değişik yabancı kaynaklardan gelıniş. Yabancı değil, çünkü toplum katında yaşaına olanağı bulmuş, benimsenmiş, ve kendi gelışim sürecini yaratmıs.. Bundan sonra yerlilik, yabancıhk gibi tartışmaabesle ıştıgal ctmektir. Tutanındaeliniyakar. Desteğin önemi ve anlamı Benimsenme ya da benımsetme tartışmaları da en az yerlıyabancı tartışınası kadar temelsiz. Türkiye'de çoksesli klasik müziğin, operanın ve balenin geniş kitleler tarafından bcnimscnmediği birgerçek. BugerçekTürkıye için değil Batı içın de geçerli. "Klasik müzik" Batfdaönceleri saraylarınve soylu istanbul Filarmoni'nin Panayot Abacı'su.. lannkorunmasıaltındavarolabilmişti. B: nimseyenleriseçok kiiçük bırazınlıktı. Da'. sonra, burjuvazınıngelişmesinebağlıolara halkınkarsısınaçıkabildi. Bugün AvrupaV orkcstralardoğrudandevletinyönetımıno dcğil, ancak dcvletin büyük desteğı ıle ayaitakalabıliyor. Kuşkusuzyüzyıllarıçindec1 ha çok tophıma mal olmıi'j durumdalar. ar cak yıne de cn fazlabenıınsenen sanat dalla değıllcr. loplumsal ve tarilıi nedenlerle t sanatlan çok sonra icra etmeye başlayan B« kan ülkeleri ve Yunanıstan gıbi Türkiye de t müyle devlet desteğınc dayanmak zorun; kaldı. Bu destek önce saraydı, saraylar ort: dan kalkınca onun ycrini devlet aldı. Başi, türlüdeolamazdı. Aynı ijekildc teksesli Osmanlı saray müi. ği de hiçbir zaman geni!, kıtlclcrc mal olmi' mıştı. Sarayın desteğı ıle ayaktakalabilnıişv 1. sayfanın devamı kaynaklarda kurutuluyor. Panayot Abacı, ortayaçıkantabloyu; "Devlet tDSO'yuterketti, bizim gıbi ötekı orkestraları da, opera ve baleyideterketti"diyeyorumluyor. Yetkılilerin "Yüzdc yüz artıs. yapıldı" şeklindeki sözlerini ıse, "Yamllıcı olabilir. Gerçekte bir artış. yok. Yapılan sadece pcrsonel giderleriylcilgilizorunluartışlardır"dıyeyanıtlıyor. Bir orkcstranın ayakta kalması demek sadece orkestra "memurlarf'na düzenli aylık ödemek dcğil ku^kusuz. Konserorganizasyonlannın, sahncleme giderlerinın dc kar>ılanmusı gerekiyor. 1 lelc opera vc bale gıbi büyük sahnelemeçalüjtnaları yapılması gerekensanatlardagıderlcrinönemlibirkismını dekor, kostüm, aksesuvar vb. oluştııruyor. Konuk vcya uzunsüreli yabancı sanatçıların getirilmesi, Türkiye içi ve dışında turneler, kostümler, enstriiman alımı ve bakımı, tek İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nm devlete bağlandığı yıl 1972 idi.