Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 p * Gencay Gürün'le görüştü. "Olur ama" dedi Gürün, "Kadromuz vcrilir mi belli olmaz..." "Boşlukvarsa.başkatürlüoynatamıyorsanız" diye atı ldı Tilbe "Bcni terzi kadrosunaalın.Bensadece oynamakistiyorum." Bu görüşmenin üzerinden uzun birsüregeçti. Birgüntelefonlaaradılar,"Çabukgelin." Babası ağir hastaydı ama durmadı Tilbe, gitti. Işıl Kasapoğlu, Kral Lear'ihazırlamıştı. KafasındaCordeliaileSoytarı'yıtekkışiye oynatmak vardı, bunun da adı Hikmct Körmükçü'ydü ama o ha.staydı. Kasapoğlu, "Yapabilirmisin"diyesordu. Ikiyıldıryalnızca televizyon dizilerinde, reklam filmlerinde ve seslendirmedeçalışmıştı.Çocuklarayönelik yaratıcılık geliştirme çalışmalarına katılmıştı. Yinedc"evet"dedi. Provalarbaşladığında heyecanlıydı ama iki yıl aynı kişiliği taşıdı üzerinde, Cordelya ve Soytarı'yı. Sonraki oyun Vanya Dayı'ydı. Bir Rus olan yönetmen Leonid Heifets çok sertti. "Çehov'un bütün oyunlan katman katmandır" diyordu Heifets "Bir katman aşk, bir katman umut, bir katman geçmişe özlem, bir katman öfke, bir katman kıskançlık...Her sahnede bir katman bunlardan birini sarıp sarmalıyor ama dığer katmanlar da var." Ne demek istediğini anlamıyorlardı ama sorun çevirmendedeğildi. Hergünağlıyordu Tilbe, çünkü Heifets, hiçbirşeyi beğenmiyor, sürekli eleştiriyordu. "Ben olsam" diye başlıyordueleştirilerine"Konservatuarınilksinıfına bile almam sizı." Oyun sahnclendiği süreiçindebirkez"Galibaiyioldu"demişti... Vanya Dayı'yı Tartuffe izledi onu Bezik Oynayan Kadınlar. Repertuvarındışındabir çalışmaydı EdipCansever'in Bezik Oynayan Kadınlar'ı. Provalar eğlenceliydi. En çok makyaj kısmı hoşuna gidiyordu Tilbe'nin. Makyözün önüne oturup yüzünün I95()yılınınkadınlarınabenzetilmesiniizliyordu. Provalarbirbaşkaydı. Önünde yaratıcılığın sınırları uzanıyordu. Ilk gün oynananla son gün oynanan oyun arasında da kıpırtı vardı vardı amafarklı birşcyleryapabilmc şansı yoktu. Model içinde küçük parçaların yerini değiştirmekti o kadar. CUMHURlYETDERGl Vanya Dayı'yı Tartuffe izledi, onu Bezik Oynayan Kadınlar. Repertuvann dışında bir çalışmaydı E'dip Cansever'in Bezik Oynayan Kadınlar'ı. Provalar eğlenceliydi. En çok makyaj kısmı hoşuna gidiyordu Tilbe'nin. Makyözün önüne oturup yüzünün 1950 yılının kadınlanna benzetilmesini izliyordu. sinden çıkıyor Bizans Sanatı dersine giriyordu, oradan da Türk Islam Sanatı'na.... Finallerehazırlandığısıralardı, CüneytTürel'le birlikte"Postacı"filminiizlediklerisinemada Hamit Belli'yle karşılaştılar. Belli, Türel'e"Aksanat'tabirşeyleryapalım"sözünü anımsattı. Yirmi yıldır Türel'ın kafasında olan bir oyun vardı, Heloıse ve Abelard. RonaldDuncan'ınHeloiseve Abelard'ınmektuplarından oluşturduğu tıyatro metninı Türkçeleştiren Zeynep Avcı'ydı. Teksti i Ik okuduğunda "O dönemde herkesinbaşınagelenbirşeymıbu" diye sordu Tilbe. Araştırdı, Heloise'in çok özel bir kadın olduğunu gördü. Kitapları kendi elleriyle yaktırılan, hadım edilen, Ortaçağ'da bireyselliği başlatan tek adam olarak görülen Abelard'a "Ben bunca yıl boşuna mı oku> dum"diyeyazanHeloise'di. Abelard'ın önce öğrencisi, sonra sevgilisi, sonunda da karısıydı ama o dönemde bile yeğlcdiği metresi olarak kalmaktı. Onun yüreği ne kadar açıksa sevgiye, Abelard'ın aklıyla ayakta durma çabası o kadar yoğundu. Yine de "Tanrı bölünebilir değilse, aşk da bölüneme7"diyen Heloiseolmuştu... Bir yandan sınavları, bir yandan oyunun hazırlığı, kendisiyle hesaplaşmaya başladı Tilbe. Aşkı anlayışını, kadınlık durumunu sorguladı. İki masa, mumlar, şamdanlar ve çe;>meden oluşan sahneye çıktığında kararını vcrdi, bundan sonra ne yaparsa yapsın "kadın"ıanlatacaktı.BuTRT'yehazırladıgı "Hayatımı/Roman"labaşlayanbirsüreçti. Programı hazırlayan ekibin kadın konusuna bakışı, tartışmalar, konuşmalar, düşüncelerininönünüaçmıştı.Çokgüçlüolmamalıydı artık kadınlar, hcrşeyi sırtlarmdataşımamalıydılar. Geçmişten bu yana, aşka, hayata, barışa sahip çıkanlar hcp kadınlardı. Tilbe, "Birazdaerkeklersırtlansınbunlan" diyordu... Bireysel ilişkilerdc genel birşey söylemck zordu ama kadınlığın yaşadığı ortaİc sorun burada da, aşkta da vardı. Çözüm ise bilgideydi, bilgide ve doğadan kopmamakta. Heloise'nin aşkını yaşayamazdık biz. Herşey öylesinekısaömürlüydüki... Ekmeklerimizın boyu gıbi aşklarımızda ufalmıştı artık... Aşklabirliktedoğayıdayitırmiştik. Sevgisizlikten,bilgisizlikten,ilgisizliktenkaynaklanan biryitirişti bu. Işte böyle düşünüyordu Tilbe Saran aşk için.Heloise'denbunlaryansımıştıyüreğine ve beynınc. Şimdi bir yanı okulda kalıp masteryapmaktan yana, bir yanı da sahneden, tiyatrodan. Ama ne yaparsa yapsın "Kadın" kalacak... B izse hep saf aşkı arayacağız, Heloise ile Abelard'ı...^ Her $eye rağmen afktan umudunu kesmiyor Tilbe Saran: "Çok uzak değiliz güllerden..." Çalıkuşu Tilbe... Sıra Çalıkuşu'ndaydı. Şehir Tiyatrolan'nın sekseninci kuruluş yıldönümü nedeniyle hazırlanan bu oyun tiyatronun bütün kadrosunu sahneye taşıyacaktı. Ti lbe, Feride'ydı yani Çalıkuşu. Oyunun kış sezonuna da alınması beklenirken yönctim değişti. Yeni yönetım kendı repertuvarını oluşturdu. Tartuffe ve Vanya DayısahnelenirkenMelih Cevdet Anday'ın Mikado'nun Çöpleri repertuvara alındı. Hcyecanlandı Tilbe. Güneyt Türel yönetmenliği üstlendi ama bir dramaturg gercksinmesi vardı, Füsun Akatlı düşünüldü. Sahnenin ınaketi hazırlandı, Melih Cevdet Anday'dan randevu alındı, herşey hazırdı. Bürokratik işlemlerin tamamlanıp, kadronun listesinin asılmasına kalmıştı iş. Cüneyt Türel Genel Sanat Yönetmeni Erol Keskin'i arayıp sordu, "Ne oldu dramaturg konusu." Keskin önce evden arandığıiçinduyduğukızgınlığıbelirtti,arkasından da suçlaması geldı, "Siz bana komplo kuruyorsunuz..." Tilbe bu sözü duyunea, ıstifa etti, "Bcynimin, yüreğimin hıçbir şekilde alamayacağı lafları işitemcm. Bir şeyin iyi olması için kavga ederken komploculukla suçlanmak kadar gayri ahlaki birşey düş.üncmıyorum" diyordu. Komploculukla .suçlanmak Tilbe'den çok otuz yıl ŞehirTiyatrolarfndaçalışan Cüneyt Türel'iyaraladı. Emekliliğini istedi ve tiyatrodan ayrıldı. Tilbe ŞehirTiyatrolan'ndan istifadilekçesıni imzaladığı gün, birdilckçcde Edebiyat Kakültesı'ne vcrdi. Afçıkmıştı veokulageridönmck,bitirmek istiyordu. Şimdi yenidenöğrcnciydi. Bütün dostlarının, neredcysc bütün özel tiyatroların "Sahnemiz sizc açık" demelerine rağmcn kararlıydı,okuldakalacaktı. AvrupaSanatı der Tilbe Saran, Dormen Tiyatro.\u 'nda oynadığı "Hungisi Kanst? " oyıınunda.