Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 p» münden sonra politik şiirleri ncdeniyle 1950198^ yıllan arasında Macaristan'ın adeta resmi ş.airiydi. Bugiinrejimdeğiş.ikliği ncdeniyleresmişaırlikmakamınaoturtulmasadabüyüklüğütarüşılmayan,bagımsız birozan. Unutulmamasıgerekenşuki; politik rejimlergider, büyükşairlerveşiiıicrikalır!" (. U.VIHURİYI r I>F.R(;I Macarca "ilcri"anlamına gelcn"tovabb tovabb"sözcükleriylebitiriyorşiirini. Hcriki îjiirinyazılı^tarihi: 1930. Nâzım Hikmet, Benerci kendini niçinöldürdii? surusuna ccvap arıyor. Attila ise, öz vcbiçim olarak Bcnerci'den farklıolsaliacevabı 1937'de Balatonszârszö'da veriyor. Nâ7imintiharı manzumşjirmalzcmesi olarak kullanırkcn.obizzatuyguluyor! Resmi şair olmak ya da olmamak! Edebiyatmüzesindeyaşadığımızyogunluğu üzerimizden atmak için şehir dışına çıkmaya, aıkadaşımızErica'yıgörmeyekararveriyoruz. Erica, hemşire.Ogluveannesiilebirlikte Budapeşte yakınında Szokolyo köyünde yasıyor. Anyo, Macarca anne demek. Erica'nın Anyo'su, 65yaş,ında,emekliiş.çi. "OrtalamaMacar",Jözsef Attila hakkındanedüs.ünüyor sorusunun yanitını bu nedenle Anyo'daarıyoruz: JözscfAttila'yıtanırmısın.bilirmisin? "Evef'diyor "Okulda okutmuşlardı". Şiirlerinisevermisin? "Pekdeğil." Bu "şok" cevap karşısında Erica açıklama yapmak ihtiyacı duyuyor: "Jözsef Attila derlli bir şairya. "Anyo"onun için pck scvmiyor. Kendisidertlizaten!"Birkitabınıbulupgetiriyor Erica. lsteğimiziizerine"Doğumgünüm İçin" siiriııi çevirmcye çabalıyor. "Bunları anlamak çok zor. Okulda ele!>tirisini yapnıaıııi7i istcrlerdi. Kendini Jözsef Attila'mn yerine koy anlat dcrlcrdi" diyor Anlıyoruzki; Erica için, Attila lisegünlerininsevimsiz edebiyatdcrslcriniçağriijtıraıı birozan olmaktanötcdeğil. Ölüm noktası! Dcri kokusugibi.ağırbirkoku. Evsizlerın yaydığı bu kokuy la kentin metrolarından da tanışız.Çcşitlişekillcrdeuyuyorlar. Ayakta, iskcmlcdckıvrılmı^, çöpkonteynırı üzerinde bağda^ kurmuij halde... Evsizler; aralanndaki Çingeneler, yüzii alkolden şişmiş kadınlar, kahvaltılarınıplastikbidondanyuvarladıkları <>araplarıyla yapanlar, ya^lılar ve gençlerle büyük bir güruh. Güney Gan'nda sabahın çok erken saatindeevsizlerin yanı sıra.yerlerdegezinentombulgüvercinlervar. [îirdeBalatonszârszö'yagitmcküzcreolan ıkiTürkturist... Trende basjka yolcu olmadığından ınıdır bilinmezkondüktoıyolculuğunbaşındanitibarcn bize bir hayli ilgi gösteriyor. Adının "Zoltân" olduğunu öğrenincc, "Kodaly ZoltanFabri Zoltân gibi mi?" diyc soruyoruz. "Yok, yalnızca Çingene Zoltân" diyor. Ikiyiizki^ininijefiolduguiHi.Somotyvâmos'da oturduğunıısöylüyor. Atlastan Çingene Zoltân 'ınköyüncbakıyoruz. Macaristan'ın tüm köylcıi varda,oyok. Zoltân bu i^ebozulsa da bclli etnıiyor, hesapsızca bİ7İ köyüne davet ediyor: "Ycnıek içmek,hiçbirı>cy sorıın dcğil.Ciclın nıisafirımolun." (,'ıngcnekondüktöriimüzZoltân, lözsef Attila'yı scviyor. Odaherkes gibi okulda öğrenmİ!}!>iirlerini. Bıına kaı>ın pekçok ^iiri cvberiıulc. Favorı !ıiii"i iscduygulubirsesletonkıyor:"Mama". "Bir lıafta boyunca dura dü^iine/anacığıını gctirdimgözünıühönünc.'Ciıcırtılı bir scpetkucağında/çabukçabuktırnianırkençatıya/Ozamanlarsözdinlcmezbirçocuktum/ bagırırdım, tepinirdururdum/ Şİ!>kin çama^ırlarıbıraksında/bcniçıkar.sındiyeyukanya./O çıktı veastıonlarısessizce/çıkı^madı bana, hatta bakmadı bilc/vc hı.>ırdadı parlak çama^ııiar/ döndülcr yüksekte, uçıi!>tular./ Artık gcç, ama bilscydim tutturamazdım,/ onıın ne kadar büyük olduğunu .şimdi anladım/saçlarıgükyüzündedalgalanıyorkülrengi/göğünsuyunclaeritirkençiviti." Tren Balatons/ârszöyagiriyor. Inipistasyonda trcnin kalkmasmı bekliyoruz. Zoltân'ason birselam gönderebilnıck için. Tren önümüzdcn gcçip gidiyor, Zoltân da. Fosforluyeşildüdüğüavuçlarımızadü^üyor... Attila'mn kendini trcnin altına attığı noktada Balatonszârszötabelası iletrcni aynı karedegörüntülemck istiyoruz. Soğuk iliklcri Nâzım'ın çağdaşı Attila... Havaçoksoguk.eksibesderece. Açıkhavadadolaynak için iyi birgiin olmadığını bilebileBudapeştcbitpazanriınyolunutııtuyoruz. Tczgahlardanbirindcbez eiltli"kitap kokulu" kitaplar arasında Jözsef AttiIa'nın"nagyonfajÇok Acıyor"adlı.şiirkitabını bulunca.elbettesatınalıyoruz. Sııaclâ, kent merkczindeki kitapçılar... Büyük, genis,, fcrah mckânlar. Bazı kitapçılarda kahvc içip kitap okunabilccck bölümlcrbılevar. llcmcn hepsindcmarketlcrdeki gibi giriijtcscpetlcrduruyor vcscpctlcri kitap dokı Macarlar kasa önündc kııyruk bekliyor. (jöVlemlerimizegöre: I lcrkitapçıda mutlaka Jözsef Attila şiirleri var. Tümü "SzazadvegYüzyılsonu"kit'apevindcnyayımlanmi!). Kitaplannın (1W1 1995 gibi ycnibasımlarındanyolaçıkaıak) Altila'nınijiirlerinin gcnç ncsi I arasından okurbuldugunu söylemek münıkün olsa da, görü.'jtüğümüz kitap satıcıları, şimdilerdc ünivcrsite öğrencilcıiningÖ7dcsı'olani)U iiçMacarşa •ittila'mıı anıtı Budapeşte parlanıeııto binusmm yunındu, yüzii Tunuyu tliinük durtıyor. irininadını veriyor: PilinszkyJânosVVeörös SandorSzabö Lörinc... Aksamın alacası ilcbirlikte Budape;>te'deki kiıa evimize dönüyor, Jözsef Attila'mn ya^amı vcsjiirleri üzerineokumayı sürdüriiyoruz: "TömegKalabalık", ozanın koro gibi söylcnecck bir;>iiri. 1930'da Budapcştccaddclcrinde yapılan Jözsef Attila'mn da katıldıgı yüzbıni asjkın işçinin kitlc gösterisi.bu şiirinkaynağınıolu^turmuş. Bizilıcmensarıpsarmalayan"Kalabalık"!}iiriniokudukça farkcdiyoruz ki, Nâzını Hikmet'in Benerci'sindckigrevsahnesi ilebcnzcrliklcrvar. Nâzım Hikmet,"AdınılaıV Adımları/Cadde/t'addclcr"diyor. Attilai.se"İ!j! Ekmck!/ Is! Ekmek!" olarak Türkçc'ye çcvrilcn "Munkat!/Kenyeret!/Munkat!/K.cnyeret!"... Hcrikı>iirdcanlambcıi7crliklcridcbuluyorıi7: Nazım Hikmct "Kalabalık itiyoriki yanaapartınanları. Bchcy tramvay çiğneyeccksin" dcrken. Jözsef Attila aynıduyguları "kalabalık geliyor kalabalık onunkarşısında herijcy bo!>una"diycrck ifadecdiyor. I ler iki ^iirdeki benzerliklcr, ses benzerlikleriyle devam ediyor: Nâzım Hikmet'in dizclcri "rapp rapp rap" diye bitcrken, Attila Ferencsvâros Garı. Üç beş odun için suatlerceyolyürüdii Attila ve buruya f>eldi... Attila'mn songünlerinigeçirdiğipansiyon bıiffün müze...