28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3MART1996. SAYI519 yah adam. Digeri ise, Mills (Brad Pitt) mesleğine yeni başlıyor, daha sakin ve rahat bir kentten, yeni evlendiği kansını da yanına alarak, karısınmtüm isteksizliğine rağmen, tecrübe kazanmak ve kötülüklerle yerinde savaşmak için bu "cehenneme" gelmiş bir genç adam. Filmdebu ikisi arasındaki ilişki, bilinen gerginliklerle dolu: Mills kişiliğini ve bağımsızlığını kazanmak zorunda, bu yüzden tiim hayranhğına rağmen Somerset'le çatışıyor. Somerset genç adamın bu cehenneme alışmasına yardımcı olmaya ve bildiklerini ona aktarmaya çalışıyor, Mills'in dikkafaİılığına ve idealizmine hem sempati ile bakıyor, katlanmaya çalışıyor hem de bu kafa ile çok dayanmaz diye endişe ediyor. Ancak kl işeler burada bitiyor. Daha ilk sahnelerde Somerset'in, kocasını öldürmüş birkadının evinde cinayeti incelerken, buzdolabı üzerinde bir çocuğun yaptığı resimleri görünce, endişe ile, "çocuk bunlan gördü mü?" diye sormasından (diğer dedektifintepkisi:"kims...ker,ölenölmüş, gerisi bizim işimiz değil"), tüm gördüklerine rağmen, insani yanını kaybetmemiş, sinik olmasınarağmenalışamamışbiriolduğunu anlıyoruz. Katil de alışageldiğimiz sapıklardan farkh.Cinayetlerbaşlarbaşlamaz, Somerset'in deyardımı ile karşımızdakı katilin, son derece sistematik, entelektüel ve akıllı biri olduğunu, (belki bu aşamada, bunun önemini kavramasak da) görüyoruz. Katil film boyunca, yedi ölümcül günaha uygun yedi cinayeti eninceaynntılannakadarplanlayarak ve çok kısa bir an dışında, asla süreci kontrolünden kaçırmadan gerçekleştirecektir. " Vahşi" planını hazırlarken, bizi birçok kere yerimizden fırlatan, dehşete düşüren katilin, ilham kaynakları ise Batı medeniyetinin çok önemli metinleri: Dante, Chaucer, Milton, Thomas Aquinas ve Marquis de Sade. 19 nin iki farklı okuması olarak düşünmesi ve metne büyük bir güçatfetmesi, filmin en ilginç özelliklerinden biri. Bilgi (metin) artık bir aydınlanma aracı, kölelikten kurtulmanın silahı değil, Foucault'nun dediği gibi bizzat esaretimizin kaynağıdır. Bilgiye sahip olmanın bir yanı Somerset gibi dayanamayarak kaçmak, diğer yanı ise katilin yaptığı gibi grotesk bir canavara dönüşmektir. Çünkü hiçbir şekilde değişmesi mümkün olmayan, değiştirilebilecekbirmerkezi/özübulunmayan toplumu deği$tirmeye kalktınız mı, genelin çıkannı savunmak adına canavarlaşmanız kaçınılmazdır! Filmi daha da ilginç bir hale getiren ve çeşitli düzeylerde okumaya izin veren bu postmodern, perspektif filmin de en büyük tutarsızlığını yaratıyor. Ancak, bizzat postmodem perspektifin kendisi eklektik ve tutarsız olduğu için de filmin içinde çok etkin birgerginliğin oluşmasına da yol açıyor. YedfGünah Tümentclektüelliğine.bilgeliğineveradikalliğine rağmen katil, toplumu kavramaktan çok uzaktır! Birincisi, Dante'nin Ilahi Komedya'sınısaltdini/ahlaki bir metin olarak okumuş, Dante'nin bu metni sosyal politik bireleştiri aracı olarak, içinegerçekkişileri yerleştirerek kullandığını görmemiştir. tkincisi, katilin kendine kurban olarak seçtiği kişilerin önemli birkısmı, daha katil ile karşı Iaşmadan önce toplum tarafından kurban statüsüne düşürülmüş, "alt sınıfların" üyeleridir. Şişman (yemek yeme hastası) matbaa işçisi (oburluk), işsiz, uyuşturucu madde satıcısı (tembellik), sokak kadını (şehvet), güzelliğini, toplumun kendine değer vermekte kullandığı tek ölçütü kaybedinceölmeyi seçen kadın (gurur). Filmi henüz görmemiş olanlan düşünerek diğer kurbanlaradeğinmeyeceğim. Neticede, katilin bütünkızgınlığı,çabası, bilgisi, fedakârlığı ve zaferi tümü ile boşa harcanmış bir enerji olarak karşımıza çıkıyor. Katil toplumdaki temel iktidar ve sömü • rü ilişkilerine bunların yarattığı çürümeye karşı tutum alması mümkünken, bireysel ve ahlaksal bir tutum içine girerek, nedenlerle değil, sonuçlarla uğraşarak, ilk okumadatrajik bir karakter olarak karşımıza çıkarken ikinci ve daha yakın bir okumada trajikomik, hatta sadece komik bir karaktere dönüşüyor. Kevin Spacey 'nin kısa ama hiç akıllardan çıkmayacak oyununu da burada kutlamakgerek. Ancak, içindcki gerginliklerbu yazıda kısaca ele aldığım sorunları, konuşmaya olanak verdiği için, film, aydınlatıcı bir işlev üstlenerek.bir sanat eseri olarak başarılı oluyor. Diğer taraftan film, postmodernistdüşünceninzaaflarındandolayıgüçlübirtoplumsal eleştiri sergileme şansını ise ne yazık ki elden kaçırıyor. Her şeye rağmen filmin, iyimser, olumlu ve postmodern sinikliği aşan, gerçekliğe oldukça yakın bir noktada bittiğini hatırlayalım. Somerset, filmi, Hemingway'in"Çan!ar Kimin İçin Çalıyor?" kitabını hatırlayarak "Hemingway, yaşam çok güzel bir şeydir, uğruna mücadele etmeye değer diyordu. Ben bunun sadece ikinci kısmına katılıyorum" sözleriylebitirir.Tümbutrajedininiçinden Somerset, daha çok yaralanmış ama daha bilgece ve insanca bir şekilde çıkmaktadır: Yaşam/dünya kötüdür, ama kötülüğe karşı savaşmaya değer. Çünkü bukötülüklerin içinde, sadece kötülüklere karşı mücadele insanlaştırıcıdır. Somerset artık postmodern bir sinik değildir! Mücadeleyiseçmiştir. Butopluma karşı alınması gereken tutum da bu Katil vegölge»! Filmin bence en ilginç yanı karakterlerini sadece bireysel ilişkileri ile değil, topluma karşı tutumlan ile konumlandınyor olmasıydı. Somerset her şeyi görmüş ve yaşamış, ama 28 yıl boyunca silahını sadece iki defa kınından çıkarmış ve bir kere bile ateşlememişbirpolis. Somerset toplumdakiçürümeden, bu çürümeye karşı lakaytlıktan ve şiddetin her yerde ve "bir rasyonalitesi olmadan" var olmasından artık bıkmış ("Ben bu boku artık anlamıyorum!") ve yorulmuştur. Her cinayet soruşturması onun için delil toplamak, bunları umutsuzca belki bir gün kullanılırdiyerek kaydetme ve sınıflandırma işlemidir.(.Bunafile bir iştirvezaten bir delil sadece ve sadece diğer delillere ulaştırır insanı.sonucagerçekliğe değil. Somerset'in bu sözlerinde Derrida'nın (postmodernizmin) metin ve anlam yorumunun yansımasını okumamak mümkün değil: Her kavram/kelimeancak birbaşkakclime vekavramla anlaşılabilir ve bu böylece, metnin dışındaki hcrhangi bir gerçeİdiğe bunun var olup olmamasına ilişkin sorudan bağımsız olarak hiçbir şekilde ulaşmadan sürer gider: Anlamdan anlama dolaşır dururuz ("metnin dışında hiçbir şey yoktur")... Bu yüzden Somerset artık emekli olmak, bu kentten kaçmak ister. Çiftçi olacaktır, yani kapitalizmi terketmeye kararlıdır! Ya kapitalizm, o Somerset'i terkedecek midir? Özetle Somerset postmodern bir siniktir, ama duyarlılığını henüz kaybetmemiştir. Bu onun kurtuluşu olacaktır sonunda. Mills, bir sinik değildir. Aslında Mills, bir sinik olacak kadar "aydınlanmamıştır" henüz. Birpolis olarak varlığınıntoplumda bir değişiklik yaratabileceğine, bireyin tek başına bile olsa bir şeyleri değiştirebileceğine, kötülüklerle savaşabileceğine inanmaktadır. Ama Mills busavaşa uygun bir şekilde silahlı değildir: Tecrübesi, sabrı ve bilgisi yoktur, bilgiedinmeeğilimide... Mills'in metinlere saygısı da yoktur. Bu onun en büyük zayıflığıdır. Filmdc iyimscr, açık yürekli masum ve hatta hiçbir zaafıolmayan bir diğer kisj varsa odaMills'inçocukJuksevgilisivekansıTracy. Tracy üzerine filmin finalini ele vermedensöyleyecek çok bir şey yok. Ancak iyili Brad Pitt: "Korku filmlerini çok severim ama Jaws 'dan sonra Okyanus 'ta hiç yüzmedim. ği, umudu ve toplumun parçası olmamayı temsil etmesinin hikâyenin geneli açısından oldukça önemli olduğunu söylemekle yetinelim. Katile gelince, o da postmodern bir sinik değildir, aksine, postmodernizmin nefret ve kızgınlık duyduğu türden katı birakılcıdır. Üstelik katil toplumdaki çürümeye vebuna karşı yaygın lakayıtlığa, yani postmodern sinikliğe karşıdır, topluma ve postmodern siniğe iğrentiyle, nefretle bakmaktadır. Tavırlıdır. Üstelik toplumun değişebileceğine de inançlıdır; lnsanları uyandırmak gibi zor ve kahredici bir işlevi üstlenmiştir. Ancak, insanlan uyandırmak çok zordur, çünkü "sizidinlemeleri için artık omuzlarına dokunmakyetmez.Kafalarınabirçekiçlevurmak gerekir." Böylece katil, bu çekici bireylerin kafasına vurmak için sistematik bir hazırlığa girişir: Kimsenin unutamayacağı, tam olarak kavramasa bile asla unutamayacağı, bir eylemle karşılarına çıkacaktır. Işe önce kendini toplumdan silerekbaşlar. Amerika'dahastaneyegelenkimliğibelirsizkimselereverilen, jenerik ismi, John Doe'yu yeni ismi olarak alır. Sonra parmak uçlarındaki derileri, parmak izi bırakmamak için (ve belki de yaptığı işin acılarını sürckli kendisine hatırlatması içinadeta bir çile çeker gibi) sistematik olarak asitle yakmaya başlar. John Doe, yazmaya okumaya çok meraklı bir insandır, bir aydındır ve artık bir misyonu vardır. Ve bu misyonu yerine getirebilmek için de çok büyük maddi ve manevi fedakârlıklara katlanmaya vcgenclinçıkarı içındebirkaç kışiyı feda etmeye, sonunda da gerekirse "şehit" olmaya hazırdır. Planının dışında, öldürmeyeveişkenceyemeraklıbirkimseolmadığını da o müthiş kovalama sahnesinin sonunda bize gösterecektir. *** John Doe ile Somerset arasındaki benzerlik ve zıtlık filmin ağırlık merkezini oluşturuyor. Daha ilkcinayetten itibaren Somerset katilin planını kavrıyor, onun düşünce sistenıinc kolaylıkla uyum sağlıyor ve katilin okuduğu metinleri okuyarak, katilin yazmakta olduğu metni çözmeye başlıyor. Çünkü, Somerset, katilin topluma yönelik tüm eleştirilerinibenimsemiyor. Birfarklakio, uyum sağlamaktan veya çekip gitmekten başka bir yololmadığınainanmıştır. Katilin, kahredici tutarlılığı Somerset'de yoktur. Katilin evine/dünyasına girdiklerinde, Mills, az önceki travmatik kovalamacanın da etkisiy le, tiksinti ve korkuya kapılı rken, Somerset adeta bir hayranlık duyacak, katil ile aynı fikirleri paylaştığını bir kere daha farkedecektir. Katilin evinde başıvesonubelliolmayan, tarihsiz, herbiri 250 sayfa, yüzlerce notdefteri vardır. Katil kafasının içindekile ri bunlarakaydetmiştir. Yazılaraynntıdoludur, analiz keskinliği, samimiyet ve estetik düzey yüksektirama, tüm bu defterlerden bir tek metin oluşturmak da o derecede imkansızdır. Defterler, her biri, aynı bağlamaaitolmakla birlikte, tek başına ve parçaların üstünde egemen bir şekilde var olan, bir "büyük söylcmc izin vermeyen, bu anlamda postmodern bir mctinoluşturmaktadır. Metne bu şekilde yaklaşması, hem cinayeti hem dc bunuçözme sürecıni, bir tek met 1 Peter Sloderjik (1988) Crıtique of Cynıcal Reason.Verso.Londra 2 "Aptal ve bir işı olmak mutluluktur"... "akıllı olmak ve işını yapmaya devam etmek ise mutsuzluktur"(age, s. 7) 3 Bıldığınız gibi dedektıf romanı janrının en önemli özellığı, bir suç/cınayet ıledağıtılan duzenın, akıl yolu ile ve dedektıfın (yasaların) aracılığı ile yenıden kurulmasıdır Dedektıfın duzenı kurmaya çalışırken aklını kaybetmeye ve duzene aıt olmayan bir aklın esırı olmaya başlaması, bu janr açısından çok ilginç olanaklar açar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle