Katalog

4 HAZİRAN 1995. SAYI 480 KADIN 5 BAŞKENTGUNLERİ Şah dönemindeki rejim daha mı iyiydi? Şahın rejimi kuşkusuz çürümüş bir polis devletiydi. Ancak mollalar şahı fazlasıyla geçtiler. Onlann tiranhğı ancak tannya hesap verebıleccklen dine dayanıyor. Mollalarkendi çıkarlan adına lran'ın tüm toprakahı ve üstü ulusal kaynaklannı yağmaediyorlar. Tahran ve başka yerlerde saray yavrusu muhteşem evler satın alıyorlar. Eşleri Paris'e ve New York'a (Fifth Avenue) alışvcriş yapmayagidıyor. Döndüklennde.çarşaflarınınaltında unlü modacılann imzalarını taşıyan elbıselerle dolaşıyorlar. Mollalar kurşun ışlemez Mcrcedesler satın alıyorlar, havyarla besleniyorlar ve milyonlarca dolan y urtdışınakaçırıp Isviçre bankalannayatınyorlar. İran'daki sıradan insanlann yaşam standardı açısından bir gelişme söz konusumu? Acı ama gerçek, Humeyni adına kurşunlan durdurmak ıçın en ön saflarda yer alan bu gönüllüler şimdi en çok zarar görenler insanlar. Şu andaki rejımı hıç benimsemiyorlar, ancak bu konudada hiçbir şey yapamazlar. Bugünlerde tran'da sanat için bir umut var mı? Sanatçılar ve entelektüeller rej imden korkunç derecede zarargördülcr. En iyi müzisyenlerimizden bazıları tek başlarına kaldı ve yalnızlıkları ıçınde öldü. Mollalar her şeye karşıdır. Humeyni'nin kendisı sanattan en fazla sakınan kişiydi. Ancak sayıları çok az da olsa bazı sanatçılar lran'da zayıfbıratcşin halen yanmasını sağlıyorlar Iranlılarkarakterolarakısyankârdıtlar. Mollalann bu özü yok edebileceğine inanmıyorum Ancak, tran şu anda en karanlık dönemini yaşıyor. Kasetlerimi tranlı şarkıcı Marzieh: Bir kanaryayı susturamazsınız! eldeedcbilen insanlar müziğimi yakalanmadan dinleyebilmek için kulaklıkkullanıyorlar. Benim sesimyaBir kanaryayı gerçekten susturamazsınız vebenbirkanaryayım. Zamanzamansonde nm yüzyıldır Iranlılarla birlikte ve o kadar rece güç olmasına karşın moralımı hep yük kolaylıkla akıllardan, kulaklardan silinemcz. sek tuttum. F.ğer mollalar benım üzerımde Şımdibeni dışardakı Mücahitlertarafından başan sağlasalardı bugün burada olmazdım. yapılan radyoyayınları aracılığıyla dinleyeAma Islami rejim eğer bu denli tutulmu bilıyorlar. yorsa neden halen çökmüyor? Sesinizi böylesine nasıl güçlü tutabildiDış dünya, tran içindeki bastırma polıtika niz? sının gücünü ve etkinlığini kavrayamıyor FrankSınatra'nınbirkeresmdebanaönerRejime karşı koyan azınlıktakılerın sokakta diğı gibi, scsını korumak ıstıyorsan, bır şarkıkolay lıkla vurulabileceğı herkesçe bilinmek cı kendinı sıgaradan ve içkidcn uzak tutmalı te. ve egsersız yapmalıdır. Ben ata binmeyi ve teMollaların daha çağdaş ve hoşgörülü nis oynamayı yeğlıyorum Sonuç olarak da bir yönetim tarzına yönelmeleri olasılığı sesimdecnufacıkbırdeğışıklıkbıleolmadı varmı? Bir giin İran'a dönmeyi umut ediyor Mollalann kendılerını reformizeedebilemusunuz? ceklennı kimse beklememelı. Uluslararası Ben tran'ı ömriim boyunca dışarda yaşatoplulukların tran'da demokrasinınkurulmamak ıçın terk etmedim. Mollaları sarsmak sında rol almaları gerekiyor Ben, kapsamlı içındırençgöbteren insanlarakatıldımsadebir boykotun Tahran rejimine karşı tüm dece.<* mokratik hükümetlerce uygulanması taraftarındayım. TürkçeshNERMtNBAYÇIN Bifmiyor musunuz? Yalnızca bır tutam saçın görülmesi bile lran 'daki bir kadın için 74 kırbaçdemektir. Eğerruj sürerseniz Devrim Muhafızlan dudaklarınızı jiletle yarmaya yetkilidir. Eğermakyaj yapmışsanızyüzunüze asit atarlar. Tüm bunlardan sonra, mollalann benim aşk şarkılarım üzerınde neler düşündüklerini daha iyi kavrarsınızsanınm. Yasaklı olduğunuz 15 yıl boyunca özel toplantılarda hiç şarkı söylediniz mi? Oh, evet. Köyümde yaşarken, y ıldızlar, nehirler, ağaçlar ve kuşlar için söyledim. Çoğu kez, insanlar bana salt toplantılarda görünmek için korkunç miktarlarda paralar önerdiler ama buözel görüşmelerde şarkı söylemedim. Çünkü"pasdaranlann" (Devrim Muhafızları'nın)baskınlarındankorkuyordum. tran'da yaşadığınız sürece günlük yaşamla nasıl başa çıkabildiniz? ElEle MÜŞERREF HEKİMOĞLU sembe Köşk'un bahçesınde pembe bır akşam, Kuçuk Tıyatro'nun taş koltuklarında yaşayan muzenın geleneksel konukları, CHP'lı bakanlar, mılletvekıllerı arasında DYP'lıler de var, Necmettin Cevheri ve Nevzat Ayaz Köşkun dörduncu kuşağı kuşlar turu şarkılar söyluyor, el çırpıyor, konukları kucaklıyor Metin Toker gulumseyerek ızlıyor torunlarını, Özden Toker ve kızları Mevhibe Inönü'den bır uzantı gıbı selamlıyor konukları, Erdal inönü de her zamankı sadelığı, zarıflığı ıçınde Herkese soyleyecek sozu, her soze yanıtı var Once kuçuk bır akşam konsen, ardından kısa bır konuşma Kultur Bakanı Ercan Karakaç'tan. Merakla heykelın açılışını beklıyor konuklar. Sevgıyı, mutluluğu, güzel bıriıktelığı sımgeleyen bır olay, RP'lı başkanların elı Pembe Köşk'e ulaşamaz, bu heykel de çağdaş bır selam dıye sevınıyorum, ama örtu açılınca bıraz duraklıyorum Uzun yıllar yakından ızledım Inönu çıftını, konserde, operada, duğunde, kokteylde, yolda ve Pembe Koşk'te O bırlıktelığın güzel bır resmı var gözlenmde Sıcak bır esıntıyle duşunürtım o resmı, heykelde o esıntıyı bulamadım doğrusu Yakalamak kolay değıl elbet Pembe Köşk'un bahçesıne soyut bır heykel daha çok yakışmaz mıydı acaba? Profesor Mümtaz Soysal'ın "el ele" bır yontu duşuncesı çok etkıledı benı Bırbırıne kenetlenen ıkı el, yıllarca el ele bır yaşamı, bu heykelden daha iyi sergılerdı bence Heykel sanatının buyuk ustaları her şeyı yapmış vaktıyle, çağdaş sanatçılara çok şey kalmamış Şımdı yenı çızgıler arıyor gözler Inönu'nun çağdaş kışılığıne de daha çok yakışır çağdaş çızgıler llgınç rastlantı Pembe KÖşk'ten dönuşte kapımın altından atılmış bır zarf buldum, ıçınde Candeğer Furtun'un son sergısının kıtabı önce bacakları seyrettım uzun uzun Dostlanmın, sevdıklerımın bacaklan da var aralarında, dızlen kıreçlı ama yorgun değıl, yenı yuruyuşlere hazırlanır gıbı. Bır de eller var. Bırı açık, ötekı sıkmış yumruğunu. Belkı öfkeyle, belkı de guzel bır şey yakalamanın sevıncıyle Profesor Ayda Arel'ın yazısını okudum sonra "Candeger figürle yüz yuze gelmek istemez, onun anlamıyla buluşmak ister" dıyor Isteğını gerçekleştıren bır sanatçı değıl mu Duvanmda kocaman bır yoncası var, sevgıyle seyreder, yaratan ellere saygı duyarım her zaman Bıraz da çok uçan kuşlardan söz etmek ıstıyorum Yalnız kuşlar değıl, şamdanlar, tabaklar, kedıler, atlar da, oniarı yaratan Kutahyalı usta Sıtkı Olçar da Tokyo'ya uçtu. Elçılığımızde bır sergıde Iznık mavısıyle, kırmızısıyla, çınılerde açan çıçeklerle selamladı Japonları Tokyo ızlenımlen çok ılgınç, dınlemeye doyamadım Sergı nedenıyle yayımlanan kıtap da bır göz şölenı oldu doğrusu Belkı duydunuz, Kütahya ıle Mutsoa kardeş kent oluyor, Topkapı sergısı de yenı bır kultur köprüsü kuruyor önumuzdekı gunlerde Çoktan görmedım Kutahya'yi Karar verdım bır hafta sonu gıdeceğım, çını bahçelennde gezeceğım bıraz, sıze de çıçekler topiayacağım Tokyo Buyukelçımız Necati Utkan ve eşı de tatıle gelıyor hazıranın son haftasında, bır sure kalacaklar, önce Ankara'da, sonra Bodrum'da, Istanbul'da Belkı uren'e de gelırler, Çanakkale'ye, Gelıbolu'ya gıdenz birlikte Izmır Mıkrocerrahı Hastanesı'ndekı dostlarımın dıktığı ağacımı görurum Arslan Bora ve arkadaşlannın armağanı bana. Çanakkale Tabıp Odası'nın kampanyasına kırk bır ağaçla katılıyor genç cerrahlar, Abtdin Dino ve benım adıma da bir ağaç dıkıyoriar Mesleğımın mutlu yanı bu ışte, mılyarlarla satın alınamaz bu amnağanlar Mıkrocerrahı Hastanesı'nın alın duvarında Abıdın Dıno'nun ellerı var, o ellerın öykusunde de ben vanm bıraz Sevgılı Dıno'ya bır mektup yazdım, yanıtı gecıkmedı O eller Gelıbolu'da bır ormanda boyvenyor şımdı Benım yaşama sevıncım de bunlarla yeşerıyor Sanırım bırkaç fıdanım da Alemdağ'da var Başta Ayşegül Dora ve başka dostlanmın armağanları Golgesınde dolaşmayı dılıyorlar Dolaşmaya vakıt kalacak mı bılmem ama yeşeren bır armağanı çok guzel buluyorum Yakan, yok eden, solduran ellere karşın yeşerten eller de var dıye sevınıyorum El ele yeşeren bır dunya duşluyorum ^ Kutahyalı çinî ustası Sıtkı Olçar, Tokyo Buyükelçiliğimizde açılan ve çok ilgigören sergide Büyükelçi Necati L tkan ve ey Füsun Utkan ile birlikte...