Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İOCAZ ılımlı ve olgun değildi, aksine "Beyazlar Beethoven dinlesin!" diyebiliyordu. Aynca aşırı alkol ve uyuşturucu maddc düşkünlüğü, 70'li yıllann ortalarına gelindiğinde müzikten tamamıyla clini eteğini çekmeye zorlamışti onu. 1980 sonrası konserlcrine zaman zaman teşrif etmemesi, gelirse bile (o da geç olarak) seyirciye sırtmı dönüp oturması, ikiüç nota basıp sahneden kaybolması, söyleşiye gelenleri hakaret ve aşağılamalarla pişman etmesi, kadına ve lükse fazla düşkünlüğü, dinleyiciyi, kritikleri, herkesi hiçe sayan pervasız tutumu Miles Davis'in garip, aykın imajı... Bunlara sebep hiç kimseyi takmaması mı? Değil, çünkü Miles başkalan tarafından takdir edilmeyi, tanınmayı seviyordu. Onun aynı zamanda 'dünyada en çok fotoğrafı çekilen cazmüzisyeni' sıfatını taşıması bunabir örnek. Ünlü "Down Beat" dergisinin geleneksel okur anketlerinde 30'a yakın kez (yani ytl) "Yılın Trompetçisi" seçilebilmesi sadece müzikal dehasıyla açıklanamaz, kendisine has imajı Miles Davis'i ulaşılmazbirefsane yapar. Elbetteki Miles Davis'in ustalığını ve yaratıcılığını sorgulamıyor, ama Miles'ın 1988 yılında tstanbul'daki konserinde bilet bulamayıp içeri giremeyen kimi cazseverlerin protestolannı, 1992 yılında programa dahil edilmiş konseri iptal edilen Dizzy Gillespie için göstermemcleri ilginçtir. Birbirinden üstün meziyetleri olan bu iki dev müzi syen gerek maddi gerek manevi, hakettikleri başanya ulaşmışlardı. tkisi de çok zeki, yaratıcı, üretken ve iyi müzisyenlerdi. Birbirlerinden ayrıldıkları nokta, Miles tüm tuhaflıkları, aykjrılığı ve isyankârlığıylahalkın gözünde ilahlaşmış ve çok geniş bir dinleyici kitlesi tarafından hayranlıkla alkışlanmıştır, buna karşılık Dizzy tüm sıcaklığı ve yapıcılığıyla scvimli "Kurbağa Adam" olmaktan öteye geçmcmiş, ne pey gambcr ne de ilah olduğu iddia edilmişti. Bu ayrılık da müzisyenliklerinden değil, çizdikleri imajdan ileri gelmekteydi. Bugün popkültürün müziğinde, müzisyen alçakgönüllülüğü bir kenara atıp, kendisine ulaşılmaz bir imaj çizip, ilah edasıyla dinleyici karşısma çıkınca sonsuz bir takdir ve kabullenme görüyor. CUMHURİYET DERGİ Kendi kuşağının sonuncusu. Yaşayan bir tarih. Eric Clapton'ın deyişiyle 'en eksiksiz blues müzisyeni'. 7 haziran çarşamba gecesi îstanbuPda Açıkhava Tiyatrosu'nda. BUDDY GUY SEVİN OKYAY arşamba akşamı, Açıkhava Tiyatrosu'nda bir caz konseri var. Daha doğrusu, iki caz konseri. 7 haziran akşamı Açıkhava sahnesine Roy Rogers & The Delta Rhythm Kings çıkacak. Sonra da Buddy Guy. Kendi küllerinden yenidcn yükselmişbirZümrüdüankakuşu. Blues'unen saygm, en tutkulu adlanndan biri. Eric Clapton'ın deyişiyle, "En eksiksiz blues müzisyeni. Ve bclki de kendi kuşağının sonuncusu. Yaşayan bir tarih." ' Buddy Guy yadaGeorge Guy, 30 Temmuz 1938'de Lettsvvorth, Louisiana'da doğdu. Müzik eğitimi görmedi, ama müzik onun hayatı oldu hep. Ta başından beri. Gitar çalmayı kendi yaptığı bir enstrümanla öğrendi. Radyodan dinlediğı parçaları kopya etti. 1950'li yıllann ortasında ise, o yörenin önde gelen müzisyenleriyle çalıyordu. Aralarında iki Slim'in: Slim Harpo ve Lightnin Slim'in de bulunduğu kalburüstü müzisyenler. 1957'de ise, Chicago'yagitti. Önce Rufus Foreman grubuyla çaldı, kısa sürede adını duyurdu. O sıralarda blues bir değişim geçiriyordu. 1950'li yıllann başlarında ilah mertebesinde olan Muddy Waters, eski moda sayılmaya başlanmıştı artık. O Waters ki, çok değil, birkaç yıl önce, herkesin kendini ölçtüğü bir kıstas, onun gibi çaldığı bir ustaydı. Hatta Tlcaret ml? Miles Davis yıllar önce cazla rock soundunubirleştirmeyekalkışıncakimileri karşı çıktı, kimileri de "Caz müziği ilk kez hak ettiği popülariteyi buluyor" diye savundu. Fusion'ınçıkışından yıllar sonra bugün cazabaktığımız da bu müziğin hiç de beklenen anlamda popüler bir müzık olmadığını, ama gitgide sadece bir imaja indirgenip, müzik sektörünün ticari kaygılanna alet edildiği görülüyor. Son yıllarda ülkemizde olduğu kadar yurtdışında da "caz festivali" adı altında içeriği cazla çok fazla bağdaşmayan müzikal etkinlikler, konserler düzenleniyor. Yakın tarihtc başlayacak olan bir caz festivalinin medya tarafından "büyük caz şarkıcısı" diye tanıtılan lokomotif ismi Joe Cocker müzik yaşantısı Miles Davis; tüm tuhaflıkları, aykırüığı ve isyankurhğı ile hayranlarınca alkışlanmıştL boyunca ne zaman emprovizasyon çalışmış, caz söylemiştirbilinmez. Ama aynı festivalde sahneye çıkacak olan Sonny Rollins hayatta olan son caz efsanelcrindcn biridir, buna karşın ismi mcdyada birer satırla anılmıştır. Buna sebep, dünya müzik piyasasında artık müziğin değil imajın geçerlilik kazanmış olması, kalitenin değil tirajın baz alınmasıdır. Sonny Rollins'in ülkemizde çalması son yıllann cn önemli müzik olayıdır, medyanın daha çok tanıtması, ilgi göstermesi gerekir(di). Bu tür yaklaşımlar Amerika'da da müzik sektörü, plak şirketleri, müzik dergileri ve festival organizasyonlan tarafından son yıllarda sıkça uygulanıyor. Böyle yaklaşımlar cazı ilgi gören, popüler bir müzik yapma uğruna onu ticari ve özüyle bağdaşmayan bir şekle, bir imaia sokmuşlardır. Ne yazık ki, önümüzdeki Istanbul 2. Caz Festivali'nde çıkması beklenen kimi isimler arasında ya cazla fazla ilgisi olmayan kişiler ya da işi pop müziğe dökmüş ticari bazı müzisyenler başında yer alıyor. Böyle ciddi organizasyonlann, sırf müziklerinden taviz vermemek uğruna müzik piyasasında tutunamama riskini göğüslcmek durumunda kalmış kişileri ödüllendirmelerini bekleriz, ticari anlayışın bir parçası olmalannı değil.^