Katalog

ra, Istanbul İnönü Stadı'nda "son yaz konseri" beklemeye başladı. Ağırlıklı olarak entelektüellerden oluşan, hemen her yaş grubundan müzikseverler, Sting'i ilk kez i/.lcyecek olmanın heyecanını "yarı politik" bir konser beklentisiyle çakıştınrken, yaş ortalaması yirminin altında seyrcdenler için bu olay "bir starı izleyip eglenmck" anlamına geliyordu yalnızca. 4 temmuz akşamı Inönü Stadı'nı dolduran yaklaşık otuz bin kişilik kitle, birkaç Türkçe sözcük dışında ağzını açıp konuşmayan; politik kimliğini ve kanzmasını büyük ölçüde yitirmiş izlenimini vcren, orta yaş arifesindeki bir "pop stan"yla karşılaştılar. Metallica konserinde şova bambaşka bir derinlik kazandıran dev ekranlar bu konserde yoktu ve bu nedenle Sting'i doğru düzgün görebilmek yalnızca sahne önüne ulaşabilen birkaç yüz kişiye nasip oldu. öte yandan, at mosfer açısından da Sting konseri, Metallica'nın çok çok gerisindeydi. Repcrtuarın son albümü üzerine kurulu olması; eski sevilen hitlerinin yalnızca birkaçını seslendirmesi ve izleyiciyle diyalog kurmaması, tansiyonu düşüren etkenlerin başında geliyordu. • 4 temmuz gecesi de, tıpkı daha önceki stadyum konserlcrinde olduğu gibi, nereden toplandığı belirsi/, boynunda "bo/.kurt madalyonu" taşıyan ve çoğunun Tilkücü olduğu nvayet edilen **gövenlik"çilerin, insanlann güvenliğini tehdit eden en büyük unsur olduğunu gördük. Işgüzarlığı had safhaya vardırıp. biraz da kendini göstermek için boşuna para almadığım kanıtlamak kaygısıyla her fıcsatta adam tartaklamaya çalışan bu garip tıpler yüzünden eğer bugüne kadar dört konserde bir arbede C U M H U R İ Y E T OERGİ 11T E M M U Z çıkmadıysa, bunu konsere gelenlerin duyarlılığına, iyi niyetine ve sabnna bağlamak gerek. Melallica ve Sting konserleri, Türkiye'de konser izlemeyi ncredeyse ıstırap haline getiren "kötü ses düzeni" sorıınun da artık aşmaya başladığımızın habercisi oldu. Belki her şeyiyle "dört dörllük" değildi ses düzenleri ama, en azından konserden keyif almamızi engelleyecek boyutta bir aksaklık hissetmiyordunuz. özellikle Sting'de, distorsiyonsuz ve temiz müzik dinleme olanağı buldu mü/ikseverler. Bu, bundan sonraki stadyum konserleri için umutlanmamızı sağlayan etkenlerden biri. Sting konserleriyle birlikte, İnönü Stadfndaki yaz konserleri sona erdi. Ama çok da fazla beklemcden birbirinden cazip "güz konserleri" alıyor sırayı. Eylül ayı, yaz başından bile hareketli olacak. Oncelikle, hard rock seven genç kuşağın gözdesi Bon Jovi, ayın ilk haftasında bizlerle birlikte olacak. Hemen ardından, bir başka dev topluluğu izleme olanağı bulaaığız: Scorpions. Türkiye'de en az Metallica kadar hayranı olan Alman rock topluluğu, "Sfill Loving You" ile unutulma/ bir eylül gecesi yaşatacak bize İnönü'de. Derken, '68 kuşağını son derece heyecanlandıracak bir hard rock devi istanbul'u gelccck: Ritchic Blackmore'lu, Jon I,ord'lu, lan Paice'li ve lan Gillan'lı kadrosuyla efsane olmayı çoktan haketmiş Decp Purple "Child In Time", "Smoke On The WaterM, "Fireball", "Black Night" ve "Stormbringer" gibi hitlerle hard rock'ın tarıhini yazan topluluk, Istanbul'da unutulmaz konserlerden birini verecek. Bu arada, güz dönemine ilişkin söyr lentiler de epey artmış durumda. Görünüşe bakılırsa, geçen yıl beklcnmedik biçimde konserini iptal eden Michael Jackson, ekim ayında gecikmeli bir "öziir konseri" verecek. Ahmet San, kasım ayı için Madonna'yı getirme hesaplan yapıyor. Aynı biçimde, güz dönemi için şu sıralarda Dire Straits'ın ve U2'nun geleceği yolunda da cpey söylenti var. Artık albüm tanıtım turnelerinin vazgeçilme/ durağı haline gelen tstanbul, yaz sonunda da hızını kesmeyeceğe benziyor. ^ Sting, Ef«> v* latanbul'da mUzlk««v*rl*r« saslandl («ol sayfada). Matalllca, istanbullu binlerce hayranınt atattar bos çavirmadi (üatta). Bon Jovl aylül basında Istanbul'da hayranlanna •••lanacak (aolda). InttnU, bu yaz popmttzlgln d«vl*rlnl konuk «ttl (altta). 1993 SAYI 381