Katalog

U R A K E L 0 E M İSTANBUL'DA YILDIZLIGECELERE DEVAM Sting'le sona eren stadyum yaz konserleri eylülde yeniden başlıyor.Sırada Bon Jovi ve Scorpions var. Dire Straits, Michael Jackson ve Madonna da Istanbul'da sahne alabilir. aziranın son haftası Metallica sayesinde Inönü Stadı ve tabii tstanbul, tarihi gecelerinden birini yaşadı. Sahneye çıktıklan andan itibaren aldıklan paranın hakkını son kuruşuna dek vermeye çalışan, alabildiğinc enerjik, coşkulu ve profesyonel dört adam. otuz bini aşkın izleyiciye bugiinc dek Türkiye'de izlediğimiz en muhteşem gösteriyi sundu. Stadyum konserlerinin vazgeçilmez donanımı olan dev ekranlar ve milyarlar değerindeki olağanüstü ışık düzeniyle iki saat boyunca bu konserin keyfıni arttırmak için çırpınan yaklaşık yetmiş teknik görevliy* de unutmamak gerek. Herkese "Işte gerçek rock konseri bu" dedirten keyifli gece sonrasında sanıyoruz rock ve metal dinleyenlere "üç beş kolejli Batı özentisi" diyen; bu tür etkinlikleri "Müslüman mahallesinde salyangoz satışı" olarak adlandınp kendince "kafa bulan" vc ucuz halk dalkavukluğu yapanlar, şapkayı önlerine koyup bir kez daha düşünme gereğini duymuşlardır. Çünkü Metallica konseri, Türkiye açısından oldukça önemli göstergeleri koyuyordu ortaya: Her şeyden önce, "Türkiye'de metal iş yapmaz, böyle bir konsere bir avuç adam ancak gider" diyen zihniyet iflas etti. Yaş ortalaması yirminin altında seyreden ve înönü Stadı'na "iş olsun" diye değil, sevdiği müziği dinlemeye ve onu icra eden The Cult ile Metallica'yı sahnede görmeye gelcn otuz binin üzerinde insan, alanı ve tribünleri hınca hınç doldurdu. tkincisi, kimi bol tirajlı yayın organlannın yıllardan beri metal dinleyen falannda bol bol yer verdiği Gülhane Parkı'ndaki arabesk konserlerde kendini jiletleyen lumpen kıtleden Inönü'de eser bile yoktu. Bu müziği yalnızca Batı özentisi zengin çocuklarının dinlediğini ileri sürenler de herhalde (eğer /iihmct edip konsere geldilerse) biraz utanmışlardır. Alanı dolduran kitlcnin büyük bir çoğunluğu, "ortadirek" ailelcre mensup mütevazl gcnçlerdi. Hatta gecekondu semtlerinden gelenlerin sayısı da hıç az değildi. Üstelik bu gençler, orada neyı izleyeceklerini çok iyi biliyorlardı ve tüm şarkıları bir ağızdan ezbere söylediler. "Konser izleme adabı" açısından Batılı akranlarını geride bıraktıklan bile söylcnebilir. Peki olumsuz görüntü yok muydu hiç Metallica konserinde? Ne yazık ki vardı ama bunun kaynağı izleyici kitlc değil, Ahmet San'ın "gurkha"ları ve stadyuma gelen herkesi "potansiyel suçlu" olarak görüp, tuvalette kız arkadasına yardım eden genci bile "sevişiyorlar" diye tartaklayan polislerdi. Ahmet San, göğsüne "security" yazılı bantlar bağlattığı o çapulcu ordusunu nereden bulmuş bilemiyoruz ama, tanık olduğumuz birkaç olay, organizatörlerin zihniyet açısından izleyici kitlesinin çok çok gerisinde olduğunu ortaya koydu. Bu arada, "Se/.ar'ın hakkını Sczar'a vererck", konser boyunca yorulmak bilmeden ve güler yüzlc görev yapan İnternational Hospital'in genç doktor ve hemşirelerini de kutlamak gerek. Konser süresince yanında durduğumuz "Acil Servis" v^dırına, ortalama on dakıkada bir hasta getirildi. Sağlık ckıbi, "başıın dönüyor" diye kcndiliğinden gelenlerc bile son derece dostça ve sıcak davranarak yardımcı olmaya çalıştı. Ekip şefı sanıyoruz beş dakika bile oturup dinlenmemesine karşın, görevini kusursuz yerine getirerek ciddi sorunlar doğmasına meydan vennedi. (Umarı/ organizatörler de kendilerine teşckkür etmişlerdir.) Metallica konseri belleklere silinmez biçimde yerleşerek geçip gittikten son H gcnçleri "işe yaramaz, serseri ve saldırgan çeteler" olarak lanse etmelerine karşın, Metallica konseri için tnönü Stadı'na gelenler, en küçük bir taşkınlığa bile meydan vermeden gecenin key fıni *yaşadılar. Böylece "Aman gitmeyin, kesin kan çıkacak bu konserde" yollu spekülasyon yapanlann da yüzlcri kızardı biraz. Günlük basının "Türkiye'ye özgü" olarak yorumladığı vc say C U M H U R İ Y E T DERGİ 11 T E M M U Z 1 9 9 3 S A Y I 3 8 1