08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B I R S ERG I A N A T U R A Y Babıâli'nin Tarabyalı ressamı Geçen yılın ekim ayında yitirdiğimiz ressam Agop Arad'ın yapıtları bugünlerde, Beyoğlu'ndaki Garanti Sanat GalerisVnde sergileniyor. 5 mart günü açılan Agop Arad sergisinde, sanatçının son çalışmaları ve ö'zel k olek siyonl ardaki resimleri yer alıyor... Yıllar yıh Cumhuriyet* te gazete ressamlığı yapmış olan Agop Arad'ı biz de bu hafta, hem sö'z konusu sergiyi gezerek hem de sanatçının en eski arkadaslarından birinin, gazetemiz sinema yazarlarından Tıırhan Gürkan'ın kaleme aldığı sımsıcak amların kapısını aralayarak yâd etmek istedik... Agop Aradı 1913190O gop Arad'ın fırçasından çıkan son balıklar bunlar. Üç kırmızı tekir. Uzanıp yatıvermişler sereserpe. Bir de sapsarı limon var yanlannda. Balığı limonla resmetmesini pek sever Arad. Yoksul ve yalnız insanları, midyecileri, bahkçılan, çocukları, baloncuları, durakta otobüs bekleyen insanları, çiçek satıcılarını, eşeklerı, ağaçları, kuşları ve hele Bogaz'ı... "Babıfili'nin Tarabyalı ressamı"dır Agop Arad. Boğaz'a sık sık yer verir resimlerinde. Arad'ın, yaşamının sonbaharında hazırladığı bu son sergide, hem ilkbaharı hem de sonbaharıyla Boğaz da var. Beyoğlu Garanti Sanat Galerisi'nde açılan ve 26 marta dek sürecek olan bu sergi, 40'a yakın tablodan oluşuyor. Ta geçen baharda, ölümüne çeyrek kala, yaşadığı en son baharda bu serginin hazırhklanna başlamış Arad. Garanti Bankası'nın sanat danışmam Feriha Büyükü•al'la mart 1991 için söz kesmişler. Hastalıgını unutup başlamış çalışmaya, yine yaşam dolu, sımsıcak, aydınlık renklerle... ölüm, geçen ekim ayında serginin 18. tablosunu henüz tamamlayamadan yakaladı Agop Arad'ı. Ardında pek çok seven bıraktı, pek çok güzel anı... Feriha Büyüküaal, Arad'ın bu galeride bir sergi açma düşüncesini ortak bir dost aracılığıyla kendisine ilettiğini söylüyor: "Yaulmıyorsaaı mart ayıydı. Kendisbe gidlp sergi hakkuda konusmak istedigimde 'Ben gelirim'yanıtını aldım. H n t a oldugaaa MUyordıiBi. Merdivenie çıkılan eski galerioüzc yorgun geldi. Eümdt Divan PuUncsi'ndeıı aldıgı portakaUı çikoiatalan ilc... Bugttne kadar 45 Mrgi açauf dcgü de d i a akademideıı mem ofaiittş Mr ~ * p ç e U ^ n ü g i , Urkekligi vardı. SergisİBİ açnuyı yttrekten lstcditimi anlayıaca rahatfaıdı, sevindi. Yıllar boyn Bogaz'da sürd«rd#g« yaşanuMİaa, efiai kaybettikten sonnı ogluna yöselik çabalanadan söz etti. Zordu... AlçmkgöıttllU tavn beni duygulandırdı. 1991'İB mart ayında sergi yapmak üzere sözfcştfk. Yaz ortalaruda tctefoala göriiştügümde, resimlcriai birer birer hazırladıgını söylüyor, bir yandan da vazgeçip geçmedigimi arastınyordu. Arad'ın iyilik dolu yiiregiyle ortaya çıkan bu sımsıcak resimleri ideyidlere sunmak bana ayn bir duygu veriyor." Agop Arad'ın ardından açılan bu ilk sergide sanatçının dostlarına armağan ettiği tablolar ağırlıkta. Arad'ın bu sergi için hazırladığı 18 resimle Cumhuriyet gazetesi yazarlarında olan Agop Arad imzalı tablolar bir araya getirilmiş. Agop Arad dört yıl önce, Burhan Felek Hizmet Ödülü'nU aldıktan kısa bir süre sonra yazarımı/ Ali Sirtnen'in Cumhuriyet DERGt için yaptığı söyleşide, kendisınden tablo satın alan ilk kışinin Hasan Âli Yiicel olduğunu, tablosuna 30 lira verdiğini söyluyordu. Arad, 77 yıllık yaşamında ressamlığı nı gazetecilik mesleğiyle birlikte stlrdUrdü. O günün koşullarında, kendi deyişiyle, "Istanbul'u gündüz göziiyU göremeden" elinde fırçası ve kalemiyle sabahlara kadar gazetede çalışıp, sonra da şövalesinin başına geçti. Agop Arad tstaabul Devlet Gttzel Sa•aüar Akademisi'nde Nazmi Ziya, tbrahim Çallı ve Leopold Levy atölyelerinde öğrenim gördükten sonra Paris'e giderek Frochot Akademisi'nde J. Metzinger'in ögrencisi olmuştu. Arad, Paris öyküsünü şöyle anlatıyor Ali Sirmen'e: "Ben akademideyken Matisse hayranıydım. Metzinger'e ögrcad olmamu acdeni Matisse'dir. Nice'e gittim, kâsanesini buldum. Hizmetçilere, 'Monsieur Matisse'i görmek istiyorum' dedim. Kendisi o sırada bir tekeriekli sandalyede oturuyordu. 'Görüyorsunuz halimi, ben artık ayakta duramıyorum, hocalığı bıraktım!' dedi. Yanındaki asistan kızlar makasla renkli renkli kâgıtlar kesiyor ve duvarlardaki panolara yapıştınyorlardı. Bunlar hep Matisse'in desenleıiydL Buyiık ressam bana bir kart verdi ve onunla Metzinger'i buldum. Paris'te Pigaile'de çok güzel bir atölyede hoçalık yapıyordu. Onun uzun sure ögrencisi oldum. Paris1 teki resim maceram budur." Agop Arad son aylara dek Cumhuriyet'e ugramaktan, bir de "peyzaja çıkmaktan" vazgeçmedi. lki yıl önce Atilla Özkınmlı'nın kendısıyle yaptığı bir söyleşide şöyle anlatıyordu günlerinı: "Kahvede, evde, otur otur sonu yok. lki şeyi çok seviyorum. Bir, Cumhuriyet'e geliyorum, iki, peyzaja çıkıyonım." Yaşama sevıncini herkesle paylaştı Agop Arad. Cemal Sıireya onun için, "Biitün kuşakları sevdi. Biitiin kuşaklar da onu" diyordu.^ A Aoop A r a d ' m 1 » 9 O Urttiinl taşıyan bir yaftlıboya ç a h « m a M ( 3 » x 4 6 e m ) ı "Balık". CUMHURİYET l E l f l 10 MART 199 1 SAYI 2 1 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle