Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sonra üniformalı personelinizdeki, açıkta silah taşıma durumu... Eğer Türkiye bir turizm ülkesi olacaksa, makinelitüfekli askerler ortada dolaşmamalı. Burada ülkenizin iç işlerine karışmaya yeltendiğim anlaşılmasın lütfen! Sadece turislerin silahtan Urküp çekindiği bir gerçek. Avrupa'da askeri personel kışla dışında sivil ve silahsızdır. Ingiltere'de polis çoğunlukla sadece cop taşır. Buna alışan Avrupalı, Türkiye'ye gelince ortadaki silah bolluğundan aklı çıkıyor. Fakat önce korkup silahlı askerlerin uzağından geçen lngiIiz çocukları, sonradan tarzanca da olsa sohbete başlıyorlar onlarla. Genç kızlar, yaşlı kadınlar si/ın makinelitüfekli askerlerin yanında durup resim çektirmeye bayılıyorlar. Burada, geçen yıl başlayan "Türizm Jandarması" uygulamasının çok olumlu ve yararlı görüldüğünü söylemeliyim ayrıca. Dediğim gibi, Türkiye bir harikalar Ulkesi! Baska önemli konular. Bana soruyorlar müşterilerim: "Nerede kitaplarda okuduğumuz özel Türk yemekleri?" "Hani nerede dünyadaki iiçiincü mutfak, Türkiye Mutfağı?" "Her yerde şiş, pirzola, biftek. Biz bunun âlâsını yiyoruz ülkemizde?" Bir de müzik konusu var; otobüste, teknede, gazinoda, kahvede ya pop müzik ya Arap kopyası müzik dinleniyor. "Biz" diyorlar, "hep Türkiye'de oldugumuzu hatırlamak istiyoruz müzigiyle, yiyecegiyle..." Türkiye'de turizm atılımı yapılırken kanımca bunlara da çözüm gerek. Betonlaşma, doğa koruması gibi sorunlarınız da var elbet, onlara değinmiyorum, o konularda iyileştirme için gayret gösterilmekte olunduğunu biliyorum. • Ya Türkiye'de bürokrasi? • Türkiye'de bürokrasinin a/alması için çalışmalar yapıldığından haberim var, konu çok karmaşık olsa gerek. Kimi zaman. memurlarınız harikalar yaratıyor! Afyon'da çalınan çantamdaki pasaportum, bir yıl sonra bulunup o zaman belli bir adresim olmamasına karşın, polis tarafından elime teslim edildiğinde şaşırıp kalmıştını. Türkiye'ye giriş kapılarındaki bilgisayar uygulaması çok iyi. Geri döneceği gün bile pasaportunu kaybeden turist, bürokrasi ile zaman yitirip uçağını kaçırmadan bilgisayar yardımı ile çıkış yapıyor. Trajikomik olaylar da olmuyor değil! Benim pasaportuma kayıtlı şirketin Ingiliz plakalı arabası vardı. Bodrum'dan feribotla Yunanistan'a çıkış giriş yaparak arabanın Türkiye'de kalış süresini birkaç kez uzattık. Bu gidişlerde feribotun kaptanı, "Senin arabanı bir gün denize atacağım," diyordu. Ben de "soguk espri" deyip geçiyordum. Bir zaman geldi arabayı gümrüğe terk edip acele Ingiltere'ye gitmem gerekti. Ve bu terk işi, benim dışımdaki nedenlerden son güne kaldı. Düşünün, araba ile Bodrum'dasınız, gece kalkacak uçağınız var ve arabayı sadece tzmir Gümrüğü'ne terk edebiliyorsunuz! Çözüm şöyle bulundu: Sabah 9.30'da Yunanistan'ın Kos adasına giden feribota araba ile binerek Türkiye'den çıkış yaptım, Türk karasuları dışında arabayı denize attık! (tşte o an Union Castle'da kaptanın okuduğu dua aklıma geldi.) Sonra ben akşam aynı feribot ile (ama bu sefer arabasız) yeniden giriş yaptım. Feribot kaptanının esprisi bu imiş; bunu hep yaparlarmış bürokrasiden kurtulmak için! Sonra akşam geç vakit güzelce uçağıma yetişip tngiltere'ye gittim. Diyorum ya, Türkiye çok olağandışı, çok harika bir ülke! D •FOTOROMAN Bu Demirelle înönüfazla ileri gittilerama... t NCİR ÇEKİRDEĞÎ Kafanızı takmışsınız Özal'a. Her türlü derdiniz özal. YILOIRIM AKBULUT Başbakan Söz veriyorum, bunu lehimize bir propaganda malzesi olarak kullanmayacağız. YILDIRIM AKBULUT Baçbakan Aman Bakanlar Kurulu ile ilgili bir şey sormayın. BAKANLAR KURULU Tasarruf olayı bitti. Yapan yaptı, yapmayan da yapmayacak. ERGUN GÖKNEL İSKİ GENEL MÜDÛRÜ Kürsüden şunlara hadlerini bildirip geleyim... Bunalımla ilgili tüm gelişmeleri başından itibaren dikkatle izledik. ALİ BOZER Dıştşkırl Bakanı Umarım iktidar olmayız. DENİZ BAYKAL SHP Oenel Sekmteri Aslında evlilik aşkı öldüren bir olay. Ama Türkiye'de yaşadığım için evlenmeyi tercih ediyorum. Stnoma Oyuncusu HÜLYA AVŞAR Slnan'ın oynadığı takımı tutuyorum. SEOA SAYAN Şartacı Mankenlik geniş kültür ve eğitim ister. TARIK TARCAN Manken Çocuklarl. Afedersiniz. ben ne için kalkmıştım yerimden... Zaten petrol almaya gelen gemiler azalmıştı. TURGUT ÖZAL Cumhurbaskanı Bush basın toplantısını yarıda keserek benimle konuşmaya başladı. Bu inanılmaz bir şey. TURGUT ÖZAL Cumhurbaakenı Biz hükümet olarak görevimizi en iyi şekilde yapıyoruz. YILDIRIM AKBULUT Baabakan Ankara'nın milletlerarası diplomasi merkezi haline geldiği bir dönemde, Demirel, Ankara'da bulunabilir, milli dış politikamıza destek verebilirdi. KAMRAN INAN Devlet Bakanı Başbakan Yıldınm Akbuhtt ve Devlet Bakanlan İsmet Özarslan, Kâmran înan, Mehmet Keçeciler. (Fotoğraflar RIZA EZER) Ben kesinlikle özgün olmadım. Daha doğrusu herkesin yaptığının kendine göre özgün dduğunu söyledim. AHMET KAYA "özgun" müzlkçl