Katalog

H AFTANIN KONUĞU 'Gazetecilikte, yarın bugünden yaşanır' Yarın, meslekteki 40. yılını Ankara 'da kutlayacak olan Müşerref Hekimoğlu, gazetecilik heyecanının ilk günkü gibi sürdüğünü, yazı makinesinin başına oturunca, kalbinin tıpkı o ilk günkü gibi çarptığını belirtiyor. Hekimoğlu, uzun soluklu birbaşarının sırrını da haberin sevgiile yazılmasına, insan sıcaklığının yansıtılabilmesine bağlıyor. Gazetecinin ayrıcalığını ve bu mesleğin güzelliğini de, "Haberi öğrenmek için yarın olmasını beklemeye gerek yoktur" diye özetliyor. MOferref Hekimoğlu, Istanbnl GArtepe'de dogdu. Taş ilkokulu'nda okudu. Ankara Kız Usesl'ni bitirdl. Edebiyat öğretmenl Nahlt Fıratlı'mn ögrenciltyl ona guzel yazı heyecanının İlk filizlerinl kazandırdı. Alman Dlll ve Edeblyatı öğrenimi yaptı. Almancadan yaptığı oyun, roman ve öykü çevlrlleri İle yayın ve edebiyat çevresine glrdl. Vedat Nedim Tör'ün özendlrmesl İle gazeteclllge başladı. 1958 yılında, blr süre önce yltirdlglmlz gazetecl Kuvvet Başanr İle evlendl. Hayat Derglsl, Yeni Sabah, Akşam, Vatan gazetelerinde çalıştı. öncfl Gazetesl'nl e*l İle birilkte çıkardı. 1970'lerln başında Cumhuriyet'te köşe yazısı yazmaya başladı. 27 Mayıs devrimlnl gazetecl olarak Ankara'da yaşadı. Bu konuda yazdığı "27 Mayıs'ın Romam" adlı kltabı İle birilkte, Alacakaranlıkta, Aftaçlar Ayakta Ölür, Şeytanın Kızı, iyl Insaniyl Vatandaş glbl çevlrileri yayımlandı. 13 yıldan bu yana ANKA Ajansı Genel Yayın Yönetmenliği'ni yapıyor. Yokuşta, Rüzgârlı'da rüzgâr gibi geçen 40 yılın ardından, Müşerref Hekimoğlu ile gazetecilik üzerine: Ahmet Tan/ANKARA Müşerref Hekimoğlu, gazetecilikte kırk renklı yılın esıntılerını yansıtan evınde, Ankara temsilcimiz Ahmet Tan'a, meslejl ve meslek anılarını anlatıyor.. mak. örneğin, çok sevdiğin bir politikacıyı kaybedince ilk akla gelen, işin; bu acı olayın haberini yazmak zorunluluğu. Bir konserın güzel heyecanını kâğıda dökmeye hazırlanırken, bir cinayetin notlarının haber yapılsın diye önüne konuiması.. Bir başbakanı sorularla sıkıştırma olanağı ile aynı başbakanın kararı sonucu, sokakta bırakılan yuzlerce işsizin gözyaşlarını kağıda yansıtamamanın sıkıntısını aynı saat içinde yaşamak... • 30 Nisan 1950'deki gazetecı Müşerref ile 29 Nisan 1990'daki Müşerref arasındaki farkı nasıl dile getirırsimz? Sözgelimi, heyecammz. mesleğe karşı duygularımz, düşünceleriniz? • Heyecanım hiç geçmedi. Şimdi de o günkü gibi yazı makinesinin başına oturunca aynı biçimde kalbim çarpar. Acaba en güzel, en iyi nasıl ifade edebilirim diye kıvranırım. Gazeteciliğe olan sevgimi canlı tutabilmek, bu kırk yılı tamamlamamı sağladı. Gazeteci sevgi ile yazabilmeli, insan sıcaklığını haberine, röportajına yansıtabilmeli. Uzun soluklu başarının sırrı bu sanıyorum. Bir de gazeteciliğin güzelliği, yarını bugünden yaşamaktır. Haberi öğrenmek için yarının olmasını beklemeye gerek yoktur. Gazetecinin ayrıcalığı budur. Bu ayrıcalık gazeteciyi yaşatan şeylerin başında gelir sanırım. • Yine 1950'nin 30 nisanına dönersek... Ailenizden itiraz eden olmadı mı gazetecilik kararımza? • Hayır, aksine babam teşvik etti. "Sen Cumhuıiyet kızısın" diye severdi babam beni. Cumhuriyet dönemi babalarının çocuklarına bakış açısı farklı idi. Gazetecilik, laiklik ve çağdaşhk mücadelcsi ile aydın olma sorumluluğu olarak değerlcndirilirdi. Şimdi, bu anlayış biraz değişti. Çoğu aile için kolay para ve çabuk rahatlık, bu dönemdeki temel hedef haline geldi, getirildi. • Doğru severmiş efendim, Cumhuriyet 'in kızı olarak Cumhuriyet yazarı oldunuz. Eski dönemlerin bir özelliği, gazetecinin kendi gazetesini çıkarması idi. Sanıyorum sizin de böyle bir serüveniniz oldu... • Evet, yaşamımın en güzel serüveni. Belki de çifte serüven. Gazeteci Kuvvet Başanr ile yeni evlenmiştim. 10 yıl tstanbul gazeteciliğinden sonra 28 Mayıs 1960 günu Kuvvet ile birlikte Ankara'ya göctük. Kuvvet, Akşam gazetesinin temsilcisi olmuştu. Bir süre sonra öncii gatezesinin hisselerini satın aldık. ı üşerref Hekimoğlu, gazeteciliğe tam | 40 bahar önce başlamış. 30 Nisan 1950 gunu verdiği kararı babasına I açıklamış ve o gün Hayat Mecmuası'na adım atmış. Yarın meslekteki 40. yılını Ankara'da kutlayacak. Kırk renklı yılın esintilerini yansıtan evinde gazetecilik ve kırk yıl üzerine konuştuk: • Efendim, gazeteciliğin de dayamlmaz hafifliğt var mı? • Hem de nasıl. Kırk yılın bir bahar rüzgârı gibi ürpertici heyecanlarla geçip gitmesi bu yuzden belki. • Nedır mesleğimizdeki bu dayamlmaz hafiflik? • Mürekkep kokusu denen şey, sürekli yarını yaşamak, tarihi çizen olayların içinde ol M 6