24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

buçlarını alapçap bırakıp kaçacak çapkınlardan değildir. Kıza yeniden salvo eder. Kız da ona batırmak için cebinden bir iğne çıkarır. Pepys de gerilemek zorunda kalır. Yalıuz tehlikeyi zamanında sezinlemiş olmaktan bUyük bir mutluluk duyar ve bu kez gözlerini öbür yandaki sırada oturan bir başka güzele diker. Yazanmız karısını da çok sever. Bir gün karısı onu hizmetçisiyle posta ettiği için o günden sonra Elisabeth'in (eşinin) kıskançlığıru uyandıracak hiçbir açık vermemek için büyük dikkatler kullanır. Yine de kimi zaman randevu evine gitmeyi savsaklamaz. Bir özelligi de pisboğazlığıdır. Şu var ki, o çağdaki (XVII. yüzyıl) Londralı kalantorların tümü boğaz avruğu, boğaz eşşeği, boğaz ağrığı, boğaz hastasıdır. 26 Ocak 1660 günü evinde toplanan 11 ko, nuğa şu sofra sunulmuştur: Yarım dana, bir koyun budu, bir sığır dili, haşlama et, Uç piliç, bir kayık tabağında iki düzine çayırkuşu, bir tabak hamsi, bir tabak karides, bir tabak peynir. Bir büyük turta. Ve de her tür şarapla Northdown birası. Kimi zaman bu gibi sofralara bir varil, evet bir varil, midye de eşlik eder. Doğrusu, "Krallık Derneği" üyelerinden Mr. Povy, ondan da ileri papazdır. Ikınma, tıkınma fîlozofudur. Mr. Povy'nin evinde de fiyakalı yemekler yenir. Keyifler yetişince de ev sahibi sorar: Başka bir şey ister misiniz? Çekinmeyin söyleyin hemen getireyim. Konuklar palamar ve demirlerini çoktan koparmışlardır. Yine de şu karşılığı dikerler: Istakoz isteriz. Kuğu kuşu isteriz. Av eti isteriz. Işaret çekilir. Az sonra da sofrada istenilenlerin tümü davulun üstüne vurmaya başlar. Pepys'in bir huyu da boyuna parasını saymak, zenginliğinin nereye ulaştığını hesaplamaktır. Ama parası, zaman zaman, onu ledirgin eder. Çoğu, evde saklı olduğu için, dışarda iken kalbi, zorluk derecesi iki onda sekiz, tramplen atlamalarına durur. Ingiltere'nin Hollanda ile savaşa tutuştuğu yıl da büyük korkular geçirmiştir. Hele Hollandalılar 12 Haziran 1667 günü Royal Charles gemisini ele geçirip de savaşın ibresini kendilerinden yana döndürünce parasını ne yapacağını şaşırır. Sonunda altınlarını babasının köyündeki evinin bahçesine gömmeye karar verir. Işi babasıyla karısı üstlenmiştir. Dört ay sonra onları saklanılan yerden çıkarmaya gittiklerinde yeniden titrek dakikalar geçirir. Babasıyla karısı allınları nereye gömdüklerini unutmuşlardır. Biri burda diyorsa, öbürü şurda diye direniyordur. En sonu altınlan bulurlar ama Pepys yine öfke atına binmekten kendini kurtaramaz. Hele hele, toprağı eşelerken altınların otların arasına sıçrayıp gitmesine, bir bölüğünün de çamura batmasına adamakıllı bozulur. Pepys çağının bir dandisidir. Giyimini hiç savsaklamaz. Gelin görün ki, kimi zaman sakalına bir hafta dokunmadığı olur. Hafta sonunda yüzünü tıraştan geçirdiği vakit günlükte şu tümce yer alır: Aman Tanrım, dün ne kadar çirkindim, bugün ne kadar güzelim. Pepys günlüğünü 1 Ocak 1660 ile 31 Mayıs 1669 arasında tutmuştur. O yıl, gözleri iyisinden bozulduğu için de ondan uzak durmak zorunda kalmıştır. 37 yaşındadır. Gece yarılarında ya da tan atma zamanlarında, uykusunu bir yana itip günlüğünün başına oturduğu çok olmuştur. Her yıl da bir defter doldurmuştur. D C kJOFRA Bekri Çeşnici Eski Beyoğlu'ndan yenisine geçerken Caddenin iki yakası N hem restoran olarak salık verilebilecek Gari> baldi var. Biraz yukarıda, yılların Rejans'ı so§ kak içinde, pazar geceleri dışında hizmet verO meyi sürdurüyor. Galatasaray'a gelince: Sol 8j kolda Çicek Pasajı'na girebilir ya da Balık PaO /.arı'ndan yurüyüp Hasır 2, Imıoı veya Ka" "^ dir'in yerine uğrayabilirsıniz. Arada ünlü sa^ natçılarımızın hâlâ uğradıkları Cumhtıriyet B "g'Meyhanesi de geçmiş Beyoğlu'ndan bize kaB lan bir anıdır. Hasır Restaurant yeni açılan caddenin alt yanında Kalyoncukulluğu Karakolu'nun dibinde kalmıştır ve hâlâ iyi mezeleriyle servis vermektedir... Çiçek Pasajı ile Balık Pazan'nı solda bırakıp yukan doğru yurürken, sağda Atlas Sineması'nın girişinde, Küçük Sahne'nin gişesinin hemen yanında bir zamanların ünlu Kulis'i, uzun bir aradan sonra birkaç yıldır yeniden hizmet vermeye başladı. Kimi eski müşteriler hâlâ uğruyorlar. Ozenle, efendi bir servisin olduğu, sınırlı da olsa temiz bir nıutfağın sunulduğu Kulis'e. Kulis'i, restorandan çok bar olarak salık verebilirim. Belki uzayan bir akşamda, barın yanı sıra yemek yenebilecek bir yer olarak da beğenilebüir. Kulis'i geçtikten hemen sonra bir zamanların Yeni Melek Sineması'na giden pasajda, içkisiz olan, ama Türk mutfağının en güzel örneklerini sunan Hacı Salih lx>kantası vardu*. Herkese salık verebilirim, tıpkı Ağacamii Sokağı'ndaki H a a Bey ve H a a Abdullab gibi. Taksim'e çıkarken sol tarafta, yazın geniş terasıyla güzel bir Beyoğlu akşamı yaşatabilecek olan Beyoğlu Bar Pub Restaurant var; Bugün, Beyoğlu'nun yeniden elden geçirilmesine yönelık proıede, bir adım daha atılıyor kışhk düzenlemesi de iyi, barı ve servisi mükemmel, mutfağı pek fena sayılmaz. hdır. ugün Beyoğlu'nun yenileşme pro.iesintstiklal Caddesi'ndeki eski birahaneler, loBiz eski Beyoğlu'ndan yenisine kalacak de önemli bir adım atılıyor. Beyoğlu'kantalar artık tarihe karışmıştır. Beyoğlu'nun olan barları, restoranlan ve meyhaneleri, binun artık bir kültür ve eğlence odağı olTaksim'e doğru açılan ucunda yazın kilise raz da lstiklal Caddesi'ni eksen olarak bugün ması, lstiklal Caddesi'nin trafiğe kapanmabahçesine bakan terası ile Hacıbaba Restaubir kez daha yinelemek istiyoruz. Belki de yesı, tstanbul'un son yüzyılının ayrılmaz parrant da önerilebilecekler arasındadır. Türk ni Beyoğlu'na daha sık gidecek okurlar için •çası tramvayın sembolik de olsa burada boy mutfağını, Batılı beğeniye uydurma çabasıybir yol gösterici olur vereceğimiz liste. göstermesi çalışmaları başlıyor. la biraz özenti bir stilizasyon içinde yine de Tünel'den yola koyulunca artık Fişer'i buBeyoğlu'nun eski tutkunları, sanırım önce Türk yemeklerinin iyi örneklerini bulabilirlamayacaksınız eski yerinde. Ama bir zamansevinecek, sonra düş kırıklığına uğrayacaklar. siniz. Yazları turist çokluğundan scrviste zalar Foto Süreyya'nın olduğu dükkânda, lnÇünkü onların büyük bir bölümü, düşlerinman zaman büyük aksamalar değilse de kügiliz sahibesi biraz asık suratlı; ancak mutdeki Beyoğlu'nu, eski Pera'yı ya da levantençük gecikmeler olmaktadır. fağı özenli ve güzel, fiyatları yüksek Four Selerin tstanbulu'nu, Anadolu'nun yoğun biBeyoğlu'nun bitişinde, Taksim'e açılırken asons'ı bulacaksınız. Biraz daha ilerlediğinizçinıde gelip yerleşme döneininin öncelerini geri dönüp Sıraselviler'e girerseniz, ünlü de ünlü Asmalımesçit'te eski "Nil Lokantaözleyecekler, arayacaklar, yeniden bulmaya Arıfin artık kendi kadar ünlü Çiçek Bar'ına sı", "Viyana Lokantası" yok. Ama Yakup, çalışacaklardır. Bu özlemleri taşıyanlara söyulaşırsınız. Bar ve sahibi kadar ünlü mekânRefik ve Osman'ın yerlerine gidebilirsiniz. Belenecek bir şey yok. Şairin de dediği gibi "Anı da, müşteriler de ünlüdür. Biraz tramvaya nim tercih sıram, bir önceki tümcedeki sırabahçesinde üşümek sıcaklır." Ama anı bahbinmiş gibi itiş kakış arasında da geçse akşalamaya uygun. çesi ne denli güzel olursa olsun, yeni Beyoğmınız, servis iyi, atmosfer sıcaktır. Arifin yeri lu her birimize göre ayrı ayrı noktalarda Asmalımesçit'ten çıktıktan biraz sonra yiuzun uzun yazılacak kadar ilginçtir aslında, odaklanmış eski zaman dilimlerinden birinin ne sol kolda Baro Han'ın en ust katında, her ama öylesine çok yazılıp anlatılmıştır ki arkesiti olmayacaktır ve olmamalıdır da. Bu yegeçen gün daha iyiye giden, mutfağı kadar tık hemen herkes Arif geceierini bilir. Hem ni kentte, eski zaman dilimlerinden birinin 'ambiance'ı da düzelen Çatı Restaurant hem Arif i tarife ne hacet. Yine Sıraselviler'e gikesiti olan Beyoğlu yaşatılamaz zaten. kış günlerinde hem de kuçücük deniz manderken uğranabilecek olan hem bar hem reszarasıyla ve püfür püfür esen havasıyla yaz Yeni Beyoğlu, yeni Istanbul'da eskiden yetoran olarak mutfağının guzelliğinden ya da günlerinde akşamları gidilebilecek hoş yerler niye bir köpru. Kentin geçmişini ve pek parfiyatlarından çok mekânı ve servisi ile ilginç arasında sayılabilir. lak olmasa da bugunünü birlikte kucaklayan, sayılabilecek bir yer de Taksim Sanat Kvi'dir. Bir zamanların Karaca Tiyatrosu'nun altınbirbiri uzerine yerleştirilmiş süper poze fotoğEski Beyoğlu'ndan yenisine geçerken, kıda, eski bir Fransız Ticaret Mahkemesi'nin raflar gibi gelişmenin izlenebildiği bir yer olsaca sofra ya da bar tezgâhı keyfinıze yanıt malıdır. Unutulmaması gereken bir yon de zindanı andıran salonunda açılan, Beyoğlu verecek olan yerler bunlar. Bunlara yenileri Sanal BarRestauranl, gcrek ilginç mekânı geBeyoğlu'nun geçmişinin, yalnızca bir eğleneklenecek, belki eskiyi çağnştıranlar olacak rek servisi vc fiyatları ile her zaman için önece merkezi olmayıp, kentin bir kultur odağı aralarında, belki de yepyeni geleceğe donuk rilecek yerler arasında sayılabilir. olmasıdır. Yeni Beyoğlu, Frenklerin "rekreolanlar; hepsinc hoşgeldin diyeceğiz. Yeter ki asyon alanı" dedikleri, kültürün, eğlence ve Galatasaray'a doğru iyice yaklaşırken solbiraz özen, beğeni ve beceri ürünü olsunlar. hatta dinlenceyi birleştirdiği bir odak olmada, Odakule'nin hemen yanında, hem bar B 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle