Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Y O L B O Y U / 6 : Refik Durbaş ve Ümit Kıvanç Akşar'dan Artvin'e uzayan yoldan bildiriyor Kavaklardaki rüzgârın kokusu hiç de geçip gidici değildir ı imdi bir Urüzgâr geçer kavak, lardan" Ourgut Uyar). Akşardan Artvin'e doğru giderken ben de bir "ürüzgâr" gibi ğeçtim kavaTdarın arasından. Mevsim kıştı, kavJklar ama güneşli bir günün kokusu vardı havada. Kavaklar arasından gelen traktörün sesine verdim sesimi, yüzümü kavakların sesine... "Ş Kavak ağacı gelecektir, geleceğin umududur. Bu umudun rengine verdim yUzümü... Anadolu'nun çoğu yerinde adamın çocuğu oldu mu bir su kırağına elverdiğince kavak ağacı diker. Çocuk büyür, kavak ağaçları da. Oğlansa askerlik çağına, kızsa evlilik çağına geldiyse kavaklar kesilir. Oğlana askerlik harçlığı, kıza gelinlik çeyizi yapılır kavakların parası. Böyle bildim ben kavaklan işte. Bu yüzden gelecektir kavak ağacı, umuttur. Ulüm yeşil Sonsuzluk baharsa Orda bir kavak vardır. Nerde bir su varsa" diye yazması Fazıl Hiisnii Daglarca'nın, işte bu yüzden olsa gerek. Siz bakmayın şimdi kavakların soluk renklerine. Hele bahar gelsin bir de o zaman görün. Umut bir yeşersin hele, gelecek bir yeşersin. Kavaklar bir yeşersin. Su yemyeşil bir yeşersin... Ruzgâr masmavi bir yeşersin... Mğaçların yukarıdaki yaprakları" diyor Melih Cevdel Anday, "Uzanılmaz/Kuşlara ve giineş* mahsuslur." Suyu ve ruzgârı da eklemeli bunlara, kavak ağaçları için hiç olmazsa... Bu kavakların yanı başına Mugla'dan Marmaris'e giderken dallarıyla bir serinlik tuneli oluşturan okaliptüs ağaçlarını da koymalı. Gerçi yaz kış okaliptüs dallarından gökyüzünü göremezsiniz. . Ama kavaklar bu kadar bencil olamazlar. Açarlar göklerin lekesiz maviliğini gözlerinizin serinliğine... D u kavak ağaçlarını buraya dikeni düşUnüyorum şimdi. Acaba kaç çocuğu vardı? Belki de çocukları kıyamamışlardır kestirmeye... lyi de etmişlerdir. Kavak ağaçlarının dal seslerini yara yara gelen traktörün arkasındaki çocuk, bunlar "II •• "A t dan biri mi? Bu yüzden mi Mahmut Kurunun şiirini düşürmüyor dilinden? "Seni bu su uzattı kavak ağacı Beni bu ekmek büyüttü Daha da uzatacak Ben daha da büyüyeceğim!' .Akşar'dan Artvin'e yolun uzadığı gibi uzayacak kavak ağaçları. Karlann erimesiyle sular daha da çoğalacak. Çocuklann karlardaki ayak izleri daha da büyüyecek. Kavakla birlikte düşleri, umutları, gelecekleri de... Bense geçip gideceğim rüzgârının kokusunu alarak kavak ağaçlarının, Ümit Kıvanç'ın uçuk fotoğrafı kalacak geride. tkindileyin kış güneşi altında... Bir başka zamanda, baharleyin, yaprakları yeşile kesmiş günlerin düşüyle bir daha görmek için geri dönmenin düşüyle, umuduyla.... Kavaklar yeşerecek, ben geleceğim...D x 32