Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ç İÇEK Fehmi Bayraktaroğlu H Ç AYVAN DOSTLAR Suna Develioğlu Parkta hayvanat bahçesi ;T ocukların hayvanlara karşı büyük bir ilgi ve sevgi duyduklarını hepimiz biliriz. Hayvanlarla küçük yaşlarda kurulacak dostluğun çocukların ruhsal gelişmelerinde çok olumlu etkileri olduğu bilimsel yönden kanıtlannuştır. 17 Mart 1990 Çarşamba sabahı sevgili çocuklarımızı "hayvan dostlarla" bir arada mutlu kılmayı amaçlayan güzel bir projenin ilk adımı atıldı. Esenler Atışalanı'nda iki ay önce kurulmuş olan "Hayvan Aşılama ve Kısırlaştırma lslasyonu"nun yanıbaşındaki arazide kurulacak çocuk parkı ve mini hayvanat bahçesinin inşasına başlandı. 'Günün anlamına uygun olarak' temele ilk harç atılırken, kurban kesilmedi. Zaten bunun aksi düşünülemezdi. Hayvanları kurtarmayı, barındırmayı amaçlayan bir parkın temeli bir başka hayvanın kanıyla sulanamazdı. Izleyenlerin yürekleri sızlamadı. Inşallah bu bir başlangıç olur da bundan sonra atılacak temellere güller serpilir, açılışlarda şarkılar söylenir, etraf çiçek yağmuruna tutulur. O gün Atışalam'nda bir bayram havası vardı. Belediye bandosunun etrafını çevre sakinlerinin çocukları sarmıştı, rahat rahat koşup oynayacaklan bir parka kavuşmanın sevincini yaşıyorlardı. Törenden sonra konuklar Aşılama ve Kısırlaştırma lstasyonu'nun ünlü konukları ayıcıkları zıyaret etmeyi ihmal etmediler. Ne de sevimliydi yaramazlar! Ikram edilen ta/.e ekmekleri büyük bir iştahla yiyorlardı. Bu arada diğer barınaklardaki sevimli kedicikleri ve köpekleri gördük. O sırada bir de acil vaka geldi, trafik kazası geçirmiş bir kediye görevli veterinerler ilk yardımı yaptılar. Binanın dış tarafındaki telle çevrili alanda güneşlenen köpeklerin keyiflerine diyecek yoktu. Gunün yirmi dört saatinde sokak hayvanlarının ıstırabına tanık olan biz hayvanseverlerin yüreklerine biraz olsun su serpildi. Belki bir gun tum sahipsiz hayvanlar böyle bir güvenceye kavuşurlar diye umutlandık. Küçük duyurular: Çok güzel bir Rus seJeri (dişi ve siyah) kendine eş arıyor. Tel: 163 38 91. Ve bir başka dost: "Adım Şirin; çok terbiyeli, yakışıklı bir kediyim, sahibim yurtdışına gidiyor, bir yuva arıyorum... Tel: 356 01 6 1 . " Ll Bahar öncesi siklamen keyfi • möşemizde zaman zaman belirli çiçeklerin bakımı vc yetiştirilmesi üzerine de yazacağımızı belirtmiştik. Bu haftaki konumuz, kış mevsiminin en güzel saksı bitkilerinden siklamen (Cyclamen). lran kökenli bu çiçek, ülkemizde de yakın zamana kadar doğada yoğunca bulunuyordu. Yabani soğanlı ve yumrulu bitkilerin denetim dışı yollardan sorumsuzca ihraç edilmek üzere yağmalanması, bu çiçeği de yok olmakla karşı karşıya bırakıyor. Siklamen doğada; seralarda Uretildiğinden daha küçük boyda, ama aynı güzellikte yetişebiliyor. Bu bitkinin yumru kökünün kozmetik sanayiinde hammadde olarak ve kendisinin de çiçekçilikte tiir ıslahı için kullanıldığını biliyoruz. Bu yüzden diğer ülkelerin yabani siklamene belirli bir talebi var. Ama bu talep, ülkemizde doğadan bu türün yok edilmesi pahasına karşılanıyor ve bu böyle sürüp gidiyor. Bu arada yeri gelmişken, gerekli bir parantez olarak DERGt'mize tstanbul'dan yazan sayın okurumuz Biyolog Ufuk Çakatay'ın mektubuna da değinmek istiyoruz. Kendisi, daha önce köşemizde yayımlanan "Kır çiçeklerini bahçelere taşımak" başlıklı yazımda, "Türkiye'nin doğal bitki örtüsünü lahribe özendirici yayın" yapıldığını ve bunu, "Sorumsuzluk örneği olarak gordugünü" belirtmiş ve kınamış... Bu ülkede, kardelenler, siklamenler ve benzeri diğer doğal bitki örtüsünün önemli üyeleri, devletin bu konudaki tutumunun da sonucunda, kamyonlarla 'ton hesabı', anlamı toplum için bir hiç, yapanlar için ise sadece onları zengin etmeye yarayan paralar karşıhğında dışarı taşınırken, çiçeksever ve doğayı korumanın bilincinde okurlara, saksılara ve bahçelerine taşımak üzere kırlardan birkaç kök çiçek sökmelerini önermek, "tahribe özendirici" mi olur, bunu okurun insafına bırakıyoruz. Ayrıca öyle düşunüyorum ki kırlardaki doğal güzellikleri, bahçelere ve saksılara taşımak, şehirlerdeki beton yığınlan arasında büyüyen genç kuşaklara doğa bilincini aşılamanın yollarından birisidir. Bir avuç çiçekseverin kırlardan sökecekleri ve bahçelerinde çoğaltacakları yabani çiçekler, doğal bitki örtüsünün korunma güdüsünü arttırmaya yarayacaktır! Bu haftaki çiçeğimize dönelim: Siklamen, bu mevsimde açmaya başlayan ve çiçekli dönemi bahara kadar süren, ev ortamı için biraz 'nazlı' bir saksı bitkisi. Daha çok serin ve direkt güneş ışığı almayan aydınlık köşeleri, saksı altındaki tabağında su bulunmasını ve yapraklarının sıkça nemlendirilmesini seviyor. Çiçekli dönemi bitince, sulamayı kesip, yaprakların kurumasını bekleyerek, "yumruyu gelecek sonbahara yeniden ekmek üzere, topraktan çıkarıp saklayabilirsiniz. Eğer bitkinin sağlığı iyi ise, olduğu gibi de bırakıp, sulamaya devam edebilirsiniz. Yazın serin yerde ve açıkhavada tutmayı da unutmamalısınız! Bol çiçekli günler dileğiyle! U K 31