Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AZARIN PENCERESİNDEN Selçuk Erez Çürümeye bırakılmış framvaylarıyla af%af%Kasım 1987 tarihli Cumhuriyet / / D E R G t ' d e "Tramvaylı Günlcr" aVia^al başlıklı hoş bir yazı yayımlanmıştı. AN Hasdemir'in bu yazısı, Ziya Osman Saba'nın anlattığı haremlik ve selamhklı, fanuslu, ampullü Osmanlı tramvaylan ile başlıyor, 1%6'da Istanbul'da seferden kaldınlmış olan bu araçlann emckli vatmanlanyla yaptığı konuşmalarla sona eriyordu. Emekli vatmanlar, "Faldr fukanuun uzun ömiiriü vasıtası olan tramvay, otobüs gibi ağır masraflan olmadıgı için maliyeti dttsük tutularak halkın ucuı hizmet aracı oiabilir. Keşke geriye, tramvay» döniis yapabilsek..." diyorlardı. Bu sözler toplu taşım plancısı bir okuyucunun DERGt'nin yönetmeni Lütfü Tınç'a bir mektup yazarak tarihi tramvay vagonlarının çürümekte oldukları Tasıt Müzesi'nin yeniden faaliyete geçmesi için yaptıklannı anlatmasına ve yardım istemesine yol açmıştı. Onur Orhon'un Lütfü Tınç'a yazdığı mektupta bu konuda çok önemli bügiler yer almaktaydı: "1950'li yılların sonuna doğru tstanbul'daki istimlak fırtınasından tramvay ulaşımı da payını alnuştı. Genişleyen caddeler yavaş yavaş motorlu taşıtlarla doldu. 1 Ağustos' 19S3'te Tttnel Tramvay Hatd kaldırılarak tramvaylann hızıran az olduğu, vagonlannın eskidiği, yolcusunun azaldığı söylentileri yayıldı. Sonuçta atlı tramvaydan tam 90 yıl sonra, tstanbul yakasında 12 Ağustos 1961 günü tramvaylann son seferlerine çıkacağı telefonla tETT tşletmeleri'ne bildiriliyordu. Bilimsel hiçbir inceleme yapılmadan tramvay ulaşımı katledilmişti. Tramvaylar mavnalarla Anadolu yakasına geçirildi. Anlaşılıyordu ki Anadolu yakasında da fazla direnemeyeceklerdi. Nitekim öyle oldu. 11 Kasım 1966 günü Istanbul'da tramvaylar Istanbulluları son kez taşıdılar. Tüm tesisleriyle çalışabilir du Taşıt Müzesi'nin yok edilişi rumda olan 125'ten fazla tramvay, günlerce depolarda bekletildikten sonra Avcılar'daki tETT Kampı'nda dinlenme konutu olarak kullanılmasına karar vcrildi. lşte bugünlerde tramvaylan içlerinden atamayan bazı İETT görevlilcri Kusdiü'ndeki depoda bir taşıt müzesi kurulması girişimlerini başlattılar. Kampa atılmaktan kurtarılan 1520 vagon elden geçirilerek geçmişteki şekliyle düzenlendi ve Taşıt Müzesi'nin temelini oluşturdular. lstanbul'da çalıştırılan tüm tramvaylar atlı, elcktrikli, yazlık vagonlar, haremlikselamlık arabalar, vatman, biletçi ve tramvayın geçmişteki simgesi vardacılar, eski biletler, duraklar, güzergâhlar ve tramvay ile ilgili aklınıza gelen her şey bu mekânda lstanbullulara geçmişi yaşatıyordu. Hatta bazı günler halen de çalışabilen tramvay güç sistemi Ue mevsimine göre yazlık veya kışlık bir vagon tarafından muzeyi ziyaret edenlere bahçe içinde tur bile attırılabiliyordu. Sonraki yıllarda, 1971 yılında yenilenen TUnel'in de tarihi vagonları müzeye getirilerek değişik bir çevrede ziyaretçilere açıldı. Taşıt Müzesi çocukların yanı sıra yabancıların da ilgisini çekmekteydi. Bir Amerikalı koleksiyoncu müzedeki tramvaylann tümttnü satın alarak Amerika'ya götürmeyi bile teklif etmişti. Etmişti de sonra ne olmuştu?" Sonra ne olduğunu 26 Ocak 1981 tarihli tstanbul Belediye EncUmeni kararında okuyalım: "TEKLtF ÖZETt: Taşıt Müzesi'nin 1/3'lik kısmına yerleşecek Kadıköy ltfai Kuvvetlerine protokol esasları dahilinde müsaade edilmesi Hk. Emlak ve istimlak müdürlüklerine bağlı Kadıköy Bölge Grubu'nun bulunmuş olduğu eski hal binası, belediyemiz tarafından kültür ve sanat merkezi olarak kullanılacağından, buradaki itfai kuvveti, Kadıköy, Osmanağa Mahallesi, 6 pafta, 1 ada 66 parsel sayılı belediyemiz mülki ve İETT Genel Müdürlüğü'ne aylık 5500. TL senelik 66.000.TL'si kira karşılığı verilen ve adı geçen Genel müdürlükçe Taşıt Müzesi olarak kullanılan binanın l'lik kısmına taşınmalan makamca da uygun görüldüğü, ttfaiye MüdürlUğü'nün makamdan muhavvel 23 Ocak 1981 tarihli 355 H.S. sayılı teklifin kabulüne belediye encUmeninin 26 Ocak 1981 tarihli toplanüsında karar verildi." Böylece Kadıköy eski hal binasının "Kultür Sitesi" olarak inşaasıyla buradaki Kadıköy ttfaiyesi de 1983 yılında İETT Taşıt Müzesi'ni işgal etti. Dönemin Belediye Başkanı tyu kararıyla kalmıyor, 'miize neymiş ben orayı otopark yapacağım,' diyordu. O günlerde İETT yöneticilerinde bir kıpırdanma oldu ve tramvaylan Gülhane Parkı'na aktarma çalışmaları yapıldı. Ancak bu sonuçlanamadı ve 1985 yılı sonlarına doğru İETT Taşıt Müzesi sessizce kapılannı kapattı. ltfaiye de iyice müze alanına yayıldı. İETT sessiz kalarak bazı eşyaları ve Leyland, Skoda otobüsler ile tramvay maketlerini genel müdürlük binasına taşıdı. Geride kalan ahşap tramvay vagonları da kapalı alandan dışan çıkanlarak çürümeye terk edildi. Hele hele ilk aylarda müzenin ön cephesinde duran, ancak ilgisizlikten çürümeye başlayan Bergmann marka tramvay motrisi yan bahçeye çekilerek gözlerden gizlenmeye çalışıldı. Yüzyıla yakın bir süre tstanbullulara hizmet eden tarihi tramvaylar böylelikle kaderlerine terk edildi. Bu müzenin yok edilmesine yol açan sadece kültürsüzlük, görgüsüzlük değil, aynı zamanda işletmecilik alanında olağanüstü yetersizliktir. Bir müzeyi değil en küçük bir umumi tuvaleti, bu müze için duzenlenmiş olana benzer bir protokolle iki kurum arasında paylaştınrsanız, çok kısa bir süre içinde o tuvaletin taştığına kokusunun Adalar'a kadar yayıldığına, şahit olursunuz. İETT Genel Müdürlüğü Taşıt Müzesi'nin bir bölümünün Istanbul Belediyesi ttfaiye MUdürlUğU'ne devrine ilişkin protokolda şu maddeler yer alıyordu: • Tramvay Müzesi'nin ekli vaziyet planında taralı yaklaşık 1/3 bölumU itfaiye müdürlüğü kullanımına özgülenecektir. • Müşterek kullanma ve yapının 1/3'ünün boşaltılması nedeniyle İETT için doğan bina ve benzeri gereksinmeler İETT yetkililerince saptanacak, boşaltma, bina ve benzeri inşaat ve imalatın yapılması tETT yetkililerinin gözetiminde tstanbul Belediyesi'nce yerine getirilecektir. • Müşterek kullanımda İETT ve itfaiye müdürlüğüne ait tüm tesislerin su, ısıtma ve aydınlatma yürütümü ve yükümlülüğü itfaiye müdürlüğüne ait olacaktır. 15 Ocak 1981 tarihli ve lETT'den tstanbul Belediye Başkanlığı'na gönderilmiş bir yazıda şu satırlar bulunmaktadır: "Bu şekilde kunıluşumuzca gerekli yazılış işlemleri yerine getirilerek yine sözlü emir gereği ilgili itfaiye müdürlüğü ile görüşme sonucu işbirliği kurulmak ve makamınıza şifahi bilgi sunulmak suretiyle ve öte yandan da idare encümenimizin değişiklik karan sağlanarak 25.12.1980 günü tahliye çalışmalarma geçilmiş olup bunda yine itfaiye müdürluğünün olanaklarının yetersizliğini belirtmesi üzerine bu işlerin doğrudan kunıluşumuz imkânlanyla, ancak mezkur protokol esasları çerçevesinde belediyemizin hesabına aidiyetle yaptırmak öngörülmüş ve çok kısa süre içinde bitirilmek amacıyla sUrdürülmektedir." Böylece baş gösteren güçlükler ve bu inanılmaz organizasyon beceriksizliği sonucunda bugün elimizde çürük, paslı üçbeş tramvay kalmıştır. Bu arada Onur Orhon'un başvurusuna, tETT Genel Müdürlüğü'nden gelen şu cevap da ibret vericidir: "Taşıt MUzesi olarak kurulmuş ve ücretli ziyaretlere açık tutulmuş iken aynı yerin itfaiye ile paylaşılmasından sonra müze, ziyaret özelliğini ve rağbetini yitirmiş ve 22 Ocak 1984 larih ve 18289 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'özel Müzeler ve Denetimleri' hakkındakj yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile bu yönetmeliğin getirdiği yasal işlemler için idaremizce Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvunıda bulunularak anılan değerlerin müzelere devri önerilmiş ve bu yazışmalar sonucu alınan cevapta anılan eserlerin daha çok teknolojiyi ilgilendiren eserler olmakla bakanlığın ana konuları içine girmediği bildirilmiş olup, idaremizce 2863 sayılı kanun gereği koleksiyon işlemlerinin yaptırılması gerektiği bildirilmiş ve işletmemizce halen buna ilişkin çalışmalar sürdürülmekte ve sonuçta anılan yerin müze olarak ziyarete açılması mümkün olamamaktadır." Şu anda eskiden müze olan depoda kaunış biri hurda dört cereyanh, iki atlı tramvay, Uç tünel vagonu bir ray taşıma ve üç tuz dökme, iki kar temizleme aracı çürümektedir. Müzedeki maketler ve aralarında 13 eski Cumhuriyet cildi bulunan kitaplar ise tETT'nin Tünel'deki kitaplığına devredilmiştir. Beyoğlu'nda yeniden tramvay işletilmesi kararının, bu müzenin yüz kızartıcı durumuna son vermek için yeni bir neden yarattığına, Taşıt Müzesi'nin artık bize yakışır bir düzeye getirilip şehrimize yeniden kazandınlmasının gerektiğine inanmaktayız. D Ellılı yıllarda lstanbul'da tramvay İETT'mn "138" numarası, yükünü tutmuş, Fatıh'e doğru yol alıyor Solda ıse, bugün Kadıköy Ittaıyesı'nin yer aldıflı Söğutluçeşme'dekı eski İETT ' Taşıt Müzesi" bahçesınde yok olmayı bekleyen 131" numara, artık hıç de müzelere layık bir taşıt görünumunde degıl 12