08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bundan tam beş yıl önce, uyanık bir bekçi, Mustafa Şenel, Frig mezarlarını kaçakçıların elinden kurtarmasaydı, Kral Midas'ın hazinesi, şimdi New York'ta, Metropolitan Sanat Müzesi'nde olacaktı. Özgen Acar / NEW YORK ğer her scy hayal elligı gibi gitscydi, Siileymun Donmc/, bııgun öleki mcslcktaşları gibi, 'saygıdeğer' bir ınilyarderdi. Frig Kralı Midas gibi, hcr dokunduğu belki altın olınayacaktı; ama Kral Midas'ın allınları ilc 'krallar gibi' yaşayacaklı Sülcynıan Dönmez. F.ğer bekçi Mustafa $enel devreye girip tarih soygununu Antalya Müzesi'ne zanıanında habcr vermeseydi, son 10 yılda Anadolu'da bulunmuş arkeolojik eserlerin en önemlileri, bııyük bir olasılıkla New York Mclropolitan Sanal Müzesi'nin depolarına ula:>mış olacaklı. Dönmez, Antalya'ya baglı Elmalı ilçesinin Bayındır köyündendi. Nisan 1984'tc bıı köyde bulunan ve 1.9(X)gumuş anlik sikkedcn oluşan "Yü/yılın Del'inesi"nden arta kalaıı beşon sikkeyi pazarlayıp "antika" işinin tadını aldığı söyleniyordu. Köyün yakınında Çagıllcmeller yöresindeki taş yığma tepecikler, u/un bir süredir Donmcz'iıı dikkalini çekiyordu. "Yüzyı Kral Midas'ın hazineleri lın Definesi"nin bulunduğu ycre "kuş uçuşu" bin metre ıı/aklıktaki bu tepecikler, sanki köylülerin tarla temi/liğinden çıkardıkları moloz yığınlarını andırıyordu. Oysa, yanına gidildiğinde, 3545 metre çapında vc 45 metre yüksckliğinde olan bu tepeciklerdeki taşlann her biri yaklaşık bir çimento lorbası ağırlığındaydı. Bekçi Şenel, tam beş yıl önce, yinc böyle kasım ayı sonlanna rastlayan bir gün (29 kasım) Çağıltemeller yöresinde dolaşırken yığıntı taşlann yanından bir kişinin telaş içinde kaçtığını gördü. Peşine düştüğünde izini kaybetmişti. Önüneçıkan ilk köylüden, kaçanın kinıligini ögrendi. Süleyman Dönmez'di bu kişi... Bekçi Şenel, Antalya Müzesi'ne durumu bildirdiğinde, Dönmez'in milyarderlik hayallerini yıkıyor ve Anadolu tarihinin bilinnıezliğinde önemli bir yapragı aralayacak adımı da atmış oluyordıı. Oörtlük'ıın kazıdaki yardımcılarından arkeolog Harıın Ta^kıran (soyadının gercğini yerine getirircesine), yaptığı çalışma hakkında, "Yıgma laş lıımıılıislerin nasıl bir sonuç vereccftinl hiç kimse bilmiyordu. Bütiin gozler üzerimizdeydi; 23 lıafta geçmesine karşın hiçbir ize rastlayamamıştık. Umullarımı/ yava^ ygvaş tükeniyordu. Mhayet bir gıin topraklan fışkırırcusınu dikilen 12 demir çubuk bi/.i rahallat(ı. Arlık, larihin yeni bir sayfasını acacagımm anlamışlık..." diyordu. Ayrıca, VMp üzgiir, Cihan Tibet, Zehra Ta$kıran, Abdurrahman Özkan, ve tbrahim Bozova'nın da yer aldığı, Antalya Müzesi'nin arkeolog ve restoratörlerinden oluşan kazı heyetinin başkanı Dörtlük, bundan sonraki gelişmeleri şöyle özetledi: "Tepeyi dörl bölüme böldiik. Bir dilimln laşlarının temi/ligini bitirip merkczde daha derine dogru ka/ıyı genişlelip doğal lopraga indigimi/dr, bir krcnıasyon (ölü yakma) çukuru ile karşılaştık. Bu çukuru ikinci bir yanık kuşak çevreliyordu ve bol miktarda, keramik parcaları, 46 adel demir ok ucu, 2 mızrak ucu, kabzası altın kabaralı demir hançer, biiyiik bir kazana ait milolojik Grifon başları, (dinsvl lörenlerdc hadım rahiplerce kullanıldıgı sanılan) çok ba<flı simgesel falloslar, çe^illi ta$lar, koşunıla ilgili demir parçalar, yanık incir ve badeın gibi meyveler, ölü ile birlikte kurban edilen yanık hayvan kemik ve dlşleri bulduk." Kazının "döıt dörtlük" olması amacıyla kolları sıvayan Muze Müdürü Kayhan Dörtlük, çıkan toprağı atmayıp çuvallara doldurup daha titiz bir yıkama ve temizleme için 120 km. öte Anadolu arkeolojisinde son 10 yılın en güzel yapıtları E Gumuş Fıbulalar. Bir çeşıt çengellı ığne ya da toka olan bu fıbulalardan 9'u gumüşten, 10'u bronzdan, 19 adedı (D) tumulüsunde bulundu. Antalya Müze Müdüru Kayhan Dörtlük bu fibulaları kullanarak ıpuçları elde ettı dcki ınü/csine taşıtıyordu. ölü hediyeleri ne yazık ki kuvvetli ateşin etkisiyle yok olmuş ya da zarar görmüştü. Eserlcrin o andaki durutıiu hakkında müzenin konservatörü Bayan Azize Özgür, "Çok dikkatli çalışmak zorundaydık. En ufak bir dikkatsizlik halinde bulunlular (oz gibi dagılabilirdi" diyor. Dortluk, "Yıkama ve eleme sırasında topragın içinde loplam 218 |>ram agırlıgında, tümıiyle erimiş ve biçimini yilirmiş altın, elektron ve giimii$ parçalar bulundu. Saftlam ele geçen bir aslan ba$ı ignenin 2.1 gram, bir ördek başının Ise 3.5 gram oldugu düjünülürse, yangında ne kadar çok altın, elektron, giimüş eserin erimiş oldufiu anlaşılır" diye ekliyor. Işin a.iıl ilginç yanı, dörtlük vc meslektaşlarını daha da çok heyecanlandıran, buluntuların kimligiydi. ÇünkU bunlar tipik Frig cscrleriydi. Frigler daha çok Sakarya ve Kızılırmak nehirleri arasında yaşamışlardı. Başkentleri Ankara'nın yanındaki Gordion'du. Friglerin Akdcniz'e yakın Elmalı'nın bu iç ovasında ne işleri vardı? tlk yılın deneyimiyle ekip (C) tümülüsünün hemen bitişiğindcki (D) tümülüsü kazısını 1987'de gerçekleştirdi. Dörtlük ve arkadaşları biraz umutsuzdular. ÇUnkU tarihin çeşitli dönemlerinde Süleyman Dönmez gibi "antika avcılan" beş metre yüksekliğindeki bu tepenin üstünden 3.5 metre kadar aşağıya doğru inmişlerdi. Yine bir "ölü yakma çukuru"na rastlamayı bekleyen ekip, ahşap direkler Uzerinde 16 duran, ancak çökmüş bir "mezar odası" ile karşılaştı. Bundan sonra "adeta tırnakla sürdürülen " kazı ile ilgili gözlemini Dörtlük, "Çukurun kuzeyinde, kemlklerle hediyelerin dagılımına göre ölü, her iki ueu demir parçalı ahşap bir klineye (divan) ba$ı doguya geleeek biçimde yatınlmıştı. Aneak sonradan ahşap hölmenin çürüyerek göçmesi sonucu iskelet parçalanmış ve dagılmıştı" diye anlatıyor. Ote yandan Taşkıran, mezar odasında, sağa sola saçılmış eserler hakkında, "Sanki iskelet, birgumüş ustasının atölyesine düşmüş gibiydi" diyecekti. Dörtlük, (D) mezarının buluntularını, "lskeletin belinde inanılmaz bir saglamlık ve güzellikle gümüş bir kemer, 10 bronz ve 9 gümüş fibula(çenKelli igne)boga başlı 2bronz küçük kazan.çevrede gümüs at gögüslükleri, koşumla ilgili gümüş eşya, demir at gemleri, bol sayıda gümüş plaka ve kaplaına parçalar, ezilmiş iki kulplu büyük bir kazan, bir başka gümüş kemer, bronz taşlar" diye özetledi. tşin ilgi çeken bir başka yanı ise bu eserlerin hepsinin de Frig sanatının saraylara özgtin tipik örnekleri oluşuydu. Dörtlük ve ekibi, (C) mezarında kendi kendilerine sordukları "Frlglerin Elmalı'da ne işleri var?" sorusuna, (D) buluntuları ile yeni soruları eklediler. Birinde ölü yakılmış, birinde ölü gömülmüştü. Niye? Friglerin en büyük kralı Midas'a ait olduğu söylenen AnkaraGordion yakınındaki ünlü mezarda, pek çok bronz ve ahşap eser çıkmıştı;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle