Katalog

lostlarımızla birlikte olduğumuz zamanlar )işiriyorum. Bir süredir giriştiğimiz zayıflana kampanyası da etkili oluyor... FOTO R O M A N O KU R Bir şllr dökümü DAN • Şimdilerde bir söylenti var: Deniyor ci, eğer Boğaziçi universitesi Arda Denkel'e çoktan hakettiği profesörlük cadrosunu vermeyecek olursa istifa 'dip bir aşevi açacak. Doğru mu? • llle de profesör olacağım diye bir psikoz çinde değilim clbette. Ama profesörlük yaım geldiği halde hâlâ yardımcı doçent maaı almak, beni biraz istismar edildiğim ;anısınagötürüyor. Bu kanı, nedense insanı ok içten yaralıyor. Doğrusu istifa etmeyi çok lüşündüm. Henüz kesin bir karara yarabilniş değilim. Ama istifa ettiğim takdirde, bir ışevi gerçekten açabilirim. Bence çok güzel )ir uğraş olur. • İstifa etmeyi düşündüğünüzü Iğrenen bir Boğaziçi Universitesi >öneticisinin, "İstifa edebilirsin, ama •akın öyle ansiklopedilerde falan vlışma" dediğini duydum. Bu >erçekten oldu mu? • Efendim, isim zikretmeyeceğim, ama "tslf • ednandı dikkat edin, yayıncılar rizi isismar etmesiıı. Onlan y l tar ym da udatalık yetytMn; daha iyi olur dk M dn Içlıı" diyenler gerçekten oldu. Mımmmm! Çok güzele benziyor Şairler Şiirter köşesi, Dergl'nln 16. sayısında 1 Hazlran 1986'da yayına başlamıştı. 9 Ağustos 1987'ye dek geçen 61 sayılık aurede 237 şalrin, 334 şiirinin yayımlandığını Nlmlyordunuz. Ben de bilmlyordum. "Okurden" bölümlerinde bu köşeye geien olumlu eleştlriler, benim merakımla da btrieştnce bu sonuçlar ortaya çıktı. 174 şalrden bir şllr yayımlanırken, 43 aairden lki, 11 şalrden üç, 5 şairden dört, 3 şairden beş, 1 şairden de altı şllr yayımlandı. En çok şllrie, 6 şttrte Kemal Gunduzalp İlk sırayı alırken, onu 5 şilrie Huseyin Dllmen, Ahmet Çuhacı ve Nihat Kumser, 4 şilrie Bozan Yaman, Mehmet Selçuk, llhan Büyükcebecl, Ahmet Uysal ve Asım Gönen Izllyordu. 4 de yabancı şalrin şiirierinln yayımlandığı bu sürede, İlk kez Iklnci şllri yayımlayan Mehmet Yaşın olurken, üçüncusu yayımlanan Mehmet özkan, dörduncüsü yayımlanan Bozan Yaman, beainclsi yayımlanan Huseyin Dllmen, albncı&ı da Kemal Gunduzalp oluyordu. Bu 61 sayılık sürede, her sayıda ortalama 5,5 şllr yayımlandı. 5.4.1987 tarihll Dergl'nln 59, Şairler Şilrier'In 44. sayısında "Beklerken" başlıklı şllr, şalrinln adı olmaksızın yayımlanırken, Muzaffer KaJe'nin "Gul Sırası" başlıklı şllri Dergl'nln 64. sayısında yayımlandığı halde, 70. sayıda yine aynı başlıkla, ama dlzelerinde blrtakım değlşlkliklerie (bu durum beHrtilmekslzln) yeniden yayımlandı... 1 yılı aşkın sürede yayımlanan bunca güzel, nice Şairler Şlirier"e. "şairler"e, "sllrler"e... NİHAT KUMSER/Ankara 'Bugün kendi iniversitemizde birer nisafir konumundayız. İğretim üyelerinin genel »ıkıntısı yanında toğaziçl'nde elsefecilerin sıkıntısı laha da büyük." »Sizi üniversiteden aynlmayı düşünecek iuruma getiren koşullar neler? • Vallahi Boğaziçi Universitesi genelde iyi )ir ycrdir. Burada felsefeye ve bilime elverişi bir ortam vardır, daha iyisi de yaratılabilir. akat biz sanki uzun bir süredir buranın do;al yaşamını yaşamıyoruz da bize sağlanan >ir yaşamı sürdUrüyoruz. Boğaziçi'nde bir ölUde başka bir üniversiteyi yaşar gibiyiz. Çün:ü yöneticilerimiz başka bir Üniversiteden geirildiler. Gelirken de kendi tarzlanm getirliler. Baa arkadaşlar bunu, "lşgal altındayız" eklinde yorumlamışlardı. Benim kanım ise, mgün kendi üniversitemizde birer misafir kolumunda olduğumuz. öğretim üyelerinin geıel sıkıntısı yanında bugün Boğaziçi'nde felefecilerin sıkıntısı daha da büyük. Bir bölünUn varlığının gerekli kıldığı kadrolar bile veilmemiş. örneğin bizde doçent kadrosu yokur. lki doçent beş buçuk yıldır yardımcı do*nt maaşıyla geçiniriz. Bunun nedeni, felseenin vazgeçilebilir görülmcsidir. Bu görüşe ahip insanlar açısından bir felsefe bölümülün bulunması da 'dostlar alışveriste görsün' ;abilinden bir şey. Kendim için de şöyle düünüyorum: Devlet bursuyla okuyup Ulkeme >ldukça pahalıya mal oldum. Mecburi hiznetimi tamamladım, ama daha otuz yıl hiznet verebilirim. Fakat yine devlet açısından elsefeye ve öğretim üyelerine karşı öylesine )ir umursamazlık var ki. Adeta kimse benlen bu hizmeti almayı istemiyor, duşünmü'or bile. • Üniversitenizi bir yana bırakırsak, r Ama karşımdakı şu gözluklü şişman böyle yalamrken, nasıl rahat yerim bu dondurmayı?.. Plaflar ve insanlar Cumhuriyet gazetesinln beş yıllık okuru olarak, hlç eleştlri mektubu göndermeyi düşunmedlm. Çünkü dlyecek sözüm yok. Ama takdlr edersiniz ki, Cumhuriyet DERGİ'nin belki de göreli olarak yeni olduğundan iyiliği ya da kötülüğü, ekslkllkleri tartışma konusu... Işte, DERGİ'nin en güzel olma çabasında tuzumuz olsun dlye bu mektubu yazdım. Aslında, tüm eleştlrimi şu noktada toplamam mümkün: DERGİ'de, ülkemlzde pek az insanın hobisi olabilen konulara genlş yer verillyor. örneğin, "Karaya vuran plajlar" yazısını sizce kaç okur, okuma ihtiyacı hissedecektir?.. Ya da "Imroz" ile Ilgill yazıyı... Oysa, Süleyman Demirel röportajı mutlaka okunacaktır; Avni Arbaş röportajı da öyle... Bir dergi, kendlsine konu yasağı koymaz elbette. Her konu yazılabilir. Benim anlatmaya çalıştığım, DERGİ'de, kendi yazıp kendlsi okuyan aydın durumuna düşmeme yolundakı özenin yeterll olmaması. Testleri gereksiz bulanların flkirierine katılmıyorum. Testler sayesinde, kendlmlz üzerinde düşünme olanağı buluyoruz. Testler sayesinde, kendlmlz üzerinde düşünme olanağı buluyoruz. Testlere süreklilik kazandırmak bence iyi olur. "Şairler, Şiirler" köşesinin her hafta ağzımızda bıraktığı 'yarım tat' hep sürmeli. Diyecek sözümüz yok. Saygılar. Elımin lersiyle bı çarparım, Tarlabaşı gıbi dümdüz olursun valla!.. Gil şuradan dondurma al kendıne. elsefe çahşmalarınız ne durumda? • Şimdilerde Ingilizce bir kitap yaayomm. iugüne kadar yurtdısında yalnızca makaleerim yayımlandı. Varlık ve anlam felsefeleri Janlarında oluştunnaya çalıştığım düşünceeri sistemli bir bütun halinde toplama aşanasına geldiğimi dUşünüyonım. Kiubın ilk nüsveddelerini çıkarmış durumdayım. Herıalde 12 yılımı daha alacak. Ama tabii üni'ersiteden aynlmak zorunda kalırsam, kita>ı daha kısa bir sürede tamamlayabilirim. D htanbul Anakent Belediye Başkanı Dalan. (Fotoğraflar: NİHAT HALICI) SEFAHAT LÖBÜK/Antalya 7 ¥