Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sultanahmet Camisi rengini buldu İstanbul'a kişiliğini veren görüntünün ayrılmaz bir parçası olan Sultanahmet Camisi'nin, 1883'deki onanm sırasında maviliğinden pek çok şey kaybettiğini bugüne dek kimse bilmiyordu. Yabancılann "Mavl Cami" dly* adlandırdıklan Sultanahmst CamM'nln arastası (solda). halyan mimar Fossatl'nln 1883'teM llk köklü onanmı sırasında çalısan ustanın ana kubb* suslemelcri arasındakl Imzaaı (sağda). 1973 yılından bu yana, yenidan onanlmakta olan ana kubbe süstanaleri koyu neftl yesll n»nk t«mizl«n«n»k llk blçlmlne, acık mavlye donüstürulüyor. Cami Ibadata kapatılmadıflı Içln, Vakıf Insaat A.Ş.'nln yürüttüğü onanm çalışmaları 1988 yılına kadar sürecok. yen Erol Çetin, bu tür yapıların yüzyılda bir köklü onanm geçinnesi gerektiğini, çünkü deprem gibi doğal nedenlerden çatlakların oluşabileceğini sözlerine ekliyor. Sultanahmet camisinin restorasyon çalışmalarını, aralarında taş işçileri, sıvacılar, kalemkârlar ile sedefkârlann da bulunduğu 65 kişi sürdürüyor. Bezeme, hat, alçı ve pencere vitraylannın yapımı, Anıtlar Yttksck Kurulu'nun onayladığı projelere göre yapılırken, ayet yazılan, Mimar Sinan Universi.esi öğretim üyelerinden hattat Mahmut Ünlü, bezemelerin bakımı ise, Geleneksel Türk Sanatları öğretim Uyesi Tahsin Aykutalp'in sorumluluğu altında. "Bezemelerde, renk ve desenlerin orijinallerini yer yer rahat eleştiri yapılabilmesi için, numune olarak bıraktık" diyen Erol Çetin, yaptıkları çalışmaları şöyle özetliyor: "Ana kubbeyi taşıyan fil ayakları iızerindeki mukarnaslı bölümler, orijinaline göre duzeltilmiştir. A\nca halen mevcut «Imayan, daha sonra yapılmış, devrinden uzak pencere vitraylan, Yiıksek Anıtlar Kurulu'nun onayladığı bir proieye gore degiştirilmektedir. Bu arada bozuk ve tehlike arzeden elektrik tesisatı da yenilenmektedir." Bizans döneminde 100 bin metre karelik bir alan Uzerinde kurulu olan ve "Biiyük Saray" adıyla anılan yapıların yıkıntılarının temel kazılarını etkilemesi nedeniyle, klasik külliye özelliğini taşımayan Sultanahmet Külliyesi'nin günUmüze gelen parçalarından, Arasta'nın onanmını da Üstlenen projenin 1988 yılı sonuna kadar bifırilmesi düşünülüyor. 1973 yılında başlayan restorasyon calışmalarının bugüne kadar uzamasını, verilen ödenek ile kullanılan eleman ve malzeme teminindeki zorluklara bağlayan Erol Çetin, sözlerini şöyle noktalamakta: "Cami ibadete kapatılmadıgı için, bölüm bölüm yapdan çalışmalar, restorasyonun uzama nedenlerinden birisidir. 1988 yılı sonunda, cami ve külliyedeki çalışmalar orijinaline uygun olarak bitirilecektir." ( 1 Cem Hamuloğlu S ultan I. Ahmed, "Ayasofya'yı gölgeleyccck bir cami yapüsın" buyruğunu verdiğinde, Mitnar Sedefkftr Mchmed AJa, tarihte pek az sanatçının üstlendiği bir sorumlulukla yüz yüze kalmıştı. Bu sorumluluk, Haluk Y. Şehsuvaroglu'nun ifadesiyle, "Mehmed Aga, mıısikişinaslıkta, sedefkftrlıkta ve mimarlıkta tanınmış bir sanatkârdı. Talihi onu Ayasofya'nın karşısında ve Sinan kubbeleriyle süslenmiş bir şehirde, çetin bir imühana çekiyordu" şeklinde özetlenebilirdi. 1883 yılında halyan mimar Fossati'nin, yaptığı restorasyon çalışmaları sırasında, aok mavi zemın koyu neftı yeşile dönüştüri'.ürken, beyaz yazıların yerini de altın varak almıştı. Bu değişimi gerçekleştiren Rum usta ise, kubbe kasnağındaki süslemelerin içine uygun bir biçimde adını yazarak 1883 tarihini dUşmeyi de ihmal etmemişti. 1973'ten beri Sultanahmet camisinin restorasyon çalışmalarını üstlenen, Vakıflar Genel MüdUrlıigiı teknik elemanlanndan Mimar Erol Çetin, "Fossati, restorasyon çalışmalan sırasında maalesef ayet yazılan ile orijinal bezemeleri, gerek renk gerek desen olarak, kendi zevkine göre degiştirmiş. Bugunkü bezemeler, 17. yiizyıl bezemelerinin çok kotii birer kopyası durumundadır" diyerek konuşmasını şöyle sürdürüyor: "lskele kurup biiyük kubbeye ulaştıgımızda, sıva raspasının altındaki bezeme deseninin renkleri ile, ayet yazılarının degiştirildigini gozledik. Kolograf çekerek tespit ettik. Halen ana kubbe kusak yazısı ile ana kubbenin oturdu&u pandantif, yani Aslan GöğsU'ndeki yazıîar yeşil zemin üzerine altın varakla yazılı. Halbuki yaptığımız araştırmalar, soz konusu yazılann zemininin mavi, harflerin ise beyaz olduğunu gösterdi." Sultanahmet camisinin 24 metre çapında ve 43 metre yüksekliğindeki kubbesinin 'harap' olduğunu söyleyen Erol Çetin, "Vakıflar, durup dururken camilerin iç bezemeleriyle uğraşmaz," diyor ve ekliyor: "Ancak sıvalann dökülmesi, gerek kullanım gerekse estetik bakımdan cirkin duruyordu. Aşağıdan bakıldıgında, hasarsız görünen ana kubbe, yakınına gidildiginde çok harap1 tı." Sultanahmet camisinin ana kubbesine çıkıldığında, restoratörleri bir sUrpriz bekliyordu; çUnkü ana kubbe catlaktı. "Ana kubbe, raspası altında tespit ettigimiz çatlaklar, kendi malzemesiyle dikiş yapdarak düzeltildi" di Sedefkâr Mehmed Ağa'nın yaralıcılığı, belki Ayasofya'yı gölgeleyemedi; ancak zarif üslubuyla, "Mayi Cami" diye anılan Sultanahmet camisini yarattı. tçinde yer alan ve döneminin 'şaheseri' olarak nitelenen 21 bin mavibeyaz Iznik çinisi ve 260 yuvarlak kemerli pencereden giren ışığın uyumlu dağılımıyla çok özel bir aydınhğa sahip olan Sultanahmet camisi, ayrıca Haluk Y. Şehsuvaroğlu'nun, "Sultanahmet Camisinin 6 minaresinin tenazuru yalnız Sultanahmet manzumeslnin ahenk ve güzelliğini degil, Jstanbul panoramasının da şahane bir parçasını leşkil eder," diyerek anlatttğı minareleriyle, istanbul'a kişiliğini veren siluetin ayrılmaz bir parçası olmuştu. "1181 yük 2944 akçeye mal olan" Sultanahmet camisi, 7 yıllık bir çalışma sonucu, 1616 yılında tamamlanmıştı. tlk köklü onanmı 1883'te, ttalyan rnimar Fossati'nin eliyle gören caminin, maviliğinden pek çok şeyi, bu onanm sırasında kaybettiğini ise, bugüne dek, kimse bilmiyordu. ÇünkU gerek ana kubbedeki süslemelerin, renk ve deseninin gerekse caminin çeşitli yerj lerindeki ayet yazılarının açık mavi zemini üzerine beyaz harflerle yazılı olduğunu, kimse farkedemezdi. 15