Katalog

HAFTADAN HAFTAYA Mehmed Kemal Otomobil uçar gelir diyorlar Otomobıl, kamyon, mınıbus, otobus, TIR, daha bılmem ne motorlu araç Buyuk Çekmece'den E5 karayoluna gırdık Levent'e kadar ne kılometre ederse o kadar araç, taşıt yolu doldurmuş Doldurmuş da değıl kaplamış, bırı azıcık kımıldıyor, ötekı ardından oraya gınyor Hele kımı açıkgözler var, onlar her boşluktan yararlanarak otekının onune geçme çabasında Ne oluyor sankı9 Bırkaç adımlık bır yer kazandın da ne oldu? Gene bır yere gelıp, tıkanıp kalıyorsun> Bızde trafık mı yok dıyelım, taşıtların geçeceğı yol mu az, bılemıyorum Batıda çok gördum, böyle bızım kadar, hatta bızden daha dar yollardan arabalar kayıp gıdıyorlar, kımse kımsenın hakkını yemıyor, yolunu kesmıyor, bırkaç metrelık aralık ıçın şerıtten şerıde atlamıyor Otomobılı, yanı motorlu taşıtlan alıyoruz, yapıyoruz da ama kulturunu alamamışız Oyle sanıyorum, bu bır surme sorunu değıl, bır bılme sorunu Alıyoruz, ama bılmıyoruz Bır italyan yazarı, "Ama çok fazla otomobıl olsa da burası benlm yurdum" dıyor Evet, bızde de okumuştum, istanbul'da gunde 375 araba trafığe çıkıyormuş Çıkıyor da ne oluyor, o da tıkanıyor, oksurur aksırır gıbı yollarda kalıyor Yenı bır model dıye, "Buyurun efendım, sız one geçın" demıyorlar Otomobil sanayıı kurulsun mu kurulmasın mı tartışmalarının olduğu yıldı, bundan 1516 yıl once Bır toplantıya katılmıştım Bızım solcular otomobıl endustrısının kurulmasına karşıydılar Genç sermayecıler kurulsun ıstıyoriardı Iş oyle bır yere geldı kızıştı kı, Koç Holdıng'den Can Kıraç mı ötekı Kıraç mı fırladı "Beyler", dedı, "boşuna çenenızıyormayın, otomobıl endustrısı kurulacak, er geç kurulacaktır Ancak ben sızlere şımdıden bırer otomobıl muştensı olarak bakıyorum Çunku kuyruğa gırecek ve otomobıl ısteyeceksınız " Gerçekten dedıklerı de oldu, solcu arkadaşlardan çoğu otomobıl almada sıra ıçın gazetecılerden torpıl aradılar Çunku Koç, o yıllarda gazetecılere öncelık tanımıştı Benım otomobıle hıç merakım olmadı Içkı ıçıyorum, ıçkılı de otomobıl kullanmanın ne denlı tehlıkelı oldugunu bılıyorum Otomobılım olsun dıye hıç ozenmedım Y&lnız otomobıl sahıbı oldum, oykusunu anlatayım Çalıştığım gazetede herkes taksıtle otomobıl alıyordu Patron, otomobıl alanların parasını peşın öduyor, sonra azar azar maaşlarından kesıyordu Bunu bır gun hane halkına anlattım "Aman ne olur, taksıtle ıse bız de bır tane alalım " demezler mı? Öylesıne bastırdılar, oylesıne dalıma bındıler kı bır tane de bız aldık Yalnız evde hıç suren yok Kuçuk kızımız oğrenecek, bızı ordan oraya goturecek, ama ehlıyet almak ıçın yaşı yetmıyor Hele aldık ya, surmede de bır çaresı bulunur Alışmamış kışılerın bır gorgusuzluğu vardır Bu, bıze de sıçradı Arabayı gazeteden bır şoför arkadaş aldı, getırdı, kapının önune koydu Herkesın arabası gıbı, bızımkı de kapıda duruyor Akşam oldu, yattık, benı arada bır uyku tutmuyor Kalkıyorum, pencereye gelıyorum, araba yerınde duruyor mu dıye bakıyorum O zamanın parası ıle 65 bın lıra vermışız Bır daıre parası Bırı çalar götururse ne yaparız? Hem daha taksıtlennı bıle odememışız Kalkıp bakıyorum, araba yerınde duruyor, 'oh' deyıp yatıyorum Gene kalkıyorum, bakıyorum, yenıden 'oh' dıyorum Araba ılk gunlerde başa bela oldu Sonra alıstık, baktığımız yok Hatta ufak tefek çarpma, çarpışmalara bıle aldırdığımız yok Tartışmaya değmez, verırız uç beş kuruş yaptırırız Sonra kızım ehlıyet de aldı, surmeyı de oğrendı, epeyce sefasını da surduk Dıyeceğım otomobıl de bır hastalık Nıce arkadaşım var kı arabasız edemezler Şurdan şuraya gıdecekler, arabasız adım atmazlar Bır de bırkaç yılda bır arabayı değıştırme, eskısını okutup yenısı alma var Onda da uzman oluyorsunuz Alıyorsunuz, satıyorsunuz, ışlemı var, yaptınyorsunuz Ben olsam dayanamam, of be! Ama keyıf duyuyorlar Bır gazetecı arkadaş, "Arabayı bırkaç yılda bır değıştırmezsen onarım parasına dayanamazsın"öerö\ Eh, bakın E5 karayolu tıkanıklığından nerelere geldık Araba sevdası bu onun sevdalılığını da Recaızade Mahmut Ekrem Bey, yıllarca once yazmamış mı? Gene cahıllığımıze verenler çıkmasın, onun arabası yaylı ıdı \Z SAİRLER SİİRLER Başlangıç Dönüyor Avucumda t Ses ve ölüm yaşam bıtebılır olume senlebılır aşk çıçeklerı, kemıklere bezenmış bır gozyaşı meleğı gulsun dıye yıtınlen ne çok şeyı ah olgun ansıyabılır, "bırı' gıttıkten sonra yazık gok ışığı kanatlanna saplı gun bıtırvı geceye ağlayan kuş /solabılır açık ve derınden erıyebılır soluğu olgun kederl rengı donebılır buluta senlebılır ay ışığı, geçmışten solgun ve sonukayrılır yaklaşır, derın bır yerde yoklar denızınden sıyrılabılır unutulmuş soylenmemış o ılkyaz gecesının son şıırınden anılar suzulup yuzume vurur AHMET ÖZBEK "insanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık bile başka Insanların varlığı blllndikçe bir anlama kavuşuyor." Boyle dıyordu bır yazısında geçen yıl yıtırdığımız Şaır Edip Cansever. Cansever'ın son yapıtı "Oteller Kenti" ölumunden bır yıl önce yayımlanmıştı Şımdı ölumunden bır yıl sonraysa Cansever'ın dergılerde kalan son şıırlerı, ustunde çalışmakta olduğu "İkl Ada" adlı uzun şıırının bıtmış bolumlen, yaşamını anlatan yazıları, şıınmızın gelışımı konusundakı denemelerı, Konuşmaları, 1954 yılından ben sanatı ve yapıtları uzerınde yazılan eleştırı ve ıncelemelerden seçmeler "Gül Dönüyor Avucumda" başlığı altında yayımlandı Kıtapta ıncelemesı, yazıları, konuşmaları bulunar, yazarlar ıse şunlar Fusun Akatlı, Erdoğan Albayrak, Adnan Benk, Salâh Birsel, Asım Bezlrci, Huseyin Conturk, Mehmet H. Doğan, Refik Durbaş, Metin Eloğlu, Selim lleri, C. Atuf Kansu, Sezai Karakoç, Nuran Kutlu, Ahmet Oktay, Mustafa Öneş, Erdal öz, Veclhl Timuroğlu, Güven Turan, Tomris Uyar, S. Kemal Yetkin ve Tahsin Yucel. Edıp Cansever'ın kıtaplarının yanı başına konacak, onun şıırhnı ve dunyasını tamamlayan bır çalışma "Gul Dönüyor Avucumda." D Israrlı bır alarmdır dudaklarına perçınlenen sessızlık Turkunde nobete duran haykırış ve şıırınde tavlanan sozcukler toprağın kıpırdanışına bır selamdır Surgun verır yenılgının çatlaklanndan umudun altın sarısı başakları sanırsın zamanıdır yuzunu ayışığına donmenın ve sularda boğmanın harman yerınde boyun eğer kımlıklerı Dort bır yanın sarmaşık sanırsın kolların uzanır hasret bulutlarına oysa dupduru bır mavılıktır gozledığın fırtınalara uzak mı uzah gun ışığı uykudadır nâıa donup gecenın koynuna gıresın gelır MURAT TIKIROĞLU Sevgilin naif bir rı^^âr Gece, yaralı bır guvercın közunu saklamıs ayazın olgun sarı gozlerınde Naıf bır ruzgâr kur , JŞ ıslak kanatlarını goğsunde savrulmuş fesleğen r Gun vuracak daglara r 'orken bu şıır ah çıkabılse^dı taze tnprık kokusunda çıy duşmuş bır sabana ILHAN BUYUKCEBECI sevmelerın zamanı yok gerekçe arama kendıne hangı eylul aklımıza getırır hangı renkte sevmelere eşanlani orselenmış yureklere su verır sevmelerın zamanı yok geçtık anıları acıları tetıkte bır tunelde ansızın bol guvercın ışık selı kardelen saltanatı uçuk pembe huzunlerle goverır olmek gıbı yaşayarak yenıden sevmelerın zamanı yok MEHMET SELÇUK Sevmelerin zamanı yok Sonra anlatınm... Anlatırım bır gun uzundur hıkaytsı Ozlemışım oylesıne çok oldu ıçlenmeyelı Kuskun bır akşam uzerı dalıp gıtmeyı acılara Sonra anlatınm, eskıyen o sesı ve çuruyup kuflenmeyı, bır gun anlatınm ÇETİN BOĞA 20