Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
den. bunların Jorge Luis Borjşes'in öykülerinde Latin Amerika'ya özgü bır biçimde yeniden dcğerlendirilişine; ormanların ve dağların sözlü destansı geleneklerinden Gabriel Garcia Marquez'in modern anlatısal destanlarına; eski Maya'ların ve Quechua'ların güneş kentlerinden çağdaş Meksikalı ressanı Rufino Tamayo'nun kosmik figürlerine; Sor Juana lnis de la Cruz'dan Gabriela Mistral'a kadar Latin Amerika kUltürU kesintisiz bir canlılığı korumuştur. Bu süreklilik, siyasi hayatımızdaki kopukluklarla tam bir karşıtlık içindedir Şimdi hiç de şaşırmaksızın görüyoruz ki, siyasi ve sosyoekonomik modellerimizin çoğu bugünkü bunalımın ağırhklan karşısında çöküp gitmiş, buna karşıhk en büyük ciddiyet, en büyük özgürlük, ama aynı zamanda en büyük coşkuyla yaptıgımız ışler ayakta kalmıştır: Kültürel ürünlerımiz, romanlarımız, şiirlerimiz, resimlerimiz, fılmlerimiz, oyunlarımız, bestelerimiz, denemelerimiz ve bunların yanı sıra bir yaşama tarzı, bir yemek pişitme tarzı, bir sevme biçımi, bir anımsayış biçimi; çünkü bütün bunlar kültürdür ve Ispanyol filozof Jos* Ortegaj Gasset'e göre kültür "hayat karçısındaki tutıunların bir büIUnU"dUr. Sürekliliğiyle öne çıkan, kendi ayakları üstünde duran ve kalkınma modellerimizin genelleştirılmiş bunalımına direnen Latin Amerika kültürü, bız Latin Amerikahlara ve hiç kuşkusuz Latin Amerika üstüne kapsamlı ve kavratıcı bir biçimde yazmak isteyenlere çok önemli bir şeyi anımsatmaktadır: Latin Amerika çokkülturlü ve çokbudunlu bir bölgedir. Bağrında çok çeşith gelenekleri barındırmaktadır. Ve bu geleneklerden, varlığımıza uygun kalkınma modellerini çıkarabilmeliyiz, lster dışardan ahnmış olsun, ister tümden yerli olsun, tek bir çözüme saplarup kalmamız için hiçbir neden yoktur, Bız canlı bir yerli geleneği ile Ortaçağ, Augustus dönemi ve Aquinolu Thomas geleneğinin yanı sıra Yeni Dünya'daki Avrupa Rönesansının engin atıhmını da koruyan Amerikaların bir parçasıyız... "Bugün artık Latin Amerika halkı, kiliselerin ve orduların, hatta devletin de ötesinde, kendini kültürüyle uyumlu bir güçlülük ve süreklilikle belli ediyor. Kilise, Ordu ve Ispanyol imparatorluk devleti bizim en eski kurumlanmızdır. Sivil toplum ise en yeni gerçekliğimiz. Bağımsızlık devrimleri Ispanyol devletini kovdu. Kilise ve Ordu ise kaldı. Bunlar, yeni kurulan ulusal devletlerden zaman zaman, son derece zayıf sivil toplumlardansa her zaman daha güçiü oldular. Çoğu ülkemizde anarşi ve diktatörlük dönüşümlü olarak umarsızlığı yarattılar. lspanya Kralı III. Charles'ın bakanlarından Aranda'nın şu öğudune uymadık, kimse uymadı: Gelin, Ispanyol kökenli uluslardan oluşan, esnek; birliği, özerklikleri ve kUltürel kimlikleri eşit oranda içeren bir topluluk yaratalım artık. Tam tersine, gerçek ulkenin haksızlıklar ve yoksulluklarla dolu yüzünu gizleyen, düzmece bir hukuk ülkesi yarattık. Bizim bağımsız tarihimiz, demokratik ve ilerici yasalar Ulkesini hem özgür, hem de kalkınan bir ülke gerçekliğiyle birleştirmenin mücadelesi olagelmiştir... Belirtmek isterim ki, güçlü bir ulusal devlet artık bu durumun ustesinden gelmeye yeterli değildir. Artık ihtiyacımız olan, güçlü bir sivil topluma sıkı sıkıya bağlı bir güçlü ulusal devlettir. Çünkü, son çözümlemede, La 1 . Meksikalı ressam Diego Rivera'nın Meksiko kentindekı Ulusal Saray'ın duvarlannda yer.alan "Meksika Tarihı" adlı çalışmalarından bir detay: "Üç Devrim". 2. Yazar Carlos Fuentes. 3. "Amerikaların yenıden fethinin modern ozam" Pablo Neruda 4. "Modern destanların yazarı Gabriel Garcia Marquez. tin Amerika'nın gücü olan kültüjel sürekliliği taşıyan, sivil toplumdur... Kültürel iletişime şunun için böylesine değer veriyoruz: Kültürel iletişim, siyasi hayat ile toplumun onlarsız biçimden, iradeden ve özbilinçten yoksun kalacağı dilin ve düşüncelerin hayatı arasındaki ilişkiyi kurar. Kitaplan ya da resimleri yiyecek değiliz. Ama belki de, kitaplar sayesinde, kendimiz hakkında daha çok şey öğrenebilir ve daha Latin Amerika'ya özgü siyasi ve ekonomik çözümleri algılayabilir ve destekleyebiliriz... Bugün artık Latin Amerika halkı, kiliselerin ve orduların, hatta devletin de ötesinde, kendini kültürüyle uyumlu bir güçlülük ve süreklilikle belli ediyor. Yurttaşlar için hedef artık devleti değil toplumu ele geçirmek, kültürel alanı işgal etmek ve sivil toplumun gündelik düzeyinde kararlar almak. Devlet ve kurumları kendilerini bu gerçeklere uydurmak zorundadır. Çünkü güçlü bir sivil toplum, yasalara uyulmasını sağlamak olan görevini yapmaya çalışan demokratik bir devletin en büyük gücüdür. öylcyse önemli olan, yurttaşlarımızın daha fazla bilgilendirilmesidir, tarihimiz ve tarihimizin içerdiği dersler ve seçenekler konusunda daha fazla bilgi sahibi olmaktır, yurttaşhk ile kültürel sürekliliğimizin özdeşleşmesini ona her geçen gün yeni değerler katarak daha fazla sağlamaktır. Bütün bunlar, hiç kuşkusuz, bizi gittikçe kuşatan, ama aynı zamanda Fetih'ten kaynaklanan geleneksel iktidar yapılannı da aşan sivil iktidar kurumlannın çoğalmasına yol açacaktır. tşte bu noktada, kültürel gazeteciliğin rolü daha da önem kazanmaktadır... 21. yüzyılda dünyayı dolaşmaya çıkacağız. Göreceğiz. Görüleceğiz. Dojru, evimize çekidüzen vermeliyiz. Ama bu ev bizim evimiz, biz kimsenin çöplüğü değiliz. Latin Amerika bizim evimiz ve ancak biz, cömertlikle, sabırla ve bize ait düşünceler, dil ve kültürle bugün ısrarla sorduğum şu sorunun yanıtını verebiliriz: 21. yüzyılda ayakta duran toplumlar olacak mıyız? Bu sorunun en köktenci yanıtı, kültürel bir yanıttır: Julio Cortazar ve Heitor Villalobos'u Ernesto Sabato ve Oscar Niemeyer'i, Cesar Vallejo ve Isabel Allende'yi, Carlos Chavez ve Carlos Gardel'i üreten ve onlar tarafından üretilen bir kültür, zayıf ya da önemsiz bir kültür değildir. Latin Amerika damgası taşıyan güçlü sivil toplumlann, demokrasilerin yaratılmasına katkıda bulunan bir kültürdür. tşte tohum buradadır; düşüncede, bu sözcükte, bunları içeren ve kim olduğumuzu anlamamızı, geçmişimizi anırasamanuzı, tarihi.nizı düşleyebilmemizi, geleneğimizi kurtarmamızı, yanılgılarımızı kavramamızı ve yaşayan kültürler olarak varlığımızı gelecek yüzyıla yöneltmemizi sağlayan bu kâğıttadır. C Türkçesl: Celâl Üsteı V