Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Direnen Latin Amerîka kültürü Kalkınma modellerinin genelleştirilmiş bunalımına direnen Latin Amerika kültürünün özelliklerine değinen Fuentes, "İster dışardan alınmış olsun, ister tümden yerli olsun, tek bir çözüme saplanıp kalmamız için hiçbir neden yoktur" diyor. Meksikalı yazar Carlos Fuentes, ülkemizde de özellikle Artemlo Cruz'un Ölümü, Deri Değiştirmek, Yanık Sular ve Körlerin Şarkısı adlı yapıtlarıyla tanınıyor. Fuentes, son olarak Uluslararası Basın Enstitüsü'nün Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te yapılan genel kurulunun açılış toplantısına konuk konuşmacı olarak katıldı. Uzun yıllar ülkesinin dışişlerinde görevler alan, bir ara Newsweek dergisinde makaleler de yazan Fuentes, geçen ayın başlarında yapılan Uluslararası Basın Enstitüsü genel kurulunda kültürel gazeteciliğin işlevi ve Latin Amerika'nın kültürel kimliği üstüne konuştu. Fuentes'in konuşmasından bazı bölümleri aşağıda sunuyoruz. ençlığimin bir bölümünü geçirdiğim ve büyuk Arjantinli yazarları okuyarak yazar olmaya karar vermemde azımsanmayacak bir payı bulunan bu görkemli kente bir kez daha geldiğim için büyük coşku duyuyorum. Belkı biraz kişisel olacak, ama söylememe ızin verin: Edebi ve sıyasi eğitimim, Meksikalı bir yazar ve yurttaş olarak oluşumum açısından Arjantin'dekı edebiyat dergilerıne ve kültür basınına çok şey borçluyum. Bugun konuşmak istediğim konu da bu zaten: Kültur ve gazetecılik, kültürel gazetecilik ve bunun yüz yüze bulunduğumuz sorunlara yaklaşımı. Carlos Fuentes, Uluslararası Basın Enstitüsü Genel Kurulu'nda konuk konuşmacı idi: G Burada bulunan seçkin topluluğa Ispanyolca seslenmek ve Ispanyol Amerikan kimliğimizin yüreğinden konuşmak istiyorum. Yıllar önce, Meksika'da yayımlanan bir gazetenin sahibi, genel yayın müdürüne, gazetenin haftalık kültür ekinin maliyetinin yüksekliğinden yakınmıştı. Genel yayın müdürü de şu yanıtı vermişıi ona: "Kültür eki, gazetenin smokinidir. Gazeteyi şıklaştırır." Oysa bugün artık kültür haberleri dünyanın bütün büyük gazetelerinin ortak bir özelliği. Kültürel gazeteciliğe artık her yerde bir lüks olarak değil, bir gereksinim olarak bakılıyor. Kültürel gazetecilik, artık smokin değil, blucindir. Latin Amerika'da kültürel gazeteciliğin doğuşu, uluslarımızın doğuşuyla aynı zamana rastlar. 18. yüzyılın sömürgesinden 19. yüzyılın ulusçuluğuna geçişin ilk adımları, gündelik basında, hem de kültürel tartışma düzeyinde anlatımını bulmuştu: Biz kimiz, nasıl konuşuyonız, ulusal bakımdan nasıl bütünleşiyoruz, hangi gelenekten geliyoruz? Şili gazetelerinde Venezüellalı Andrls Bello ile Arjantinli Domingo Sarmiento'nun sorduğu sorular bunlardı işte. Ama 19. yüzyılda nasıl sömürgelikten bağımsızlığa doğru yol aldıy Meksika'nın ikincı kuşak duvar ressamlarından Juan O'Gorman'ın (19051982), "Inançsızların Efsaneleri" adlı çalışması (1947), Meksıko kenti havaalanında bulunan ve 1938 de yıktırılan duvar resmının bir röprodüksiyonudur. sak, şimdiki görevimiz de bağımsızlığımızdan özveride bulunmaksızın karşılıkiı bağımlılığa doğru ilerlemektir. Bugün toplumlarımız 1821'de ya da 1910'da olduğundan çok daha karmaşık ve çelişkili. Yıkımlar çok daha büyük boyutlu, ama olanaklar da öyle. Sırtımızdaki yükler bizi tedirgin ediyor, çünkü yeni zorluklar, yeni vaatler ve bunların beraberinde getirdiği tehlikeler bugün artık çok daha gözle görülür durumda. 21. yüzyılın zorlukları, vaatleri ve tehlikeleri bunlar: Latin Amerika önümüzdeki yüzyılda nasıl bir rol oynayacak? Ne yazık ki, uluslararası iletişim araçlarının Latin Amerika'dan yalnızca felaket haberlerine ilişkin olarak söz etmesi hiç de az rastlanan bir olay değil. Genellikle kimsenin dikkatini çekmeyen ülkelerimiz, bir deprem, borç ya da devrim söz konusu oldu mu, hemen manşete çıkıveriyor. İletişim araçlarının bu ilgisizliği, benzer bir siyasi ilgisizliğı de körükleyebiliyor. örneğin, El Salvador gibi bir ulke, büyük uluslararası televizyon zincirleri ondan her gün söz eder olduğu anda var olmaya başlıyor ancak. Oysa El Salvador (yirmi örnekten birini veriyorum yalnızca) daha önce de oradaydı, kişiliği ve kültürüyle yüzyıllardır oradaydı; Orta Amerika'nın sorunları bugün çıkmadı ortaya. Kökenleri çatışmalarla dolu bir geçmişte yatan bu sorunlar KuzeyKuzey karşılaşmasının değil, Güney Güney tarihinin bir parçası. Kanımca, kültürel gazeteciliğin görevi, bu tür görüş açılarını temel bir doğruluk adına yeniden oluşturmaktır. Uluslarımız birer tarihi olan uluslar olarak, halklarımız kültürü olan halklar ve geçmişin çözülmemiş sorunbu kavranmayacak olursa, akılcı bir gelecekten yoksun kalabiliriz. Kültürel gazetecilik, yaşadığımız tarihin, sahip olduğumuz kimliğin ve kişisel kimlik ile tarihi birleştiren dinamiğin temel araçlarından biridir. Bu dinamiğin bir adı vardır: Kültürel süreklilik. Borçların, depremlerin ve devrimlerin öiesinde, Latin Amerika'nın kurtarıcı erdemi, kültürel sürekliliğidir: Şili'nin fethinin epik ozanı Alonso de Ercilla'dan Amerika'ların yeniden fethinin modern ozanı Pablo Nenıda'ya; Ortacağ lspanyasının Arap, Yahudi ve Hıristiyan gelenekleri gibi çok değişik geleneklerin larının laşıyıalan olarak kavranmalıdır. Eğer 10