Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
l 3 Pasifik'i geçen ilk balon DUnyanın en büyük okyanusu olan Pasifik Okyanusu, Atlantik'in aksine, baloncular tarafından pek önemsenmedi. Pasifik üzerindeki başanlı balon uçuşları, yalnızca II. Dünya Savaşı sırasında, Japonların bomba taşıyan, insansız balonlarıyla gerçekleşmişti. Pasifik'i geçen ilk balon olan "5. Çifte Kartal", 10 Ekim 1981'de Japonya'dan hareket etti. Dev aracın balonu 11,2 m' helyum gazı alıyordu ve polietilenden yapılmıştı. Tasanmı ise oldukça basitti: Balon biçimli gaz depoları ve denize düşme olaşılığına karşı, gondol biçimli tekne kısmı. Şişirme tüpleri, geniş balonun iki tarafından tekneye sarkıyordu. Tekne, köpük ve fiberglastan yapılmıştı ve "5. Çifte Kartal", dört yolcusu ve bütün malzemesiyle, 7 tondan fazla çekiyordu. Bu ağırlığın yarıdan çoğunu, yedek su, kurşun saçmalar ve safra olarak bulunan kum ve boş oksijen tüpleri gibi atılabilecek şeyler oluşturuyordu. Bundan sonrasını yolculardan Ben L.Abruzzo'dan dinleyelim: "Amacımız, 7924 metreye yükselerek, kuvvetli doğu rüzgârlarını yakalamaktı. Ama bu yüksekliğe hiç ulaşamadık. Japonya'nın 200 mil doğusunda 5791 metrede beklenmedik bir tehlikeyle karşılaştık. Yükseklerdeki soğuk yüzünden, balonun ustünde buz birikiyor ve ağırlık bizi aşağılara itiyordu. Bu buzlanma yüzünden, umduğumuz hızın çok altında, saatte 126,5 metre gibi bir hızla yol almak zorunda kaldık. Çıkabildiğimiz en yüksek nokta 6705 metre, en düşüğüyse, 3 tonluk kar ve buz nedeniyle, neredeyse düştüğümüzü sandığımız 1280 metre idi. Yolculuğu iki kişi uyurken, iki kişi de nöbet tutacak biçimde planlamıştık. Kabinde dört kişiyi 10 gün besleyebilecek besin ve yeterli oksijen Erzurum \BJlecik [Bahke.sir «ft 8EM vardı. Buna rağmen oksijen maskeleri kullandık. Hem nefes almayı kolaylaştırıyordu hem de ani yükseklik değişikliklerinin yol açacağı rahatsızlıklardan bizi koruyordu. Uzun yolculuğumuzda güzel şeyler de oldu. Pasifik üstü uçuş yapan jetler bize radyoyla hava raporlarını ilettiler, yardımcı oldular. KötU anlarımızda moral verdiler. Yine bir jet ailelerimizi taşıyarak, mesajlarımızı iletti. Ve kalkıştan 84 saat, 31 dakika sonra, çok şiddetli bir fırtına sırasında California'ya, Covelo yakınlarına inebildik. Bu yeni dünya rekoru tamamen bir takım başarısıdır"