Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sovyetler'de değişim rüzgârı Gorbaçov'un "Açıklık"politikası Sovyet toplumuna yeni bir çehre verebilecek mi?.. "Tarihin, Inanmaz gözlerle bakan insanlann öniindc yazıldıgı o ender rastlanan olaylanndan biıi ve bu satane, birfakım radikal degişikliklerin gerçekleşmek iızere olduğunu gösteriyor." Newsweek dergisi rejım aleyhtarı fizikçi Andrei Sakharov'un Moskova'ya dönüşünü böyle ifade ediyor. Moskova'da bir hükümet binasının salonunda çökmüş ve yorgun görünüşlü Andrei Sakharov oturuyor. İyice aydınlatılmış salondaki insanlar itişip duruyor, dışarıdaki koridorlarda bir telaş var. Andrei Sakharov, bütün dikkatleri üzerine toplamış, ama burası bir hapishane, bir polis karakolu, hatta bir hastane değil. Üstelik kimse Sakharov'a, "düşüncelerini kendisine saklamasım" söylemiyor. Rejim aleyhtan Sovyet fizikçı, devlet televizyonunda ve radyolarda görülüyor. Amerikan televizyon muhabirlerinin düzenledikleri canlı yayınlar, uydular aracılığıyla Amerika'dan da izleniyor. Sakharov, "Ben özellikle insan haklan sorunuyla ilgileniyonım" diyor, CBS televizyonuna verdiği demeçte. Bu, Mikhail Gorbaçov'un Rusya'sı. Büyük olasılıkla Kremlin liderlerinin onayıyla gerçekleşen bu röportaj, ulusal değişimin başladığı, dış dünyaya karşı tutucu bir kuşkuculuktan, açık modernizasyona geçildiği yolunda bir ipucu, bir kanıt. Karmaşık her toplumda olduğu gibi, Gorbaçov dönemi Rusya'sında birtakım degişikliklerin başladığını gösteren kuçuk ayrıntılardan biri. Şu aşamada, kimse Sovyet liderinin ne kadar yol katedebileceğini ya da nereye kadar gitmek istediğini söyleyemiyor, ancak hızından pek bir şey kaybetmeden kararlı uygulamalar yaptığı da bir gerçek. Gorbaçov, kampanyasını geçen yıhn haziran ayında Kremlin'de düzenlenen bir toplantıyla hızlandırdı. Ayın 19'unda 25 Sovyet yazarını odasında toplayan Gorbaçov, "Merkezl Komite'nin yardıma ihtiyacı var" diyordu. Bu toplantının el altından ele geçirilen belgelerine göre, Komünist Parti Genel Sekreteri, yazarlardan "ortak diişman"la savaşında, kendisine yardım etmelerini istedi. DUşman ise, Sovyet ekonomisinin ve kültürel yaşamının yeniden düzenlenmesi çabalarına karşı koyan orta düzeydeki bürokratlardı. Sonra, bu savaşta muhaliflerini nasıl alt etmeyi düşündüğtlnü anlattı. Gorbaçov'un stratejisi açıklık, dürüstlük ve samimiyet, tUm bu sıfatları kapsayan Rusça ifadesiyle, "glasnost" idi. Gorbaçov, "Muhakfet yok" diyordu, "bu dunımda kendimizi nasıl denetleyecegiz, bizi kim uyaracak? Sadece eleştiri, özeleştiri yoluyla bunu yapabiliriz. Bir de glasnost politikası yoluyla." Glasnost, Gorbaçov'un sloganı. Bu sabırsız kampanyasının amacı ise, Sovyet ekonomisinde verimliliği, Sovyet işçileri arasında da ahlakı ve moral gücünü arttırmak. Sanayi ve politikanın yüksek düzcyinde başansızlıklann örtbas edilmesi gelenekselliğini yıkarak, işçı cenneti vaadiyle büyüyen genç nesilleri harekete geçirip heyecanlandırabilmek, kapalı bir topluma açıklık getirmek. Kısacası, en basil ifadesiyle yenilenmek. Gorbaçov, toplantıdaki 25 yazara şöyle diyordu: "Batı bizi tanıyor, bizjm nükleer güciimüzden korkmuyorlar. Bir savaş başlatmaya ise hiç niyetleri yok. Sadece bir tek şeyden endişe ediyoriar: Demokrasi bizlmle geüsirse, eger bunu başanrsak, o zaman kazanınz." Gorbaçov'un demokrasi tarunu, kuşkusuz Batıda yaygın tanımdan çok daha farklı. Kimse, onun gerçek siyasal özgürlüğe izin vermekten söz ettiğini düşünmüyor zaten. Bütün istediği, Sovyet ekonomisinin gelişmesi ve daha başarılı olması için, gerekli olan düzeyde yaratıcılığın ve inisiyatifin kullanılabilmesini, yaygınlaşmasını sağlamak. yona girmesine izin verilmesi bekleniyor. Gorbaçov'un değışıklikler konusundaki kararlılığını gösteren ve büyük olay yaratan en büyük kanıt, rejim aleyhtarı Sakharov'un 7 yıldır sürgünde bulunduğu Gorki kentinden Moskova'ya dönmesine izin verilmesiydi. Sakharov, susarak özgürlüğe kavuşulamayacağıru kanıtladı. Eğer Gorbaçov, Sakharov'un sesini duymazlıktan gelmeye devam etseydi, Kremlin yönetimi oldukça büyük dozdaki eleştiriyi sineye çekmek zorunda kalacaktı. Sonunda Gorbaçov, Sakharov'un kendi bildiği gibi davranmasına izin verdi ve Sakharov da Batı dünyasını hayal kırıklığına uğratmadan, sürgünden döner dönmez Ulkedeki tüm politik suçluların serbest bırakılmalarını isteyerek başladı işe... Sonra, Sovyetler'in Afganistan işgaJi konusundaki görüşlerini tekrarladı, o görüşler ki 7 yıl önce Moskova'dan alınıp, Gorki'ye sürülmesine neden olmuştu. Ama bu kez, Sovyet yönetimi sözcüsü, Sakharov'un muhalefet yapmadığını, dolayısıyla rahatça konuşabileceğini söylüyordu. SözcUye göre, zaten Sovyet liderlerı de Afganistan sorununu çözmekten söz ediyorlardı, dolayısıyla ortada bir görüş ayrılığı yoktu. Ufukta daha da büyük haberler görünüyor. örneğin Sakharov'un serbest bırakılmasından sonra Gorbaçov'un bu yıl içinde büyük çaplı bir siyasi af çıkarmayı planladığı dedikoduları dolaşıyor. Gorbaçov'un "glasnost" ölçüsü ne olacak ve asıl amaçlara ulaşmakta bir yöntem olarak seçilmesi başarı getirecek mi? Gorbaçov bu konuda bürokratlardan ve bölgesel liderlerden direnme gördüğünün farkında. Üstelik çizdiği yolun uzanacagı yer konusunda bazı tereddütleri ya da kararsızlıkları var gibi. Daha geçen hafta, ABD Başkanı Ronald Reagan'ın iki Ulkenin televizyonlarında liderlerin yılbaşı iyi dilek mesajlarının yayımlanması önerisine karşı çıktı. Sonradan Reagan'ın mesajının yayımlanmasını onayladı, üstelik kendisi de bir konuşma yaptı, ama karar vermekte zorluk çektiği görülüyor. Sovyet yönetiminde bireysel inisiyatifin artması, en azından Stalin'in toplumsallaşma, sanayileşme ve merkezi planlama modeliyle çelişkiye düşüyor. Üstelik, Komünist Parti'nin otoritesini azaltması da söz konusu. Ancak Batılı gözlemcilere göre, Gorbaçov'un bunlara izin vermeye pek niyeti yok. "Glasnost olmadan demokrasiyl yerleştirebilmek mumkiin degildir" diyor yazarlara ve şunu cklıyor: "Ancak, sınırları olmayan demokrasi anarsidir. Bu kadar karmaşık olmasının nedeni bu." Gorbaçov'un "açıklık politikası"nda kararlılığını gösteren en iyi kanıt, rejim aleyhtarı Saharov'un sürgünden dönüşüne izin verilmesiydi. Politik hoşgörünün yeni boyutu, gazete sütunlarından bile rahatlıkla anlaşılıyor. Batının bilgisayar ve yüksek teknoloji devriminin Sovyet versiyonunu gerçekleştirilmesi için olası girişimler, en azından teorik olarak tartışılıyor. Bir zamanlar anavaıanlan Rusya'dan aynlmak için her yolu deneyen ve bunu başaranlar, ülkeye dönmek istediklerinde, "kucaklanarak" karşılanıyorlar. Ülkeye dönen en son grup, ABD'den ayrılan Sovyet Yahudileriydi. ve Moskova'ya büyük bir törenle indiler. Sanat ve sanatsal faaliyetler de resmi onay görür hale geldi. Yayınevleri, uzun süreden beri yasak olan yazarların kitaplarını veya tiyatro oyunlannı basmaya başladılar. Sovyet Yahudilerinin göçünü veya Çarhk Rusyasf ndakı yaşamı hikâye eden kitaplar, bugün rahatça basılıyor, satıhyor. Sinemacılar ise sansasyonel sayılabılecek Stalin aleyhtan bir fılm yaptılar. "Plşmanhk" adındaki bu fılmin çok yakında tüm Ulkede viz Stmrh kalmasına rağmen Sovyet lideri Gorbaçov'un "Samimiyet ve dürüstlük kampanyası" Sovyet toplumunu, sert bir Sibirya rüzgân kadar etkiledi. 10