Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
; ızmarit, barbunya artık mumta aranıyor. Ulriki kilosu balıkçıya bayram ettiriyor. balık ııu kaldı kasında birzamanlar, karga üfere çıkarlar, Kandilli'de, kanal izmaritlerini de yem KEMAL KÜÇÜK kurusun da bira/ tadalım çok bzledim yahu..." Çınar altında lbrahim Reis'ı dinlemek, iskemlesini kapıp gelen işsiz balıkçıları biraz olsun avutuyordu sanki: "Dedemln '3 çifte' buyuk kayıgına ben yeliştim. O yaşlanınca babam ve amcunı mirası nasıl boluşsünler? Babam kayıgı ve ağlan, amcaın da allınları ve bira? da veresiye borçları devraldı. Babamın yanında ben de balıkçı oldum. Okuntayan kuçuk oglıımu da balıkçı yaptım. Ama şimdi ara sıra boyarılık da yapıyor, yoksa gecinemeyecegiz. Trolcüler Marmara'yı kuruttu. Tekir, barbunya, pisi, kırlangıç gibi dip balıklan, bunlar artık yuva yapamıyorlar. 15 sene önce 8 sandal, hamsi lutar, lonla balık haline verirdik. Çoğunu fakire dagıtırdık. Sonra biiyttk kayıgı elden çıkardık. 1960'la 4 bin lira biriktirmistim. Motor aldım. Eskl reisler, balığı denuin aldnda bile kokusundan bulurlardı. Şimdi radar var yerini bulup kökiinu kazıyorlar. 2025 yaşlannda babamın kayığında, 100 kulaç kolu olan biiyuk aglar vardı. 8 kulaç yüksekliğindeki torbalı agları onların içine islif ediyorduk. 6 kişi kiirek, iki kişi de kıçtan pala ile dıımen yapardı. Kıyıda da 4 kişi beklerdi ağlan çekmek için. Yani bir kayıktan 12 kişi ekmek yerdi." Ya şimdi, 47 yaşındaki oğluyla ne tutuyordu kuruyan Boğa/'da? "İki kişi sabah sandalla çıkıp 810 kilo istavıit ama tuluyonı/. Kilosu 250 liradan bakkalın önıınde satılıyor. Motorun ma/olu. Akşama kadar çalışıyor para falaıı ku/aııılmıyor. Geçen gun Galatasaray Adası'nın onunde 6 tane tekir yakaladık. Krtesi gun yine gittik 3 tane... Pislik, deniz aııaları, naylonlar. 2 yıl önce liifer §ıkış(ırdı mı, orada çok iyi U'kir çıkardı. Liifer yok ki sıkıştırsın artık. Babam zamanında 2,5 lira ev kirası verirdim. Bahgın kilosu 25 kuruştu. 10 kilo balık bir ev kirası. Çengelköy'de artık ıstrangilosıın adını bilmiyor lar. Rumlann işlettigi meyhanelerde maltız ya tonla torik tutmuşlardı, ama artık üremiyornardı, tonla ıstrangilos tutar meyhanelere ve du: "En biiyük sorun bu koca gemilerin yarirdik. Maltızda pişen balığm kokusundan, so rattığı güriiltü" dedi. "Kılıç Marmara'nın gözkaktakilerin agzının suyu akardı. Nfeyhaned bebeğidir, ama çok hassastır, bu gürültüde kayoldan geçen kadınlara dagıtırdı. Şimdi kurt nala girmez bile. Kılıcın da "k"sı kalmadı. bile yok kıyılarda." Marmara'da tohumunu döken yeşil renkli ada Kandilli Akıntı Burnu'nda, Kandilli Fene izmaritleri de geçecek yakında, ama tohumu ri'nin altındaki ünlü Edipbey yalısının önün o pislikte yaşamaz Marmara'da" diye ekledi... deki anafor yine hareketlendi. Sovyet bandıralı koca tanker kıyıyı yalar gibi geçerken, rıh Dedikleri kadar da demedikleri vardı daha, tımda, kaptan şapkalı şişmanca adam, ucuna ama faydası yoktu... Mesaisini bile bu kadar çakıltaşı taktlmış "kışkışı" denizden çekerken düzenli yapmadığını söylediği yalı odasına sahayıflandı: "Kaçırdık yine gordiin mii kıraça bahın 8'indc gelip akşamuı 7'sine kadar dar lar nasıl sürttüriiyordu kenardan..." rıhtım uzerinde, balık peşinde koşuyordu... Arkada^ı elindeki koca kepçeyi sudan çıkar T\ıttuklarını sevdikleriyle paylaşıyordu. dı; "Gene gelecekler nasıl olsa" dedi. Emekli makine lostromosu Haluk lnce, baKaptan şapkalı şişmanca adam, yalının kayıkhanesi önündeki dar nhtımdan yürüdü, ya lık yokluğuna üzüluyordu, Boğaz balıkçılığı lının yanındaki küçük kapıdan içeri girdi. lçe ölüyordu. risi oda değil, sanki sergiydi. Duvarlarda 30'ar Marmara'daki ölçümler Marmara'nın da ölkiloluk akıntı serpmelerı, Gelincik balığı se diiğünü gösteriyordu. Marmara ölünce Boğaz petlcri, ağlar Uzerinde kurumuş istakozlar ve da yaşamazdı. Balıklann yaşaması ıçın gerek1920 yıl önce Büyülioksijen mıktarı litrede kada yakınlarında 24 5 miligram olarak kasaat uğraşarak tuttuğu buledilmışti.ama Mar 250 kiloluk orkinosun mara'da 1970 yılında tavandan sarkan kubalığın yaşayabileceği rumuş kuyruğu. Fonoksijenli sııyun derinliyalı ağlarımn kapladıği 70 metreydi. 1975'te ğı duvarlarda kaz, 50 metre oldu. 1982'de martı tüylerı, tüylermetreMarmara'nındip den yapılmış yü7 çeşit 40 metre ve I983'te 13 çapari, boy boy kurbalıklan yaşayamıyor, şunlar, ö/el getirilmiş diğer bahklar da yüçeşit çeşıt kamışlar, zeydeki 12 metrelik makaralı oltalar, çeşit bölümde yaşanıa savaçeşit ağlar, her biri yerli yerinde, munşı veriyordu. Sıcakhk tazam. değişimlerı ve tuzluluk farkları nedeniyle Deniz Nakliyat'ta dünyadaki en le^zetli 20 yıldır makine lostbalıklann yolu Boğaromosıı olarak çalışan ziçi'nin derin kanalı, ve emekli olunca bir yakında yeni bir surpoda içindeki bu Özcl Boğaz balıkçılığı kann doyurmuyor. rize hazırlanmalıydı. dunyasına dönen Haluk lnce, karısı ve kolejde okuyan oğlunu da İSKİ yetkilileri ana kolektörlerle tstanbul'un 7aman zaman gelip kaldığı bu özel odaya ko pisliğini Karadeniz'e akıtmak ıçın bu kanalnuk ediyordu. daki akıntıya güveniyordu. Boğaziçı'nın baAz önce "kıyıda sürduren" kıraçaları yaka lık kanalı dibinden doğru lağımlaşacaktı. layamadı, ama yakalayacak başka balık da arSon beş yıl içinde hızla ölen balık neslını intık çok azalmıştı. Ufak balıklar kanalda yasanlar nasıl yaşatacaktı. tak yapamıyordu. Biraz ötedeki mısırözü yağı fabrikasının önündeki geniş sığlıkta kefal varÇengelköy'de, Çınaraltı'nda dededen balıkdı, ama fabrika küspelerınden semizlenen bu çı lbrahim Reis'e sormuştum: Balıklar ağa takefalleri fazla sevmiyordu. Geceleri kıyılarda kılan önlerindeki arkadaşlarını görüyor, yine bıraktığı sepetine biriki gelincik giriyordu ara de ayru yöne hücum ediyor, bunlar tehlikeden da, ama tadı yoktu.. "tstakoz tamamen tuken geriye dönemiyorlar mı? di. Fonyalı aglanm var, ama kırlangıç yok. Son iki yıldır kış aylarında gündoğusundan esen "Dönemezler" dedmişti lbrahim Reis, "Barıı/gâr kanalı çok karıştırdı. Hayvanlar kırıl lığın aklı vardır, ama flkri yoktur." Balıklar dı," dedi. yok oldukça, insanlar mı balıklaşıyor nedir? Yıllar önce Eminönü Sarayburnu arasında talıkçı Ademtn ayıkladığı istavritUr, rün üi'rtne konulacak. Yaflt baükçılar, mesleği btrer birer bırakıyorlar... "Nasüsa balık yok ya, iki istavrit tutunca bahkçısm... Btlen de balıkçı, bilmtyen de." 17